Öneri Formu
Hadis Id, No:
148666, BS011822
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَثَنَا يُوسُفُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ أَنَّ أَبَا الزُّبَيْرِ حَدَّثَهُ قَالَ سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ : كُنَّا فِى زَمَانِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- نَأْخُذُ الأَرْضَ بِالثُّلُثِ وَالرُّبُعِ بِالْمَاذِيَانَاتِ فَقَامَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« مَنْ كَانَتْ لَهُ أَرْضٌ فَلْيَزْرَعْهَا وَإِنْ لَمْ يَزْرَعْهَا فَلْيَمْنَحْهَا أَخَاهُ فَإِنْ لَمْ يَمْنَحْهَا أَخَاهُ فَلْيُمْسِكْهَا ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ عِيسَى.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hafız, ona Ebubekir b. İshak, ona Yusuf b. Yakub, ona Ahmed b. İsa, ona Abdullah b. Vehb, ona Hişam b. Sa'd ona da Ebu ez-Zübeyr, Câbir b. Abdullah'tan şöyle işittiğini rivayet etti:
Biz Rasulullah (sav) zamanında su kenarlarındaki arazileri üçte bir ve dörtte bir karşılığında (kiralık olarak) alırdık. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kimin bir arazisi varsa orayı eksin, eğer kendisi ekemiyorsa din kardeşine versin, şayet din kardeşine vermiyorsa oranın sahipliğini elinde tutsun." Bu hadisi Müslim Sahih'inde Ahmed b. İsa'dan naklen rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11822, 12/159
Senetler:
()
Konular:
Arazi, ekilmek üzere kiraya verilmesi
Arazi, kullanmadığını başkasına vermek
Arazi, mülkiyet hukuku
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148667, BS011823
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ حَدَّثَنِى أَبُو بَكْرِ بْنُ إِسْحَاقَ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَيُّوبَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا أَبُو الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ : كُنَّا نُخَابِرُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِنَصِيبٍ مِنَ الْقِصْرِىِّ وَمِنْ كَذَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ كَانَتْ لَهُ أَرْضٌ فَلْيَزْرَعْهَا أَوْ فَلْيُحْرِثْهَا أَخَاهُ وَإِلاَّ فَلْيَدَعْهَا ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ يُونُسَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Ebu Bekir b. İshak, ona Muhammed b. Eyyub, ona Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Ebu ez-Zübeyr ona da Câbir rivayet ederek dedi:
Biz Rasulullah (sav) döneminde kusara [başakta kalan buğday taneleri] pay ortaklığı üzere arazilerimizi kiralardık. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kimin bir arazisi varsa orada ziraat yapsın veya orayı işlemesi için kardeşine versin, eğer böyle yapmayacaksa oranın sahipliğini bıraksın." Bu hadisi Müslim Sahih'inde Ahmed b. Yunus'tan rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11823, 12/160
Senetler:
()
Konular:
Arazi, ekilmek üzere kiraya verilmesi
Arazi, kullanmadığını başkasına vermek
Arazi, mülkiyet hukuku
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148668, BS011824
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ بِشْرَانَ أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُحَمَّدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ جَعْفَرٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ بْنُ عَطَاءٍ أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ عَنْ يَعْلَى بْنِ حَكِيمٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيحٍ قَالَ : كُنَّا نُحَاقِلُ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ : فَقَدِمَ عَلَيْهِ بَعْضُ عُمُومَتِهِ قَالَ قَتَادَةُ اسْمُهُ ظُهَيْرٌ قَالَ : نَهَى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عَنْ أَمْرٍ كَانَ لَنَا نَافِعًا وَطَوَاعِيَةُ اللَّهِ وَرَسُولِهِ أَنْفَعُ لَنَا وَأَنْفَعُ قَالَ الْقَوْمُ : وَمَا ذَاكَ؟ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ كَانَتْ لَهُ أَرْضٌ فَلْيَزْرَعْهَا أَوْ لِيُزْرِعْهَا أَخَاهُ وَلاَ يُكَارِيهَا بِالثُّلُثِ وَلاَ بِالرُّبُعِ وَلاَ طَعَامٍ مُسَمًّى ». رَوَاهُ مُسْلِمٌ مِنْ أَوْجُهٍ عَنِ ابْنِ أَبِى عَرُوبَةَ.
