6728 Kayıt Bulundu.
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona Abdülmelik b. Ebu Bekir b. Abdurrahman b. Haris b. Hişam, ona Hallad b. es-Saib el-Ensari, ona da babasının rivayet ettiğine göre, Rasulullah (av) şöyle buyurmuştur: "Bana Cibril Aleyhisselam gelip ashabıma ve yanımdakilere ihlâl -yahut telbiyede- (bu iki kelimeden birini söylediğine işaret ediyor) seslerini yükseltmelerini emretmemi söyledi."
Açıklama: İhlâl ve telbiye kelimeleri aynı manayı ifade ederler.
Bize Müsedded ve Ahmed b. Hanbel, onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Salim, ona da babası rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'a (sav) gelip ihramlı biri hangi tür elbiseyi giymemesi gerektiğini sormuştu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Gömlek, bornoz, şalvar ve sarık giyemez. Vers ve za'feran sürülmüş bir örtü de taşıyamaz. Ayağına da mest giyemez, ancak (dikişsiz) ayakkabı bulamayanlar hariç. (Dikişsiz) ayakkabı bulamayan mest giysin, ancak topuklardan aşağıya olan kısmını keserek giysin."
Açıklama: İhramlı kişi, normal elbise giyemeyeceği gibi, ayakkabı da giyemez, başını da örtemez. Yalnız ayağın altını, zeminin zararlarından koruyacak terlik gibi üstü açık şeyler giyebilir. Uygun bir şey bulunamazsa, ayakkabının üstü kesilerek giyilir. Ayrıca ihramlının koku kullanması da yasaktır.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Yahya b. Said, ona Abdullah b. Ebu Seleme, ona Abdullah b. Abdullah b. Ömer, ona da babası rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile Mina'dan Arafat'a hareket etmiştik; kimimiz telbiye getiriyordu, kimimiz de tekbir getiriyordu."
Bize Müsedded, ona Hüşeym, ona İbn Ebu Leyla, ona Ata, ona da İbn Abbas (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Umre yapacak bir kimse Hacer-i Esved'i selamlayıncaya kadar telbiyeye devam eder." [Ebû Davud dedi ki: bu hadisi Abdülmelik b. Ebu Süleyman ile Hemmam da Ata tarîkiyle İbn Abbas'tan mevkûf olarak rivayet ettiler.]
Bize Muhammed b. Kesir, ona Hemmâm, ona Ata, ona Safvan b. Ya'la b. Ümeyye, ona da babası rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Cirâne'de iken üzerinde halûk-yahut safran- denilen bir tür parfüm eseri bulunan cübbeli bir adam gelmiş ve Ey Allah'ın Rasulü, umremi yaparken ne şekilde hareket etmemi tavsiye edersin? diye sormuş. Bunun Allah Tebâreke ve Teâlâ hemen Hz. Peygamber'e ayet indirdi. Hz. Peygamber vahyin etkisinden çıkınca "umreyi soran zât nerede?" diye sormuş ve ona hitaben, "vücudundaki halûk'un -yahut da safranın- izlerini yıka, cübbeni çıkar, haccında ne yaptın ise, umrende de onu yap!" buyurmuştur.
Açıklama: Musannif ile Abdülmelik arasında inkita vardır.