Giriş

Bize Müsedded, ona Yahya, ona da Şube, önceki hadisle aynı manada rivayet ettiler. Bu rivayete göre Rasulullah (sav) üç defa, "onu bir yıl boyunca ilan et!" buyurmuş. Sonra da ravi, Hz. Peygamber Übey b. Ka'b'a bu ilan işini bir sene boyunca yap mı dedi, yoksa üç sene boyunca yap mı demek istedi, hatırlamıyorum dedi.


Açıklama: Bulunan bir malın sahibini bulmak için saklanması gereken süre konusu, kanaatimizce biraz da dönemin şartları ve örf ile ilgilidir. Bu sürenin daha uzun veya kısa olmasında bir sakınca bulunmasa gerektir. Maksat, malın asıl sahibini bulmak için gerekli çabayı göstermektir. Nitekim Hanefî fukahası da asıl sahibinin artık kaybettiği malı aramayacak zannı hasıl oluncaya kadar ilan etmek gerektiği kanaatindedir. Bir insanın kaybettiği malı arama zamanı da malın azlığına ve çokluğuna göre farklılık gösterir. Malı bulan kişi belli süre geçtiği halde asıl sahibi ortaya çıkmamışsa muhayyerdir; isterse malı muhafazaya devam eder, isterse hâkime teslim eder, şayet fakir biriyse kendisi de kullanabilir. Eğer zenginse onu kendisinin kullanması câiz olmaz. Zengin birinin onu kendisi için kullanabilmesi, ancak hâkimin izniyle mümkün olur. Çünkü bulunan bir malın asıl sahibi ortaya çıkmazsa, esas olan onun tasadduk edilmesidir; tasaddukun mahalli de zengin biri değil, fakir insandır. Şayet bulunan mal çok fazla olursa, hazineye konması gerekir. Kayıp bir malı bulan kişinin onu alıp saklaması, bazen mubah, bazen vacip, bazen de haram olur. Alınmadığı takdirde telef olacağı korkusu bulunmayan bir malı alıp saklamak mubah, zayi olacağından korkulan malı sahibi adına saklamak vacip, sahibine vermeyip iktisab ve intifa niyetiyle almak da haramdır.

    Öneri Formu
11051 D001702 Ebu Davud, Lukata, 1

Bize Mahled b. Halid, ona Abdurrezzak, ona Mamer, ona Amr b. Müslim, ona İkrime ve ona da -zannediyorum-Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre bulunduğu halde alınıp saklanan yitik bir deve hakkında Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ceza olarak o deve ile bir benzeri daha verilir."


Açıklama: Hadisteki ifade, kayıp malları bulan birinin, onu asıl sahibine vermek konusunda titiz davranmasını sağlamak ve kendi zimmetine geçirmekten kaçınmasını temin etmek amacını taşımaktadır. İslâm hukukçularına göre de bulan kişi deveyi helâk edecek olsa, ceza olarak iki mislini değil, sadece değerini ödemesi gerekir. Rivayete göre Hz. Ömer, bu hadisin hükmünü uygulamış, ancak bu cezanın getirdiği zorluk sebebiyle insanların kayıp deveyi koruma altına almaktan kaçındıkları ve bu yüzden daha çok devenin telef olduğu görülünce Hz. Osman döneminde bu uygulamadan vazgeçilmiştir.

    Öneri Formu
11067 D001718 Ebu Davud, Lukata, 1

Bize Yezid b. Halid b. Mevheb ve Ahmed b. Salih, onlara İbn Vehb, ona Amr, ona Bükeyr, ona Yahya b. Abdurrahman b. Hâtıb, ona da Abdurrahman b. Osman et-Teymî; "Rasulullah (sav) hacının kaybettiği malı almayı yasakladı demiştir." [Ravi Ahmed şöyle dedi: İbn Vehb hacının kaybettiği mal konusunda şöyle dedi: Hacının kaybettiği malı bulan kimse, sahibi gelip bulana kadar ona dokunmaz. Hadisin ravilerinden İbn Mevheb, bu hadisi an sigası ile rivayet etmiştir.]


Açıklama: Bazı İslâm âlimleri bu hadise dayanarak hac sırasında hacıların kaybettikleri malı bulan birinin onu almasının câiz olmadığını söylemişlerdir. Ancak ulemanın büyük çoğunluğuna göre ise, böyle bir malı bulan kişinin onu alıp koruması ve sahibini bulmak için de usulüne göre ilan etmesi gerekir. Hanefî, Mâlikî ve Şâfiî fukahası, Mekke’de bulunan bir yitik mal ile başka yerlerde bulunan yitik mal arasında fark bulunmadığı kanaatindedirler. Yitik bir malda asıl sahibinin hakkı esas olduğuna göre bunun Mekke’de bulunması ile başka bir yerde bulunması arasında hiçbir fark yoktur. Aynı hak, her yerde söz konusudur.