Tercemesi:
Bize Ebu el-Hüseyn b. Bişrân, ona İsmail b. Muhammed b. es-Saffâr, ona Yahya b. Cafer, ona Abdülvehhab b. Atâ, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Ya'lâ b. Hakîm, ona Süleyman b. Yesâr ona da Râfi' b. Hadîc rivayet ederek dedi:
Rasulullah (sav) zamanında tarlalarımızdan çıkan ürünün bir kısmı karşılığında tarlalarımızı kiraya verirdik. Bir gün amcalarımdan biri gelerek -Katâde amcasının adının Züheyr olduğunu söylemiştir- şöyle dedi: Rasulullah (sav) bize faydalı olan bir şeyi yasakladı. Fakat Allah ve Rasulune itaat etmek bizim için daha hayırlıdır. Orada bulunanlar, neden yasakladı diye sorunca şöyle dedi: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kimin bir tarlası varsa onu ya kendisi eksin veya bir Müslüman kardeşine ekmesi için versin. Çıkan ürünün üçte biri, dörtte biri veya tesbit edilen bir miktar karşılığında kiraya vermesin.” Bu hadisi Müslim, Evcuh'den o da İbn Ebu Arûbe'den naklen rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11824, 12/160
Senetler:
()
Konular:
Arazi, ekilmek üzere kiraya verilmesi
Arazi, kullanmadığını başkasına vermek
Arazi, mülkiyet hukuku
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148690, BS011848
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ إِسْحَاقَ أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ قَالَ قُلْتُ لِطَاوُسٍ : لَوْ تَرَكْتَ الْمُخَابَرَةَ فَإِنَّهُمْ يَزْعُمُونَ أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- نَهَى عَنْهُ قَالَ : أَىْ عَمْرُو إِنِّى أُعْطِيهِمْ وَأُعِينُهُمْ وَإِنَّ أَعْلَمَهُمْ أَخْبَرَنِى يَعْنِى ابْنَ عَبَّاسٍ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- لَمْ يَنْهَ عَنْهُ وَلَكِنْ قَالَ :« أَنْ يَمْنَحَ أَحَدُكُمْ أَخَاهُ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَأْخُذَ عَلَيْهَا خَرْجًا مَعْلُومًا ». أَخْرَجَهُ الْبُخَارِىُّ وَمُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ مِنْ حَدِيثِ سُفْيَانَ بْنِ عُيَيْنَةَ.
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, ona Ebubekir b. İshak, ona Bişr b. Musa, ona el-Humeydî, ona Süfyan ona da Amr b. Dînar rivayet ederek dedi:
Ben Tâvus'a 'Keşke Muhabere akdini [tohum işçiye ait olmak üzere, gelirinin bir kısmı karşılığında mal sahibinin araziyi işçiye teslim etmesine] terketsen! Çünkü onlar (sahabeler), Rasulullah'ın (s.a.v.) Muhabere akdini yasakladığını iddia ediyorlar', dedim. Tâvus, Ey Amr ben onlara bir şeyler veriyor ve yardım ediyorum. Zira sahabenin en bilgini yani İbn Abbas bana, Resulullah'ın (s.a.v.) bu akdi yasaklamadığını haber verdi ve şöyle buyurdu dedi: "Sizden birinizin tarlasını ziraat için din kardeşine bedelsiz vermesi, o arazi mukabilinde belirli bir bedel almasından daha hayırlıdır."
Bu hadisi Buhari ve Müslim Sahih'inde Süfyan b. Uyeyne'den naklen rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11848, 12/172
Senetler:
()
Konular:
Arazi, ekilmek üzere kiraya verilmesi
Arazi, kullanmadığını başkasına vermek
Arazi, toprak anlaşmazlıkları
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148698, BS011856
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَمْرٍو وَأَبُو صَادِقِ بْنُ أَبِى الْفَوَارِسِ قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ عَفَّانَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ ح وَأَخْبَرَنَا أَبُو زَكَرِيَّا بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ الْمُزَكِّى حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ إِسْحَاقَ أَخْبَرَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْفَضْلِ الأَسْفَاطِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ عَطَاءٍ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ زَرَعَ فِى أَرْضِ قَوْمٍ بِغَيْرِ إِذْنِهِمْ فَلَيْسَ لَهُ فِى الزَّرْعِ شَىْءٌ وَتُرَدُّ عَلَيْهِ نَفَقَتُهُ ».
