Öneri Formu
Hadis Id, No:
11151, D001763
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ وَمُسَدَّدٌ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ح
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ - وَهَذَا حَدِيثُ مُسَدَّدٍ - عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ عَنْ مُوسَى بْنِ سَلَمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فُلاَنًا الأَسْلَمِىَّ وَبَعَثَ مَعَهُ بِثَمَانَ عَشْرَةَ بَدَنَةً فَقَالَ أَرَأَيْتَ إِنْ أُزْحِفَ عَلَىَّ مِنْهَا شَىْءٌ قَالَ
"تَنْحَرُهَا ثُمَّ تَصْبُغُ نَعْلَهَا فِى دَمِهَا ثُمَّ اضْرِبْهَا عَلَى صَفْحَتِهَا وَلاَ تَأْكُلْ مِنْهَا أَنْتَ وَلاَ أَحَدٌ مِنْ أَصْحَابِكَ." أَوْ قَالَ "مِنْ أَهْلِ رُفْقَتِكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الَّذِى تَفَرَّدَ بِهِ مِنْ هَذَا الْحَدِيثِ قَوْلُهُ "وَلاَ تَأْكُلْ مِنْهَا أَنْتَ وَلاَ أَحَدٌ مِنْ أَهْلِ رُفْقَتِكَ."]
[وَقَالَ فِى حَدِيثِ عَبْدِ الْوَارِثِ "ثُمَّ اجْعَلْهُ عَلَى صَفْحَتِهَا." مَكَانَ "اضْرِبْهَا ."]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: سَمِعْتُ أَبَا سَلَمَةَ يَقُولُ إِذَا أَقَمْتَ الإِسْنَادَ وَالْمَعْنَى كَفَاكَ فهذه توسعة في نقل الحديث على المعنى.]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb (el-Vâşihî) ve Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), onlara Hammad (b. Zeyd el-Ezdî); (T)
Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), ona Abdulvâris (b. Saîd el-Anberî) -ki bu rivayet Müsedded'e aittir-, ona Ebu Teyyah (Yezid b. Humeyd ed-Dubaî), ona Musa b. Seleme, ona da (Abdullah) b. Abbas (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Rasulullah (sav), Eslem kabilesinden falancayı beraberinde (hedy olmak üzere) on sekiz deve ile Mekke'ye gönderdi. O kişi, Rasulullah'a (sav) dedi ki; Ne buyurursunuz? Eğer bu kurbanlıklardan biri yürüyemeyecek hale gelir de beni zora sokarsa ne yapmalıyım? Bunun üzerine Rasulullah (sav); "onu kesersin. Ardından da (hedy nişanesi olmak üzere boynuna asılı olan) terliğe hayvanın kanını sürersin. Sonra da (hedy olduğunun anlaşılması için) o terliği hayvanın hörgücünün yan tarafına vurursun. (Dikkat et!( O hayvanın etinden sen de yeme, beraberindekilerden" ya da "yol arkadaşlarından hiç kimse de yemesin," buyurdu.
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadiste ravi Ebu Teyyah'ın tek kaldığı kısım "o hayvanın etinden sen de yeme, yol arkadaşlarından hiç kimse de yemesin," ifadesidir.]
[Ravi Müsedded, Abdülvaris'ten yaptığı rivayette, "vurursun" ifadesi yerine; "hayvanın hörgücünün yan tarafına koyarsın" ifadesini nakletmiştir.]
[Ebû Davud ayrıca şöyle söylemiştir: Ebu Seleme'yi isnad ve manayı düzgün vermişsen bu sana yeter derken duydum. Bu değerlendirme, hadisin manen rivayet edilmesi konusunda gösterilen bir genişliktir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 19, /411
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Musa b. Seleme el-Hüzelî (Musa b. Seleme b. Mahbik b. Rabî'a b. Sahr)
3. Ebu Teyyah Yezid b. Humeyd ed-Dubaî (Yezid b. Humeyd ed-Dube'î)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ وَيَعْلَى ابْنَا عُبَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ عَلِىٍّ - رضى الله عنه - قَالَ
"لَمَّا نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بُدْنَهُ فَنَحَرَ ثَلاَثِينَ بِيَدِهِ وَأَمَرَنِى فَنَحَرْتُ سَائِرَهَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11153, D001764
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ وَيَعْلَى ابْنَا عُبَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ عَلِىٍّ - رضى الله عنه - قَالَ
"لَمَّا نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بُدْنَهُ فَنَحَرَ ثَلاَثِينَ بِيَدِهِ وَأَمَرَنِى فَنَحَرْتُ سَائِرَهَا."
