حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ عَنْ أَبِى مَالِكٍ الأَشْجَعِىِّ قَالَ:
قُلْتُ لأَبِى: ’يَا أَبَةِ! إِنَّكَ قَدْ صَلَّيْتَ خَلْفَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم، وَأَبِى بَكْرٍ، وَعُمَرَ، وَعُثْمَانَ، وَعَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ هَا هُنَا بِالْكُوفَةِ، نَحْوًا مِنْ خَمْسِ سِنِينَ. أَكَانُوا يَقْنُتُونَ؟’ قَالَ: ’أَىْ بُنَىَّ! مُحْدَثٌ.’
[قال أبو عيسى: ’هذا حديث حسن صحيح. و العمل عليه عند أكثر أهل العلم. و قال سفيان الثوري: ’إن قنت في الفجر، فحسن. و إن لم يقنت، فحسن.’ و اختار أن لا يقنت. و لم ير ابن المبارك القنوت في الفجر.’
قال أبو عيسى: ’و أبو مالك الأشجعي، اسمه سعد بن طارق بن أشيم.’]
Bize Ahmed b. Menî', ona da Yezid b. Harun, Ebu Malik el-Eşca'î'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Babama (Tarık b. Eşyem el-Eşca'î): 'Babacığım! Sen Rasulullah (sav)'ın, Ebu Bekir'in, Ömer'in, Osman'ın ve işte burada; Kûfe'de Ali b. Ebu Tâlib'in arkasında beş sene kadar namaz kıldın. Onlar kunut yaparlar mıydı?' diye sordum. Babam: Ey oğul! Bu bidattir.' cevabını verdi.
[Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: 'Bu, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehlinin (âlimlerin) büyük çoğunluğunun ameil bu hadise göredir. Süfyân es-Sevrî: 'Sabah namazında kunut yapılırsa güzeldir. Yapılmazsa bu da güzel olur' demiştir. (Bununla birlikte) O, kunut yapılmamasını tercih etmiştir. İbnü'l-Mübâre,ksabah namazında kunut yapmayı uygun görmemiştir.'
Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: 'Ebu Mâlik el-Eşce'î'nin adı, Sa'd b. Târık b. Üşeym'dir.']
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12203, T000402
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ عَنْ أَبِى مَالِكٍ الأَشْجَعِىِّ قَالَ:
قُلْتُ لأَبِى: ’يَا أَبَةِ! إِنَّكَ قَدْ صَلَّيْتَ خَلْفَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم، وَأَبِى بَكْرٍ، وَعُمَرَ، وَعُثْمَانَ، وَعَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ هَا هُنَا بِالْكُوفَةِ، نَحْوًا مِنْ خَمْسِ سِنِينَ. أَكَانُوا يَقْنُتُونَ؟’ قَالَ: ’أَىْ بُنَىَّ! مُحْدَثٌ.’
[قال أبو عيسى: ’هذا حديث حسن صحيح. و العمل عليه عند أكثر أهل العلم. و قال سفيان الثوري: ’إن قنت في الفجر، فحسن. و إن لم يقنت، فحسن.’ و اختار أن لا يقنت. و لم ير ابن المبارك القنوت في الفجر.’
قال أبو عيسى: ’و أبو مالك الأشجعي، اسمه سعد بن طارق بن أشيم.’]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî', ona da Yezid b. Harun, Ebu Malik el-Eşca'î'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Babama (Tarık b. Eşyem el-Eşca'î): 'Babacığım! Sen Rasulullah (sav)'ın, Ebu Bekir'in, Ömer'in, Osman'ın ve işte burada; Kûfe'de Ali b. Ebu Tâlib'in arkasında beş sene kadar namaz kıldın. Onlar kunut yaparlar mıydı?' diye sordum. Babam: Ey oğul! Bu bidattir.' cevabını verdi.
[Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: 'Bu, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehlinin (âlimlerin) büyük çoğunluğunun ameil bu hadise göredir. Süfyân es-Sevrî: 'Sabah namazında kunut yapılırsa güzeldir. Yapılmazsa bu da güzel olur' demiştir. (Bununla birlikte) O, kunut yapılmamasını tercih etmiştir. İbnü'l-Mübâre,ksabah namazında kunut yapmayı uygun görmemiştir.'
Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: 'Ebu Mâlik el-Eşce'î'nin adı, Sa'd b. Târık b. Üşeym'dir.']
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 178, 2/252
Senetler:
1. Tarık b. Eşyem el-Eşca'i (Tarık b. Eşyem b. Mesud)
2. Ebu Malik Sa'd b. Tarık el-Eşca'i (Sa'd b. Tarık b. eşyem)
3. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
4. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kunût duası
Açıklama: ''رَحْلِ'' kelimesi, esasında her türlü konaklanan yer anlamına gelmektedir (Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, II, 374). Hadiste bir yolculuktan bahsedildiğinden ve konaklama esnasında çadır kullanılacağı muhtemel oluşundan dolayı tercümede ''çadır'' kelimesi tercih edilmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12218, T000409
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو حَفْصٍ عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ مُعَاوِيَةَ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ كُنَّا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى سَفَرٍ فَأَصَابَنَا مَطَرٌ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « مَنْ شَاءَ فَلْيُصَلِّ فِى رَحْلِهِ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَسَمُرَةَ وَأَبِى الْمَلِيحِ عَنْ أَبِيهِ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَمُرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ جَابِرٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَقَدْ رَخَّصَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى الْقُعُودِ عَنِ الْجَمَاعَةِ وَالْجُمُعَةِ فِى الْمَطَرِ وَالطِّينِ. وَبِهِ يَقُولُ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . قَالَ أَبُو عِيسَى سَمِعْتُ أَبَا زُرْعَةَ يَقُولُ رَوَى عَفَّانُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ عَلِىٍّ حَدِيثًا . وَقَالَ أَبُو زُرْعَةَ لَمْ نَرَ بِالْبَصْرَةِ أَحْفَظَ مِنْ هَؤُلاَءِ الثَّلاَثَةِ عَلِىِّ بْنِ الْمَدِينِىِّ وَابْنِ الشَّاذَكُونِىِّ وَعَمْرِو بْنِ عَلِىٍّ . وَأَبُو الْمَلِيحِ اسْمُهُ عَامِرٌ وَيُقَالُ زَيْدُ بْنُ أُسَامَةَ بْنِ عُمَيْرٍ الْهُذَلِىُّ .
Tercemesi:
Bize Ebu Hafs Amr b. Ali el-Basrî, ona Ebu Davud et-Tayâlisî, ona Züheyr b. Muâviye, ona da Câbir şöyle rivayet etmiştir:
Bizler Nebî (sav) ile bir yolculukta idik de yağmura maruz kaldık. (Bunun üzerine) Hz. Peygamber (sav), ''dileyen namazını çadırında (rahl) kılsın'' buyurdu.
Bu konuda İbn Ömer'den, Semüre'den, Ebu Melih vasıtasıyla babasından ve Abdurrahman b. Semüre'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Câbir hadisi, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehli, yağmur ve çamur söz konusu olduğunda cemaate ve cuma namazına katılmamada ruhsat tanımıştır ki, Ahmed (b. Hanbel) ve İshak (b. Râhûye) bu görüştedir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Zür'a'yı ''Affân b. Müslim, Amr b. Ali'den hadis rivayet etmiştir'' derken işittim. (Yine) Ebu Zür'a, ''Basra'da Ali b. el-Medînî, İbn Şâzekûnî ve Amr b. Ali (olmak üzere) bu üç kişiden hıfzı daha sağlam (ehfaz) birini görmedik'' demiştir. Ebu Melîh'in ismi Âmir olup ona, Zeyd b. Üsâme b. Umeyr el-Hüzelî de denir.