هَذَا لَفْظُ حَدِيثِ أَبِى الْوَلِيدِ وَفِى رِوَايَةِ يَحْيَى بْنِ آدَمَ قَالَ يَرْفَعُهُ وَقَالَ :« فَلَهُ نَفَقَتُهُ وَلَيْسَ لَهُ مِنَ الزَّرْعِ شَىْءٌ ».
Tercemesi:
Bize Ebu Abdullah el-Hâfız, Ebu Said b. Ebu Amr ve Ebu Sadık b. Ebu el-Fevâris, onlara Ebu el-Abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Hasan b. Ali b. Affân, ona Yahya b. Adem, ona Şerîf (T), ona Ebu Zekeriyya b. Ebu İshak el-Müzekkî, ona Ebubekir b. İshak, ona el-Abbas b. Fadl el-Esfâdî, ona Ebu el-Velîd, ona Şerîf, ona Ebu İshak, ona Adâ ona da Râfi' b. Hadîc, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kim bir kavmin arazisini izinsiz olarak ekerse, ziraattan her hangi bir pay alamaz fakat yaptığı masraflar ona ödenir." Bu, Ebu el-Velîd'in lafzıdır. Yahya b. Adem ise rivayetinde merfu olarak şöyle demiştir: "Yaptığı masrafları alma hakkı vardır, mahsülde hiç bir hakkı yoktur"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11856, 12/180
Senetler:
()
Konular:
Arazi, boş olanı ihya edenin durumu
Arazi, mülkiyet hukuku
İzin, izin alma, izinsiz kullanma-faydalanma
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148824, BS011985
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ الْمُقْرِئُ أَخْبَرَنَا الْحَسَنُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ حَدَّثَنَا فُضَيْلُ بْنُ سُلَيْمَانَ أَخْبَرَنَا مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ قَالَ حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ يَحْيَى بْنِ الْوَلِيدِ بْنِ عِبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ قَالَ : إِنَّ مِنْ قَضَاءِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى الرَّحْبَةِ تَكُونُ بَيْنَ الطَّرِيقِ ثُمَّ يُرِيدُ أَهْلُهَا الْبِنَاءَ فِيهَا فَقَضَى أَنْ يُتْرَكَ الطَّرِيقِ مِنْهَا سَبْعَةُ أَذْرُعٍ. قَالَ : وَكَانَتْ تِلْكَ الطُّرِيقُ تُسَمَّى الْمِيتَاءَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, İhyâu'l Mevât 11985, 12/243
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. İshak b. Yahya el-Ensarî (İshak b. Yahya b. Velid b. Ubade b. Samit)
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Fudayl b. Süleyman en-Nümeyri (Fudayl b. Süleyman)
5. Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî (Muhammed b. Ebu Bekir b. Ali b. Ata b. Mukaddem)
6. Yusuf b. Yakub el-Kâdı (Yusuf b. Yakub b. İsmail b. Hammad b. Zeyd)
7. Hasan b. Muhammed el-Ezherî (Hasan b. Muhammed b. İshak b. İbrahim b. Ezher)
8. Ali b. Muhammed el-Mukrî (Ali b. Muhammed b. Ali b. Humeyd)
Konular:
Hak, yola oturma/yol hakkı
Haklar, İmar ve mesken, bahçe ve tarla arasında Yol hakkı,
Yardım, Yardımlaşma, yol konusunda
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148693, BS011851
