Açıklama: Yani senedde yer alan Ebu'l-Bahterî ile Ebu Said el-Hudrî (ra) arasında inkıta/kopukluk söz konusudur.
O dönemlerde üzerinde oynanmaması için sâ' ölçülerine damga vurulmaktaydı. Rivayette bu uygulama üzerinden bir tasvir yapılmıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10804, D001559
Hadis:
حَدَّثَنَا أَيُّوبُ بْنُ مُحَمَّدٍ الرَّقِّىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا إِدْرِيسُ بْنُ يَزِيدَ الأَوْدِىُّ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ الْجَمَلِىِّ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ الطَّائِىِّ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ يَرْفَعُهُ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"لَيْسَ فِيمَا دُونَ خَمْسَةِ أَوْسُقٍ زَكَاةٌ."
[الْوَسْقُ سِتُّونَ مَخْتُومًا.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو الْبَخْتَرِىِّ لَمْ يَسْمَعْ مِنْ أَبِى سَعِيدٍ.]
Tercemesi:
Bize Eyyüb b. Muhammed (el-Vezzan) er-Rakkî, ona (Ebu Abdullah) Muhammed b. Ubeyd (et-Tanafisî), ona (Ebu Abdullah) İdris b. Yezid el-Evdî, ona Amr b. Mürre el-Cemelî (el-Muradî), ona Ebu Bahterî (Said b. Ebu İmran) et-Tâî, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Beş veskten (hurma, tahıl vb.) daha azında zekât yoktur."
[Ravi diyor ki: Bir vesk, altmış damgalı sâ'dır.]
[Ebû Davut şöyle demiştir: "Hadisin senedinde geçen Ebu'l-Bahteri, Ebû Saîd'den hadis duymamıştır.]
Açıklama:
Yani senedde yer alan Ebu'l-Bahterî ile Ebu Said el-Hudrî (ra) arasında inkıta/kopukluk söz konusudur.
O dönemlerde üzerinde oynanmaması için sâ' ölçülerine damga vurulmaktaydı. Rivayette bu uygulama üzerinden bir tasvir yapılmıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 2, /363
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Bahterî Said b. Ebu İmran et-Taî (Said b. Feyruz)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Ebu Abdullah İdris b. Yezid el-Evdî (İdris b. Yezid b. Abdurrahman)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Ubeyd et-Tenafisî (Muhammed b. Ubeyd b. Abdurrahman)
6. Eyyüb b. Muhammed el-Vezzan er-Rakkî (Eyyüb b. Muhammed b. Ziyad b. Ferruh)
Konular:
HZ.PEYGAMBER DÖNEMİNDEKİ ARAÇ-GEREÇLER
Zekat, mallarının nisabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10831, D001586
Hadis:
حَدَّثَنَا مَهْدِىُّ بْنُ حَفْصٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ - الْمَعْنَى - قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ رَجُلٍ يُقَالُ لَهُ دَيْسَمٌ - وَقَالَ ابْنُ عُبَيْدٍ مِنْ بَنِى سَدُوسٍ - عَنْ بَشِيرِ بْنِ الْخَصَاصِيَةِ - قَالَ ابْنُ عُبَيْدٍ فِى حَدِيثِهِ وَمَا كَانَ اسْمُهُ بَشِيرًا - وَلَكِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سَمَّاهُ بَشِيرًا قَالَ قُلْنَا إِنَّ أَهْلَ الصَّدَقَةِ يَعْتَدُونَ عَلَيْنَا أَفَنَكْتُمْ مِنْ أَمْوَالِنَا بِقَدْرِ مَا يَعْتَدُونَ عَلَيْنَا فَقَالَ
"لاَ."