Açıklama:
''رَحْلِ'' kelimesi, esasında her türlü konaklanan yer anlamına gelmektedir (Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, II, 374). Hadiste bir yolculuktan bahsedildiğinden ve konaklama esnasında çadır kullanılacağı muhtemel oluşundan dolayı tercümede ''çadır'' kelimesi tercih edilmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 184, 2/263
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
4. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
5. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, cemaatle kılamama durumu
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11904, T000396
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ الدَّسْتَوَائِىُّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ عِيَاضٍ يَعْنِى ابْنَ هِلاَلٍ قَالَ قُلْتُ لأَبِى سَعِيدٍ أَحَدُنَا يُصَلِّى فَلاَ يَدْرِى كَيْفَ صَلَّى فَقَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ فَلَمْ يَدْرِ كَيْفَ صَلَّى فَلْيَسْجُدْ سَجْدَتَيْنِ وَهُوَ جَالِسٌ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عُثْمَانَ وَابْنِ مَسْعُودٍ وَعَائِشَةَ وَأَبِى هُرَيْرَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَبِى سَعِيدٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « إِذَا شَكَّ أَحَدُكُمْ فِى الْوَاحِدَةِ وَالثِّنْتَيْنِ فَلْيَجْعَلْهُمَا وَاحِدَةً وَإِذَا شَكَّ فِى الثِّنْتَيْنِ وَالثَّلاَثِ فَلْيَجْعَلْهُمَا ثِنْتَيْنِ وَيَسْجُدْ فِى ذَلِكَ سَجْدَتَيْنِ قَبْلَ أَنْ يُسَلِّمَ » . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَصْحَابِنَا . وَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ إِذَا شَكَّ فِى صَلاَتِهِ فَلَمْ يَدْرِ كَمْ صَلَّى فَلْيُعِدْ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî', ona İsmail b. İbrahim, ona Hişâm ed-Destevâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona da İyâz b. Hilâl şöyle rivayet etmiştir:
Ebu Said (el-Hudrî)'ye ''birimiz namaz kılıyor (ama), kaç rekat kıldığını bilemiyor'' dedim. O ise, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Sizden biri namaz kılıp kaç rekat kıldığını bilemediğinde oturduğu halde iki secde yapsın.
Bu konuda Osman, İbn Mesud, Aişe ve Ebu Hureyre'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Said hadisi, hasen bir hadistir. Bu hadis Ebu Said'den daha pek çok tarik ile nakledilmiştir. Nebî (sav)'den rivayet olunduğuna göre o, ''sizden biri, bir veya iki rekat kılıp kılmadığı hususunda şüpheye düştüğü vakit o isini bir rekat saysın. İki veya üç rekat kılıp kılmadığı hususunda şüpheye düştüğünde ise onu iki rekat saysın. Bu durumda da selam vermeden önce sehiv secdesi yapsın'' buyurmuştur. Ashâbımız nezdinde amel buna göredir. Bir kısım ilim ehli, ''(kişi), namazında kaç rekat kıldığını bilmeyip şüpheye düştüğünde (namazını) tekrar kılar'' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 174, 2/243
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. İyaz b. Ebu Züheyr el-Ensari (İyaz b. Hilal)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda veya abdestte şüphe
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11910, T000399
Hadis:
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ أَيُّوبَ بْنِ أَبِى تَمِيمَةَ وَهُوَ أَيُّوبُ السَّخْتِيَانِىُّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم انْصَرَفَ مِنَ اثْنَتَيْنِ فَقَالَ لَهُ ذُو الْيَدَيْنِ أَقُصِرَتِ الصَّلاَةُ أَمْ نَسِيتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَصَدَقَ ذُو الْيَدَيْنِ » . فَقَالَ النَّاسُ نَعَمْ . فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَصَلَّى اثْنَتَيْنِ أُخْرَيَيْنِ ثُمَّ سَلَّمَ ثُمَّ كَبَّرَ فَسَجَدَ مِثْلَ سُجُودِهِ أَوْ أَطْوَلَ ثُمَّ كَبَّرَ فَرَفَعَ ثُمَّ سَجَدَ مِثْلَ سُجُودِهِ أَوْ أَطْوَلَ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَفِى الْبَابِ عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَابْنِ عُمَرَ وَذِى الْيَدَيْنِ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَحَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَاخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى هَذَا الْحَدِيثِ فَقَالَ بَعْضُ أَهْلِ الْكُوفَةِ إِذَا تَكَلَّمَ فِى الصَّلاَةِ نَاسِيًا أَوْ جَاهِلاً أَوْ مَا كَانَ فَإِنَّهُ يُعِيدُ الصَّلاَةَ وَاعْتَلُّوا بِأَنَّ هَذَا الْحَدِيثَ كَانَ قَبْلَ تَحْرِيمِ الْكَلاَمِ فِى الصَّلاَةِ . قَالَ وَأَمَّا الشَّافِعِىُّ فَرَأَى هَذَا حَدِيثًا صَحِيحًا فَقَالَ بِهِ. وَقَالَ هَذَا أَصَحُّ مِنَ الْحَدِيثِ الَّذِى رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى الصَّائِمِ إِذَا أَكَلَ نَاسِيًا فَإِنَّهُ لاَ يَقْضِى وَإِنَّمَا هُوَ رِزْقٌ رَزَقَهُ اللَّهُ . قَالَ الشَّافِعِىُّ وَفَرَّقُوا هَؤُلاَءِ بَيْنَ الْعَمْدِ وَالنِّسْيَانِ فِى أَكْلِ الصَّائِمِ بِحَدِيثِ أَبِى هُرَيْرَةَ . وَقَالَ أَحْمَدُ فِى حَدِيثِ أَبِى هُرَيْرَةَ إِنْ تَكَلَّمَ الإِمَامُ فِى شَىْءٍ مِنْ صَلاَتِهِ وَهُوَ يَرَى أَنَّهُ قَدْ أَكْمَلَهَا ثُمَّ عَلِمَ أَنَّهُ لَمْ يُكْمِلْهَا يُتِمُّ صَلاَتَهُ وَمَنْ تَكَلَّمَ خَلْفَ الإِمَامِ وَهُوَ يَعْلَمُ أَنَّ عَلَيْهِ بَقِيَّةً مِنَ الصَّلاَةِ فَعَلَيْهِ أَنْ يَسْتَقْبِلَهَا . وَاحْتَجَّ بِأَنَّ الْفَرَائِضَ كَانَتْ تُزَادُ وَتُنْقَصُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَإِنَّمَا تَكَلَّمَ ذُو الْيَدَيْنِ وَهُوَ عَلَى يَقِينٍ مِنْ صَلاَتِهِ أَنَّهَا تَمَّتْ وَلَيْسَ هَكَذَا الْيَوْمَ لَيْسَ لأَحَدٍ أَنْ يَتَكَلَّمَ عَلَى مَعْنَى مَا تَكَلَّمَ ذُو الْيَدَيْنِ لأَنَّ الْفَرَائِضَ الْيَوْمَ لاَ يُزَادُ فِيهَا وَلاَ يُنْقَصُ . قَالَ أَحْمَدُ نَحْوًا مِنْ هَذَا الْكَلاَمِ . وَقَالَ إِسْحَاقُ نَحْوَ قَوْلِ أَحْمَدَ فِى هذا الْبَابِ .
Tercemesi:
Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Mâlik, ona Eyyûb b. Ebu Temîme ki o, Eyyûb es-Sahtiyânî'dir, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), (dört rekatlık namazın) iki rekatını (kılıp) ayrıldı. (Kendisine) Zülyedeyen (denen zât), ''yâ Rasulullah, namaz mı kısaltıldı yoksa unuttun mu'' dedi. Rasulullah (sav), ''Zülyedeyn doğru mu söylüyor?'' buyurdu. İnsanlar ''evet'' dediler. Hz. Peygamber (sav) de kalkıp (kalan) son iki rekatı kıldı, ardından tekbir getirdi, (her zamanki) secdesi gibi ya da daha uzun secde yaptı. Akabinde tekbir getirip (başını secdeden) kaldırdı. Sonra (her zamanki) secdesi gibi ya da daha uzun secde yaptı.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda İmrân b. Husayn, İbn Ömer ve Zülyedeyn'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehli bu hadiste ihtilaf etmiştir. Bir kısım ehl-i Kûfe, ''(kişi), namazda unutarak, bilmeden ya da ne şekilde olursa olsun konuştuğunda namazı tekrar kılar'' demiştir. Onlar, (görüşlerini), bu hadisin namazda konuşmanın yasaklanmasından önce olduğu ile gerekçelendirmişlerdir. Şâfiî'ye gelince o, bu hadisi sahih kabul edip (hadisin gereğince) görüşte bulunmuştur ve ''bu hadis, Nebî (sav)'den, oruçlunun unutarak yediğinde (orucunu) kaza etmeyeceğine (dair) nakledilen hadisten daha sahihtir. Zira o, Allah'ın (oruçluyu) rızıklandırdığı bir rızıktır. Onlar, kasıt ile Ebu Hureyre hadisinde yer alan oruçlunun unutarak yemesi arasında fark gördüler'' demiştir. Ahmed (b. Hanbel), Ebu Hureyre hadisi hususunda ''imam, namazı bitirdiğini zannederek konuşur (ancak), sonra tamamlamadığını anlarsa namazını tamamlar. İmamın arkasındaki kişi, namazı bitirmediğini bildiği halde konuşursa namazı tekrar kılar'' demiştir. (Ahmed, görüşünde), Rasulullah (sav) zamanında farzların arttırılıp eksildiği (durumunu ) delil olarak kullanmıştır. Zülyeden, ancak namazın tamamlandığına dair kesin inancından dolayı konuşmuştur. Bugün ise böyle değildir. Bugün, hiç kimse Zülyedeyn'in konuştuğu gibi konuşamaz. Zira farzlar, bugün ne arttırılır ne de eksiltilir. Ahmed buna yakın şeyler söylemiş, İshak (b. Râhûye) de, Ahmed'in dediğine benzer şeyler söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 175, 2/247
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
6. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
Hz. Peygamber, Unutma ve yanılması
KTB, NAMAZ,
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11905, T000397
