Açıklama: Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25228, İM002422
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُؤَمَّلِ بْنِ الصَّبَّاحِ الْقَيْسِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُحَبَّبٍ الْقُرَشِىُّ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ السَّائِبِ الطَّائِفِىُّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَامِينَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ لِصَاحِبِ الْحَقِّ « خُذْ حَقَّكَ فِى عَفَافٍ وَافٍ أَوْ غَيْرِ وَافٍ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müemmel b. es-Sabbah el-Kaysî, ona Muhammed b. Muhabbeb el-Kureşî, ona Said b. es-Sâib et-Taifî, ona Abdullah b. Yâmin, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sav) hak sahibine:
"Sen hakkını, imkân dâhilinde günahlara girmekten sakınarak al." buyurdu.
Açıklama:
Elbani bu hadisin hasen sahih olduğunu ifade etmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 15, /388
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Abdullah b. Yamîn et-Taifî (Abdullah b. Yamîn)
3. İbn Ebu Hafs Said b. Ebu Hafs es-Sekafî (Said b. Saib b. Yesar)
4. Muhammed b. Muhabbeb el-Basri (Muhammed b. Muhabbeb b. İshak)
5. Muhammed b. Müemmel el-Kaysi (Muhammed b. Müemmel b. Sabbah b. Hâni)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ مَعْدَانَ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ ثَوْبَانَ - مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنْ فَارَقَ الرُّوحُ الْجَسَدَ وَهُوَ بَرِىءٌ مِنْ ثَلاَثٍ دَخَلَ الْجَنَّةَ مِنَ الْكِبْرِ وَالْغُلُولِ وَالدَّيْنِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25218, İM002412
Hadis:
حَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ حَدَّثَنَا سَعِيدٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِى الْجَعْدِ عَنْ مَعْدَانَ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ ثَوْبَانَ - مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم - عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنْ فَارَقَ الرُّوحُ الْجَسَدَ وَهُوَ بَرِىءٌ مِنْ ثَلاَثٍ دَخَلَ الْجَنَّةَ مِنَ الْكِبْرِ وَالْغُلُولِ وَالدَّيْنِ » .
Tercemesi:
Bize Humeyd b. Mes’ade rivayet etti (ve şöyle dedi): Bize Halid b. el-Hâris rivayet etti (ve şöyle dedi): Bize Said, Katâde’den, o Sâlim b. Ebu’l-Ca‘d’den, o Ma‘dân b. Ebu Talha’dan, o da Hz. Peygamber’in (sav) hizmetçisi Sevbân’dan rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Kimin üç şeyden uzak olduğu halde ruhu bedeninden ayrılırsa cennete girer: Kibir, ganimet malına hıyanet ve borç.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 12, /386
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ma'dan b. Ebu Talha el-Ya'merî (Ma'dan b. Ebu Talha)
3. Salim b. Ebu Ca'd el-Eşceî (Salim b. Rafi')
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
7. Humeyd b. Mes'ade es-Sami (Humeyd b. Mes'ade b. Mübarek)
Konular:
Borç, vermek/almak
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Hainlik, hiyanet, ihanet
Kibir, Kibir ve gurur
Yolsuzluk, ganimet malından çalanın hali
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدَّوْرَقِىُّ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مُعَاوِيَةَ عَنْ حَنْظَلَةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ أَبِى الْيَسَرِ صَاحِبِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أَحَبَّ أَنْ يُظِلَّهُ اللَّهُ فِى ظِلِّهِ - فَلْيُنْظِرْ مُعْسِرًا أَوْ لِيَضَعْ لَهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25225, İM002419
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدَّوْرَقِىُّ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ مُعَاوِيَةَ عَنْ حَنْظَلَةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ أَبِى الْيَسَرِ صَاحِبِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أَحَبَّ أَنْ يُظِلَّهُ اللَّهُ فِى ظِلِّهِ - فَلْيُنْظِرْ مُعْسِرًا أَوْ لِيَضَعْ لَهُ » .