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْفَتْحِ : هِلاَلُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ جَعْفَرٍ الْحَفَّارُ أَخْبَرَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ يَحْيَى بْنِ عَيَّاشٍ الْقَطَّانُ حَدَّثَنَا أَبُو الأَشْعَثِ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو جَعْفَرٍ : كَامِلُ بْنُ أَحْمَدَ الْمُسْتَمْلِى أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ أَحْمَدَ الإِسْفَرَائِينِىُّ حَدَّثَنَا دَاوُدُ بْنُ الْحُسَيْنِ الْبَيْهَقِىُّ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى عُبَيْدَةَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عَمَّارٍ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ أَبِى الْوَلِيدِ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ أَنَّهُ قَالَ : يَغْفِرُ اللَّهُ لِرَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ أَنَا وَاللَّهِ كُنْتُ أَعْلَمُ بِالْحَدِيثِ مِنْهُ إِنَّمَا أَتَى رَجُلاَنِ مِنَ الأَنْصَارِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَدِ اقْتَتَلاَ فَقَالَ :« إِنْ كَانَ هَذَا شَأْنَكُمْ فَلاَ تُكْرُوا الْمَزَارِعَ فَسَمِعَ قَوْلَهُ لاَ تُكْرُوا الْمَزَارِعَ ». {ق} قَالَ الشَّيْخُ : زَيْدُ بْنُ ثَابِتٍ وَابْنُ عَبَّاسٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُمَا كَأَنَّهُمَا أَنْكَرَا وَاللَّهُ أَعْلَمُ إِطْلاَقَهُ النَّهْىِ عَنْ كِرَاءِ الْمَزَارِعِ وَعَنَى ابْنُ عَبَّاسٍ بِمَا لَمْ يُنْهَ عَنْهُ مِنْ ذَلِكَ كِرَاءَهَا بِالذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ وَبِمَا لاَ غَرَرَ فِيهِ وَقَدْ قَيَّدَ بَعْضُ الرُّوَاةِ عَنْ رَافِعٍ الأَنْوَاعَ الَّتِى وَقَعَ النَّهْىُ عَنْهَا وَبَيَّنَ عِلَّةَ النَّهْىِ وَهِىَ مَا يُخْشَى عَلَى الزَّرْعِ مِنَ الْهَلاَكِ وَذَلِكَ غَرَرٌ فِى الْعِوَضِ يُوجِبُ فَسَادَ الْعَقْدِ ، وَإِنْ كَانَ ابْنُ عَبَّاسٍ عَنَى بِمَا لَمْ يَنْهَ عَنْهُ كِرَاءَهَا بِبَعْضِ مَا يَخْرُجُ مِنْهَا فَقَدْ رُوِّينَا عَمَّنْ سَمِعَ نَهْيَهُ عَنْهُ فَالْحُكْمُ لَهُ دُونَهُ وَقَدْ رُوِّينَا عَنْ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ مَا يُوَافِقُ رِوَايَةَ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ وَغَيْرِهِ فَدَّلَ أَنَّ مَا أَنْكَرَهُ غَيْرَ مَا أَثْبَتَهُ وَاللَّهُ أَعْلَمُ وَمِنَ الْعُلَمَاءِ مَنْ حَمَلَ أَخْبَارَ النَّهْىِ عَلَى مَا لَوْ وَقَعَتْ بِشُرُوطٍ فَاسِدَةٍ نَحْوِ شَرْطِ الْجَدَاوِلِ وَالْمَاذِيَانَاتِ وَهِىَ الأَنْهَارُ وَهُوَ مَا كَانَ يَشْتَرِطُ عَلَى الزَّارِعِ أَنْ يَزْرَعَهُ عَلَى هَذِهِ الأَنْهَارِ خَاصَّةً لِرَبِّ الْمَالِ وَنَحْوِ شَرْطِ الْقُصَارَةِ وَهِىَ مَا بَقِىَ مِنَ الْحَبِّ فِى السُّنْبُلِ بَعْدَ مَا يُدْرَسُ وَيُقَالُ الْقِصْرِىُّ وَنَحْوِ شَرْطِ مَا سَقَى الرَّبِيعُ وَهُوَ النَّهَرُ الصَّغِيرُ مِثْلُ الْجَدْوَلِ وَالسَّرِىِّ وَنَحْوِهِ وَجَمْعُهُ أَرْبِعَاءٌ َقالُوا : فَكَانَتْ هَذِهِ وَمَا أَشْبَهَهَا شُرُوطًا شَرَطَهَا رَبُّ الْمَالِ لِنَفْسِهِ خَاصَّةً سِوَى الشَّرْطِ عَلَى النِّصْفِ وَالرُّبُعِ وَالثُّلُثِ فَنُرَى أَنَّ نَهْىَ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- عَنِ الْمُزَارَعَةِ إِنَّمَا كَانَ لِهَذِهِ الشُّرُوطِ لأَنَّهَا مَجْهُولَةٌ فَإِذَا كَانَتِ الْحِصَصُ مَعْلُومَةً نَحْوَ النِّصْفِ وَالثُّلْثِ وَالرُّبُعِ وَكَانَتِ الشُّرُوطُ الْفَاسِدَةُ مَعْدُومَةً كَانَتِ الْمُزَارَعَةُ جَائِزَةٌ وَإِلَى هَذَا ذَهَبَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ رَحِمَهُ اللَّهُ وَأَبُو عُبَيْدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ بْنِ خُزَيْمَةَ وَغَيْرُهُمْ مِنْ أَهْلِ الْحَدِيثِ وَإِلَيْهِ ذَهَبَ أَبُو يُوسُفَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْحَسَنِ مِنْ أَصْحَابِ الرَّأْىِ وَالأَحَادِيثُ الَّتِى مَضَتْ فِى مُعَامَلَةِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- أَهْلَ خَيْبَرَ بِشَطْرِ مَا يَخْرُجُ مِنْهَا مِنْ ثَمَرٍ أَوْ زَرْعٍ دَلِيلٌ لَهُمْ فِى هَذِهِ الْمَسْأَلَةِ ، وَضَعَّفَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ حَدِيثَ رَافِعِ بْنِ خَدِيحٍ وَقَالَ : هُوَ كَثِيرُ الأَلْوَانِ يُرِيدُ مَا أَشَرْنَا إِلَيْهِ مِنَ الاِخْتِلاَفِ عَلَيْهِ فِى إِسْنَادِهِ وَمَتْنِهِ.
Tercemesi:
Bize Ebu el-Feth Hilal b. Muhammed b. Cafer el-Haffâr, ona el-Hüseyn b. Yahya b. Ayyâş el-Kuddân, ona Ebu el-Eş'as, ona Yezid b. Züray', ona Abdurrahman b. İshak, T ona Ebu Cafer Kamil b. Ahmed el-Müstemlî, ona Bişr b. Ahmed el-İsferâînî, ona Davud b. el-Hüseyn el-Beyhakî, ona Yahya b. Yahya, ona Bişr b. el-Mufaddal, ona Abdurrahman b. İshak, ona Ebu Ubeyde b. Muhammed b. Ammar, ona el-Velîd b. Ebu el-Velîd, ona Urve b. ez-Zübeyr ona da Zeyd b. Sabit rivayet ederek şöyle dedi:
Allah (cc), Râfi b. Hadîc'i affetsin! Allah'a yemin olsun ki ben bu hadisi ondan daha iyi bilirim. Birbiriyle kavga eden Ensardan iki adam Rasulullah'ın (sav) yanına geldiler, Rasulullah da şöyle buyurdu: "Eğer sizin anlaşmazlığı düştüğünüz durum buysa, artık arazilerini kiraya vermeyin" Râfi b. Hadîc, 'arazilerini kiraya vermeyin' sözünü işitti. (K) Beyhakî dedi: Zeyd b. Sabit ve İbn Abbas (ra) muhtemelen arazi kiralamanın mutlak manada yasaklanmasını reddetmişlerdir, doğrusunu Allah bilir. Beyhakî, İbn Abbas’ın arazi kiralamanın yasak olmaması şeklindeki hükmüyle altın ve gümüş karşılığında arazi kiralamanın yasak olmadığını ve burada bir aldatmanın olmamasını kastettiğini, belirtmiştir. Bazı raviler, Râfi’nin rivayetiyle gelen arazi kiralamanın yasak olan türleriyle ilgili kayıt düşmüşler ve yasaklama hükmünün illetini açıklamışlardır. Bu illet de mahsulün telef olmasından endişe duyulmasıdır. Zira bu, takasta ortaya çıkabilecek bir tehlikedir ve sözleşmenin iptal olmasını gerektirir. Şayet İbn Abbas, arazi kiralamanın yasaklanmamasıyla ilgili oradan elde edilecek mahsulün bir kısmını kast etmişse, arazi kiralamanın yasaklanmasını işiten kimselerin bize rivayet ettiğine göre buradaki hüküm sadece ona (İbn Abbas) aittir. Râfi b. Hadîc ile diğerlerinin rivayetiyle uyumlu olan Zeyd b. Sabit'in rivayetine göre onun inkar ettiği husus ispat ettiğinden başka bir şeye delalet etmektedir, doğrusunu Allah bilir. Yasaklama haberlerini rivayet eden alimlere göre derelerin ve küçük su yataklarının bulunması gibi fasit şartlar bile koşulmaktadır. Özellikle mal sahibinin araziyi eken çiftçiye nehir kenarlarında ziraat yapmasını ve kusura yada kasrî denen harmanda dövme işleminden sonra başaklarda kalan taneler [kesmik, buğday başı vb.] üzerine ve rabî' çoğulu erbi'â denen dere, çay benzeri küçük nehirlerle sulama işleminin yapılması gibi şartlar