Giriş

Bize İbrahim b. el-Münzir, ona Ebu Damre, ona Musa b. Ukbe, ona Nâfi' ona da Abdullah b. Ömer (ra) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç kişi birlikte yürürken yağmura yakalandılar. Hemen dağdaki bir mağaraya sığındılar. Ardından mağaranın girişine dağdan büyük bir kaya düşüp üzerlerini tamamen kapattı. Bunun üzerine aralarından birisi diğerlerine şöyle dedi: ‘Samimi olarak, sırf Allah rızası için yapmış olduğunuz amelleri hatırlayın ve onları zikretmek suretiyle Allah’a dua edin, umulur ki Allah mağaranın girişini açar.’ Bunun üzerine birisi şöyle dua etti: ‘Ey Rabbim! Benim yaşlı ebeveynim ve küçük çocuklarım var. Ben onların geçimini sürü otlatarak sağlarım. Sürüyü otlatıp eve döndüğümde, sürüden sütü sağar, çocuklarımdan önce anne-babama içirirdim. Bir gün akşam vakti eve geç döndüm ve onları uyurken buldum. Her zamanki gibi sütleri sağdım ve kaba koyup yanlarına geldim, başuçlarına dikildim. Fakat onları uykularından uyandırmak istemedim. Onlardan önce çocuklarıma süt içirmeyi de istemedim. Çocuklar ise açlıktan ayaklarımın dibinde açlıktan kıvranıyorlardı. İşte o gece fecir doğuncaya kadar orada dikildim. Sonra adam, ‘Rabbim! Sen biliyorsun ki ben bunu sırf senin rızan için yaptım. Bundan dolayı bizim için bir yarık aç da biz oradan gökyüzünü görelim’ diye dua etti. Allah onlara gökyüzünü görebilecekleri kadar bir yarık açtı. İkincileri de şöyle dua etti: ‘Ey Rabbim! Benim amcamın bir kızı vardı ve ben onu bir erkeğin bir kadını sevebileceği kadar çok seviyordum. Bir keresinde ondan kendisini bana sunmasını istedim. O da diretti ve ‘Yüz dinar getirmedikçe olmaz’ dedi. Ben de bu parayı kazanmak için çalıştım, sonunda yüz dinarı topladım. Ardından parayla birlikte ona gittim. Bacakları arasına yaklaştığımda bana ‘Ey Allah’ın kulu! Allah’tan kork. Mührü açma (nikah olmadan bana dokunma.)’ dedi. Bunun üzerine ben de ondan uzaklaştım. Rabbim! Sen biliyorsun ki, ben bunu sırf senin rızanı kazanmak için yaptım. Bu nedenle bizim için bir yarık aç, dedi.’ Allah onlar için yarığı biraz daha açtı. Üçüncüleri de şöyle dedi: Allah’ım, bir farak pirinç karşılığında bir işçi tutmuştum. O işçi işini bitirdiğinde geldi ve ‘bana hakkım olan ücretimi ver’ dedi. Ben de hakkı olanı ona verdim. Fakat işçi bu ücreti almadan bırakıp gitti. Ben de onun pirincini zayi etmedim, aldım her sene ekip çoğalttım. Nihayet onun parasıyla bir sürü sığır aldım ve bir de çoban tuttum. Bir süre sonra o işçi bana geldi ve ‘Allah’tan kork!’ dedi. Ben de ona: ‘Git şu görünen sığırları ve çobanı al’ dedim. O, ‘Allah’tan kork. Benimle alay etme!’ dedi. Ben de ona, ‘Ben seninle alay etmiyorum. Bu sığırları ve çobanı al’ dedim. O da bunları alıp gitti. Rabbim! Sen biliyorsun ki ben bu işi sırf senin rızanı kazanmak için yaptım. Bunun hatırına kayanın kalan kısmını bizim için aç’ dedi. Allah da kayayı açıp onları kurtardı." Ebu Abdullah der ki: İbn Ukbe, Nâfi'den rivayetinde “فَسَعَيْتُ - çalıştım” lafzını kullanmıştır.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İsmail b. İbrahim arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280104 B002333-2 Buhari, Muzara't, 13

Bize Muaz b. Fedale, ona Hişam, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim bekçi yada çoban köpeği dışında köpek edinirse, her gün o kimsenin amelinden bir kırat eksilir." İbn Sirin ve Ebu Salih'in Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Peygamber (sav), "çoban, bekçi ya da av kö­peği hariç." buyurmuştur. Ebu Hazım'ın Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) "Av yada çoban köpeği müstesna" bu­yurmuştur.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ebu Hâzim arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280103 B002322-4 Buhari, Muzara't, 3

Bize Musa b. İsmail, ona Cuveyriye b. Esma, ona Nâfi, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), Nadîr oğullarının Buveyra bölgesindeki hurma ağaçlarını yaktırdı ve kestirdi. Hassân b. Sabit bu hurmalık yangını hakkında şu şiiri söyledi: Lueyy oğullarının efen­dilerini (müşrikleri) küçük düşürdü, Buveyra hurmalığından tutuşan ve yayılan yangın


