10612 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Amr, ona el-Mekkî, ona İbn Cüreyc, ona Ziyâd, ona Abdurrahman b. Zeyd'in azatlısı Sâbit, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "(Çok gözüksün diye) sütü sağılmayıp göğsünde biriktirilmiş bir koyunu satın alan kimse sağdıktan sonra dilerse onu mülkiyetinde tutar, istemezse (sağdığı süte karşılık) bir sâ' hurma vererek hayvanı iade eder."
Bize Müsedded, ona Yezîd b. Zürey, ona et-Teymî, ona Ebu Osman, ona da Abdullah (ra) şöyle demiştir: (çok gözüksün diye) sütü memesinde biriktirilmiş bir hayvan satın alan kimse (sütü sağdıktan sonra onu geri vermek isterse, sağdığı süte bedel olarak) bir sâ (miktarı bir ürün) ile birlikte hayvanı geri versin. Abdullah der ki: Hz. Peygamber (sav), kervanları pazara girmeden önce karşılayıp (malı satın almayı) yasakladı.
Bize Abdullah b. Yusuf, bize Malik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Birbirinizin satışı üzerine satış yapmayın. Şehir dışından ticaret mallarını pazara inmeden yolda karşılayıp (satın almayın)."
Bize Ebu Velîd, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Mâlik ibn Evs, ona da Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Buğdayı buğdayla satmak faizdir, ancak tarafların peşin olarak alıp vermesi hariç. Arpayı arpa ile satmak faizdir, ancak tarafların peşin olarak alıp vermesi hariç. Hurmayı hurmayla satmak faizdir, ancak tarafların peşin olarak alıp vermesi hariç."
Bize Ebu Numân, ona Hammâd b. Zeyd, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) muzâbene satışını yasakladı. Muzâbene ağaç üzerindeki yaş hurmayı tahmin edip, fazla gelirse benimdir, eksik gelirse tamamlaması bana aittir, diyerek ölçekle kuru hurma karşılığında satmaktır.
(abdullah b. Ömer) der ki: Zeyd b. Sabit bana Hz. Peygamber'in (sav) ağaç üzerindeki yaş meyveyi, kuruduğunda oluşturabileceği kuru hurma miktarını hesaplayarak satmaya izin vermiştir.
Bize Sadaka b. Fadl, ona İsmail b. Uleyye, ona Yahya b. Ebu İshak, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre ona da Ebu Bekre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Altını altınla, ancak birebir aynı olursa satın. Gümüşü de gümüşle, ancak birebir aynı olursa satın. Altını gümüş ile, gümüşü de altın ile nasıl isterseniz öyle satın."
Bize Übeydullah b. Sa'd, ona Amcası (Yakub b. İbrahim), ona Zührî'nin kardeşinin oğlu (Muhammed b. Abdullah), ona Amcası (İbn Şihâb ez-Zuhrî), ona Salim b. Abdullah, ona Abdullah b. Ömer (r.anhuma), ona da Ebu Saîd el-Hudrî bu hadisin benzerini Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Abdullah b. Ömer Ebu Saîd el-Hudrî ile karşılaşmış ve ona "ey Ebu Saîd, senin Hz. Peygamber'den rivayet ettiğin bu hadis nedir?" diye sormuş, Ebu Saîd de sarraflık konusunda Hz. Peygamber'den şu hadisi işittiğini söylemiştir: "Altın altınla, ancak birebir misliyle, Gümüş de gümüşle, ancak birebir misliyle (alınır, satılır)."
Bize İmran b. Meysere, ona Abbâd b. Avvâm, ona Yahya b. Ebu İshak, ona Abdurrahman b. Ebbu Bkre, ona da Babası (Ebu Bekre) (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) birebir eşit ölçüde olmadığı müddetçe gümüşü gümüş ile, altını altın ile satmayı yasakladı. Hz. Peygamber (sav) bizlere altını gümüş ile, gümüşü de altın ile nasıl istersek öyle satmaya müsaade etti.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şu'be, ona Habîb b. Ebu Sabit, ona da Ebu Minhâl şöyle demiştir: Ben Berâ b. Âzib ile Zeyd ibn Erkam'a (r.anhum) sarraflıktan sordum. Her iki sahabi de birbiri hakkında, benden daha iyidir, diye tezkiye de bulundu ve Hz. Peygamber'in (sav) vadeye bağlanmış borç olarak altını gümüşle satmayı sakladığını söyledi.