6745 Kayıt Bulundu.
Bize Nufeyl, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona da Amr b. Meymun, ona Ebu Hâdır el-Himyerî, ona da Ebu Meymun b. Mihrân şöyle dedi: "Şamlıların, İbn Zübeyir'i Mekke'de muhasara altında tuttukları sene umre yapmak üzere çıktım. Kavmimden bazı kimseler de benimle hediyelik kurbanlık gönderdi. Bizler Şam ahalisinin bulunduğu yere gelince Harem bölgesine girmemizi engellediler, ben de olduğum yerde hediyelik kurbanlıkları kestikten sonra ihramdan çıkıp sonra da geri döndüm. Ertesi sene umremin kazasını yapmak üzere çıktım. İbn Abbas'a giderek ona durumu sordum. O da “Kurbanın yerine başkasını kes, çünkü Rasulullah (sav) ashabına Hudeybiye senesinde kesmiş oldukları kurbanların yerine kaza umresinde başkalarını kesmelerini emir buyurmuştu” dedi."
Bize Muhammed b. İsa, ona Hammad, ona Meymun b. Câbân, ona Ebû Râfi', ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Çekirge deniz avıdır."
Açıklama: Mâide suresi 96. âyetine göre ihrâmlıya deniz avı helâldir. Çekirge de deniz avı hükmünde görüldüğü için ihramlının çekirge avlaması câizdir. Ancak bu hadisin ravilerinden Meymûn b. Câbân hadis ilminde zayıf biridir. Tirmizî de bu hadisin garîb olduğunu söylemektedir. Bu itibarla İslâm hukukçularının ekserisi çekirgeyi avlayıp yemenin câiz olduğunu söylemelerine rağmen, onun kara veya deniz hayvanı sayılacağı, ihramlının onu avlaması halinde ceza verilip verilmeyeceği konusunda farklı görüşler ileri sürerler.
Bize Muhammed b. Mansur, ona Yakub, ona babası, ona İbn İshak, ona Eban –yani İbn Salih, ona el-Hakem b. Uteybe, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ka'b b. Ucre'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Ben Hudeybiye seferi senesinde Rasulullah (sav) ile iken başımda haşereler oldu (bitlendim), hatta gözlerime zarar geleceğinden korktum. Bunun üzerine şanı yüce Allah “Artık içinizden her kim hasta olur yahut başında bir eziyet bulunursa…” (Bakara, 2/196) ayetini indirdi. Rasulullah da (sav) beni çağırarak “başını tıraş et ve üç gün oruç tut yahut bir ferak kuru üzümü altı yoksula yedir ya da bir koyun kurban kes” buyurdu. Ben de başımı tıraş ettim, sonra da bir koyun kurban ettim."