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah (el-Bezzâz), ona Muhammed (b. Ubeyd et-Tenafisî) ve Ya'lâ (b. Ubeyd et-Tenâfisî), onlara Muhammed b. İshak (el-Kuraşî), ona (Abdullah) b. Ebu Necih (es-Sekafi), ona Mücahid (b. Cebr el-Kuraşî), ona Abdurrahman b. Ebu Leyla (el-Ensarî), ona da Hz. Ali (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) hedy kurbanlıkları olan develerini kesmek istediğinde bunların otuzunu kendi eliyle kesti; sonra bana emretti ve ben de geriye kalan diğerlerini kestim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 19, /412
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
4. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
5. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Ubeyd et-Tenafisî (Muhammed b. Ubeyd b. Abdurrahman)
7. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11160, D001768
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا يُونُسُ أَخْبَرَنِى زِيَادُ بْنُ جُبَيْرٍ قَالَ
"كُنْتُ مَعَ ابْنِ عُمَرَ بِمِنًى فَمَرَّ بِرَجُلٍ وَهُوَ يَنْحَرُ بَدَنَتَهُ وَهِىَ بَارِكَةٌ فَقَالَ ابْعَثْهَا قِيَامًا مُقَيَّدَةً سُنَّةَ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Hüşeym (b. Beşir), ona da Yunus (b. Ubeyd), Ziyad b. Cübeyr'in şöyle dediğini rivayet etti:
"Mina'da İbn Ömer'le idim. Kurbanlık devesini çöktürerek boğazlayan bir adama rastladı (ve ona): Onu (bir ayağı) bağlı olarak ayağa kaldır. (Peygamberimiz) Muhammed'in (sav) sünnetine uy! dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 20, /412
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ziyad b. Cübeyr es-Sekafî (Ziyad b. Cübeyr b. Hayye)
3. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Kurban, kesim kuralları
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ وَيَعْلَى ابْنَا عُبَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ عَلِىٍّ - رضى الله عنه - قَالَ
"لَمَّا نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بُدْنَهُ فَنَحَرَ ثَلاَثِينَ بِيَدِهِ وَأَمَرَنِى فَنَحَرْتُ سَائِرَهَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275512, D001764-2
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ وَيَعْلَى ابْنَا عُبَيْدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنِ ابْنِ أَبِى نَجِيحٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ عَلِىٍّ - رضى الله عنه - قَالَ
"لَمَّا نَحَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بُدْنَهُ فَنَحَرَ ثَلاَثِينَ بِيَدِهِ وَأَمَرَنِى فَنَحَرْتُ سَائِرَهَا."
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah (el-Bezzâz), ona Muhammed (b. Ubeyd et-Tenafisî) ve Ya'lâ (b. Ubeyd et-Tenâfisî), onlara Muhammed b. İshak (el-Kuraşî), ona (Abdullah) b. Ebu Necih (es-Sekafi), ona Mücahid (b. Cebr el-Kuraşî), ona Abdurrahman b. Ebu Leyla (el-Ensarî), ona da Hz. Ali (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Rasulullah (sav) hedy kurbanlıkları olan develerini kesmek istediğinde bunların otuzunu kendi eliyle kesti; sonra bana emretti ve ben de geriye kalan diğerlerini kestim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 19, /412
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
4. Abdullah b. Ebu Necih es-Sekafi (Abdullah b. Yesar)
5. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
6. Ebu Yusuf Ya'lâ b. Ubeyd et-Tenâfisî (Ya'lâ b. Ubeyd b. Ebû Ümeyye)
7. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11154, D001765
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِىُّ أَخْبَرَنَا عِيسَى ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ أَخْبَرَنَا عِيسَى - وَهَذَا لَفْظُ إِبْرَاهِيمَ - عَنْ ثَوْرٍ عَنْ رَاشِدِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَامِرِ بْنِ لُحَىٍّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُرْطٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِنَّ أَعْظَمَ الأَيَّامِ عِنْدَ اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى يَوْمُ النَّحْرِ ثُمَّ يَوْمُ الْقَرِّ."