Tercemesi:
Bize (Ebu Muhammed) Mehdi b. Hafs (el-Bağdadi), Muhammed b. Ubeyd -manen rivayet yoluyla-, onlara (Ebu İsmail) Hammad (b. Zeyd el-Ezdî), ona Eyyüb (es-Sahtiyânî), ona da Deysem (es-Sedusî) denilen bir adam -ki İbn Ubeyd, bu adamın Benî Sedûs kabilesinden olduğunu söylemiştir-, ona da (İbn Hasâsiyye) Beşir b. Hasâsiyye (es-Sedûsî'nin) -ki İbn Ubeyd, rivayet ettiği hadiste bu kişinin gerçek isminin Beşir olmadığını ancak Rasulullah 'ın (sav) ona Beşir adını verdiğini söylemiştir- şöyle dediğini rivayet etmiştir: Zekât toplamakla görevli olan kişiler bize karşı haksızlık yapıyorlar. (Bu durumda) bize yaptıkları haksızlık oranında mallarımızın bir kısmın gizleyebilir miyiz? diye (Rasulullah'a (sav)) sorduk. Bunun üzerine (Rasulullah (sav)): "hayır" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 6, /371
Senetler:
1. İbn Hasâsiyye Beşir b. Hasâsiyye es-Sedûsî (Beşîr b. Zeyd b. Ma'bed b. Dabbâb)
2. Deysem es-Sedusî (Deysem)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Muhammed b. Ubeyd el-Guberî (Muhammed b. Ubeyd b. Hisab)
Konular:
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, memurunun adil olması
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10806, D001561
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا صُرَدُ بْنُ أَبِى الْمَنَازِلِ قَالَ سَمِعْتُ حَبِيبًا الْمَالِكِىَّ قَالَ
"قَالَ رَجُلٌ لِعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ يَا أَبَا نُجَيْدٍ إِنَّكُمْ لَتُحَدِّثُونَنَا بِأَحَادِيثَ مَا نَجِدُ لَهَا أَصْلاً فِى الْقُرْآنِ . فَغَضِبَ عِمْرَانُ وَقَالَ لِلرَّجُلِ أَوَجَدْتُمْ فِى كُلِّ أَرْبَعِينَ دِرْهَمًا دِرْهَمٌ وَمِنْ كُلِّ كَذَا وَكَذَا شَاةً شَاةٌ وَمِنْ كُلِّ كَذَا وَكَذَا بَعِيرًا كَذَا وَكَذَا أَوَجَدْتُمْ هَذَا فِى الْقُرْآنِ قَالَ لاَ . قَالَ فَعَنْ مَنْ أَخَذْتُمْ هَذَا أَخَذْتُمُوهُ عَنَّا وَأَخَذْنَاهُ عَنْ نَبِىِّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَذَكَرَ أَشْيَاءَ نَحْوَ هَذَا."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr (el-Abdî), ona (Ebu Abdullah) Muhammed b. Abdullah Ensari, ona (İbn Ebu Menâzil) Surad b. Ebu Menâzil (el-Basrî), ona da (Ebu Fedâle) Habîb (b. Fedâle) el-Mâlikî rivayet etmiştir:
"Bir adam (Ebu Nüceyd) İmran b. Husayn'a (ra) (el-Ezdî) dedi ki: Ey Ebu Nüceyd! Sizler, bizlere Kur'an'da herhangi bir aslını bulamadığımız birtakım hadisler naklediyorsunuz. İmran b. Husayn (ra), bu sözlerden dolayı sinirlendi ve adama dedi ki: Her kırk dirhemde bir dirhem, her bir şu kadar koyun sürüsünde bir koyun, her bir şu kadar deve sürüsünde şu kadar zekât gerekir diye Kur'an'da bir bir hüküm bulabiliyor musun? Adam, hayır diye karşılık verdi. Bunun üzerine İmran b. Husayn (ra) şöyle söyledi: Peki bu hadisleri kimlerden aldınız? Bizlerden aldınız. Biz de Allah'ın Peygamberi'nden (sav) aldık. İmran b. Husayn (ra), devamla buna benzer şeyler söyledi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 2, /363
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Fedâle Habîb b. Fedâle el-Mâlikî (Habîb b. Fedâle)
3. İbn Ebu Menâzil Surad b. Ebu Menâzil el-Basrî (Surad b. Ebu Menâzil)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah el-Ensari (Muhammed b. Abdullah b. Müsenna b. Abdullah b. Enes b. Malik)
5. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Hadis, Kur'an'a Arzı
Zekat, hangi mallardan, ve ne kadar verileceği
Zekat, mallarının nisabı
Zekat, nisabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10870, D001608
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَاصِمٍ الأَنْطَاكِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى - يَعْنِى الْقَطَّانَ - عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ جَعْفَرٍ حَدَّثَنِى صَالِحُ بْنُ أَبِى عَرِيبٍ عَنْ كَثِيرِ بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ دَخَلَ عَلَيْنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْمَسْجِدَ وَبِيَدِهِ عَصًا وَقَدْ عَلَّقَ رَجُلٌ مِنَّا قِنًا حَشَفًا فَطَعَنَ بِالْعَصَا فِى ذَلِكَ الْقِنْوِ وَقَالَ
"لَوْ شَاءَ رَبُّ هَذِهِ الصَّدَقَةِ تَصَدَّقَ بِأَطْيَبَ مِنْهَا." وَقَالَ
"إِنَّ رَبَّ هَذِهِ الصَّدَقَةِ يَأْكُلُ الْحَشَفَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ."