Tercemesi:
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî, ona İsmail b. İbrahim, ona Abdurrahman b. İshak, ona Abdurrahman b. Muâviye, ona Hanzala b. Kays, ona da Nebi’nin (sav) ashabından Ebu’l-Yeser’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Allah’ın kendisini zatının gölgesinde gölgelendirmeyi seven bir kimse borcunu ödemekte zorlanan bir kişiye mühlet versin yahut ondan alacağının miktarını (kısmen ya da tamamen) düşürsün.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 14, /387
Senetler:
1. Ebu Yeser Ka'b b. Amr es-Sülemî (Ka'b b. Amr b. Abbad b. Amr)
2. Hanzala b. Kays el-Ensari (Hanzala b. Kays b. Amr b. Hısn b. Halde)
3. Ebu Huveyris Abdurrahman b. Muaviye el-Muradî (Abdurrahman b. Muaviye)
4. Abdurrahman b. İshak el-Âmirî (Abdurrahman b. İshak b. Abdullah b. Hâris)
5. Ebu Bişr İsmail b. Uleyye el-Esedî (İsmail b. İbrahim b. Miksem)
6. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
Konular:
Borç, zengin kişinin geciktirmesi
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ قَالَ سَمِعْتُ رِبْعِىَّ بْنَ حِرَاشٍ يُحَدِّثُ عَنْ حُذَيْفَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « أَنَّ رَجُلاً مَاتَ فَقِيلَ لَهُ مَا عَمِلْتَ - فَإِمَّا ذَكَرَ أَوْ ذُكِّرَ - قَالَ إِنِّى كُنْتُ أَتَجَوَّزُ فِى السِّكَّةِ وَالنَّقْدِ وَأُنْظِرُ الْمُعْسِرَ . فَغَفَرَ اللَّهُ لَهُ » .
قَالَ أَبُو مُسْعُودٍ أَنَا قَدْ سَمِعْتُ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25226, İM002420
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا أَبُو عَامِرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ قَالَ سَمِعْتُ رِبْعِىَّ بْنَ حِرَاشٍ يُحَدِّثُ عَنْ حُذَيْفَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « أَنَّ رَجُلاً مَاتَ فَقِيلَ لَهُ مَا عَمِلْتَ - فَإِمَّا ذَكَرَ أَوْ ذُكِّرَ - قَالَ إِنِّى كُنْتُ أَتَجَوَّزُ فِى السِّكَّةِ وَالنَّقْدِ وَأُنْظِرُ الْمُعْسِرَ . فَغَفَرَ اللَّهُ لَهُ » .
قَالَ أَبُو مُسْعُودٍ أَنَا قَدْ سَمِعْتُ هَذَا مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar (el-Abdî), ona Ebu Âmir (Abdulmelik b. Amr el-Kaysî), ona Şu’be (b. Haccâc el-Atekî), ona Abdulmelik b. Umeyr (el-Lahmî), ona Rib’î b. Hiraş (el-Absî), ona da Huzeyfe (b. Yeman el-Absî) Nebi’nin (sav) şöyle anlattığını nakletti: (Sizden önceki ümmetlerden) bir adam ölmüş ve (ve ölüm melekleri kendisine) “Dünya hayatında ne gibi bir (hayır) işledin?” diye sormuşlar. Adam işlediği hayrı hatırlamış -veya kendisine (melekler tarafından) hatırlatılmış- da “Ben (borç verdiğim) dinar ve dirhem ve (para olarak basılmamış) altın ve gümüş konusunda kolaylık gösterirdim. Fakir borçluya da mühlet verirdim” diye cevap vermiş. Bu yüzden de Allah kendisini bağışlamıştır.