[قَالَ عِيسَى قَالَ ثَوْرٌ وَهُوَ الْيَوْمُ الثَّانِى.]
[قَالَ وَقُرِّبَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَدَنَاتٌ خَمْسٌ أَوْ سِتٌّ فَطَفِقْنَ يَزْدَلِفْنَ إِلَيْهِ بِأَيَّتِهِنَّ يَبْدَأُ فَلَمَّا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا - قَالَ فَتَكَلَّمَ بِكَلِمَةٍ خَفِيَّةٍ لَمْ أَفْهَمْهَا فَقُلْتُ مَا قَالَ - قَالَ "مَنْ شَاءَ اقْتَطَعَ."]
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Musa er-Râzî, ona İsa (b. Yunus) (T);
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Sevr (b. Yezid), ona Râşid b. Sa'd, ona Abdullah b. Amir b. Luhay, ona da Abdullah b. Kurt şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Yüce Allah katında günlerin en büyüğü kurban (bayramı) günüdür. Sonra da karr günüdür"
[İsa rivayetinde Sevr; O, (karr günü, Kurban Bayramının) ikinci günüdür demiştir.]
[Ravi (Abdullah b. Kurt) dedi ki: Rasulullah'a (sav) beş veya altı tane kurbanlık deve getirilmişti. Develer (Rasulullah'ın kesmeye) kendilerinden başlamasın diye (kendi kendilerine) ona yaklaşmaya başladılar. Develerin yanları yere gelince Rasulullah (sav) sessizce bir söz söyledi, anlayamadım. (Önümdekine) ne diyor? diye sordum. O da "isteyen (bu kurbandan) kesip alabilir (diyor)" diye cevap verdi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 19, /412
Senetler:
1. Abdullah b. Kurra es-Sümâlî (Abdullah b. Kurt)
2. Abdullah b. Luhay el-Hevzeni (Abdullah b. Amir b. Luhay)
3. Râşid b. Sa'd el-Makraî (Râşid b. Sa'd)
4. Ebu Halid Sevr b. Yezid er-Rahbî (Sevr b. Yezid b. Ziyad)
5. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Bayram, kurban bayramı
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ وَأَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سَابِطٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابَهُ كَانُوا يَنْحَرُونَ الْبَدَنَةَ مَعْقُولَةَ الْيُسْرَى قَائِمَةً عَلَى مَا بَقِىَ مِنْ قَوَائِمِهَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275564, D001767-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ وَأَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سَابِطٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابَهُ كَانُوا يَنْحَرُونَ الْبَدَنَةَ مَعْقُولَةَ الْيُسْرَى قَائِمَةً عَلَى مَا بَقِىَ مِنْ قَوَائِمِهَا."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmar (Süleyman b. Hayyan), ona (Ebu Velid) İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim), ona da Cabir (b. Abdullah), Abdurrahman b. Sabit'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Hz. Peygamber (sav) ve ashabı kurbanlık develeri sol (ön ayakları) bağlı ve geri kalan ayakları üzerinde dikili olarak boğazlardı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 20, /412
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Kurban, kesim kuralları
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ حَرْمَلَةَ بْنِ عِمْرَانَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ الأَزْدِىِّ قَالَ سَمِعْتُ غَرَفَةَ بْنَ الْحَارِثِ الْكِنْدِىَّ قَالَ شَهِدْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ وَأُتِىَ بِالْبُدْنِ فَقَالَ
"ادْعُوا لِى أَبَا حَسَنٍ." فَدُعِىَ لَهُ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - فَقَالَ لَهُ "خُذْ بِأَسْفَلِ الْحَرْبَةِ." وَأَخَذَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِأَعْلاَهَا ثُمَّ طَعَنَ بِهَا فِى الْبُدْنِ فَلَمَّا فَرَغَ رَكِبَ بَغْلَتَهُ وَأَرْدَفَ عَلِيًّا رضى الله عنه .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11156, D001766
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ حَرْمَلَةَ بْنِ عِمْرَانَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَارِثِ الأَزْدِىِّ قَالَ سَمِعْتُ غَرَفَةَ بْنَ الْحَارِثِ الْكِنْدِىَّ قَالَ شَهِدْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ وَأُتِىَ بِالْبُدْنِ فَقَالَ