Tercemesi:
Bize Nasr b. Asım Antâkî, ona (Ebu Said) Yahya (b. Said) yani el-Kattan, ona (Ebu Fadl) Abdülhamid b. Cafer (el-Ensârî), ona Salih b. Ebu Arîb, ona (Ebu Şecere) Kesir b. Mürra (el-Hadramî), ona da (Ebu Amr) Avf b. Malik (el-Eşcaî) şöyle demiştir:
Rasulullah (sav), elinde bir asa olduğu halde yanımıza geldi. Bizden biri (zekât olarak mescidin bir köşesine) kuru ve bozulmuş/adi bir salkım hurma asmıştı. Rasulullah (sav) bu salkımı asasıyla dürttü ve dedi ki:
"Bu zekâtın sahibi isteseydi bundan çok daha iyisini zekât olarak verebilirdi. Hiç şüphesiz bu zekâtın sahibi, Kıyamet Günü bozulmuş/adi hurma yiyecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 17, /376
Senetler:
1. Ebu Amr Avf b. Malik el-Eşcaî (Avf b. Malik)
2. Ebu Şecere Kesir b. Mürra el-Hadramî (Kesir b. Mürre)
3. Ebu Arîb Salih b. Kuleyb el-Hadramî (Salih b. Kureyb b. Harmel b. Küleyb)
4. Ebu Fadl Abdülhamid b. Cafer el-Ensârî (Abdülhamid b. Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Nasr b. Asım el-Antâkî (Nasr b. Asım)
Konular:
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, Sadaka, Fitre
Zekat, verilecek malın niteliği, kaliteli olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10833, D001588
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْعَظِيمِ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ عُمَرَ عَنْ أَبِى الْغُصْنِ عَنْ صَخْرِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"سَيَأْتِيكُمْ رَكْبٌ مُبَغَّضُونَ فَإِذَا جَاءُوكُمْ فَرَحِّبُوا بِهِمْ وَخَلُّوا بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ مَا يَبْتَغُونَ فَإِنْ عَدَلُوا فَلأَنْفُسِهِمْ وَإِنْ ظَلَمُوا فَعَلَيْهَا وَأَرْضُوهُمْ فَإِنَّ تَمَامَ زَكَاتِكُمْ رِضَاهُمْ وَلْيَدْعُوا لَكُمْ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو الْغُصْنِ هُوَ ثَابِتُ بْنُ قَيْسِ بْنِ غُصْنٍ.]
Tercemesi:
Bize Abbas b. Abdulazim (el-Anberî) ve Muhammed b. el-Müsenna, onlara Ebu Muhammed Bişr b. Ömer (ez-Zehraî), ona Ebu Ğusn (Sabit b. Kays), ona Sahr b. İshak, ona Abdurrahman b. Cabir b. Atîk (el-Ensarî), ona da babası (Cabir b. Atîk el-Ensarî), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Yakında yanınıza istenmeyen bir kafile gelecek. Yanınıza geldiklerinde onları hoş karşılayın ve (zekât konusundaki) istekleriyle baş başa bırakın. Eğer adil hareket ederlerse kendi lehlerine olur. Zulmederlerse de aleyhlerine olur. Onların gönlünü hoş edin. Şüphesiz zekatınızın (sevabının) kemali, onların rızasına bağlıdır. (Böyle yapın ki) onlar da sizin için (hayır) dua etsinler."