koşabilmektedir. Şöyle demişlerdir: Yarı yarıya, dörtte bir ve üçte bir şartları dışında yukarda sayılanlar ve benzeri diğer şartları mal sahibi özellikle kendi lehine olacak şekilde şart koşmaktadır. Hz. Peygamber'in (sav) müzâraa [tohum ekmek ve mahsulü belli oranda paylaşmak üzere arazi sahibiyle emek sahibi arasında yapılan ziraî ortaklık] sözleşmesini yasaklamasının sadece bu şartlarla ilgili olduğu düşüncesindeyiz. Çünkü bunlar meçhul şartlardır. Bilinmeyen fasit şartların aksine yarı yarıya, üçte bir ve dörtte bir gibi bilinen hisselerden oluşursa o zaman müzâraa akdi caizdir. Ahmed b. Hambel (ra), Ebu Ubeyde, Muhammed b. İshak b. Huzeyme ve diğer ehli hadis alimleri, Ebu Yusuf ve Muhammed b. el-Hasan gibi ehli rey alimleri de bu görüştedir. Hz. Peygamber'in (sav) Hayber halkına yönelik meyvelerden ve ziraatten elde edilenlerin yarı yarıya bölünmesi uygulaması hakkındaki mezkur hadisler, bu meselede onların delilidir. Ahmed b. Hambel, Râfi b. Hadîc'in hadisini zayıfı görerek şöyle demiştir: O, isnadında ve metninde bizim işaret ettiğimiz ihtilafla ilgili olan, çok farklı manalara gelebilecek bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11851, 12/174
Senetler:
()
Konular:
Arazi, ekilmek üzere kiraya verilmesi
Arazi, kullanmadığını başkasına vermek
Arazi, mülkiyet hukuku
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
148679, BS011835
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ عَبْدَانَ أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عُبَيْدٍ الصَّفَّارُ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ الضَّبِّىُّ حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ حَدَّثَنَا طَارِقُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ قَالَ : نَهَى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عَنِ الْمُحَاقَلَةِ وَالْمُزَابَنَةِ وَقَالَ :« إِنَّمَا يَزْرَعُ ثَلاَثَةٌ : رَجُلٌ لَهُ أَرْضٌ فَهُوَ يَزْرَعُهَا وَرَجُلٌ مُنِحَ أَرْضًا فَهُوَ يَزْرَعُ مَا مُنِحَ وَرَجُلٌ اكْتَرَى أَرْضًا بِذَهَبٍ أَوْ فِضَّةٍ ».
Tercemesi:
Bize Ali b. Ahmed b. Abdân, ona Ahmed b. Ubeyd es-Saffâr, ona Osman b. Ömer ez-Zabî, ona Müsedded, ona Ebu el-Ahvas, ona Tarık b. Abdurrahman b. Abdurrahman, ona Said b. el-Müsayyeb ona da Râfî b. Hadîc rivayet etti:
Rasulullah (s.a.v.) muhâkale [buğdayı başağında iken, hasat edilmiş başka buğdayla tahmin üzere satma] ve müzâbene [dalındaki taze hurma veya üzümü, kuru hurma veya üzüm karşılığında satma] akdini yasakladı ve şöyle buyurdu: "Sadece şu üç kişi ziraat yapabilir: Arazisi olan adam kendi arazisini eker, kendisine minha (yani karşılıksız yararlanma) yolu ile bir arazi verilen kişi kendisine verilen bu araziyi eker ve bir araziyi altın veya gümüş ile kiralayan adam da bu araziyi ekip biçebilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Müzâra'a 11835, 12/168
Senetler:
()
Konular:
Arazi, ekilmek üzere kiraya verilmesi
Arazi, kullanmadığını başkasına vermek
Arazi, mülkiyet hukuku
Ticaret, arazi kiralama
Ticaret, Kiralama-İcare, tarla vs.