حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ قَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ حَدَّثَهُ أَنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ خَاصَمَ الزُّبَيْرَ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى شِرَاجِ الْحَرَّةِ الَّتِى يَسْقُونَ بِهَا النَّخْلَ فَقَالَ الأَنْصَارِىُّ سَرِّحِ الْمَاءَ يَمُرُّ فَأَبَى عَلَيْهِ ، فَاخْتَصَمَا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلزُّبَيْرِ " اسْقِ يَا زُبَيْرُ ، ثُمَّ أَرْسِلِ الْمَاء إِلَى جَارِكَ " فَغَضِبَ الأَنْصَارِىُّ ، فَقَالَ أَنْ كَانَ ابْنَ عَمَّتِكَ . فَتَلَوَّنَ وَجْهُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ: " اسْقِ يَا زُبَيْرُ ، ثُمَّ احْبِسِ الْمَاءَ ، حَتَّى يَرْجِعَ إِلَى الْجَدْرِ " . فَقَالَ الزُّبَيْرُ وَاللَّهِ إِنِّى لأَحْسِبُ هَذِهِ الآيَةَ نَزَلَتْ فِى ذَلِكَ ( فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ) .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17042, B002360
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ قَالَ حَدَّثَنِى ابْنُ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الزُّبَيْرِ - رضى الله عنهما - أَنَّهُ حَدَّثَهُ أَنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ خَاصَمَ الزُّبَيْرَ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى شِرَاجِ الْحَرَّةِ الَّتِى يَسْقُونَ بِهَا النَّخْلَ فَقَالَ الأَنْصَارِىُّ سَرِّحِ الْمَاءَ يَمُرُّ فَأَبَى عَلَيْهِ ، فَاخْتَصَمَا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِلزُّبَيْرِ " اسْقِ يَا زُبَيْرُ ، ثُمَّ أَرْسِلِ الْمَاء إِلَى جَارِكَ " فَغَضِبَ الأَنْصَارِىُّ ، فَقَالَ أَنْ كَانَ ابْنَ عَمَّتِكَ . فَتَلَوَّنَ وَجْهُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثُمَّ قَالَ: " اسْقِ يَا زُبَيْرُ ، ثُمَّ احْبِسِ الْمَاءَ ، حَتَّى يَرْجِعَ إِلَى الْجَدْرِ " . فَقَالَ الزُّبَيْرُ وَاللَّهِ إِنِّى لأَحْسِبُ هَذِهِ الآيَةَ نَزَلَتْ فِى ذَلِكَ ( فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ) .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Abdullah b. Zübeyr'in rivayet ettiğine göre; Ensardan bir adam, Harre mevkiinde bulunan hurmaları sulama meselesi ile ilgili olarak Zübeyr'i Hz. Peygamber'e (sav) şikayet etti. Ensârî, suyu bırak aksın!" demiş, Zübeyr de bunu kabul etmemişti. Bu hususu Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda tartıştılar. Hz. Peygamber (sav),
"Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula, sonra suyu komşuna gönder." buyurdu. Ensârî kızdı ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Zübeyr, halanın oğlu olduğu için mi böyle diyorsun?' dedi. (Bu söz üzerine) Hz. Peygamber'in (sav) yüzünün rengi değişti ve dedi ki: "Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula, hurma ağaçlarının köklerine ulaşmadan da suyu bırakma!"
Zübeyr (ra) şöyle demiştir: 'Hayır! Rabbin adına yemin olsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça îmân etmiş olmazlar.' (en Nisa: 4/65) mealindeki ayetin bu olayla ilgili nazil olduğunu düşünüyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 6, 1/659
Senetler:
1. Ebu Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Esedî (Abdullah b. Zübeyr b. Avvam)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hz. Peygamber, hakaret ve saygısızlık yapılması
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Islah, Arabuluculuk, insanların arasını düzeltmek
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17044, B002361
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ قَالَ خَاصَمَ الزُّبَيْرَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم " يَا زُبَيْرُ اسْقِ ثُمَّ أَرْسِلْ " . فَقَالَ الأَنْصَارِىُّ إِنَّهُ ابْنُ عَمَّتِكَ . فَقَالَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ " اسْقِ يَا زُبَيْرُ ، ثُمَّ يَبْلُغُ الْمَاءُ الْجَدْرَ ، ثُمَّ أَمْسِكْ " فَقَالَ الزُّبَيْرُ فَأَحْسِبُ هَذِهِ الآيَةَ نَزَلَتْ فِى ذَلِكَ ( فَلاَ وَرَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ) .