[Ebû Davut dedi ki: (Senette yer alan) Ebu Ğusn, Sabit b. Kays b. Ğusn'dur.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 6, /372
Senetler:
0. Abdurrahman b. Cabir el-Ensarî (Abdurrahman b. Cabir b. Atik)
1. Cebr b. Atîk el-Ensarî (Cabir b. Atik b. Kays b. Mürrî b. Ka'b b. Seleme)
2. Sahr b. İshak el-Gifarî (Sahr b. İshak)
3. Ebu Ğusn Sabit b. Kays el-Gifari (Sabit b. Kays)
4. Ebu Muhammed Bişr b. Ömer ez-Zehraî (Bişr b. Ömer b. Hakem b. Ukbe)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, memurunun adil olması
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10892, D001630
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ - يَعْنِى ابْنَ عُمَرَ بْنِ غَانِمٍ - عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ زِيَادٍ أَنَّهُ سَمِعَ زِيَادَ بْنَ نُعَيْمٍ الْحَضْرَمِىَّ أَنَّهُ سَمِعَ زِيَادَ بْنَ الْحَارِثِ الصُّدَائِىَّ قَالَ أَتَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَبَايَعْتُهُ فَذَكَرَ حَدِيثًا طَوِيلاً قَالَ فَأَتَاهُ رَجُلٌ فَقَالَ أَعْطِنِى مِنَ الصَّدَقَةِ . فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى لَمْ يَرْضَ بِحُكْمِ نَبِىٍّ وَلاَ غَيْرِهِ فِى الصَّدَقَاتِ حَتَّى حَكَمَ فِيهَا هُوَ فَجَزَّأَهَا ثَمَانِيَةَ أَجْزَاءٍ فَإِنْ كُنْتَ مِنْ تِلْكَ الأَجْزَاءِ أَعْطَيْتُكَ حَقَّكَ."
Tercemesi:
Bize (Ebu Abdurrahman) Abdullah b. Mesleme (el-Harisî), ona Abdullah yani İbn Ömer b. Ğânim, ona Abdurrahman b. Ziyad (el-İfrîkî), ona da Ziyad b. Nuaym ed-Hadramî, Ziyad b. Haris es-Sudai'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Rasululla'a (sav) gelip kendisine bey'at ettim. (Bu arada) Ziyad b. Haris es-Sudai uzunca bir hadis rivayet etti ve (rivayetine devam ederek şöyle) dedi: Rasulullah'a (sav) bir adam geldi ve zekât malından bana da ver dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz Allah Teâlâ zekatların sarf yerleri konusunda ne bir peygamberin ne de başka bir kişinin hükmüne rıza göstermemiş; bu konuda bizzat kendisi hüküm vermiştir. Allah Teâlâ, zekât mallarını sekiz sınıfa ayırmıştır. Eğer bu sınıflardan birine giriyorsan hakkını sana vereyim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 24, /382
Senetler:
1. Ziyad b. Haris es-Sudai (Ziyad b. Haris)
2. Ziyad b. Nuaym ed-Hadramî (Ziyad b. Rabî'a b. Nuaym b. Rabî'a b. Amr)
3. Abdurrahman b. Ziyad el-İfriki (Abdurrahman b. Ziyad b. Enam)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Ömer er-Ruayni (Abdullah b. Ömer b. Ğânim)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10902, D001640
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ هَارُونَ بْنِ رِيَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى كِنَانَةُ بْنُ نُعَيْمٍ الْعَدَوِىُّ عَنْ قَبِيصَةَ بْنِ مُخَارِقٍ الْهِلاَلِىِّ قَالَ تَحَمَّلْتُ حَمَالَةً فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"أَقِمْ يَا قَبِيصَةُ حَتَّى تَأْتِيَنَا الصَّدَقَةُ فَنَأْمُرَ لَكَ بِهَا." ثُمَّ قَالَ
"يَا قَبِيصَةُ إِنَّ الْمَسْأَلَةَ لاَ تَحِلُّ إِلاَّ لأَحَدِ ثَلاَثَةٍ رَجُلٌ تَحَمَّلَ حَمَالَةً فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَهَا ثُمَّ يُمْسِكُ وَرَجُلٌ أَصَابَتْهُ جَائِحَةٌ فَاجْتَاحَتْ مَالَهُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَامًا مِنْ عَيْشٍ." أَوْ قَالَ
"سِدَادًا مِنْ عَيْشٍ. وَرَجُلٌ أَصَابَتْهُ فَاقَةٌ حَتَّى يَقُولَ ثَلاَثَةٌ مِنْ ذَوِى الْحِجَا مِنْ قَوْمِهِ قَدْ أَصَابَتْ فُلاَنًا الْفَاقَةُ فَحَلَّتْ لَهُ الْمَسْأَلَةُ فَسَأَلَ حَتَّى يُصِيبَ قِوَامًا مِنْ عَيْشٍ - أَوْ سِدَادًا مِنْ عَيْشٍ - ثُمَّ يُمْسِكُ وَمَا سِوَاهُنَّ مِنَ الْمَسْأَلَةِ يَا قَبِيصَةُ سُحْتٌ يَأْكُلُهَا صَاحِبُهَا سُحْتًا."
