حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنِ الْمِسْوَرِ بْنِ مَخْرَمَةَ وَمَرْوَانَ أَنَّهُمَا قَالاَ
"خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ فَلَمَّا كَانَ بِذِى الْحُلَيْفَةِ قَلَّدَ الْهَدْىَ وَأَشْعَرَهُ وَأَحْرَمَ."
Bize Abdula'la b. Hammad, ona Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Misver b. Mahreme ve Mervan (b. Hakem) şöyle rivayet ettiler:
"Rasulullah (sav) Hudeybiye yılında (Medine'den Mekke'ye) yola çıktı. Zü'l-Huleyfe'ye vardığında kurbanlıklara gerdanlıkları astı, onları işaretledi ve ihrama girdi."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11135, D001754
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنِ الْمِسْوَرِ بْنِ مَخْرَمَةَ وَمَرْوَانَ أَنَّهُمَا قَالاَ
"خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ فَلَمَّا كَانَ بِذِى الْحُلَيْفَةِ قَلَّدَ الْهَدْىَ وَأَشْعَرَهُ وَأَحْرَمَ."
Tercemesi:
Bize Abdula'la b. Hammad, ona Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Misver b. Mahreme ve Mervan (b. Hakem) şöyle rivayet ettiler:
"Rasulullah (sav) Hudeybiye yılında (Medine'den Mekke'ye) yola çıktı. Zü'l-Huleyfe'ye vardığında kurbanlıklara gerdanlıkları astı, onları işaretledi ve ihrama girdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 15, /409
Senetler:
1. Misver b. Mahreme el-Kuraşi (Misver b. Mahreme b. Nevfel b. Üheyb b. Abdümenaf)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Abdula'la b. Hammad el-Bahili (Abdula'la b. Hammad b. Nasr)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Kurban, Hedy kurbanını işaretlemek
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدٍ الرَّمْلِىُّ الْهَمْدَانِىُّ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ أَنَّ اللَّيْثَ بْنَ سَعْدٍ حَدَّثَهُمْ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ وَعَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ
"كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُهْدِى مِنَ الْمَدِينَةِ فَأَفْتِلُ قَلاَئِدَ هَدْيِهِ ثُمَّ لاَ يَجْتَنِبُ شَيْئًا مِمَّا يَجْتَنِبُ الْمُحْرِمُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11141, D001758
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدٍ الرَّمْلِىُّ الْهَمْدَانِىُّ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ أَنَّ اللَّيْثَ بْنَ سَعْدٍ حَدَّثَهُمْ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ وَعَمْرَةَ بِنْتِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ
"كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُهْدِى مِنَ الْمَدِينَةِ فَأَفْتِلُ قَلاَئِدَ هَدْيِهِ ثُمَّ لاَ يَجْتَنِبُ شَيْئًا مِمَّا يَجْتَنِبُ الْمُحْرِمُ."
Tercemesi:
Bize Yezid b. Halit er-Remlî el-Hemdânî ve Kuteybe b. Said, onlara Leys b. Sa'd, ona (Muhammed) İbn Şihab (ez-Zührî), ona Urve (b. Zübeyr) ve Amre bt. Abdurrahman onlara da Aişe (bt. Ebu Bekir es-Sıddîk) (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) Medine'den (Mekke'de kesilmek üzere) kurban gönderirdi. Ben de o kurbanların gerdanlıklarının iplerini bükerdim. Kendisi (Medine'de kaldığı esnada) ihrama girenin kaçındığı hiçbir şeyden kaçınmazdı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 17, /410
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Amre bt. Abdurrahman el-Ensâriyye (Amre bt. Abdurrahman b. Sa'd b. Zürâre)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Kurban, Hedy kurbanını işaretlemek
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى أَبُو الزُّبَيْرِ سَأَلْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ رُكُوبِ الْهَدْىِ فَقَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"ارْكَبْهَا بِالْمَعْرُوفِ إِذَا أُلْجِئْتَ إِلَيْهَا حَتَّى تَجِدَ ظَهْرًا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11147, D001761
