6745 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Salih, ona Anbese, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona da Urve b. Zübeyr, Peygamber'in (sav) hanımı Aişe ve Ümmü Seleme’nin (r.anhüma) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) Zeyd'i evlatlık edindiği gibi, Ebu Huzeyfe b. Utbe b. Rabia b. Abduşems de Ensar'dan bir kadının azatlı kölesi olan Salim'i evlatlık edindi ve kardeşinin kızı Hind bt. Velid b. Utbe b. Rabia ile evlendirdi. Cahiliyye devrinde bir kimse bir adamı evlatlık edindiğinde toplum o evlatlığı o adama nispet ederek çağırırlardı. Evlatlık da o adamın mirasına vâris kılınırdı. (Bu durum) Nihayet noksan sıfatlardan münezzeh olan yüce Allah: "Onları babalarına nispet ederek çağırın. Bu, Allah katında daha (doğru ve) adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır."(Ahzâb,33/5) buyruğunu indirince bu evlatlıklar babalarına verildi, babası bilinmeyenler de dost ve din kardeşi oldu. Bu sırada Ebu Huzeyfe'nin hanımı Sehle bt. Süheyl b. Amr el-Kureyşî el-Amirî gelerek “ey Allah'ın Resulü, biz Salim'e (bizden olan) bir çocuk gözüyle bakıyorduk, kocamla benim yanımda bir evde kalıyor ve (dolayısıyla) beni başı, yakası, boynu yüzü ve kolları açık bir kıyafetle görüyordu. Şimdi ise Allah (ac) evlatlıklar hakkında senin de bildiğini indirdi. Salim hakkındaki görüşünüz nedir?” diye sordu. Hz. Peygamber de (sav) ona "onu emzir" buyurdu. Sehle, (sütünü bir kaba bırakıp ona vermek suretiyle) beş kez emzirdi ve Salim onun sütoğlu oldu. Bu olay nedeniyle Aişe (r.anha) kendisinin görmek istediği ve yanına girmelerini arzu ettiği kimseleri kız kardeşlerinin veya erkek kardeşlerinin kızlarının emzirmelerini isterdi. Eğer (emzirilmesini istediği kimse) yetişkin ise, beş defa emzirmelerini isterdi. Ondan sonra da Aişe'nin yanına (rahatça) girerdi. Ümmü Seleme ile Peygamber'in (sav) diğer hanımları, beşikte iken süt emmedikçe herhangi bir kimsenin bu şekilde süt emmek suretiyle yanlarına gelmesine izin vermezlerdi. Ve Hz. Aişe'ye de “vallahi bilmiyoruz, belki bu diğer halk için değil de sadece Salim'le alakalı Peygamber (sav) tarafından verilmiş özel izindir” derlerdi.
Bize Amr b. Avn, ona Ebu Avane, ona Katade ve Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes b. Malik (ra) rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Safiyye'yi âzâd etmiş, (sonra onunla evlenmiş) ve âzâd etme işini de mehir saymıştır."
Açıklama: Bir kısım fukaha, bu hadise dayanarak bir erkeğin âzâd ettiği bir câriyeyi mehir vermeden alabileceğini, âzâdın mehir sayılabileceğini söylemişlerdir. Ancak Ebû Hanîfe ile Mâlik ve Şâfiî’ye göre, âzâd mehir sayılmaz, dolayısıyla ayrıca mehir vermek gerekir. Hadîste sözü edilen Hz. Peygamber’in uygulaması ise, ona mahsus özel bir durumdur. Ebû Hanîfe, bir insanın câriyesini hürriyetine kavuşturmasını, onun üzerindeki hakkından vazgeçmesi olarak görür, dolayısıyla mülkiyetin iptali anlamına gelen âzâd işinin mehir yerine sayılmasını doğru bulmaz.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Abdullah b. Dinar, ona Süleyman b. Yesâr, ona Urve, ona da Rasulullah'ın (sav) zevcesi Hz. Aişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Nesebin haram kıldığını süt de haram kılar."
Açıklama: Aynı aileden olan kadın ve erkeğin birbirleriyle evlenmeleri haram olduğu gibi, yabancı oldukları halde küçükken süt emişen erkek ve kadının birbirleriyle ve yakınlarının da onlarla evlenmeleri haramdır.