Tercemesi:
Bize Müsedded b. Müserhed (el-Esedî), ona (Ebu İsmail) Hammad (b. Zeyd el-Ezdî), ona (Ebu Hasan) Harun b. Riab (et-Temimî), ona (Ebu Bekir) Kinane b. Nuaym'ın (el-Adevi), ona da Kabîsa b. Muhârik el-Hilalî şöyle rivayet etti:
Bir anlaşmazlıkta ortalığı yatıştırmak üzere kefil olmuştum da Peygamber'e (sav) geldim. Bana "Kabisa, bekle de bize zekât gelsin, onun sana verilmesini emredelim," dedi. Sonra şöyle buyurdu:
"Kabîsa, dilenmek ancak şu üç kişiden birine helâl olur: Kefalet altına giren kişinin o meblağı elde edinceye kadar dilenmesi helâldir. Sonra bundan vazgeçer. Malını helak eden bir felakete maruz kalan, kişinin geçimini temin edinceye kadar dilenmesi helaldir. Kavminden aklı başında üç kişi gerçekten falan fakir düştü deyip de şehâdette bulundukları kişinin geçimini temin edinceye kadar dilenmesi helâldir. Sonra bundan vazgeçer. Kabîsa! Bunların dışında dilenmek haramdır. Dilenen, haram yemiş olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 27, /384
Senetler:
1. Kabîsa b. Muhârik el-Hilali (Kabîsa b. Muhârik b. Abdullah b. Şeddad b. Ebu Rabi'a)
2. Ebu Bekir Kinane b. Nuaym el-Adevi (Kinane b. Nuaym)
3. Ebu Hasan Harun b. Riab et-Temimî (Harun b. Riab)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Ticaret, kefil olmak
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275169, D001588-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبَّاسُ بْنُ عَبْدِ الْعَظِيمِ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ عُمَرَ عَنْ أَبِى الْغُصْنِ عَنْ صَخْرِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ عَنْ أَبِيهِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"سَيَأْتِيكُمْ رَكْبٌ مُبَغَّضُونَ فَإِذَا جَاءُوكُمْ فَرَحِّبُوا بِهِمْ وَخَلُّوا بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ مَا يَبْتَغُونَ فَإِنْ عَدَلُوا فَلأَنْفُسِهِمْ وَإِنْ ظَلَمُوا فَعَلَيْهَا وَأَرْضُوهُمْ فَإِنَّ تَمَامَ زَكَاتِكُمْ رِضَاهُمْ وَلْيَدْعُوا لَكُمْ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ أَبُو الْغُصْنِ هُوَ ثَابِتُ بْنُ قَيْسِ بْنِ غُصْنٍ.]
Tercemesi:
Bize Abbas b. Abdulazim (el-Anberî) ve Muhammed b. el-Müsenna, onlara Ebu Muhammed Bişr b. Ömer (ez-Zehraî), ona Ebu Ğusn (Sabit b. Kays), ona Sahr b. İshak, ona Abdurrahman b. Cabir b. Atîk (el-Ensarî), ona da babası (Cabir b. Atîk el-Ensarî), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Yakında yanınıza istenmeyen bir kafile gelecek. Yanınıza geldiklerinde onları hoş karşılayın ve (zekât konusundaki) istekleriyle baş başa bırakın. Eğer adil hareket ederlerse kendi lehlerine olur. Zulmederlerse de aleyhlerine olur. Onların gönlünü hoş edin. Şüphesiz zekatınızın (sevabının) kemali, onların rızasına bağlıdır. (Böyle yapın ki) onlar da sizin için (hayır) dua etsinler."
