Giriş

Bize Ahmed b. Menî', ona Esbat b. Muhammed, ona eş-Şeybanî, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra), -eş-Şeybanî dedi ki; onu Ata Ebu'l-Hasan es-Süvâî zikretti ve bu rivayeti ancak İbn Abbas'tan rivayet ettiğini söylediğini zannediyorum.- İbn Abbas (ra); "Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Verdiğiniz mehrin bir kısmını kurtaracaksınız diye onların evlenmelerine de mâni olmayın" (Nisâ, 19), mealindeki ayet şunları söylemiştir: (Cahiliyye döneminde) bir erkek ölünce, onun karısı üzerinde en çok erkeğin akrabası hak ve söz sahibi olurlardı. Kadın hakkında, kadının bizzat kendisinden daha çok hak sahibi idiler. Onlardan biri isterse, o kadınla evlenir veya başkasıyla evlendirirdi. İstemedikleri takdirde de onu evlendirmezlerdi. İşte bu ayet, bu hususta nazil oldu.


Açıklama: Cahiliyet âdetine göre bir erkek ölünce, erkeğin akrabaları, onun karısı üzerinde söz ve hak sahibi olurlardı. Kocası ölen kadının üzerine bir elbise atılır, böylece kimse ona tâlip olamazdı. Elbiseyi atan da, güzelse onunla evlenir, değilse ölünceye kadar evlenmesine mâni olur, ona âdeta bir hapis hayatı yaşatır ve ölünce de mirasına konardı. Kadın, eğer üzerine elbise atılmadan kaçıp âilesine sığınabilirse kurtulurdu. Bazen de evleneceği erkekten alacağı mehri vermesi mukabilinde kadının evlenmesine izin verilirdi. Rivayete göre bu ayet, Kebşe binti Maan’ın kocası Ebû Kays b. el-Eslet ölünce, kocasının oğlunun kendisiyle evlenmek istemesi ve Kebşe’nin de Rasulullah'a (sav) başvurması üzerine nazil olmuştur. Bu ayet, yukarıda anlatılan cahiliyet âdetlerini kaldırmakta ve kadına da bir insan olarak aslî şahsiyetini kazandırmaktadır

    Öneri Formu
11984 D002089 Ebu Davud, Nikah, 21, 22

Bize Muhammed b. el-Alâ, ona İbn İdris, ona da Muhammed b. Amr önceki hadisi aynı isnadla nakletmiş ve buna; "eğer ağlarsa ya da susarsa" kelimesini eklemiştir. [Ebû Davud dedi ki: "Ağlarsa" kelimesi mahfuz değildir, bu kelime bu hadiste, ravilerden İbn İdris'ten yahut Muhammed b. el-Alâ'dan kaynaklanan bir hatadır.] [Yine Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Ebu Amr Zekvân da Hz. Aişe'den rivayet etmiştir. Bu rivayete göre Hz. Aişe, Ey Allah'ın Rasulü, bekâr kız bu konuda konuşmaktan utanır demiş, Hz. Peygamber de "onun susması, kabul etmesi anlamına gelir," buyurdu.]


Açıklama: İlgili rivayet için bk. D002093.

    Öneri Formu
11989 D002094 Ebu Davud, Nikah, 22, 23

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Muhammed, ona Cerîr b. Hazım, ona Eyyüb, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra) şöyle haber verdi: "Bekâr bir kız Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve babasının kendisini istemediği biriyle evlendirdiğini söyledi. Rasulullah (sav) onu (bu evliliği kabul edip etmemekte) muhayyer bıraktı."


Açıklama: Bu rivayet, bir babanın kızını, istemediği biriyle zorla evlendirmesinin haram olduğunu gösterir. Bu ve benzeri rivayetleri delil kabul eden Hanefîler, bir babanın, kızını evlenmeye zorlamasının câiz olmadığına hükmederler. İmâm Mâlik ve Şâfiî ise, anne-babanın kızını kendi istedikleri biriyle evlendirmesini câiz görürler. Delilleri de evlilikte velinin iznini şart gören rivayetlerdir.