Bize Muhammed b. Süleyman Enbari, ona Veki', ona Süleyman b. el-Muğîra, ona Ebu Musa el-Hilalî, ona babası, ona da Abdullah b. Mesud (ra), önceki hadisi aynı manada Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir. "(Ancak Veki' bu hadisi) kemiği büyüten (süt) diye rivayet etmiştir. "
Açıklama: Bu rivayette sadece süt ile beslenen bebekler kastedilmiştir. Yani süt haramlığı, ancak bebeğin süt emme çağı olan ilk iki sene içinde emmekle meydana gelir. Daha sonraki emme ile haramlık meydana gelmez.
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'neb, ona Malik, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, ona Amra bt.Abdurrahman, ona da Hz. Aişe (r.anha) rivayet etmiştir: "Azîz ve Celîl olan Allah'ın Kur'an'da indirdiği ayetler içerisinde on defa emmek nikâhı haram kılar mealindeki ayet de vardı. Fakat sonra bu, bilinen beş emmek haram kılar mealindeki ayetle neshedildi. Bu ayetler Kur'an'dan okunurken Hz. Peygamber vefat etti."
Açıklama: Nevevî “beş defa emzirmek” âyetinin Hz. Peygamber’in vefatına yakın neshedildiğini, bu yüzden bir kısım ashabın nesihten haberdar olmadığı için onu okumaya devam ettiklerini, bilâhare bunun da neshedildiği konusunda sahabenin icmâ ettiğini söyler. Ancak buradaki “on defa” veya “beş defa” emzirmek cümlesinin ayet olarak gösterilmesinin, ravinin hatası olması ihtimal dahilindedir. Çünkü bir sözün ayet sayılmasında tevatür zorunluluğu vardır. Bu ise âhâd bir rivayettir. Ayrıca Hz. Aişe'nin bununla amel ettiğine dair sağlam bir bilgi de bulunmamaktadır.
Bize Hennâd b. es-Serî, ona Abser, ona Mutarrif, ona Amir, ona Ebu Burde, ona da Ebu Musa (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Cariyesini hürriyete kavuşturup da onunla evlenen kimseye iki kat ecir vardır."
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Züheyr, ona Hişam b. Urve, ona Urve, ona Zeyneb b. Ebu Seleme, ona da Ümmü Seleme'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Ümmü Habibe, Ey Allah'ın Rasulü; kız kardeşime arzu duyuyor musun? dedim. Bana, "onu ne yapacak mışım?" diye sordu. Onunla evlenirsin dedim. "Senin kız kardeşinle mi?" Evet. "Sen bunu ister misin?" Ben zaten senin bir tanen değilim ki! Başka ortaklarımın da bulunduğu bir hayra kız kardeşimin de ortak olmasını arzu ederim. "O, bana helâl değildir." Ama vallahi bize, senin, Ebu Seleme'nin kızı Dürre -ravi Züheyr kızın ismi için Zerre dedi- ile evlenmek istediğin haber verildi. "Ebu Seleme'nin kızı mı?" Evet. "Vallahi o benim kucağımda yetişen üvey kızım olmasa bile yine bana helâl değildir; çünkü o benim süt kardeşimin kızıdır. Beni ve (babası) Ebu Seleme'yi Süveybe emzirmişti. Artık bir daha bana kızlarınızı ve kız kardeşlerinizi teklif etmeyin!"
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube (b. Haccac); (T) Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona Eşas b. Süleym, ona babası (Süleym b. Esved), ona Mesruk b. Ecda, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir gün Aişe'nin yanına girdi. Âişe'nin yanında da bir adam vardı. Hafs der ki: Bu durum Rasulullah'ın (sav) hoşuna gitmedi ve yüzü asıldı.- sonra her iki ravi de şöyle devam etti: Âişe “bu benim süt kardeşimdir” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "süt kardeşlerinize iyi dikkat ediniz. Çünkü süt kardeşliği hükmü ancak açlıktan dolayı oluşur" şöyle buyurdu.
Bize Müsedded b. Müserhed, ona İsmail, ona Eyyüb, ona İbn Ebu Müleyke, ona Abdullah b. ez-Zübeyr, ona da Hz. Aişe (r.anha), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir ve iki defa süt emmekle haramlık meydana gelmez."