10612 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Âsım, ona Ömer b. Muhammed, ona Sâlim, ona da babası (İbn Ömer) şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav) aşure günü, 'dileyen oruç tutsun' buyurmuştur."
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) aşure günü oruç tutulmasını emrederdi. Ramazan orucu farz kılındığında, artık dileyen oruç tuttu, dileyen de tutmadı."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona da Humeyd b. Abdurrahman, Muâviye b. Ebu Süfyân'ı (r.anhüma) şöyle derken duyduğunu rivayet etmiştir: Hac mevsiminde, aşure günü Muâviye minberde iken şöyle dedi: 'Ey Medine ahalisi! Hani nerede alimleriniz?' Ben Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyururken işittim: "Bu, aşure günüdür. O günde oruç tutmak size farz kılınmamıştır. Ben ise oruçluyum. Artık dileyen oruç tutsun, dileyen de tutmasın."
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Eyyûb, ona Abdullah b. Said b. Cübeyr, ona babası (Said b. Cübeyr), ona da İbn Abbas (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) Medine'ye geldiğinde Yahudiler'i aşure günü oruç tutarken gördü ve 'Bu oruç da nedir?' buyurdu. Onlar 'Bu, kutlu bir gündür. Zira bu, Allah'ın İsrail oğullarını düşmanlarından kurtardığı gündür. Bundan dolayı Musa, bu günde oruç tutmuştur' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'Ben, Musa'ya (as) sizden daha lâyığımdır" buyurup aşure günü oruç tuttu ve o günün oruçlu geçirilmesini emretti."
Bize Ali b. Abdullah, ona Ebu Üsâme, ona Ebu Umeys, ona Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihâb, ona da Ebu Musa (el-Eş'arî) (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Aşure günü, Yahudiler'in bayram olarak kabul ettikleri bir gündü. Nebî (sav) (müslümanlara hitaben) 'Sizler de o günü oruçlu geçirin' buyurdu."
Bize Mekkî b. İbrahim, ona Yezid, ona da Seleme b. Ekvâ (ra) şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), Eslem kabilesine mensup bir kişiden insanlara şöyle bir ilanda bulunmasını istemiştir: 'Bugün yemek yiyenler, günün kalan kısmında oruç tutsun. Yemek yemeyenler de oruçlarına devam etsin. Çünkü bu gün, aşure günüdür.'"
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Hâlid b. Hâris, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Ümmü Süleym'in yanına girmişti. Ümmü Süleym, Ona (sav) hurma ve yağ getirip ikram etti. "Yağınızı tuluma, hurmanızı da kabına geri koyun, ben oruçluyum" buyurdu. Sonra evin bir tarafına gitti ve (iki rekat) nafile namaz kıldı. Ümmü Süleym ve aile fertleri için dua etti. Ümmü Süleym, "Ey Allah’ın Rasulü! Benim küçük bir hizmetçim var (ona da dua buyur)" dedi. Hz. Peygamber (sav), "O da nedir?" diye sorunca "Senin hizmetçin Enes!" diye cevap verdi. (Enes dedi ki) "Hz. Peygamber (sav), dünya ve ahiretteki her türlü hayır ve iyilik için bana dua etti. 'Allah'ım! Ona mal ve evlat ver. Ona onları mübarek kıl' buyurdu. Ben, Ensâr'ın en zengin olanlarındanım." (Enes şöyle dedi: 'Kızım Ümeyne, bana Haccâc'ın Basra'ya geldiği sene (hicri 75 senesi) o güne kadar benim soyumdan gelen yüz yirmi küsür kişinin gömüldüğünü söyledi.) (Buhârî dedi ki; Bize İbn Ebu Meryem, ona Yahya, ona Humeyd, ona Enes (ra), Hz. Peygamber'den (sav) böyle rivayet etmiştir.)
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Amr b. Yahya, ona babası (Yahya b. Umâre), ona da Ebu Said (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) ramazan ve kurban bayramı günlerinde oruç tutmayı, kişinin tek bir elbise giyip içinde başka bir şey yok iken avret mahalli gözükecek şekilde elbisesinin bir tarafını kaldırıp omuzlarına koymasını (es-sammâ) ve yine kişinin üzerinde tek bir elbise varken dizlerini dikip oturmasını yasaklamıştır."
Açıklama: الصَّمَّاءِ kelimesinin anlamı için bk. Kastallânî, İrşâdü's-sârî, III, 417. Hadisteki son iki yasak, setr-i avret içindir.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Salim b. Abdullah b. Ömer, ona da İbn Ömer (ra) şöyle söylemiştir: 'Hacca ve Arefe gününe kadar umre yapan kinin (üç) gün oruç tutması gereklidir. Eğer bu kişi kurban (hedy) bulamaz ve oruç tutmazsa Mina günlerini oruçlu geçirir.' İbn Şihâb, ona Urve, ona da Hz. Aişe tarikiyle benzeri bir hadis nakledilmiştir. İbrahim b. Sa'd da Malik'e mütâbaatta bulunup hadisi İbn Şihâb'dan rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İbrahim b. Sa'd arasında inkita vardır.