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى أَبُو الزُّبَيْرِ سَأَلْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ رُكُوبِ الْهَدْىِ فَقَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"ارْكَبْهَا بِالْمَعْرُوفِ إِذَا أُلْجِئْتَ إِلَيْهَا حَتَّى تَجِدَ ظَهْرًا."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Said, ona (Ebu Velid Abdülmelik b. Abdülaziz) İbn Cüreyc ona da Ebu Zübeyr'in (Muhammed b. Müslim el-Kuraşi) rivayet ettiğine göre kendisi Cabir b. Abdullah'a kurbanlık hayvana binmenin hükmünü sormuş. O da şöyle cevap vermiştir: Ben Rasulullah'tan (sav) şöyle işittim:
"Mecbur kaldığın takdirde, başka bir binek bulana kadar (kurbanlık hayvana) zarar vermeden bin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 18, /411
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Kurban, kurbanlık hayvana binmek
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ وَأَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سَابِطٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابَهُ كَانُوا يَنْحَرُونَ الْبَدَنَةَ مَعْقُولَةَ الْيُسْرَى قَائِمَةً عَلَى مَا بَقِىَ مِنْ قَوَائِمِهَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11158, D001767
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ وَأَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سَابِطٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَأَصْحَابَهُ كَانُوا يَنْحَرُونَ الْبَدَنَةَ مَعْقُولَةَ الْيُسْرَى قَائِمَةً عَلَى مَا بَقِىَ مِنْ قَوَائِمِهَا."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmar (Süleyman b. Hayyan), ona (Ebu Velid) İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr (Muhammed b. Müslim), ona da Cabir (b. Abdullah), Abdurrahman b. Sabit'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
"Hz. Peygamber (sav) ve ashabı kurbanlık develeri sol (ön ayakları) bağlı ve geri kalan ayakları üzerinde dikili olarak boğazlardı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 20, /412
Senetler:
1. ibn Ebu Humeyda Abdurrahman b. Sabit el-Kuraşî (Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrahman b. Sabit)
2. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
3. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
4. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Kurban, kesim kuralları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11428, D001881
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ أَبِى زِيَادٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ
"أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِمَ مَكَّةَ وَهُوَ يَشْتَكِى فَطَافَ عَلَى رَاحِلَتِهِ كُلَّمَا أَتَى عَلَى الرُّكْنِ اسْتَلَمَ الرُّكْنَ بِمِحْجَنٍ فَلَمَّا فَرَغَ مِنْ طَوَافِهِ أَنَاخَ فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Halid b. Abdullah, ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre "Rasulullah (sav) rahatsız olduğu halde Mekke'ye geldi. Devesi üzerinde (Beyt'i) tavaf etti. (Hacer-i Esved’in bulunduğu) Rükne her geldikçe de bir baston ile o rüknü selâmladı. Tavafını bitirdikten sonra da devesini çöktürüp iki rekât namaz kıldı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 49, /438
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Abdullah Yezid b. Ebu Ziyad el-Haşimî (Yezid b. Ebu Ziyad)
4. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Hac, Tavaf, Sa'y, hayvan / binek üzerinde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11541, D001922