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ الشَّيْطَانَ يَأْتِى أَحَدَكُمْ فِى صَلاَتِهِ فَيَلْبِسُ عَلَيْهِ حَتَّى لاَ يَدْرِى كَمْ صَلَّى فَإِذَا وَجَدَ ذَلِكَ أَحَدُكُمْ فَلْيَسْجُدْ سَجْدَتَيْنِ وَهُوَ جَالِسٌ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Şeytan sizden birine namazını (kılarken) gelir de, kaç rekat kıldığını bilemeyene dek onun zihnini bulandırır. Sizden biri bu durumla karşılaştığında oturduğu halde iki (sehiv) secdesi yapsın.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 174, 2/244
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda veya abdestte şüphe
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Şeytan, ibadette vesvese vermesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11908, T000398
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَالِدٍ ابْنُ عَثْمَةَ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ قَالَ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ كُرَيْبٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ قَالَ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِذَا سَهَا أَحَدُكُمْ فِى صَلاَتِهِ فَلَمْ يَدْرِ وَاحِدَةً صَلَّى أَوْ ثِنْتَيْنِ فَلْيَبْنِ عَلَى وَاحِدَةٍ فَإِنْ لَمْ يَدْرِ ثِنْتَيْنِ صَلَّى أَوْ ثَلاَثًا فَلْيَبْنِ عَلَى ثِنْتَيْنِ فَإِنْ لَمْ يَدْرِ ثَلاَثًا صَلَّى أَوْ أَرْبَعًا فَلْيَبْنِ عَلَى ثَلاَثٍ وَلْيَسْجُدْ سَجْدَتَيْنِ قَبْلَ أَنْ يُسَلِّمَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَ غريب صَحِيحٌ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ رَوَاهُ الزُّهْرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Halid b. 'Asme el-Basrî, ona İbrahim b. Sa'd, ona Muhammed b. İshâk, ona Mekhûl, ona Küreyb, ona İbn Abbas, ona da Abdurrahman b. Avf, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Sizden biri namazında yanıldığında; bir (rekat) mı iki (rekat) mı kıldığını bilemediğinde onu bir (rekat); iki (rekat) mı üç (rekat) mı kıldığını bilemediğinde iki (rekat); üç (rekat) mı dört (rekat) mı kıldığını bilemediğinde ise üç (rekat) saysın ve selam vermeden önce iki (sehiv) secdesinde bulunsun.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-garîb-sahih bir hadistir. Bu hadis Abdurrahman b. Avf'tan pek çok tarik ile rivayet edilmiş olup Zührî, bu hadisi, Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe'den, o İbn Abbas'tan, ona da Abdurrahman b. Avf vasıtasıyla Nebî (sav)'den nakletmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 174, 2/244
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Avf ez-Zührî (Abdurrahman b. Avf b. Abduavf b. Abd b. el-Haris)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
4. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
5. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
6. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
7. Muhammed b. Asme el-Basri (Muhammed b. Halid b. Asme)
8. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda veya abdestte şüphe
Namaz, Sehiv secdesi, yapılışı, yeri, zamanı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11913, T000400
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ يَزِيدَ أَبِى مَسْلَمَةَ قَالَ قُلْتُ لأَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَكَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى فِى نَعْلَيْهِ قَا: نَعَمْ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى حَبِيبَةَ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَعَمْرِو بْنِ حُرَيْثٍ وَشَدَّادِ بْنِ أَوْسٍ وَأَوْسٍ الثَّقَفِىِّ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَعَطَاءٍ رَجُلٍ مِنْ بَنِى شَيْبَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ أَنَسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَالْعَمَلُ عَلَى هَذَا عِنْدَ أَهْلِ الْعِلْمِ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. İbrahim, ona da Ebu Mesleme Said b. Yezid şöyle rivayet etmiştir:
Enes b. Malik'e, ''Rasulullah (sav), sandaletleri (na'leyn) ile namaz kılar mıydı'' dedim. O, ''evet, (kılardı)'' dedi.