(Huzeyfe, bu hadisi rivayet ederken orada bulunan) Ebû Mes’ûd “Ben (de) bunu Rasulullah’tan (sav) işittim” demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 14, /387
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Meryem Rib'î b. Hiraş el-Absî (Rib'î b. Hiraş b. Cahş)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr el-Kaysî (Abdülmelik b. Amr)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Borç, borçlanmaya dikkat etmek
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Borç, vermek/almak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25227, İM002421
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَلَفٍ الْعَسْقَلاَنِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى مَرْيَمَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَيُّوبَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى جَعْفَرٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ وَعَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ طَلَبَ حَقًّا فَلْيَطْلُبْهُ فِى عَفَافٍ وَافٍ أَوْ غَيْرِ وَافٍ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Halef el-Askalanî, ona Muhammed b. Yahya, o ikisine İbn Ebu Meryem, ona Yahya b. Eyyüb, ona Ubeydullah b. Ebu Ca'fer, ona Nafi', ona da (Abdullah) b. Ömer ve Âişe'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Kim hakkını talep ederse bunu imkân nispetinde günahlara girmekten sakınarak istesin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 15, /387
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ebu Cafer el-Mısri (Ubeydullah b. Yesar)
4. Yahya b. Eyyüb el-Gafikî (Yahya b. Eyyüb)
5. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
6. Ebu Nasr Muhammed b. Halef el-Askalani (Muhammed b. Halef b. Ammar b. A'la)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّنْعَانِىُّ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ حَنَشٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ يَطْلُبُ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِدَيْنٍ أَوْ بِحَقٍّ فَتَكَلَّمَ بِبَعْضِ الْكَلاَمِ فَهَمَّ صَحَابَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَهْ إِنَّ صَاحِبَ الدَّيْنِ لَهُ سُلْطَانٌ عَلَى صَاحِبِهِ حَتَّى يَقْضِيَهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25231, İM002425
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّنْعَانِىُّ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ حَنَشٍ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ جَاءَ رَجُلٌ يَطْلُبُ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِدَيْنٍ أَوْ بِحَقٍّ فَتَكَلَّمَ بِبَعْضِ الْكَلاَمِ فَهَمَّ صَحَابَةُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَهْ إِنَّ صَاحِبَ الدَّيْنِ لَهُ سُلْطَانٌ عَلَى صَاحِبِهِ حَتَّى يَقْضِيَهُ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdüla'lâ es-Sanânî, ona Mu'temir b. Süleyman, ona babası, ona Haneş, ona İkrime, ona da (Abdullah) b. Abbâs şöyle demiştir: Bir adam gelip Allah'ın Nebi'sinden (sav) bir alacak veya bir hak talep etti de (yüce huzura münasip olmayan kaba) bazı sözler söyledi. Rasulullah'ın (sav) sahabeleri o adamın haddini (fiil veya sözle) bildirmek istediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) (Sahabelerine hitaben):
"Susunuz, bırakınız. Çünkü kişi borcunu ödeyinceye kadar alacak sahibinin onun üzerinde bir nüfuzu (yâni edep çerçevesinde alacağını talep etme hakkı) vardır." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 17, /388
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Hüseyin b. Kays er-Rahabî (Hüseyin b. Kays)
4. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
6. Muhammed b. Abdüla'la el-Kaysî (Muhammed b. Abdüla'la)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25233, İM002427
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا وَبْرُ بْنُ أَبِى دُلَيْلَةَ الطَّائِفِىُّ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ مَيْمُونِ بْنِ مُسَيْكَةَ - قَالَ وَكِيعٌ وَأَثْنَى عَلَيْهِ خَيْرًا - عَنْ عَمْرِو بْنِ الشَّرِيدِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَىُّ الْوَاجِدِ يُحِلُّ عِرْضَهُ وَعُقُوبَتَهُ » . قَالَ عَلِىٌّ الطَّنَافِسِىُّ يَعْنِى عِرْضَهُ شِكَايَتَهُ وَعُقُوبَتَهُ سِجْنَهُ .
Tercemesi:
Bize Ebubekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed (el-Kûfî), onlara Vek'i b. (Cerrâh er-Ruâsî), ona Vebr b. Ebu Düleyle et-Tâifî, ona Muhammed b. Meymun b. Müseyke -Veki' ‘Onu övdü’ dedi-, ona Amr b. Eş-Şerîd, ona da babası (Şerîd b. Süveyd es-Sekafî)) (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Borcunu ödemeye gücü yeten kişinin borcunu ödemeyi geciktirmesi (alacaklısı tarafından) şikâyet edilmesini ve cezalandırılmasını helâl kılar.”