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَيَّاشٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى رَافِعٍ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ ثُمَّ أَرْدَفَ أُسَامَةَ فَجَعَلَ يُعْنِقُ عَلَى نَاقَتِهِ وَالنَّاسُ يَضْرِبُونَ الإِبِلَ يَمِينًا وَشِمَالاً لاَ يَلْتَفِتُ إِلَيْهِمْ وَيَقُولُ
"السَّكِينَةَ أَيُّهَا النَّاسُ." وَدَفَعَ حِينَ غَابَتِ الشَّمْسُ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Adem, ona Süfyan, ona Abdurrahman b. Ayyaş, ona Zeyd b. Ali, ona babası, ona Ubeydullah b. Ebu Râfi', ona da Ali'nin şöyle dediğini rivayet etti: Sonra Üsame'yi terkisine alıp arkasına bindirdi. Devesi üzerinde –devesin- normal bir şekilde yürütmeye başladı. İnsanlar ise develerini (daha hızlı gitmek maksadıyla) sağdan soldan koşturmaya çalışıyorlardı. O ise onlara dönüp bakmadan:
"Ey insanlar, sakin olunuz," diyordu. Güneş batınca (Arafat'tan Müzdelife'ye) hareket etmişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 64, /449
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. ibn Ebu Râfi' Ubeydullah b. Eslem el-Medeni (Ubeydullah b. Eslem)
3. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
4. Zeyd b. Ali el-Haşimi (Zeyd b. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
5. Abdurrahman b. Ayyaş el-Ensârî (Abdurrahman b. Ayyaş)
6. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
7. Ebu Zekeriyya Yahya b. Adem el-Ümevî (Yahya b. Adem b. Süleyman)
8. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Hac, arafattan dönüş
Hac, Müzdelifede vakfe ve telbiye
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11191, D001785
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ أَقْبَلْنَا مُهِلِّينَ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْحَجِّ مُفْرَدًا وَأَقْبَلَتْ عَائِشَةُ مُهِلَّةً بِعُمْرَةٍ حَتَّى إِذَا كَانَتْ بِسَرِفَ عَرَكَتْ حَتَّى إِذَا قَدِمْنَا طُفْنَا بِالْكَعْبَةِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ فَأَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُحِلَّ مِنَّا مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ قَالَ فَقُلْنَا حِلُّ مَاذَا فَقَالَ
"الْحِلُّ كُلُّهُ." فَوَاقَعْنَا النِّسَاءَ وَتَطَيَّبْنَا بِالطِّيبِ وَلَبِسْنَا ثِيَابَنَا وَلَيْسَ بَيْنَنَا وَبَيْنَ عَرَفَةَ إِلاَّ أَرْبَعُ لَيَالٍ ثُمَّ أَهْلَلْنَا يَوْمَ التَّرْوِيَةِ ثُمَّ دَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى عَائِشَةَ فَوَجَدَهَا تَبْكِى فَقَالَ
"مَا شَأْنُكِ." قَالَتْ شَأْنِى أَنِّى قَدْ حِضْتُ وَقَدْ حَلَّ النَّاسُ وَلَمْ أَحْلِلْ وَلَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ وَالنَّاسُ يَذْهَبُونَ إِلَى الْحَجِّ الآنَ . فَقَالَ
"إِنَّ هَذَا أَمْرٌ كَتَبَهُ اللَّهُ عَلَى بَنَاتِ آدَمَ فَاغْتَسِلِى ثُمَّ أَهِلِّى بِالْحَجِّ." فَفَعَلَتْ . وَوَقَفَتِ الْمَوَاقِفَ حَتَّى إِذَا طَهُرَتْ طَافَتْ بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ قَالَ
"قَدْ حَلَلْتِ مِنْ حَجِّكِ وَعُمْرَتِكِ جَمِيعًا." قَالَتْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَجِدُ فِى نَفْسِى أَنِّى لَمْ أَطُفْ بِالْبَيْتِ حِينَ حَجَجْتُ . قَالَ
"فَاذْهَبْ بِهَا يَا عَبْدَ الرَّحْمَنِ فَأَعْمِرْهَا مِنَ التَّنْعِيمِ." وَذَلِكَ لَيْلَةَ الْحَصْبَةِ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona el-Leys, ona Ebu'z-Zübeyr, ona da Cabir'in şöyle dediğini rivayet etti: Biz Rasulullah (sav) ile yalnızca hac (hacc-ı ifrâd) niyetiyle ihrama girmiş olarak geldik. Aişe ise umre için ihrama girmişti. Nihayet Şerif'e geldiğinde ay hali oldu. Biz Mekke'ye vardığımızda Kâbe’yi tavaf ettik, Safa ile Merve arasında sa'y ettik. Rasulullah (sav) bize beraberinde hedy/kurbanlık bulunmayan kimselere ihramdan çıkmalarını emir buyurdu. Biz: Nasıl bir ihramdan çıkış olacak, dedik. O:
"İhram dolayısıyla haram olmuş her şeyin tamamıyla helal olması (el-hill) suretiyle" buyurdu. Biz de hanımlarımızla beraber olduk, hoş kokular sürdük, elbiselerimizi giyindik. Bizimle Arafat’ta vakfe arasında ancak dört gün vardı. Sonra terviye (Zülhicce'nin sekizinci) gününde ihrama girdik. Sonra Rasulullah (sav) Aişe'nin yanına girdiğinde ağladığını gördü, "bu halin ne?" buyurdu. Aişe: Durumum şu ki, ben ay hali oldum. İnsanlar ihramdan çıktıkları halde ben ihramdan çıkamadım, Beyt'i tavaf edemedim. Şimdi de insanlar haccetmek üzere gidiyorlar, dedi. Allah Rasulü:
"Senin bu durumun Allah'ın, Adem’in kızları hakkında yazıp takdir ettiği bir husustur. Haydi, guslet, sonra hac niyetiyle ihrama gir," buyurdu. Aişe de böyle yaptı, vakfe yapılacak yerlerde vakfe yaptı. Nihayet temizlenince Beyt'i de tavaf etti, Safa ile Merve arasında da sa'y yaptı. Sonra da:
"İşte sen böylelikle hem haccının hem umrenin ihramından hep birlikte çıkmış oldun," buyurdu. Aişe: Ey Allah'ın Rasulü, ben haccettiğim zaman Beyt'i tavaf etmediğim için içim rahat değil, dedi. Allah Rasulü:
"Ey Abdurrahman, onu yanına al ve ona Tenim'den ihrama girerek umre yaptır," buyurdu. Bu hadise ise Hasbe (Muhassab/Minâ'dan dönüş) gecesi olmuştu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 23, /417
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11540, D001921
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ - وَهَذَا لَفْظُ حَدِيثِ زُهَيْرٍ - حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ عُقْبَةَ أَخْبَرَنِى كُرَيْبٌ أَنَّهُ سَأَلَ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ قُلْتُ أَخْبِرْنِى كَيْفَ فَعَلْتُمْ - أَوْ صَنَعْتُمْ - عَشِيَّةَ رَدِفْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ جِئْنَا الشِّعْبَ الَّذِى يُنِيخُ النَّاسُ فِيهِ لِلْمُعَرَّسِ فَأَنَاخَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَاقَتَهُ ثُمَّ بَالَ - وَمَا قَالَ زُهَيْرٌ أَهْرَاقَ الْمَاءَ - ثُمَّ دَعَا بِالْوَضُوءِ فَتَوَضَّأَ وُضُوءًا لَيْسَ بِالْبَالِغِ جِدًّا قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ الصَّلاَةَ. قَالَ
"الصَّلاَةُ أَمَامَكَ." قَالَ فَرَكِبَ حَتَّى قَدِمْنَا الْمُزْدَلِفَةَ فَأَقَامَ الْمَغْرِبَ ثُمَّ أَنَاخَ النَّاسُ فِى مَنَازِلِهِمْ وَلَمْ يَحِلُّوا حَتَّى أَقَامَ الْعِشَاءَ وَصَلَّى ثُمَّ حَلَّ النَّاسُ.
[زَادَ مُحَمَّدٌ فِى حَدِيثِهِ قَالَ قُلْتُ كَيْفَ فَعَلْتُمْ حِينَ أَصْبَحْتُمْ قَالَ رَدِفَهُ الْفَضْلُ وَانْطَلَقْتُ أَنَا فِى سُبَّاقِ قُرَيْشٍ عَلَى رِجْلَىَّ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Züheyr; (T)
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan – bu Züheyr'in hadisi rivayet ettiği lafızdır-, ona İbrahim b. Ukbe, ona Kureyb'in rivayet ettiğine göre Üsame b. Zeyd'e sorup dedim ki: Bana Rasulullah'ın (sav) terkisine bindiğin gece nasıl hareket ettiğinizi haber verir misin? O dedi ki: Bizler insanların gece dinlenmek üzere geldikleri ve hayvanlarını çöktürdükleri dağ yoluna geldik. Rasulullah (sav) devesini çöktürdükten sonra küçük abdestini bozdu. –Ancak Züheyr: Su döktü, demedi.- Sonra abdest için su getirilmesini istedi ve azalarını iyice yıkamaya özen göstermeksizin bir abdest aldı. Ben: Ey Allah'ın Rasulü, namaz (mı kılacaksınız)? dedim. O:
"Namaz senin önünde (daha sonra) gelecektir," buyurdu. (Üsame devamla) dedi ki: Sonra Allah Rasulü devesine bindi. Nihayet Müzdelife'ye gelince akşam için kamet getirildi, daha sonra insanlar konakladıkları yerlerde hayvanlarını çöktürdüler. Henüz yüklerini çözmeden (yatsı) için kamet getirdi ve (yatsı) namazını kıldırdıktan sonra insanlar yüklerini çözdüler.