    Öneri Formu
11068 D001719 Ebu Davud, Lukata, 1

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona da Seleme b. Küheyl aynı isnâd ve manada rivayet edip, bulunan malın ilan süresinin iki veya üç sene olduğunu söyledi. Hz. Peygamber Übey b. Ka'b'a; "Paranın miktarını, kesenin şeklini ve kesenin ağız bağını tespit et" buyurdu. [(Bu hadisin ravilerinden Hammad kendi rivayetinde hadise şunları da) ilâve etti: "Eğer sahibi gelir de paranın miktarını, keseyi ve kesenin ağız bağını bilecek olursa, keseyi ona ver!"] [Ebû Davud dedi ki: Buradaki ...paranın miktarını bilecek olursa sözünü bu hadiste Hammad'dan başka söyleyen olmamıştır.]


    Öneri Formu
11052 D001703 Ebu Davud, Lukata, 1

Bize İbnu's-Serh, ona İbn Vehb, ona da Malik aynı isnad ve mana ile rivayet etti, yalnız bu rivayette, "devenin su tulumu yanındadır, (bu sayede) suya gelir ve ağaçlardan otlar" cümlesi de yer almaktadır. Bu rivayette kayıp davar konusunda "onu al..." cümlesi bulunmamaktadır. Ayrıca bulunan para ile ilgili olarak da Hz. Peygamber'in, "onu bir sene ilan et, eğer sahibi gelirse kendisine verirsin, gelmezse istediğini yap" dediği kaydedilmiş, ama "onu harca!" ifadesi zikredilmemiştir. [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi aynen es-Sevrî ile Süleyman b. Bilal ve Hammad b. Seleme de Rabî'a'dan rivayet ettiler; onlar da "onu al..." cümlesini zikretmediler.]


    Öneri Formu
11054 D001705 Ebu Davud, Lukata, 1

Bize Muhammed b. el-Alâ, ona Ebu Üsame, ona el-Velid b. Kesir, ona da Amr b. Şuayb, bir önceki hadisi aynı isnadla rivayet etti. Bu rivayete göre yitik koyun konusunda Rasulullah (sav), "onu al, sürüne kat" buyurmuştur.


    Öneri Formu
11060 D001711 Ebu Davud, Lukata, 1

Bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Ubeydullah b. el-Ahnes, ona da Amr b. Şuayb önceki hadisi yine aynı senedle rivayet etmiş, bu rivayete göre yitik koyun hakkında Rasulullah (sav), "o ya senindir ya başka bir kardeşinindir ya da kurdundur. Öyleyse onu al!" buyurmuştur. Aynı şekilde Eyyüb ile Yakub b. Ata, Amr b. Şuayb vasıtasıyla, sözü edilen hadisi Hz. Peygamber'den rivayet etmişler, bu rivayette de Hz. Peygamber sadece, "onu al!" buyurmuştur.


    Öneri Formu
11061 D001712 Ebu Davud, Lukata, 1

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad b. Seleme, ona Yahya b. Said ve Rabî'a, Kuteybe hadisinin isnadı ve manasıyla rivayet etmiş, yalnız şu cümleyi de eklemiştir: "Eğer sahibi gelir de malın kesesini ve miktarını bilirse, onu kendisine ver!" [Yine Hammâd bu hadisin aynısını Ubeydullah b. Ömer'den, o Amr b. Şuayb'dan, o da babası vasıtasıyla dedesinden ve o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.] [Ebû Davud dedi ki: Hammad b. Seleme burada şunu ilave etti: Bu hadisin Seleme b. Küheyl, Yahya b. Said, Ubeydullah b. Ömer ve Rabî'a rivayetinde bulunan "eğer sahibi gelir de malın kesesini ve ağız bağını bilirse, onu kendisine ver!" cümlesindeki "kesesini ve ağız bağını bilirse" mahfuz değildir. Ukbe b. Süveyd'in, babası vasıtasıyla Hz. Peygamber'den rivayet ettiği hadisteki "onu bir sene ilan et" cümlesi de böyledir. Ömer b. el-Hattâb'ın (ra) Hz. Peygamber'den rivayet ettiği "onu bir sene ilan et" cümlesi de böyledir.]


    Öneri Formu
11057 D001708 Ebu Davud, Lukata, 1

Bize Musa b. İsmail, ona da Hammad; (T) Bize İbn Alâ, ona İbn İdris, ona İbn İshak, ona da bu hadisi Amr b. Şuayb, babası vasıtasıyla dedesinden, Hz. Peygamber'in sözü olarak rivayet etmiştir. Bu rivayette Hz. Peygamber, yitik koyun hakkında şöyle buyurmuştur: "Onu al, sahibi gelinceye kadar sakla!"


    Öneri Formu
11062 D001713 Ebu Davud, Lukata, 1


    Öneri Formu
275449 D001719-2 Ebu Davud, Lukata, 1