Tercemesi:
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Urve'nin naklettiğine göre babası Zübeyr'le Ensardan bir adam davalaştı. Hz. Peygamber (sav), "Ya Zübeyr! Sen (bahçeni) sula, sonra suyu komşuna gönder." buyurdu. Ensarlı kişi (kızdı) ve 'Ey Allah'ın Rasulü! Tabi Zübeyr, halanın oğlu' dedi. (Bu söz üzerine) Hz. Peygamber'in (sav) dedi ki: "Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula, su hurma ağaçlarının köklerine kadar ulaşsın ve suyu tut!"
Zübeyr (ra) 'Hayır! Rabbin adına yemin olsun ki, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça îmân etmiş olmazlar.' (en Nisa: 4/65) mealindeki ayetin bu olayla ilgili nazil olduğunu düşünüyorum' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 7, 1/660
Senetler:
1. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
Hz. Peygamber, hakaret ve saygısızlık yapılması
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Islah, Arabuluculuk, insanların arasını düzeltmek
حَدَّثَنَا مُعَلَّى بْنُ أَسَدٍ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ "لأَنْ يَأْخُذَ أَحَدُكُمْ أَحْبُلاً ، فَيَأْخُذَ حُزْمَةً مِنْ حَطَبٍ فَيَبِيعَ ، فَيَكُفَّ اللَّهُ بِهِ وَجْهَهُ ، خَيْرٌ مِنْ أَنْ يَسْأَلَ النَّاسَ أُعْطِىَ أَمْ مُنِعَ".
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17062, B002373
Hadis:
حَدَّثَنَا مُعَلَّى بْنُ أَسَدٍ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ هِشَامٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ "لأَنْ يَأْخُذَ أَحَدُكُمْ أَحْبُلاً ، فَيَأْخُذَ حُزْمَةً مِنْ حَطَبٍ فَيَبِيعَ ، فَيَكُفَّ اللَّهُ بِهِ وَجْهَهُ ، خَيْرٌ مِنْ أَنْ يَسْأَلَ النَّاسَ أُعْطِىَ أَمْ مُنِعَ".
Tercemesi:
Bize Mualla b. Eded, ona Vüheyb, ona Hişâm, ona babası [Zübeyr], ona daZübeyr b. Avvâm'ın (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birinin bir urgan alıp onunla bir bağ/deste odun toplayıp satması, böylece Allah'ın onun yüzünü [geçimini temin etmek ve insanlara el açmamak için yaptığı bu gayreti ile dilencilikten] koruması, insanlar ona bir şeyler verseler de vermeseler de insanlardan dilenerek bir şey istemesinden daha hayırlıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 13, 1/662
Senetler:
1. Ebu Abdullah Zübeyr b. Avvâm el-Esedî (Zübeyr b. Avvâm b. Huveylid b. Esed b. Abdüluzza)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu Heysem Muallâ b. Esed el-Ammî (Muallâ b. Esed)
Konular:
Geçim, dilencilikle geçim sağlamak
Kazanç, helal kazanç
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ - رضى الله عنهم - قَالَ رَخَّصَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ تُبَاعَ الْعَرَايَا بِخَرْصِهَا تَمْرًا .
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Yahya b. Saîd, ona Nâfi, ona İbn Ömer, ona da Zeyd b. Sabit (r.anhum) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) ağaçtaki yaş hurmanın, tahmini miktarla, kuru hurma karşılığında, araya usulü, satılmasına ruhsat vermiştir.
Açıklama: Araya: Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Elinde nakit parası olmayan kimsenin dalında olgunlaşmış taze hurmayı ihtiyaç miktarınca kuru ile karşılığında satın alması caizdir.(daha geniş bilgi için DİA - Diyanet İslam Ansiklopedisi'nde ilgili maddeye bakılabilir.)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17079, B002380
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ - رضى الله عنهم - قَالَ رَخَّصَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ تُبَاعَ الْعَرَايَا بِخَرْصِهَا تَمْرًا .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Yahya b. Saîd, ona Nâfi, ona İbn Ömer, ona da Zeyd b. Sabit (r.anhum) şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) ağaçtaki yaş hurmanın, tahmini miktarla, kuru hurma karşılığında, araya usulü, satılmasına ruhsat vermiştir.