Ali Tanafisî hadiste geçen “ırdahû” (يحلّ عرضه) cümlesini, “şikayet edilmesini ve hapse atılmasını helâl kılar” şeklinde açıklamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 18, /388
Senetler:
1. Şerid b. Süveyd es-Sekafi (Şerîd b. Süveyd)
2. Amr b. Şerid es-Sekafi (Amr b. Şerid b. Süveyd)
3. Muhammed b. Müseyke et-Taifî (Muhammed b. Abdullah b. Meymun b. Müseyke)
4. İbn Ebu Düleyle Vebr b. Ebu Düleyle et-Taifî (Vebr b. Müslim)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Borç, vermek/almak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25232, İM002426
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ عُثْمَانَ أَبُو شَيْبَةَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُبَيْدَةَ - أَظُنُّهُ قَالَ - حَدَّثَنَا أَبِى عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ جَاءَ أَعْرَابِىٌّ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَتَقَاضَاهُ دَيْنًا كَانَ عَلَيْهِ فَاشْتَدَّ عَلَيْهِ حَتَّى قَالَ لَهُ أُحَرِّجُ عَلَيْكَ إِلاَّ قَضَيْتَنِى . فَانْتَهَرَهُ أَصْحَابُهُ وَقَالُوا وَيْحَكَ تَدْرِى مَنْ تُكَلِّمُ قَالَ إِنِّى أَطْلُبُ حَقِّى . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « هَلاَّ مَعَ صَاحِبِ الْحَقِّ كُنْتُمْ » . ثُمَّ أَرْسَلَ إِلَى خَوْلَةَ بِنْتِ قَيْسٍ فَقَالَ لَهَا « إِنْ كَانَ عِنْدَكِ تَمْرٌ فَأَقْرِضِينَا حَتَّى يَأْتِيَنَا تَمْرُنَا فَنَقْضِيَكِ » . فَقَالَتْ نَعَمْ بِأَبِى أَنْتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ فَأَقْرَضَتْهُ فَقَضَى الأَعْرَابِىَّ وَأَطْعَمَهُ فَقَالَ أَوْفَيْتَ أَوْفَى اللَّهُ لَكَ . فَقَالَ « أُولَئِكَ خِيَارُ النَّاسِ إِنَّهُ لاَ قُدِّسَتْ أُمَّةٌ لاَ يَأْخُذُ الضَّعِيفُ فِيهَا حَقَّهُ غَيْرَ مُتَعْتَعٍ » .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Abdullah b. Muhammed b. Osman Ebu Şeybe, ona İbn Ebu Ubeyde –sanırım o– bize babam rivayet etti (haddesenâ) dedi, ona el-A’meş, ona Ebu Saîd, ona Ebu Sâlih, ona da Ebu Saîd el-Hudrî’nin şöyle dediğini rivayet etti: Bir bedevi Nebi’ye (sav) gelip, ondaki bir alacağını ödemesini istedi. Hatta ona karşı kaba davrandı, öyle ki Allah Rasulü’ne: Borcunu ödemezsen seni sıkıştıracağım, dedi. Bunun üzerine ashabı ona kızdılar, onu payladılar. Ne oluyor sana, sen kiminle konuştuğunu biliyor musun, dediler. Bedevi: Ben hakkımı istiyorum, dedi. Nebi (sav) bunun üzerine: “Niçin hak sahibi ile beraber olmadınız (yanında yer almadınız)?” buyurdu. Sonra Kays kızı Havle’ye birisini gönderdi ve ona: “Eğer yanında kuru hurma varsa bizim hurmamız gelinceye kadar bize borç ver, gelince senin verdiğin borcu öderiz” buyurdu. Havle: Babam sana feda olsun, elbette ey Allah’ın Rasulü, dedi. Böylece Havle ona borç verdi, Allah Rasulü de o bedevinin alacağını ödedi ayrıca ona yemek de ikram etti. Bedevi: Borcunu eksiksiz ödedin, Allah da sana (mükâfatını) tastamam versin, dedi. Rasulullah da (sav): “İşte onlar insanların en hayırlılarıdır. Aralarındaki zayıf kimsenin, hakkını incitilmeden alamadığı bir toplum, günahlardan arınmasın” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 17, /388
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ubeyde Abdülmelik b. Ma'n el-Mesudî (Abdülmelik b. Ma'n b. Abdurrahman b. Abdullah)
5. Muhammed b. Ebu Ubeyde el-Mesudî (Muhammed b. Abdülmelik b. Ma'n b. Abdurrahman)
6. İbrahim b. Ebu Bekir el-Absî (İbrahim b. Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
Borç, vadesinde ödenmeyen
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25234, İM002428
Hadis:
حَدَّثَنَا هَدِيَّةُ بْنُ عَبْدِ الْوَهَّابِ حَدَّثَنَا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ حَدَّثَنَا الْهِرْمَاسُ بْنُ حَبِيبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِغَرِيمٍ لِى فَقَالَ لِى « الْزَمْهُ » . ثُمَّ مَرَّ بِى آخِرَ النَّهَارِ فَقَالَ « مَا فَعَلَ أَسِيرُكَ يَا أَخَا بَنِى تَمِيمٍ » .