"ادْعُوا لِى أَبَا حَسَنٍ." فَدُعِىَ لَهُ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - فَقَالَ لَهُ "خُذْ بِأَسْفَلِ الْحَرْبَةِ." وَأَخَذَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِأَعْلاَهَا ثُمَّ طَعَنَ بِهَا فِى الْبُدْنِ فَلَمَّا فَرَغَ رَكِبَ بَغْلَتَهُ وَأَرْدَفَ عَلِيًّا رضى الله عنه .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hatim (es-Semîn), ona Abdurrahman b. Mehdî (el-Anberî), ona Abdullah b. Mübarek (el-Hanzalî), ona Harmele b. İmran (et-Tücîbî), ona da Abdullah b. Hâris el-Ezdî rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Ğarafe b Hâris el-Kindî'nin şöyle dediğini duydum: Rasulullah'ı (sav) Veda Haccı'nda gördüm. Hedy develeri getirildi. Bana;
"Ebu Hasan'ı (Hz. Ali) çağırın," buyurdu. Hemen kendisine Ali (ra) çağrıldı. Rasulullah (sav), Ali'ye (ra);
"süngünün alt tarafından tut," buyurdu ve kendisi de süngünün süt tarafınızdan tuttu. Ardından süngüyü kurbanlık develere çaldılar. Rasulullah (sav) kesim işini bitirince katırına bindi ve Ali'yi de (ra) arkasına bindirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 19, /412
Senetler:
1. Garefe b. Haris el-Kindî (Garafe b. Haris)
2. Abdullah b. Hâris el-Ezdî (Abdullah b. Hâris)
3. Ebu Hafs Harmele b. İmran et-Tücîbî (Harmele b. İmran b. Kirâd)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Hatim es-Semîn (Muhammed b. Hatim b. Meymun)
Konular:
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275507, D001763-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ وَمُسَدَّدٌ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ح
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ - وَهَذَا حَدِيثُ مُسَدَّدٍ - عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ عَنْ مُوسَى بْنِ سَلَمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فُلاَنًا الأَسْلَمِىَّ وَبَعَثَ مَعَهُ بِثَمَانَ عَشْرَةَ بَدَنَةً فَقَالَ أَرَأَيْتَ إِنْ أُزْحِفَ عَلَىَّ مِنْهَا شَىْءٌ قَالَ
"تَنْحَرُهَا ثُمَّ تَصْبُغُ نَعْلَهَا فِى دَمِهَا ثُمَّ اضْرِبْهَا عَلَى صَفْحَتِهَا وَلاَ تَأْكُلْ مِنْهَا أَنْتَ وَلاَ أَحَدٌ مِنْ أَصْحَابِكَ." أَوْ قَالَ "مِنْ أَهْلِ رُفْقَتِكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الَّذِى تَفَرَّدَ بِهِ مِنْ هَذَا الْحَدِيثِ قَوْلُهُ "وَلاَ تَأْكُلْ مِنْهَا أَنْتَ وَلاَ أَحَدٌ مِنْ أَهْلِ رُفْقَتِكَ."]
[وَقَالَ فِى حَدِيثِ عَبْدِ الْوَارِثِ "ثُمَّ اجْعَلْهُ عَلَى صَفْحَتِهَا." مَكَانَ "اضْرِبْهَا ."]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: سَمِعْتُ أَبَا سَلَمَةَ يَقُولُ إِذَا أَقَمْتَ الإِسْنَادَ وَالْمَعْنَى كَفَاكَ فهذه توسعة في نقل الحديث على المعنى.]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb (el-Vâşihî) ve Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), onlara Hammad (b. Zeyd el-Ezdî); (T)
Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), ona Abdulvâris (b. Saîd el-Anberî) -ki bu rivayet Müsedded'e aittir-, ona Ebu Teyyah (Yezid b. Humeyd ed-Dubaî), ona Musa b. Seleme, ona da (Abdullah) b. Abbas (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Rasulullah (sav), Eslem kabilesinden falancayı beraberinde (hedy olmak üzere) on sekiz deve ile Mekke'ye gönderdi. O kişi, Rasulullah'a (sav) dedi ki; Ne buyurursunuz? Eğer bu kurbanlıklardan biri yürüyemeyecek hale gelir de beni zora sokarsa ne yapmalıyım? Bunun üzerine Rasulullah (sav); "onu kesersin. Ardından da (hedy nişanesi olmak üzere boynuna asılı olan) terliğe hayvanın kanını sürersin. Sonra da (hedy olduğunun anlaşılması için) o terliği hayvanın hörgücünün yan tarafına vurursun. (Dikkat et!( O hayvanın etinden sen de yeme, beraberindekilerden" ya da "yol arkadaşlarından hiç kimse de yemesin," buyurdu.