Açıklama:
Araya: Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Elinde nakit parası olmayan kimsenin dalında olgunlaşmış taze hurmayı ihtiyaç miktarınca kuru ile karşılığında satın alması caizdir.(daha geniş bilgi için DİA - Diyanet İslam Ansiklopedisi'nde ilgili maddeye bakılabilir.)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 17, 1/663
Senetler:
1. Ebu Saîd Zeyd b. Sabit el-Ensarî (Zeyd b. Sabit b. Dahhak b. Zeyd)
2. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
6. Muhammed b. Yusuf el-Buhari (Muhammed b. Yusuf)
Konular:
Ticaret, elde / malik olmayan, olunmayan malın
Bize İsmail, ona Malik, ona Nâfi ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Bir kadın açlıktan ölünceye kadar hapsettiği bir kedi sebebiyle cehenneme girdi ve azap edildi. [Ravi der ki: Hz. Peygamber şöyle buyurdu:] Allah bilir, (bu kadına şöyle dendi): Sen bu kediyi hapsettiğin zaman onu yedirmedin, içirmedin ve haşerelerden nasibini yemesi için onu salıvermedin."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17053, B002365
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ - رضى الله عنهما - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « عُذِّبَتِ امْرَأَةٌ فِى هِرَّةٍ حَبَسَتْهَا ، حَتَّى مَاتَتْ جُوعًا ، فَدَخَلَتْ فِيهَا النَّارَ - قَالَ فَقَالَ وَاللَّهُ أَعْلَمُ - لاَ أَنْتِ أَطْعَمْتِهَا وَلاَ سَقَيْتِهَا حِينَ حَبَسْتِيهَا ، وَلاَ أَنْتِ أَرْسَلْتِيهَا فَأَكَلَتْ مِنْ خَشَاشِ الأَرْضِ » .
Tercemesi:
Bize İsmail, ona Malik, ona Nâfi ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Bir kadın açlıktan ölünceye kadar hapsettiği bir kedi sebebiyle cehenneme girdi ve azap edildi. [Ravi der ki: Hz. Peygamber şöyle buyurdu:] Allah bilir, (bu kadına şöyle dendi): Sen bu kediyi hapsettiğin zaman onu yedirmedin, içirmedin ve haşerelerden nasibini yemesi için onu salıvermedin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 9, 1/660
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Eziyet, İşkence, hayvana işkence etmek
Haklar, Hayvan Hakları
Merhamet, hayvanlara
Açıklama: Hadisteki kavramlar için bk.
Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılması (müzâbene) İslâm hukukunda yasak olduğu halde bunun bir türü olan arâyâya zaruret dolayısıyla izin verilmiştir. İhtiyaç sahibi bazı kimseler Hz. Peygamber’e gelerek taze hurmaların olgunlaştığını, ancak paraları olmadığı için satın alamadıklarını, sadece ihtiyaç fazlası kuru hurmaları bulunduğunu yakınarak anlattılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber ellerindeki kuru hurma karşılığında tahminî bir ölçekle taze hurma satın alabileceklerini söyledi.
https://islamansiklopedisi.org.tr/araya
https://islamansiklopedisi.org.tr/muzabene
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17083, B002384
Hadis:
حَدَّثَنَا زَكَرِيَّاءُ بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا أَبُو أُسَامَةَ قَالَ أَخْبَرَنِى الْوَلِيدُ بْنُ كَثِيرٍ قَالَ أَخْبَرَنِى بُشَيْرُ بْنُ يَسَارٍ مَوْلَى بَنِى حَارِثَةَ أَنَّ رَافِعَ بْنَ خَدِيجٍ وَسَهْلَ بْنَ أَبِى حَثْمَةَ حَدَّثَاهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنِ الْمُزَابَنَةِ بَيْعِ الثَّمَرِ بِالتَّمْرِ ، إِلاَّ أَصْحَابَ الْعَرَايَا فَإِنَّهُ أَذِنَ لَهُمْ . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ وَقَالَ ابْنُ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى بُشَيْرٌ مِثْلَهُ .