    Öneri Formu
11993 D002096 Ebu Davud, Nikah, 23, 24

Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Ebu Âmir, ona Abbad b. Raşid, ona el-Hasan, ona Ma'kıl b. Yesar şöyle demiştir: "Benim bir kız kardeşim vardı. Onun için bana dünürlüğe geliniyordu. Amcamın oğlu da bana (dünürlüğe) geldi. Ben de onu kendisine nikahladım. Sonra onu ric'î talakla boşadı ve onu terk etti. (Kadının) iddeti sona erip de (onun adına) bana dünürlük edilmeye başlanınca bana (amcamın oğlu da) gelerek onu (benden) istedi. Ben de hayır vallahi hiçbir zaman onu (sana) nikahlamayacağım diye cevap verdim. Bunun üzerine şu âyet(-i kerime) nazil oldu: "Kadınları boyadığınız zaman bekleme sürelerini bitirdiler mi, kendi aralarında güzelce anlaştıkları takdirde (eski) kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın..." Bunun üzerine yeminimin kefaretini ödeyerek onu onunla evlendirdim.


    Öneri Formu
11982 D002087 Ebu Davud, Nikah, 19, 20

Bize Müslim b. İbrahim, ona da Hişam; (T) Bize Muhammed b. Kesir, ona Hemmam; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammâd -mana ile-, ona Katade, ona el-Hasan, ona da Semüra'nın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Herhangi bir kadını iki veli (iki ayrı erkeğe) nikâhlayacak olsa, kadın o iki veliden hangisi önce nikâhlamışsa ona aittir. Her kim de bir malı iki adama satarsa, o mal ilk satılan kişiye aittir."


    Öneri Formu
11983 D002088 Ebu Davud, Nikah, 20, 21

Bize Ahmed b. Muhammed b. Sabit el-Mervezî, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkid, ona babası, ona Yezid en-Nahvi, ona İkrime, ona da İbn Abbas (ra); "Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Verdiğiniz mehrin bir kısmını kurtaracaksınız diye onların evlenmelerine de mâni olmayın. Ancak açıkça fuhşiyâtı irtikâb ederlerse müstesna" (Nisâ, 19), mealindeki ayet hakkında şöyle dedi: (Câhiliyyette) bir adam, yakınlarından bir kadına vâris olur, o kadın ölünceye veya (evlenirse kocasından alacağı) mehri kendisine verinceye kadar onu evlenmekten menederdi. Allah bunu yasakladı ve bu hareketten insanları menetti.


    Öneri Formu
11985 D002090 Ebu Davud, Nikah, 21, 22

Bize Ebu Kamil, ona da Yezid b. Zürey'; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad -mana ile, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Yetim kızın kendi evliliği konusunda emri alınır; onun sessiz kalması izin vermesi demektir. Kabul etmez ise, üzerine gidilmesi câiz değildir." [Bu hadisin Yezid tarafından yapılan rivayette haddesenâ yerine ahberenâ lafzı kullanılmıştır.] [Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi Ebu Halid Süleyman b. Hayyân ile Muaz b. Muaz da Muhammed b. Amr'dan aynı şekilde rivayet etmişlerdir.]


    Öneri Formu
11988 D002093 Ebu Davud, Nikah, 22, 23

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Muaviye b. Hişam, ona Süfyan, ona İsmail b. Ümeyye, ona sika bir adam, ona da İbn Ömer (ra), Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, dedi: "Kızları hakkında kadınlarla (anneleriyle) istişare ediniz."


    Öneri Formu
11991 D002095 Ebu Davud, Nikah, 22, 23

Bize Ahmed b. Yunus ve Abdullah b. Mesleme, onlara Malik, ona Abdullah b. el-Fadl, ona Nafi' b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (ra) Rasulullah'ın (sav) buyurduğunu haber vermiştir: "Dul kadın, kendisini evlendirme kararını vermeye velisinden daha layıktır. Bekâr kızın ise izni alınır, onun izni de susmasıdır." [Bu rivayet, el-Ka'neb'in lafızlarıdır.]


    Öneri Formu
11997 D002098 Ebu Davud, Nikah, 24, 25


    Öneri Formu
12000 D002099 Ebu Davud, Nikah, 24, 25