10635 Kayıt Bulundu.
Bize el-Humeydî, ona Süfyân, ona İsmail b. Ebu Halid -İsmail'in rivayetinin lafızları, ez-Zührî'ninkinden farklıdır-, ona Kays b. Ebu Hâzim, ona da Abdullah b. Mesud'un rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Yalnız şu iki kimseye gıpta edilebilir: Biri Allah’ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayan kimse, diğeri de Allah’ın kendisine verdiği hikmetle hükmedip ve onu başkalarına öğreten kimsedir."
Açıklama: Metindeki 'hased'in 'gıpta' anlamında olduğuna dair bk. Fethü'l-Bâri, Dârü'l-Ma'rife, I, 167.
Bize İmrân b. Meysere, ona Abdülvâris, ona Ebu Teyyâh, ona da Enes, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İlmin kaldırılması, cehaletin yerleşmesi, içkinin sıradan bir içeçek olarak görülmesi ve zinânın normalleşmesi kıyamet alametlerindendir."
Açıklama: Hadisteki “İlmin kaldırılması” ilim sahibi kimselerin vefat etmesi veya azalması; diğer alametler ise söz konusu özelliklerin toplumda yaygınlaşması ve sıradanlaşması olarak şerh edilmiştir. (İbn Hacer, Fethü’l-Bârî, Beyrut, I, 178)
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Hâlid, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) beni kucakladı ve "Allah'ım! Ona Kitâb'ı öğret" diye dua etti.
Açıklama: Kur’ân-ı Kerîm’in inceliklerini anlayıp yorumlaması için Hz. Peygamber’in -yukarıdaki rivayette geçen- duasına mazhar olan Abdullah b. Abbas’ın tefsir ilmindeki üstünlüğü, daha ilk devirlerden itibaren hemen herkes tarafından kabul edilmiştir.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Ebu Müshir, ona Muhammed b. Harb, ona ez-Zübeydî, ona ez-Zührî, ona da Mahmud b. Rabî' şöyle rivayet etmiştir: "Ben beş yaşlarındayken Hz. Peygamber'in (sav) bir kovadaki sudan ağzına alarak yüzüme püskürttüğünü hatırlıyorum."
Bize Said b. Ufeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Hamza b. Abdullah b. Ömer, ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Uyurken (rüyamda) bana bir bardak süt getirildi. Onu içtim. Süte o kadar kandım ki parmaklarımdan çıktığını gördüm. Ardından artanı Ömer b. Hattâb'a verdim." Oradakiler: 'Yâ Rasulullah, nasıl tevil ettin' dediler. O, "ilim (ile)" dedi.
Bize Mekkî b. İbrahim, ona Hanzala b. Ebu Süfyan, ona Salim, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "İlim (çekip) alınır, cehalet ve fitneler yaygınlaşır ve herc çoğalır." Ya Rasulullah, herc nedir diye soruldu. O ise, bu şekilde eliyle (boğazını) işaret etti. Sanki öldürmeyi kastediyordu.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona A'meş, ona Ebu Vâil, ona da İbn Mesud şöyle rivayet etmiştir: "Bizlere bıkkınlık gelir endişesiyle Nebî (sav), vaaz için (belirli) günler tayin ederdi."
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Hişâm, ona Fâtıma, ona da Esmâ şöyle rivayet etmiştir: Namaz kılarken Aişe'nin yanına gelip insanların durumunu sordum. O, gökyüzünü işaret etti. İnsanlar da namaz kılıyorlardı. Aişe, “Subhanallah” dedi. Ben “bu bir ayet (alamet mi?” dedim, başıyla işaret ederek “evet” dedi. Ben de baygınlık hali gelene kadar namaz kıldım. (Öyle ki), başıma su dökmeye başladım. Nebî (sav), Allah'a hamd edip onu övdü, ardından şöyle buyurdu: "Cennet ve cehennem dahil şu makamımda bana gösterilmeyen hiçbir şey kalmadı. Bana, kabirlerinizde, Mesih Deccal fitnesine benzer ya da yakın" -Ravi der ki: Esmâ, hangi ifadeyi kullandı bilemiyorum.- "fitnelere maruz kalacağınız da vahyolundu. Kişiye “bu adam (Muhammed) hakkında ne biliyorsun” diye sorulur. Mümin ya da kesin inançlı" -Ravi der ki: Esmâ, hangi ifadeyi kullandı bilemiyorum- "kimse üç defa “O, Allah'ın Rasulü Muhammed'dir. Bize apaçık belgeler ve hidayet getirdi, biz de ona uyup tabi olduk. O, Muhammed'dir” der. Ona “rahatça uyu, senin kesin inançlı biri olduğunu bildik” denir. Münafığa ya da imanından şüphe eden" -Ravi der ki: Esmâ, hangi ifadeyi kullandı bilemiyorum- "gelince “bilemiyorum, insanların bir şey dediğini duydum, ben de onu söyledim” der."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said, ona Şu'be, ona Ebu Teyyâh, ona da Enes, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin."
Bize Ali, ona Süfyân, ona İbn Ebu Necîh, ona da Mücahid şöyle rivayet etmiştir: Medine'ye gidene kadar İbn Ömer'e arkadaşlık yaptım fakat onun Rasulullah'tan (sav) bir tek şu hadisi rivayet ettiğini işittim: "Bizler Hz. Peygamber'in (sav) huzurundaydık. Ona bir hurma ağacının gövdesi getirildi. Bunun üzerine şöyle 'Öyle bir ağaç vardır ki tıpkı Müslümana benzer' dedi. Ben onun hurma ağacı olduğunu söylemek istedim ancak topluluğun en küçüğü olduğum için çekinip sustum. Hz. Peygamber (sav) 'O hurma ağacıdır' buyurdu."