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadiste ravi Ebu Teyyah'ın tek kaldığı kısım "o hayvanın etinden sen de yeme, yol arkadaşlarından hiç kimse de yemesin," ifadesidir.]
[Ravi Müsedded, Abdülvaris'ten yaptığı rivayette, "vurursun" ifadesi yerine; "hayvanın hörgücünün yan tarafına koyarsın" ifadesini nakletmiştir.]
[Ebû Davud ayrıca şöyle söylemiştir: Ebu Seleme'yi isnad ve manayı düzgün vermişsen bu sana yeter derken duydum. Bu değerlendirme, hadisin manen rivayet edilmesi konusunda gösterilen bir genişliktir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 19, /411
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Musa b. Seleme el-Hüzelî (Musa b. Seleme b. Mahbik b. Rabî'a b. Sahr)
3. Ebu Teyyah Yezid b. Humeyd ed-Dubaî (Yezid b. Humeyd ed-Dube'î)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275508, D001763-3
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ وَمُسَدَّدٌ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ ح
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ - وَهَذَا حَدِيثُ مُسَدَّدٍ - عَنْ أَبِى التَّيَّاحِ عَنْ مُوسَى بْنِ سَلَمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فُلاَنًا الأَسْلَمِىَّ وَبَعَثَ مَعَهُ بِثَمَانَ عَشْرَةَ بَدَنَةً فَقَالَ أَرَأَيْتَ إِنْ أُزْحِفَ عَلَىَّ مِنْهَا شَىْءٌ قَالَ
"تَنْحَرُهَا ثُمَّ تَصْبُغُ نَعْلَهَا فِى دَمِهَا ثُمَّ اضْرِبْهَا عَلَى صَفْحَتِهَا وَلاَ تَأْكُلْ مِنْهَا أَنْتَ وَلاَ أَحَدٌ مِنْ أَصْحَابِكَ." أَوْ قَالَ "مِنْ أَهْلِ رُفْقَتِكَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الَّذِى تَفَرَّدَ بِهِ مِنْ هَذَا الْحَدِيثِ قَوْلُهُ "وَلاَ تَأْكُلْ مِنْهَا أَنْتَ وَلاَ أَحَدٌ مِنْ أَهْلِ رُفْقَتِكَ."]
[وَقَالَ فِى حَدِيثِ عَبْدِ الْوَارِثِ "ثُمَّ اجْعَلْهُ عَلَى صَفْحَتِهَا." مَكَانَ "اضْرِبْهَا ."]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ: سَمِعْتُ أَبَا سَلَمَةَ يَقُولُ إِذَا أَقَمْتَ الإِسْنَادَ وَالْمَعْنَى كَفَاكَ فهذه توسعة في نقل الحديث على المعنى.]
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb (el-Vâşihî) ve Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), onlara Hammad (b. Zeyd el-Ezdî); (T)
Bize Müsedded (b. Müserhed el-Esedî), ona Abdulvâris (b. Saîd el-Anberî) -ki bu rivayet Müsedded'e aittir-, ona Ebu Teyyah (Yezid b. Humeyd ed-Dubaî), ona Musa b. Seleme, ona da (Abdullah) b. Abbas (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Rasulullah (sav), Eslem kabilesinden falancayı beraberinde (hedy olmak üzere) on sekiz deve ile Mekke'ye gönderdi. O kişi, Rasulullah'a (sav) dedi ki; Ne buyurursunuz? Eğer bu kurbanlıklardan biri yürüyemeyecek hale gelir de beni zora sokarsa ne yapmalıyım? Bunun üzerine Rasulullah (sav); "onu kesersin. Ardından da (hedy nişanesi olmak üzere boynuna asılı olan) terliğe hayvanın kanını sürersin. Sonra da (hedy olduğunun anlaşılması için) o terliği hayvanın hörgücünün yan tarafına vurursun. (Dikkat et!( O hayvanın etinden sen de yeme, beraberindekilerden" ya da "yol arkadaşlarından hiç kimse de yemesin," buyurdu.
