10612 Kayıt Bulundu.
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman b. Bilal, ona Alkame b. Ebu Alkame, ona Abdurrahman el-A'rec, ona da İbn Buhayne (ra) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) Lahy-i Cemel denilen mevkide ihramlıyken başının ortasından hacamat yaptırmıştır."
Bize Kuteybe, ona Cerîr, ona Mansur, ona Hakem, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: İhramlı bir adamı, dişi devesi sırtından atarak boynunu kırmış ve onu öldürmüştü. Adamın cesedi Rasûluilah'a (sav) getirildi, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu yıkayın, kefenleyin, fakat başını örtmeyin ve ona koku da sürmeyin. Çünkü bu adam, (mahşerde) telbiye okur halde diriltilecektir."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr b. Dînâr, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: Bir adam Arafat'ta Hz. Peygamber'le (sav) birlikte vakfe yaparken ansızın devesinden düştü. Düşer düşmez de devesi onun boynunu kırdı. -Burada "vekasa" fiilini yahut aynı manaya gelen "ek'asa" fiilini kullandı-. Sonra Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidr ile yıkayın ve iki bez ile -yahut giydiği iki ihram ihram bezi ile- kefenleyin. Ona koku sürmeyin ve başını da örtmeyin. Çünkü Allah onu kıyamet gününde telbiye eder hâlde diriltecektir."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd, ona Eyyub, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: Bir adam Arafat'ta Hz. Peygamber'le birlikte vakfe yaptığı sırada birden devesinden düştü, devesi onun boynunu kırdı. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bu adamı su ve sidr ile yıkayın ve iki kat bezle kefenleyin. Ona koku sürmeyin, başına bez örtmeyin ve buhur ile de kokulandırmayın. Çünkü Allah onu kıyamet gününde telbiye eder hâlde diriltecektir."
Bize [Muhammed] b. Selam, ona el-Fezârî [Mervan b. Muaviye], ona Humeyd et-Tavîl, ona Sabit [b. Eslem], ona da Enes [b. Malik] (ra) şöyle demiştir: 'Hz. Peygamber (sav) iki oğlunun arasında, onların yürüttüğü ihtiyar bir kimse gördü. "Bunun durumu nedir?" diye sordu. Oğulları; '(Kabe'ye kadar) Yürümeyi adadı' dediler. Hz. Peygamber (sav): "Şüphesiz ki Allah bu ihtiyarın kendine acı çektirmesine muhtaç değildir" buyurup ona (bineğe) binmesini emretti.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona da Ziyâd'ın mevlâsı olan Kazaa, ona da Hz. Peygamber'le (sav) birlikte on iki savaşa katılmış olan Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'den duyduğum veya Hz. Peygamber'in (sav) söylediği, benim de çok hoşuma giden ve hayretimi çeken dört şey vardır: 'Hiçbir kadın yanında kocası veya mahremi bulunmadığı halde iki günlük mesafede yolculuğa çıkamaz. Ramazan ve kurban bayramları günlerinde oruç yoktur. İki namaz kılındıktan sonra namaz yoktur; ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar, sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar. Şu üç mescid dışında hiçbir mescid için yolculuğun meşakkatine katlanılmaz: Mescid-i Haram, benim mescidim (Mescid-i Nebî) ve Mescid-i Aksâ'."