Bu konuda Abdullah b. Mesud, Abdullah b. Ebu Habîbe, Abdullah b. Amr, Amr b. Hureys, Şeddâd b. Evs, Evs es-Sekafî, Ebu Hureyre ve Şeybe oğullarından bir râvi olan Atâ'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Enes hadisi, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehli nezdinde de amel, buna göredir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 176, 2/249
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Mesleme Said b. Yezid et-Tahî (Said b. Yezid b. Mesleme)
3. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
4. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, ayakkabıyla
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12204, T000403
Hadis:
حَدَّثَنَا صَالِحُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ أَبِى مَالِكٍ الأَشْجَعِىِّ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ .
Tercemesi:
Bize Sâlih b. Abdullah, ona Ebu Avâne, ona da Ebu Mâlik el-Eşce'î, bu isnad ile mana bakımından benzer bir hadis rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 178, 2/253
Senetler:
1. Tarık b. Eşyem el-Eşca'i (Tarık b. Eşyem b. Mesud)
2. Ebu Malik Sa'd b. Tarık el-Eşca'i (Sa'd b. Tarık b. eşyem)
3. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
4. Ebu Abdullah Salih b. Abdullah el-Bâhilî (Salih b. Abdullah b. Zekvân)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kunût duası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12200, T000401
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالاَ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقْنُتُ فِى صَلاَةِ الصُّبْحِ وَالْمَغْرِبِ . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ عَلِىٍّ وَأَنَسٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ وَابْنِ عَبَّاسٍ وَخُفَافِ بْنِ إِيمَاءَ بْنِ رَحْضَةَ الْغِفَارِىِّ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ الْبَرَاءِ حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَاخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى الْقُنُوتِ فِى صَلاَةِ الْفَجْرِ: فَرَأَى بَعْضُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَغَيْرِهِمُ الْقُنُوتَ فِى صَلاَةِ الْفَجْرِ. وَهُوَ قَوْلُ مَالِكٍ وَالشَّافِعِىِّ . وَقَالَ أَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ لاَ يَقْنُتُ فِى الْفَجْرِ إِلاَّ عِنْدَ نَازِلَةٍ تَنْزِلُ بِالْمُسْلِمِينَ فَإِذَا نَزَلَتْ نَازِلَةٌ فَلِلإِمَامِ أَنْ يَدْعُوَ لِجُيُوشِ الْمُسْلِمِينَ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe ve Muhammed b. Müsennâ, onlara Gunder Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Amr b. Mürra, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Berâ b. Âzib şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav), sabah ve akşam namazında kunut yapardı.
