9957 Kayıt Bulundu.
Bize Heddâb b. Halid el-Ezdî, ona Hemmâm, ona Katade, ona Enes b. Malik, ona Muaz b. Cebel şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber'in (sav) terkisindeydim. Aramızda sadece semerin arka kısmı vardı. "Ey Muaz b. Cebel!" diye seslendi. Buyur ya Rasulullah! Emret dedim. Sonra bir müddet yol aldı ve tekrar "ey Muaz b. Cebel!" diye seslendi. Buyur ya Rasulullah! Emret dedim. Sonra bir müddet yol aldı ve tekrar "ey Muaz b. Cebel!" diye seslendi. Buyur ya Rasulullah! Emret dedim. "Allah'ın kullar üzerindeki hakkı nedir bilir misin?" diye sordu. Muaz; Allah ve Rasulü daha iyi bilir diyerek karşılık verdi. "Allah'ın kullar üzerindeki hakkı O'na kulluk etmeleri ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu. Sonra bir müddet yol aldı ve tekrar "ey Muaz b. Cebel!" diye seslendi. Buyur ya Rasulullah! Emret dedim. "Bunu yaptıkları zaman kulların Allah üzerindeki hakkı nedir bilir misin?" dedi. Allah ve Rasulü daha iyi bilir diyerek karşılık verdim. "Onlara azap etmemesidir" buyurdu.
Bize Züheyr b. Harb, ona Cerir, ona Süheyl, ona Abdullah b. Dinar, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "İman yetmiş veya altmış küsür şubedir. En üstünü kelime-i tevhîd yani Allah'tan başka ilah yoktur' sözüdür. En aşağısı ise yolda geçenlere eziyet veren şeyleri kaldırmaktır. Haya da imandan bir şubedir."
Bana Ebu Bekir b. Nafi' el-Abdî, ona Hammad, ona Behz, ona Sabit, ona Enes şöyle rivayet etmiştir: İtban b. Malik gözlerini kaybetmiş ve Rasulullah'a (sav) haber göndererek evine gelmesini, evde uygun bir yeri namazgâh olarak belirlemesini istemişti. Rasulullah (sav) geldi, başka insanlar da gelmişti. Orada Malik b. Duhşum denilen bir adam hakkında ileri geri konuşuldu. Sonra Ravi hadisi, Süleyman b. Muğîra'nın rivayeti gibi nakletti.
Açıklama: Hadisin tamamı için M000149 numaralı hadise bakınız.
Bize Şeyban b. Ferruh, ona Süleyman b. Mugîra, ona Sabit, ona Enes b. Malik, ona Mahmud b. Rabî, ona İtbân b. Malik şöyle nakletmiştir: Medine'ye gelmiştim. Kısa bir süre sonra İtban'a rastladım. Bana senden bir hadis ulaştı dedim. İtban şöyle dedi: Gözüm rahatsızlanmıştı. Rasulullah'a (sav) haber gönderip “arzu ederim ki evime gelip burada namaz kılsanız da ben de evimi namazgah edineyim” dedim. Hz. Peygamber (sav) ashabından bazıları ile birlikte evime geldi, içeri girip namaz kıldı. Bu sırada Ashabı (münafıkların yaptıkları kötülükleri) aralarında konuşuyor, bunun sorumluluğunun büyük bir kısmını Malik b. Duhşum'a yüklüyor ve arzu ediyorlardı ki Allah Rasulü beddua etsin de onun başına bir şey gelip helak olsun. Rasululullah (sav) namazını tamamladı ve "bu adam Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim onun elçisi olduğuma şehadet etmiyor mu?" diye sordu. “içinden inanmadan bunu söylüyor” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim onun elçisi olduğuma şahitlik eden kimse cehenneme girmez ve onu tatmaz" buyurdu. Enes der ki: Bu hadis hoşuma gitti ve oğluma onu yaz dedim. O da bu hadisi yazdı.