Tercemesi:
Bize Zekeriyya b. Yahya, ona Ebu Üsame, ona Velid b. Kesir, ona Büşeyr b. Yesar Mevla Benu Harise, ona da Râfi' b. Hadîc ve Sehl b. Ebu Hasmete şöyle rivayet etmişlerdir:
Rasulullah (sav), arâyâ sahipleri hariç muzâbene yoluyla ağaçtaki olgunlaşmış taze hurmanın kuru hurma karşılığında satılmasını yasakladı. Çünkü Rasulullah arâyâ sahiplerine izin vermişti.
Bu hadisin benzerini Ebu Abdullah [el-Buhârî], ona da Muhammed b. İshâk, ona da Büşeyr b. Yesâr senediyle aktarmıştır.
Açıklama:
Hadisteki kavramlar için bk.
Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılması (müzâbene) İslâm hukukunda yasak olduğu halde bunun bir türü olan arâyâya zaruret dolayısıyla izin verilmiştir. İhtiyaç sahibi bazı kimseler Hz. Peygamber’e gelerek taze hurmaların olgunlaştığını, ancak paraları olmadığı için satın alamadıklarını, sadece ihtiyaç fazlası kuru hurmaları bulunduğunu yakınarak anlattılar. Bunun üzerine Hz. Peygamber ellerindeki kuru hurma karşılığında tahminî bir ölçekle taze hurma satın alabileceklerini söyledi.
https://islamansiklopedisi.org.tr/araya
https://islamansiklopedisi.org.tr/muzabene
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 17, 1/664
Senetler:
1. Ebu Abdullah Râfi' b. Hadîc el-Ensârî (Râfi' b. Hadîc b. Râfi' b. Adî b. Yezid b. Ceşm)
2. Ebu Keysan Büşeyr b. Yesar el-Harisî (Büşeyr b. Yesar)
3. Ebu Muhammed Velid b. Kesir el-Kuraşi (Velid b. Kesir)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ebu Yahya Zekeriyya b. Ebu Zekeriyya el-Belhî (Zekeriyya b. Yahya b. Salih b. Süleyman b. Matar)
Konular:
Ticaret, elde / malik olmayan, olunmayan malın
Ticaret, yasak olan şekilleri
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يُمْنَعُ فَضْلُ الْمَاءِ لِيُمْنَعَ بِهِ الْكَلأُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16999, B002353
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ يُمْنَعُ فَضْلُ الْمَاءِ لِيُمْنَعَ بِهِ الْكَلأُ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Ebu ez-Zinâd, ona el-E'rac ona da Ebu Hüreyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Otlakların sudan mahrum kalmaması için suyun fazlası durdurulmaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 2, 1/658
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Doğal kaynaklar, Su, ortak kullanımı
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17058, B002369
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ أَبِى صَالِحٍ السَّمَّانِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « ثَلاَثَةٌ لاَ يُكَلِّمُهُمُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ، وَلاَ يَنْظُرُ إِلَيْهِمْ رَجُلٌ حَلَفَ عَلَى سِلْعَةٍ لَقَدْ أَعْطَى بِهَا أَكْثَرَ مِمَّا أَعْطَى وَهْوَ كَاذِبٌ ، وَرَجُلٌ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ كَاذِبَةٍ بَعْدَ الْعَصْرِ لِيَقْتَطِعَ بِهَا مَالَ رَجُلٍ مُسْلِمٍ ، وَرَجُلٌ مَنَعَ فَضْلَ مَاءٍ ، فَيَقُولُ اللَّهُ الْيَوْمَ أَمْنَعُكَ فَضْلِى ، كَمَا مَنَعْتَ فَضْلَ مَا لَمْ تَعْمَلْ يَدَاكَ » . قَالَ عَلِىٌّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ غَيْرَ مَرَّةٍ عَنْ عَمْرٍو سَمِعَ أَبَا صَالِحٍ يَبْلُغُ بِهِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Süfyan, ona Amr, ona Ebu Salih es-Semmân ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç kişi vardır ki kıyamet gününde Allah onlarla konuşmayacak ve yüzlerine bakmayacaktır. Birincisi, bir malı satın aldığı fiyattan daha fazlasına aldığına yalan yere yemin eden satıcı, ikincisi bir Müslümanın malını elinden almak için ikindi vaktinden sonra yalan yere yemin eden kimse ve üçüncüsü fazla suyun akmasına engel olan kimsedir. Kıyamet gününde Allah ona, ellerinle çalışarak kazanmadığın şeyin fazlasını insanlardan mahrum ettiğin gibi, seni lütfumdan mahrum ediyorum, buyurur." Ravi, bize Süfyan birden fazla defa ona Amr ona da Ebu Salih bu hadisi Hz. Peygamber'den (sav) merfu olarak rivayet etti, demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 10, 1/661