[Ebû Davut dedi ki: (Senette yer alan) Ebu Ğusn, Sabit b. Kays b. Ğusn'dur.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 6, /372
Senetler:
1. Cebr b. Atîk el-Ensarî (Cabir b. Atik b. Kays b. Mürrî b. Ka'b b. Seleme)
2. Abdurrahman b. Cabir el-Ensarî (Abdurrahman b. Cabir b. Atik)
3. Sahr b. İshak el-Gifarî (Sahr b. İshak)
4. Ebu Ğusn Sabit b. Kays el-Gifari (Sabit b. Kays)
5. Ebu Muhammed Bişr b. Ömer ez-Zehraî (Bişr b. Ömer b. Hakem b. Ukbe)
6. Abbas b. Abdulazim el-Anberi (Abbas b. Abdulazim b. İsmail)
Konular:
Zekat, kimlere zekat verilebilir?
Zekat, memurunun adil olması
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10805, D001560
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ قُدَامَةَ بْنِ أَعْيَنَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الْمُغِيرَةِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ قَالَ
"الْوَسْقُ سِتُّونَ صَاعًا مَخْتُومًا بِالْحَجَّاجِىِّ."
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah Muhammed b. Kudame b. E'yen (el-Messîsî), ona (Ebu Abdullah) Cerir (b. Abdulhamid ed-Dabbî), ona (Ebu Hişam) Muğira'nın (b. Miksem ed-Dabbî) rivayet ettiğine göre (Ebu İmran) İbrahim (en-Nehaî) şöyle demiştir:
"Bir vesk, Haccâc'ın mührü ile damgalanmış olan altmış sâ'dır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 2, /363
Senetler:
1. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
2. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
3. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Kudame el-Messîsî (Muhammed b. Kudame b. A'yen b. Misver)
Konular:
HZ.PEYGAMBER DÖNEMİNDEKİ ARAÇ-GEREÇLER
Kültürel hayat, Ölçü ve Tartı birimleri, Rasulullah döneminde
Zekat, mallarının nisabı
...[ حدثنا ع: حدثنا حكم: حدثنا أبو الحسن بن رزيق: حدثنا الحسين بن إسماعيل المحاملي: حدثنا يعقوب الدَّوْرَقِي قال: حدثنا أبو معاوية: حدثنا عبد الله بن عطاء، عن ابن بريدة عن أبيه أتت امرأة فقالت: يا رسول الله، إني كنت تصدقت على أمي بصدقة فماتت، فرجعت الصدقة إلي ميراثا! فقال رسول الله: وجب أجركِ، و رجعت إليك صدقتك، فقلت: يا رسول الله، إن أمي ماتت ولم تحجَ قال: فحُجِّي عنها، قالت: إن أمي ماتت، و عليها صوم شهر، أَوَ أصوم عنها؟ قال: نعم، فصومي عنها]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
235326, D001656-2
Hadis:
...[ حدثنا ع: حدثنا حكم: حدثنا أبو الحسن بن رزيق: حدثنا الحسين بن إسماعيل المحاملي: حدثنا يعقوب الدَّوْرَقِي قال: حدثنا أبو معاوية: حدثنا عبد الله بن عطاء، عن ابن بريدة عن أبيه أتت امرأة فقالت: يا رسول الله، إني كنت تصدقت على أمي بصدقة فماتت، فرجعت الصدقة إلي ميراثا! فقال رسول الله: وجب أجركِ، و رجعت إليك صدقتك، فقلت: يا رسول الله، إن أمي ماتت ولم تحجَ قال: فحُجِّي عنها، قالت: إن أمي ماتت، و عليها صوم شهر، أَوَ أصوم عنها؟ قال: نعم، فصومي عنها]
Tercemesi:
?
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Zekât 1656-, /388
Senetler:
()
Konular:
Yargı, miras Hukuku