Tercemesi:
Bize Hüdeyye b. Abdulvehhab, ona Nadr b. Şümeyl, ona Hirmâs b. Habib, ona da babası (Habib et-Temimî), dedesinin (Sa'lebe el-Anberî) şöyle dediği rivayet etti:
Hz. Peygamber'e (sav) bana borcu olan birini getirdim. Bana;'borçlunu bırakma' buyurdu. Sonra gündüzün sonunda bana uğrayarak şöyle buyurdu: 'Ey Temîm oğullarının kardeşi, esirin (borçlun) ne yaptı?'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 18, /389
Senetler:
1. Ebu Habîb Sa'lebe el-Anberî (Sa'lebe)
2. Habîb et-Temimî (Habîb)
3. Hirmas b. Habîb el-Anberî (Hirmas b. Habîb)
4. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
5. Ebu Salih Hediyye b. Abdulvehhab el-Mervezi (Hediyye b. Abdulvehhab)
Konular:
Borç, borçlu-alacaklı ilişkisi
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ أَبَاهُ تُوُفِّىَ وَتَرَكَ عَلَيْهِ ثَلاَثِينَ وَسْقًا لِرَجُلٍ مِنَ الْيَهُودِ فَاسْتَنْظَرَهُ جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ فَأَبَى أَنْ يُنْظِرَهُ فَكَلَّمَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيَشْفَعَ لَهُ إِلَيْهِ فَجَاءَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَكَلَّمَ الْيَهُودِىَّ لِيَأْخُذَ ثَمَرَ نَخْلِهِ بِالَّذِى لَهُ عَلَيْهِ فَأَبَى عَلَيْهِ فَكَلَّمَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَبَى أَنْ يُنْظِرَهُ فَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّخْلَ فَمَشَى فِيهَا ثُمَّ قَالَ لِجَابِرٍ « جُدَّ لَهُ فَأَوْفِهِ الَّذِى لَهُ » . فَجَدَّ لَهُ بَعْدَ مَا رَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثَلاَثِينَ وَسْقًا وَفَضَلَ لَهُ اثْنَا عَشَرَ وَسْقًا فَجَاءَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيُخْبِرَهُ بِالَّذِى كَانَ فَوَجَدَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَائِبًا فَلَمَّا انْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَاءَهُ فَأَخْبَرَهُ أَنَّهُ قَدْ أَوْفَاهُ وَأَخْبَرَهُ بِالْفَضْلِ الَّذِى فَضَلَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَخْبِرْ بِذَلِكَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ » . فَذَهَبَ جَابِرٌ إِلَى عُمَرَ فَأَخْبَرَهُ فَقَالَ لَهُ عُمَرُ لَقَدْ عَلِمْتُ حِينَ مَشَى فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيُبَارِكَنَّ اللَّهُ فِيهَا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25240, İM002434
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا شُعَيْبُ بْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عُرْوَةَ عَنْ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ أَبَاهُ تُوُفِّىَ وَتَرَكَ عَلَيْهِ ثَلاَثِينَ وَسْقًا لِرَجُلٍ مِنَ الْيَهُودِ فَاسْتَنْظَرَهُ جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ فَأَبَى أَنْ يُنْظِرَهُ فَكَلَّمَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيَشْفَعَ لَهُ إِلَيْهِ فَجَاءَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَكَلَّمَ الْيَهُودِىَّ لِيَأْخُذَ ثَمَرَ نَخْلِهِ بِالَّذِى لَهُ عَلَيْهِ فَأَبَى عَلَيْهِ فَكَلَّمَهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَبَى أَنْ يُنْظِرَهُ فَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم النَّخْلَ فَمَشَى فِيهَا ثُمَّ قَالَ لِجَابِرٍ « جُدَّ لَهُ فَأَوْفِهِ الَّذِى لَهُ » . فَجَدَّ لَهُ بَعْدَ مَا رَجَعَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثَلاَثِينَ وَسْقًا وَفَضَلَ لَهُ اثْنَا عَشَرَ وَسْقًا فَجَاءَ جَابِرٌ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِيُخْبِرَهُ بِالَّذِى كَانَ فَوَجَدَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَائِبًا فَلَمَّا انْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم جَاءَهُ فَأَخْبَرَهُ أَنَّهُ قَدْ أَوْفَاهُ وَأَخْبَرَهُ بِالْفَضْلِ الَّذِى فَضَلَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَخْبِرْ بِذَلِكَ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ » . فَذَهَبَ جَابِرٌ إِلَى عُمَرَ فَأَخْبَرَهُ فَقَالَ لَهُ عُمَرُ لَقَدْ عَلِمْتُ حِينَ مَشَى فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَيُبَارِكَنَّ اللَّهُ فِيهَا .
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî, ona Şuayb b. İshak, ona Hişâm b. Urve, ona Vehb b. Keysân, ona Câbir b. Abdullah’ın rivayet ettiğine göre babası vefat ettiğinde, kendisine Yahudilerden bir adama ödenmesi gereken otuz vesk borç bıraktı. Câbir b. Abdullah ondan kendisine bir mühlet vermesini isteydiyse de ona mühlet vermeyi kabul etmedi. Bundan dolayı, o adamın yanında kendisine iltimasta bulunması için Rasulullah (sav) ile konuştu. Rasulullah (sav) Câbir’in yanına gitti ve Yahudi ile de Câbir’deki alacağına karşılık, Câbir’in hurma ağaçlarındaki mahsulü alması için konuştu. Kabul etmedi. Bu sefer Rasulullah (sav) Yahudi ile (mühlet vermesi için) konuştu, ona mühlet vermeyi kabul etmedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) hurma bahçesine girdi, bahçede yürüdükten sonra Câbir’e: “Haydi, onun borcunu ödemek için hurma topla ve hakkını ona tam olarak ver” buyurdu. Rasulullah (sav) döndükten sonra ona otuz vesk topladı ve kendisine de on iki vesk arttı. Câbir olanı Rasulullah’a (sav) haber vermek üzere geldiğinde Rasulullah’ın (sav) bulunmadığını gördü. Rasulullah (sav) döndükten sonra Câbir de yanına giderek ona, Yahudi’ye hakkını tastamam ödediğini de haber verdi, artan miktarı da ona haber verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav): “Sen bunu Ömer b. el-Hattab’a haber ver” buyurdu. Câbir, Ömer b. el-Hattab’ın yanına gitti. Ona durumu haber verince, Ömer de ona: Rasulullah’ın (sav) bahçede yürüğü zaman şüphesiz Allah’ın ona bereket ihsan edeceğini bilmiştim, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Sadakât 20, /390
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Nuaym Vehb b. Keysan el-Kuraşi (Vehb b. Keysan b. Ebu Muğis)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Şuayb b. İshak el-Kuraşi (Şuayb b. İshak b. Abdurrahman b. Abdullah)
5. Ebu Said Dühaym el-Kuraşî (Abdurrahman b. İbrahim b. Amr b. Meymun)
Konular:
Borç, vadesinde ödenmeyen
Borç, yahudiye borçlanma,
Sahabe, mucizevî/harikulade olaylar, sahabenin karşılaştığı