[Muhammed, hadisi rivayetinde şunları da eklemiştir: Sizler sabahladığınız zaman nasıl yaptınız? diye sordum. (Üsame) dedi ki: (Rasulullah –sav-) el-Fadl'ı kendi terkisine bindirdi, ben ise yaya olarak Kureyş’in önden gidenleriyle birlikte yola koyuldum, dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 64, /449
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
3. İbrahim b. Ukbe el-Esedi (İbrahim b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Hac, arafattan dönüş
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ حَدَّثَنَا أَبِى عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ عُقْبَةَ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنْ أُسَامَةَ قَالَ
"كُنْتُ رِدْفَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا وَقَعَتِ الشَّمْسُ دَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11543, D001924
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ حَدَّثَنَا أَبِى عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى إِبْرَاهِيمُ بْنُ عُقْبَةَ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنْ أُسَامَةَ قَالَ
"كُنْتُ رِدْفَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَلَمَّا وَقَعَتِ الشَّمْسُ دَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yakub, ona babası, ona İbn İshak, ona İbrahim b. Ukbe, ona Abdullah b. Abbas’ın azatlısı Kureyb, Üsame'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Nebi'nin (sav) terkisine binmiştim. Güneş batınca Rasulullah (sav) (Arafat’tan Müzdelife'ye) gitmek üzere hareket etti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 64, /450
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
3. İbrahim b. Ukbe el-Esedi (İbrahim b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
7. Ebu Abdullah Ahmed b. Hanbel eş-Şeybanî (Ahmed b. Muhammed b. Hanbel b. Hilal b. Esed)
Konular:
Hac, arafattan dönüş
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11544, D001925
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ عَنْ مَالِكٍ عَنْ مُوسَى بْنِ عُقْبَةَ عَنْ كُرَيْبٍ مَوْلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبَّاسٍ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ أَنَّهُ سَمِعَهُ يَقُولُ دَفَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ عَرَفَةَ حَتَّى إِذَا كَانَ بِالشِّعْبِ نَزَلَ فَبَالَ فَتَوَضَّأَ وَلَمْ يُسْبِغِ الْوُضُوءَ قُلْتُ لَهُ الصَّلاَةَ . فَقَالَ
"الصَّلاَةُ أَمَامَكَ." فَرَكِبَ فَلَمَّا جَاءَ الْمُزْدَلِفَةَ نَزَلَ فَتَوَضَّأَ فَأَسْبَغَ الْوُضُوءَ ثُمَّ أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ فَصَلَّى الْمَغْرِبَ ثُمَّ أَنَاخَ كُلُّ إِنْسَانٍ بَعِيرَهُ فِى مَنْزِلِهِ ثُمَّ أُقِيمَتِ الْعِشَاءُ فَصَلاَّهَا وَلَمْ يُصَلِّ بَيْنَهُمَا شَيْئًا .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona Musa b. Ukbe, ona Abdullah b. Abbas'ın azatlısı Kureyb'in rivayet ettiğine göre o, Üsame b. Zeyd'i şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (sav) (Müzdelife'ye gitmek üzere) Arafat’tan ayrıldı. Nihayet o dağ yoluna gelince, inip küçük abdestini bozdu ve azalarını iyice yıkamaya özen göstermeden bir abdest aldı. Ben ona: Namaz mı (kılacağız?) dedim. O:
"Namaz ileride" buyurdu ve bineğine bindi. Müzdelife'ye varınca bineğinden inip, azalarını iyice yıkadığı bir abdest aldı sonra namaz için kamet getirildi, akşam namazını kıl(dır)dı. Sonra herkes devesini indiği yerde çöktürdü sonra da yatsı namazı için kamet getirildi ve onu da kıl(dır)dı. İkisi arasında da başka bir namaz kılmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Menâsik 64, /450
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Hac, arafattan dönüş
Hac, Namaz, namazların cem'i/ Arafatta, Müzdelifede