Bu konuda Ali, Enes, Ebu Hureyre, İbn Abbas ve Hufâf b. Îmâ' b. Rahda el-Gifârî'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Berâ hadisi, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehli sabah namazındaki kunut hususunda ihtilaf etmiştir. Nebî (sav)'nin ashabından ve başkalarından bir kısım ilim ehli, sabah namazında kunutu benimsemiş ki bu, Mâlik ve Şâfiî'nin de görüşüdür. Ahmed ve İshak, ''(idareci), sadece müslümanların başına bir felaket geldiğinde sabah namazında kunut yapar. Felaket baş gösterdiğinde müslümanların ordusu için dua eder'' demişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 177, 2/251
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kunût duası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12221, T000410
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ حَبِيبِ بْنِ الشَّهِيدِ الْبَصْرِىُّ وَعَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عَتَّابُ بْنُ بَشِيرٍ عَنْ خُصَيْفٍ عَنْ مُجَاهِدٍ وَعِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ جَاءَ الْفُقَرَاءُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ الأَغْنِيَاءَ يُصَلُّونَ كَمَا نُصَلِّى وَيَصُومُونَ كَمَا نَصُومُ وَلَهُمْ أَمْوَالٌ يُعْتِقُونَ وَيَتَصَدَّقُونَ قَالَ « فَإِذَا صَلَّيْتُمْ فَقُولُوا سُبْحَانَ اللَّهِ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ مَرَّةً وَالْحَمْدُ لِلَّهِ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ مَرَّةً وَاللَّهُ أَكْبَرُ أَرْبَعًا وَثَلاَثِينَ مَرَّةً وَلاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ عَشْرَ مَرَّاتٍ فَإِنَّكُمْ تُدْرِكُونَ بِهِ مَنْ سَبَقَكُمْ وَلاَ يَسْبِقُكُمْ مَنْ بَعْدَكُمْ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ كَعْبِ بْنِ عُجْرَةَ وَأَنَسٍ وَعَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو وَزَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ وَأَبِى الدَّرْدَاءِ وَابْنِ عُمَرَ وَأَبِى ذَرٍّ . قَالَ أَبُو عِيسَى وَحَدِيثُ ابْنِ عَبَّاسٍ حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَفِى الْبَابِ أَيْضًا عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَالْمُغِيرَةِ . وَقَدْ رُوِىَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « خَصْلَتَانِ لاَ يُحْصِيهِمَا رَجُلٌ مُسْلِمٌ إِلاَّ دَخَلَ الْجَنَّةَ يُسَبِّحُ اللَّهَ فِى دُبُرِ كُلِّ صَلاَةٍ عَشْرًا وَيَحْمَدُهُ عَشْرًا وَيُكَبِّرُهُ عَشْرًا وَيُسَبِّحُ اللَّهَ عِنْدَ مَنَامِهِ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ وَيَحْمَدُهُ ثَلاَثًا وَثَلاَثِينَ وَيُكَبِّرُهُ أَرْبَعًا وَثَلاَثِينَ » .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim b. Habîb b. Şehîd el-Basrî ve Ali b. Hucr, onlara Attâb b. Beşîr, ona Husayf, ona Mücâhid ve İkrime, onlara da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
Fakir insanlar Hz. Peygamber (sav)'e gelip ''yâ Rasulullah, zenginler bizim namaz kıldığımız ve oruç tuttuğumuz gibi namaz kılmakta ve oruç tutmaktalar. (Üstelik), onların köle azad edip infakta bulundukları mallar(ı) da bulunmakta!'' dediler. Nebî (sav) de, ''Sizler namaz kıldığınızda 33 kere 'subhânallâh', 33 kere 'elhamdülillâh', 34 kere 'Allahu ekber', 10 kere de 'lâ ilâhe illâllâh' deyip (zikirde bulunun). Böylece sizler, (sevap bakımından) sizi geçenlere yetişmiş olursunuz. Sizden sonrakiler de size yetişemez'' buyurmuştur.
Bu konuda Ka'b b. Ucre, Enes, Abdullah b. Amr, Zeyd b. Sâbit, Ebu Derdâ, İbn Ömer ve Ebu Zer'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: İbn Abbas hadisi, hasen-garîb bir hadistir. Bu konuda aynı şekilde Ebu Hureyre ve Muğîre'den de hadis rivayet edilmiştir.
Hz. Peygamber (sav)'den rivayet edildiğine göre o, şöyle buyurmuştur:
Şu iki özelliğine sahip kul cennete girer: Her namazından ardından 10 kere 'subhânallah', 10 kere 'elhamdülillâh', 10 kere 'Allahu ekber'; uyumadan hemen önce de 33 kere 'subhânallâh', 33 kere elhamdülillâh', 34 kere 'Allahu ekber' deyip Allah'ı zikreden kimse.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 185, 2/264
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Avn Husayf b. Abdurrahman el-Cezerî (Husayf b. Abdurrahman)
4. Ebu Hasan Attab b. Beşir el-Cezeri (Attab b. Beşir)
5. İshak b. İbrahim eş-Şehidi (İshak b. İbrahim b. Habib b. Şehid)
Konular:
Dua, Namazda ve ardından yapılan
KTB, NAMAZ,