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Cu'fî (Abdullah b. Muhammed b. Abdullah)
Konular:
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Yemin, alış-verişte
Yönetici, itaat ve sınırları
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا - رضى الله عنه - قَالَ أَرَادَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُقْطِعَ مِنَ الْبَحْرَيْنِ ، فَقَالَتِ الأَنْصَارُ حَتَّى تُقْطِعَ لإِخْوَانِنَا مِنَ الْمُهَاجِرِينَ مِثْلَ الَّذِى تُقْطِعُ لَنَا قَالَ « سَتَرَوْنَ بَعْدِى أَثَرَةً فَاصْبِرُوا حَتَّى تَلْقَوْنِى » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17067, B002376
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ قَالَ سَمِعْتُ أَنَسًا - رضى الله عنه - قَالَ أَرَادَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُقْطِعَ مِنَ الْبَحْرَيْنِ ، فَقَالَتِ الأَنْصَارُ حَتَّى تُقْطِعَ لإِخْوَانِنَا مِنَ الْمُهَاجِرِينَ مِثْلَ الَّذِى تُقْطِعُ لَنَا قَالَ « سَتَرَوْنَ بَعْدِى أَثَرَةً فَاصْبِرُوا حَتَّى تَلْقَوْنِى » .
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd, ona Yahya b. Saîd’in şöyle dediğini rivayet etti: Enes’i (ra) dinledim, şöyle dedi: Nebi (sav) Bahreyn’den bir iktâ’ vermek istedi. Ensar: Bize iktâ’ olarak verdiğinin bir benzerini muhacir kardeşlerimize de vermediğin sürece (kabul etmeyiz), dediler. Rasulullah (sav): “Sizler benden sonra kişinin kendisini tercih edip kayıran bir bencillik göreceksiniz. Sizler bana kavuşuncaya kadar sabredin.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 14, 1/663
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Dünya, dünyevileşme
Sorumluluk Bilinci, diğergamlık, başkasını tercih etme
وَقَالَ اللَّيْثُ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - دَعَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الأَنْصَارَ لِيُقْطِعَ لَهُمْ بِالْبَحْرَيْنِ ، فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنْ فَعَلْتَ فَاكْتُبْ لإِخْوَانِنَا مِنْ قُرَيْشٍ بِمِثْلِهَا ، فَلَمْ يَكُنْ ذَلِكَ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « إِنَّكُمْ سَتَرَوْنَ بَعْدِى أَثَرَةً فَاصْبِرُوا حَتَّى تَلْقَوْنِى » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17073, B002377
Hadis:
وَقَالَ اللَّيْثُ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - دَعَا النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الأَنْصَارَ لِيُقْطِعَ لَهُمْ بِالْبَحْرَيْنِ ، فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنْ فَعَلْتَ فَاكْتُبْ لإِخْوَانِنَا مِنْ قُرَيْشٍ بِمِثْلِهَا ، فَلَمْ يَكُنْ ذَلِكَ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « إِنَّكُمْ سَتَرَوْنَ بَعْدِى أَثَرَةً فَاصْبِرُوا حَتَّى تَلْقَوْنِى » .
Tercemesi:
Bize Leys, ona Yahya b. Saîd, Enes'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (sav) Bahreyn'de bir araziyi ayırıp kendilerine vermek (iktâ) için Ensar'ı çağırdı. Ensar, Ey Allah'ın rasulü! Sen bu [araziden pay verme işini] yapacaksan. Kureyşli kardeşlerimiz için de bir benzerini yaz [onlara da böyle bir pay verdiğine dair talimat yazdır], dediler. Fakat Peygamber'in (sav) yanında o kadar arazi yoktu. Bunun üzerine Peygamber şöyle buyurdu: "Sizler benden sonra [kişinin kendisini ya da başkalarını size tercih edip] kayırmaların/iltimasların yapıldığını göreceksiniz. Sizler bana kavuşuncaya kadar sabredin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Müsâkât 15, 1/662
Senetler:
()
Konular:
Dünya, dünyevileşme
Sorumluluk Bilinci, diğergamlık, başkasını tercih etme