    Öneri Formu
16939 B002326 Buhari, Muzara't, 6

Bize İbrahim b. el-Münzir, ona Ebu Damre, ona Musa b. Ukbe, ona Nâfi' ona da Abdullah b. Ömer (ra) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç kişi birlikte yürürken yağmura yakalandılar. Hemen dağdaki bir mağaraya sığındılar. Ardından mağaranın girişine dağdan büyük bir kaya düşüp üzerlerini tamamen kapattı. Bunun üzerine aralarından birisi diğerlerine şöyle dedi: ‘Samimi olarak, sırf Allah rızası için yapmış olduğunuz amelleri hatırlayın ve onları zikretmek suretiyle Allah’a dua edin, umulur ki Allah mağaranın girişini açar.’ Bunun üzerine birisi şöyle dua etti: ‘Ey Rabbim! Benim yaşlı ebeveynim ve küçük çocuklarım var. Ben onların geçimini sürü otlatarak sağlarım. Sürüyü otlatıp eve döndüğümde, sürüden sütü sağar, çocuklarımdan önce anne-babama içirirdim. Bir gün akşam vakti eve geç döndüm ve onları uyurken buldum. Her zamanki gibi sütleri sağdım ve kaba koyup yanlarına geldim, başuçlarına dikildim. Fakat onları uykularından uyandırmak istemedim. Onlardan önce çocuklarıma süt içirmeyi de istemedim. Çocuklar ise açlıktan ayaklarımın dibinde açlıktan kıvranıyorlardı. İşte o gece fecir doğuncaya kadar orada dikildim. Sonra adam, ‘Rabbim! Sen biliyorsun ki ben bunu sırf senin rızan için yaptım. Bundan dolayı bizim için bir yarık aç da biz oradan gökyüzünü görelim’ diye dua etti. Allah onlara gökyüzünü görebilecekleri kadar bir yarık açtı. İkincileri de şöyle dua etti: ‘Ey Rabbim! Benim amcamın bir kızı vardı ve ben onu bir erkeğin bir kadını sevebileceği kadar çok seviyordum. Bir keresinde ondan kendisini bana sunmasını istedim. O da diretti ve ‘Yüz dinar getirmedikçe olmaz’ dedi. Ben de bu parayı kazanmak için çalıştım, sonunda yüz dinarı topladım. Ardından parayla birlikte ona gittim. Bacakları arasına yaklaştığımda bana ‘Ey Allah’ın kulu! Allah’tan kork. Mührü açma (nikah olmadan bana dokunma.)’ dedi. Bunun üzerine ben de ondan uzaklaştım. Rabbim! Sen biliyorsun ki, ben bunu sırf senin rızanı kazanmak için yaptım. Bu nedenle bizim için bir yarık aç, dedi.’ Allah onlar için yarığı biraz daha açtı. Üçüncüleri de şöyle dedi: Allah’ım, bir farak pirinç karşılığında bir işçi tutmuştum. O işçi işini bitirdiğinde geldi ve ‘bana hakkım olan ücretimi ver’ dedi. Ben de hakkı olanı ona verdim. Fakat işçi bu ücreti almadan bırakıp gitti. Ben de onun pirincini zayi etmedim, aldım her sene ekip çoğalttım. Nihayet onun parasıyla bir sürü sığır aldım ve bir de çoban tuttum. Bir süre sonra o işçi bana geldi ve ‘Allah’tan kork!’ dedi. Ben de ona: ‘Git şu görünen sığırları ve çobanı al’ dedim. O, ‘Allah’tan kork. Benimle alay etme!’ dedi. Ben de ona, ‘Ben seninle alay etmiyorum. Bu sığırları ve çobanı al’ dedim. O da bunları alıp gitti. Rabbim! Sen biliyorsun ki ben bu işi sırf senin rızanı kazanmak için yaptım. Bunun hatırına kayanın kalan kısmını bizim için aç’ dedi. Allah da kayayı açıp onları kurtardı." [Ebu Abdullah der ki: İbn Ukbe, Nâfi'den rivayetinde “فَسَعَيْتُ - çalıştım” lafzını kullanmıştır.]


    Öneri Formu
16946 B002333 Buhari, Muzara't, 13

Bize Ahmed b. Mikdâm, ona Fudayl b. Süleyman, ona Musa, ona Nâfi ona da İbn Ömer (ra), Rasulullah'tan (sav); (T) Abdurrezzak der ki, bize İbn Cureyc, ona Musa b. Ukbe, ona Nâfi' ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. Hattab, Hicaz topraklarından Yahudi ve Hristiyanları sürmüştür. Hz. Peygamber (sav) de Hayber'i fethedince orada bulunan Yahudileri oradan çıkarmak istemişti. Zira fethedilince oranın arazisi Allah'ın, Rasulünün ve Müslümanların olmuştu. Hz. Peygamber bu sebeple Yahudileri oradan çıkarmak istedi. Yahudiler de Hz. Peygamber'den (sav) arazinin işlerini üstlenmek ve ürünlerin yarısını vermek karşılığında kendilerini Hayber'de bırakmasını talep etmişlerdi. Hz. Peygamber (sav) onlara "sizi bu şartlarda burada dilediğimiz kadar bırakıyoruz" dedi. Yahudiler Hayber'de Hz. Ömer onları Teyma ve Eriha'ya sürünceye kadar kalmışlardır.


    Öneri Formu
16956 B002338 Buhari, Muzara't, 17


Açıklama: Müsâkāt: Ürünü paylaşma esasına dayanan bağ-bahçe ortakçılığı. Irak ekolü ise bu çeşit ortaklık için muâmele terimini kullanmıştır. https://islamansiklopedisi.org.tr/musakat

    Öneri Formu
16942 B002329 Buhari, Muzara't, 9


    Öneri Formu
16937 B002324 Buhari, Muzara't, 4


    Öneri Formu
16943 B002330 Buhari, Muzara't, 10


    Öneri Formu
16954 B002336 Buhari, Muzara't, 16


    Öneri Formu
16955 B002337 Buhari, Muzara't, 16