Giriş

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Süfyan, ona Amr, ona Ata ve Tâvus, o ikisine de İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) ihramlı iken hacamat yaptırdı."


    Öneri Formu
11275 D001835 Ebu Davud, Menasik, 35

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona Hişam, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) ihramlı olduğu halde başındaki bir rahatsızlıktan dolayı hacamat yaptırdı.


    Öneri Formu
11276 D001836 Ebu Davud, Menasik, 35

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Katâde, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) ihramlı olduğu halde üzerindeki bir ağrıdan dolayı ayağından hacamat yaptırdı." [Ebû Davud, Ahmed b. Hanbel'in şöyle dediğini nakletmiştir. İbn Ebu Arube, bu hadisi mürsel olarak yani (Enes'i zikretmeksizin) Katade'nin rivayeti olarak nakletmiştir.]


    Öneri Formu
11277 D001837 Ebu Davud, Menasik, 35

Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Nafi', ona Benû Abduddâr'ın kardeşi Nübeyh b. Vehb'in rivâyet ettiğine göre; Ömer b. Ubeydullah, Eban b. Osman b. Affan'a -ki o gün Eban hac emriydi ve her ikisi de ihramlı idiler- şunu sormak üzere birini gönderdi. Ben (oğlum) Talha b. Ömer'i Şeybe b. Cübeyr'in kızıyla evlendirmek istiyorum, senin de nikâhta hazır bulunmanı arzu ediyorum, ne dersin? Eban bu isteği uygun bulmadı ve ben babam Osman b. Affan'ı, Rasulullah'ın (sav); "İhramlı biri ne kendisi evlenebilir ne de başkasını evlendirebilir" dediğini işittim, diye cevap verdi.


    Öneri Formu
11281 D001841 Ebu Davud, Menasik, 38

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Süfyan, ona Amr, ona Ata ve Tâvus, o ikisine de İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) ihramlı iken hacamat yaptırdı."


    Öneri Formu
275807 D001835-2 Ebu Davud, Menasik, 35


    Öneri Formu
11274 D001834 Ebu Davud, Menasik, 34


    Öneri Formu
11278 D001838 Ebu Davud, Menasik, 36


    Öneri Formu
11280 D001840 Ebu Davud, Menasik, 37

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube ona Ebu İshak, ona da el-Bera şöyle rivayet etmiş: "Rasulullah (sav) Hudeybiye'de sulh aktedince; Harem'e, silahları ancak kılıfında olmak şartıyla girmek üzere anlaşma yapmıştı. (Şube der ki: Ebu İshak'a sordum): Silah kılıfı nedir? İçinde silâh olan kaptır dedi."


Açıklama: Mekke’de silâh taşımak câiz değilken, burada Müslümanların kılıçlarını kuşanmış oldukları halde Mekke’ye girecekleri şartı ile anlaşma yapılması tezat gibi görülebilir. Ancak bu, bir tezat değildir; müşriklere güvenemeyen Hz. Peygamber’in almak ihtiyacını duyduğu bir tedbirdir. Eğer müşrikler anlaşmayı bozup ihanet ederlerse, Müslümanlar kendilerini korumak imkânına sahip olacaklardı. Ancak her şeye rağmen kılıçların kınlarında oluşu da bir sulh ve emân alâmeti sayılırdı.

    Öneri Formu
11272 D001832 Ebu Davud, Menasik, 32

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Hüşeym, ona Yezid b. Ebu Ziyad, ona Mücahid, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Bizler ihramlı olarak Rasulullah'ın (sav) yanında iken, atlılar gelir geçerlerdi. Tam karşımıza geldiklerinde, hepimiz çarşafını başından yüzüne indirir, geçip gittikleri zaman da açardık."


Açıklama: İhramlı kadınların, yüzün tamamını örtecek şekilde peçe kullanmaları yasaktır. Ancak özellikle namahremden sakınmak gibi bir ihtiyaca mebni olarak başın üstünden yüze değmeyecek şekilde bir örtünün sarkıtılması meşru görülmüştür. Bu hadis de, onun delilidir. Yüze değer ve kadın da onu kaldırmazsa ceza olarak kurban kesmesi gerekir. Bu konuda farklı görüşte olan fukaha da vardır

    Öneri Formu
11273 D001833 Ebu Davud, Menasik, 33