Giriş

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Sabit el-Bünânî ve Humeyd, onlara da Enes'in (ra) rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav), Abdurrahman b. Avf'ın (ra) üzerinde za'ferân izi görünce "bu nedir?" diye sordu. O da Ey Allah'ın Rasulü, bir kadınla evlendim cevabını verdi. "Ona ne kadar mehir verdin?" diye sorunca da bir nevat ağırlığında altın verdim dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber; "hiç değilse bir koyun ile de olsa düğünde ziyafet ver," buyurdu.


Açıklama: Nevât, beş dirhemlik bir ağırlık ölçüsüdür.

    Öneri Formu
12012 D002109 Ebu Davud, Nikah, 28, 29

Bize İshak b. Cibrîl el-Bağdadî, ona Yezid, ona Musa b. Müslim b. Ruvman, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah'ın (ra) rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bir kadına (mehir olarak) avuçları dolusu kavut veya hurma veren kişiye (o kadınla evlenmek) helâl olur." [Ebû Davud dedi ki: Bu hadîsi, Abdurrahman b. Mehdi de Salih b. Ruvman'dan, o Ebu'z-Zübeyr'den, o da Cabir'den mevkûf olarak rivayet etti.] [Ebu Âsım da onu Salih b. Ruvman'dan, o Ebu Zübeyr'den, o da Cabir'den rivayet etmiştir. Buna göre Cabir dedi ki: Biz Rasulullah (sav) zamanında bir avuç buğday karşılığında (mut'a nikâhı olarak belli bir süre kadınlardan) faydalanırdık.] [Yine Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi İbn Cüreyc, Ebu Zübeyr vasıtasıyla Cabir'den, Ebu Âsım'ın (rivayet ettiği hadisin) manasına uygun olarak rivayet etmiştir.]


Açıklama: Bu rivayet zayıftır, çünkü ravilerden Musa b. Müslim hadisçiler nazarında zayıf biridir. Cahiliyet döneminde ve İslâm’ın ilk yıllarında uygulanan mut’a olayı ise, bilâhare Hz. Peygamber tarafından yasaklanmıştır.

    Öneri Formu
12013 D002110 Ebu Davud, Nikah, 28, 29

Bize Süleyman b. Harb ve Ebu Kamil, onlara Hammad b. Zeyd, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) benimle evlendiği zaman yedi yaşımda" -ravi Süleyman veya altı yaşımda dedi- "idim. Dokuz yaşımda iken de benimle gerdeğe girdi."


Açıklama: Hz. Aişe'nin evlilik yaşı ile ilgili bu rivayet, tartışılan bir konudur. Çocuk denecek kadar küçük bir yaşta bu evliliğin yapılmış olması, şüphesiz garipsenir. Bu konuda iki hususa dikkat çekmek istiyoruz: 1- Her şeyden önce Hz. Peygamber bu evliliği vahiy yoluyla gerçekleştirmiştir. Buhari, Müslim ve Tirmizî'de rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber'e arka arkaya üç gece rüyasında bir melek tarafından Hz. Aişe'nin resmi gösterilmiş ve "bu senin karın olacak" denmişti. Bilindiği üzere Peygamberlerin rüyaları da vahiy cümlesindendir. Nitekim Hz. Peygamber gördüğü rüya üzerine, "Eğer bu rüya Allah'tan ise bu iş mutlaka gerçekleşir" demişti. Buna göre Rasulullah'ın (safv) Hz. Aişe ile evliliğine Cenâb-ı Hak karar vermiş ve bunu da vahiy yoluyla kendisine bildirmişti. Vahyin bu evliliğe izin vermiş olması, ortada garipsenecek bir durumun olmadığını gösterir. Allah Teâlâ'nın henüz çocuk yaşında birinin evlenmesini emretmiş olması ihtimal dahilinde değildir. 2- Bilindiği üzere müşrikler, Hz. Peygamber’i aşağılamak ve gözden düşürmek için doğru-yanlış her vesileyi kullanıyorlardı. Eğer bu evlilik, dönemin örfüne göre garipsenecek bir durum olsaydı, hiç şüphesiz Peygamber olduğunu söyleyen ve 53 yaşına gelen bu adam, dokuz yaşındaki bir çocukla evleniyor diyerek ayıplayacaklar, böylece onu kamu oyunda küçük düşürmeye çalışacaklardı. Ama müşriklerden bu konuda Hz. Peygamber’e hiçbir eleştiri gelmemiştir. Bu da söz konusu evliliğin, dönemin örfüne göre son derece normal olduğunu göstermektedir

