6728 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Said, ona İbn Cüreyc, ona da Ebu'z-Zübeyr'in rivayet ettiğine göre; o, Cabir'in (ra) şöyle söylediğini bizzat işitmiş: Rasulullah (sav) Hz. Aişe'nin yanına girdi... "Sonra önceki hadisin bir kısmını anlattıktan sonra hacca niyet et!" cümlesine ilave olarak sonra "haccını yap, tavafın ve namazın dışında hacıların yaptığı her şeyi yerine getir" sözlerini zikretti.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Said, ona Cafer, ona babası, ona da Cabir b. Abdullah (ra) rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) telbiye getirerek sesini yükseltti... -Cabir, telbiyeyi İbn Ömer hadisindeki gibi anlattı-. Dedi ki: Halk, "yüksek dereceler sahibi Allah'ım" gibi kelimeler ilave ediyorlardı. Hz. Peygamber (sav) bunları işittiği halde, ses çıkarmıyordu."
Bize Ahmed b. Hanbel ve Muhammed b. Abdülaziz b. Ebu Rizme, onlara Abdullah b. İdris, ona İbn İshak, ona Yahya b. Abbad b. Abdullah b. ez-Zübeyri, ona babası, ona da Ebu Bekir'in kızı Esma'nın şöyle dediğini rivayet etti: Haccetmek üzere Rasulullah (sav) ile çıktık. Nihayet el-Arc denilen yere vardığımızda Rasulullah da (sav) konakladı, biz de konakladık. Aişe (r.anha) Rasulullah'ın (sav) yanında oturdu, ben de babamın yanında oturdum. Ebu Bekir'in ve Rasulullah'ın (sav) ortaklaşa kullandıkları bir tek yük hayvanı vardı ve bu hayvan da Ebu Bekir'in hizmetçisinin yanında bulunuyordu. Ebu Bekir oturup, onun yanına çıkıp gelmesini beklemeye başladı. O hizmetçi, devesi yanında bulunmadığı halde çıkageldi. Ebu Bekir: Deven nerede? dedi. Hizmetçisi: Onu dün kaybetmiştim, dedi. Bunun üzerine Ebu Bekir: Bir tek deveyi kaybediyorsun (bir deveye sahip çıkamıyorsun) öyle mi? deyip onu dövmeye başladı. Rasulullah da (sav) tebessüm ederek ona bakıyor ve "şu ihramlının yaptığına bir bakın" buyuruyordu. [İbn Ebu Rizme dedi ki: Rasulullah (sav) gülümseyerek: "Şu ihramlıya bakın" demekten başka bir şey yapmadı.]
Bize Nüfeyl, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak; (T) Bize Muhammed b. Minhal, ona Yezid b. Zürey', ona manen rivayetle İbn İshak, ona Abdullah b. Ebu Necih, ona Mücahid (b. Cebr el-Kuraşî), ona da (Abdullah) b. Abbas (ra) rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), Hudeybiye yılında, kendisine ait hedy kurbanları arasında başında (yani burun bölgesinde) gümüş bir halka bulunan Ebu Cehil'e ait erkek bir deveyi de hedy kurbanı olarak gönderdi." [Ravilerden (Muhammed) b. Minhal rivayetinde altın halka ifadesini kullanmıştır. Nüfeyl ise böylece müşrikleri öfkelendiriyordu ifadesini ilave etmiştir.]
Bize Abdullah b. Mesleme ve en-Nüfeyl, onlara da Malik; (T) Bize el-Hasan b. Ali, ona Bişr b. Ömer, ona Malik, ona Said b. Ebu Said, -Hasan kendi rivayetinde ona babası demiş, sonra da aynı tarikte birleşmişlerdir-, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kadının (tek başına) bir gün ve gecelik yola çıkması helâl değildir..." Sonra Ebu Hureyre hadisi aynı manada zikreder. [Ebû Davud dedi ki: el-Ka'neb ile en-Nüfeyl senette babasından sözünü zikretmediler. Bunu İbn Vehb ile Osman b. Ömer de bunu el-Ka'neb'in dediği gibi Malik'ten rivayet ettiler.]
Bize Yusuf b. Musa, ona Cerir, ona Süheyl, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, diyerek aynı hadisi rivayet etmiş, öncekinden farklı olarak sadece "berîd (dört fersahlık mesafe)" sözcüğünü ilave etmiştir.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Ebî Füdeyk, ona İbn Ebî Zi'b, ona Ubeydullah b. Umeyr, Ahmed b. Salih burada onun İbn Abbas'ın âzâdlısı olduğu anlamında bir şey söyledi-, ona da İbn Abbas'ın (ra) rivayet ettiğine göre; "İnsanlar ilk zamanlarda hac sırasında alış-veriş yaparlardı." [Ravi daha sonra bir önceki hadisi aynı manada, hac mevsimlerine cümlesine kadar nakletmiştir.]
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad, ona Amr b. Dinar, ona Tâvus, ona İbn Abbas (ra) ve İbn Tâvus da babasından, her ikisi de Rasulullah (sav) mikat yeri tayin etti diyerek önceki hadisle aynı manada rivayet ettiler. Onlardan biri, Yemenliler için Yelemlem'i mikat yeri tayin etti dedi, diğeri de Yelemlem'i tayin etti dedi. Bu rivayete göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bu yerler, adı geçen yerlerin halkı ile bu yerlerin halkı olmadıkları halde hac veya umre maksadıyla buralara uğrayan kimseler için (mikat tayin edilmiş)dir. (Mekke'ye) bundan daha yakın olanlar ise... (İbn Tavus rivayetinde) dedi ki: (Bu kimseler) istedikleri yerden (ihrama girerler) yine Mekke halkı da Mekke'den ihrama girerler. "