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadiste ravi Ebu Teyyah'ın tek kaldığı kısım "o hayvanın etinden sen de yeme, yol arkadaşlarından hiç kimse de yemesin," ifadesidir.]
[Ravi Müsedded, Abdülvaris'ten yaptığı rivayette, "vurursun" ifadesi yerine; "hayvanın hörgücünün yan tarafına koyarsın" ifadesini nakletmiştir.]
[Ebû Davud ayrıca şöyle söylemiştir: Ebu Seleme'yi isnad ve manayı düzgün vermişsen bu sana yeter derken duydum. Bu değerlendirme, hadisin manen rivayet edilmesi konusunda gösterilen bir genişliktir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 19, /411
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Musa b. Seleme el-Hüzelî (Musa b. Seleme b. Mahbik b. Rabî'a b. Sahr)
3. Ebu Teyyah Yezid b. Humeyd ed-Dubaî (Yezid b. Humeyd ed-Dube'î)
4. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Kurban, hedy kurbanı ve etlerinin yenmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275514, D001765-2
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُوسَى الرَّازِىُّ أَخْبَرَنَا عِيسَى ح
وَحَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ أَخْبَرَنَا عِيسَى - وَهَذَا لَفْظُ إِبْرَاهِيمَ - عَنْ ثَوْرٍ عَنْ رَاشِدِ بْنِ سَعْدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَامِرِ بْنِ لُحَىٍّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ قُرْطٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِنَّ أَعْظَمَ الأَيَّامِ عِنْدَ اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى يَوْمُ النَّحْرِ ثُمَّ يَوْمُ الْقَرِّ."
[قَالَ عِيسَى قَالَ ثَوْرٌ وَهُوَ الْيَوْمُ الثَّانِى.]
[قَالَ وَقُرِّبَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَدَنَاتٌ خَمْسٌ أَوْ سِتٌّ فَطَفِقْنَ يَزْدَلِفْنَ إِلَيْهِ بِأَيَّتِهِنَّ يَبْدَأُ فَلَمَّا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا - قَالَ فَتَكَلَّمَ بِكَلِمَةٍ خَفِيَّةٍ لَمْ أَفْهَمْهَا فَقُلْتُ مَا قَالَ - قَالَ "مَنْ شَاءَ اقْتَطَعَ."]
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Musa er-Râzî, ona İsa (b. Yunus) (T);
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Sevr (b. Yezid), ona Râşid b. Sa'd, ona Abdullah b. Amir b. Luhay, ona da Abdullah b. Kurt şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Yüce Allah katında günlerin en büyüğü kurban (bayramı) günüdür. Sonra da karr günüdür"
[İsa rivayetinde Sevr; O, (karr günü, Kurban Bayramının) ikinci günüdür demiştir.]
[Ravi (Abdullah b. Kurt) dedi ki: Rasulullah'a (sav) beş veya altı tane kurbanlık deve getirilmişti. Develer (Rasulullah'ın kesmeye) kendilerinden başlamasın diye (kendi kendilerine) ona yaklaşmaya başladılar. Develerin yanları yere gelince Rasulullah (sav) sessizce bir söz söyledi, anlayamadım. (Önümdekine) ne diyor? diye sordum. O da "isteyen (bu kurbandan) kesip alabilir (diyor)" diye cevap verdi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 19, /412
Senetler:
1. Abdullah b. Kurra es-Sümâlî (Abdullah b. Kurt)
2. Abdullah b. Luhay el-Hevzeni (Abdullah b. Amir b. Luhay)
3. Râşid b. Sa'd el-Makraî (Râşid b. Sa'd)
4. Ebu Halid Sevr b. Yezid er-Rahbî (Sevr b. Yezid b. Ziyad)
5. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
6. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Bayram, kurban bayramı