    Öneri Formu
12164 D002121 Ebu Davud, Nikah, 32, 33

Bize Ahmed b. Hafs b. Abdullah, ona Ebu Hafs b. Abdullah, ona İbrahim b. Tahman, ona el-Haccac b. el-Haccac el-Bahili, ona İsl, ona Ata b. Ebu Rabah ona da Ebu Hureyre (ra) önceki kıssanın bir benzerini rivayet etmiştir. Yalnız bu rivayette hırka ile yüzük kelimelerini zikretmedi, sadece "Kur'ân'dan ezberinde neler var?" diye sordu. O kimse de bakara suresi veya onu takip eden sure var diye cevap verdi. Hz. Peygamber de "öyleyse kalk ona yirmi ayet öğret, o senin karındır," buyurdu.


    Öneri Formu
12155 D002112 Ebu Davud, Nikah, 29, 30

Bize Harun b. Zeyd b. Ebu'z-Zerka, ona babası, ona Muhammed b. Raşid, ona da Mekhul, Sehl'in hadisi gibi rivayet etti. "Mekhul şöyle derdi: Bu uygulama Rasulullah'tan (sav) sonra hiç kimse için geçerli değildir."


    Öneri Formu
12156 D002113 Ebu Davud, Nikah, 29, 30

Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Ebû Hazim b. Dinar, ona da Sehl b. Sa'd es-Sâidi rivayet etmiştir: Bir kadın Rasulullah'a (sav) gelerek geldi ve Ey Allah'ın Rasulü, kendimi sana hibe ettim (mehir almadan seninle evlenmeye razıyım) dedi. Kadın uzun süre ayakta (cevap) bekledi. (Hz. Peygamber cevap vermeyince) bir adam ayağa kalkıp; Ey Allah'ın Rasulü! Eğer senin ona ihtiyacın yoksa, onu bana nikâhla! dedi. Rasulullah (sav) da "ona mehir olarak verebileceğin bir şeyin var mı?" diye sordu. Adam, benim şu hırkamdan başka bir şeyim yok dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "eğer hırkanı mehir olarak ona verirsen, sen hırkasız kalırsın. Dolayısıyla sen başka bir şey ara!" buyurdu. (Adam gidip geldi ve) Bir şey bulamadım" dedi. Hz. Peygamber, "bari demir bir yüzük bulmaya çalış!" dedi. Adam tekrar gitti, ama yine bir şey bulamadı. O zaman Hz. Peygamber, "ezberinde Kur'an'dan bir şeyler var mı?" diye sordu. Adam bazı surelerin ismini zikrederek evet şu sureyi, şu sureyi biliyorum dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), "bildiğin bu sureleri (öğretmen) karşılığında bu kadını sana nikahlıyorum" buyurdu.


    Öneri Formu
12154 D002111 Ebu Davud, Nikah, 29, 30

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan, ona Firas, ona eş-Şa'bî, ona da Mesruk'un haber verdiğine göre; "bir kadınla mehir tayin etmeden evlenen ve henüz gerdeğe girmeden ölen bir adam hakkında Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir: O kadının tam bir mehir hakkı vardır. Kadının iddet beklemesi de gerekir. Ayrıca miras alma hakkı da vardır." [Ma'kıl b. Sinan dedi ki: Ben Rasulullah'ın (sav) Bervea bt.Vaşık hakkında böyle hüküm verdiğini bizzat işittim.]


    Öneri Formu
12157 D002114 Ebu Davud, Nikah, 30, 31

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Yezid b. Harun, ona İbn Mehdî, ona Süfyan, ona Mansur, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah senediyle önceki hadisin bir benzerini Osman b. Ebu Şeybe rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
12158 D002115 Ebu Davud, Nikah, 30, 31

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Bedel b. el-Muhabber, ona Şube, ona Şuayb er-Razi'nin kardeşinin oğlu el-Alâ, ona İsmail b. İbrahim, ona da Süleym oğulanndan bir adam şöyle rivayet etmiştir: "Ben, Abdülmuttalib'in kızı Ümame'yi Hz. Peygamber'den istedim. O da bana onu teşehhütsüz (nikâh hutbesi okumadan) nikâhladı."


    Öneri Formu
12163 D002120 Ebu Davud, Nikah, 31, 32


Açıklama: Ebu Ubeyde b. Abdullah ile Abdullah b. Mesud arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
12161 D002118 Ebu Davud, Nikah, 31, 32