Öneri Formu
Hadis Id, No:
288890, D002198-12
Hadis:
(قال أبو داود) وَصَارَ قَوْلُ ابْنِ عَبَّاسٍ فِيمَا حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى - وَهَذَا حَدِيثُ أَحْمَدَ - قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ وَمُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِيَاسٍ
"أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ وَأَبَا هُرَيْرَةَ وَعَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ سُئِلُوا عَنِ الْبِكْرِ يُطَلِّقُهَا زَوْجُهَا ثَلاَثًا فَكُلُّهُمْ قَالُوا لاَ تَحِلُّ لَهُ حَتَّى تَنْكِحَ زَوْجًا غَيْرَهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَى مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ الأَشَجِّ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ أَبِى عَيَّاشٍ أَنَّهُ شَهِدَ هَذِهِ الْقِصَّةَ حِينَ جَاءَ مُحَمَّدُ بْنُ إِيَاسِ بْنِ الْبُكَيْرِ إِلَى ابْنِ الزُّبَيْرِ وَعَاصِمِ بْنِ عُمَرَ فَسَأَلَهُمَا عَنْ ذَلِكَ فَقَالاَ اذْهَبْ إِلَى ابْنِ عَبَّاسٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ فَإِنِّى تَرَكْتُهُمَا عِنْدَ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - ثُمَّ سَاقَ هَذَا الْخَبَرَ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَقَوْلُ ابْنِ عَبَّاسٍ هُوَ أَنَّ الطَّلاَقَ الثَّلاَثَ تَبِينُ مِنْ زَوْجِهَا مَدْخُولاً بِهَا وَغَيْرَ مَدْخُولٍ بِهَا لاَ تَحِلُّ لَهُ حَتَّى تَنْكِحَ زَوْجًا غَيْرَهُ هَذَا مِثْلُ خَبَرِ الصَّرْفِ قَالَ فِيهِ ثُمَّ إِنَّهُ رَجَعَ عَنْهُ يَعْنِى ابْنَ عَبَّاسٍ.]
Tercemesi:
Ebû Davud dedi ki: İbn Abbas'ın (ra) sözü; bize Ahmed b. Salih ve Muhammed b. Yahya -ki bu Ahmed b. Salih'in hadisidir-, onlara Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf ve Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban, onlara da Muhammed b. İyas'ın rivayet ettiğine göre; "İbn Abbas, Ebu Hureyre ve Abdullah b. Amr b. el-Âs'a, kocasının henüz ilişkide bulunmadan üç talakla boşadığı bâkire kızın durumu soruldu, onlar da kız başka biriyle evlenip boşanmadan ona helal olmaz ediler."
[Ebû Davud dedi ki: Malik, ona Yahya b. Said, ona Bükeyr b. el-Eşec, ona da Muaviye b. Ebu Ayyaş bizzat şahit olduğu bu olayı şöyle anlatmış: Muhammed b. İyas b. el-Bükeyr, İbnü'z-Zübeyr ile Asım b. Ömer'e gelerek bu meseleyi sormuş, onlar da İbn Abbas ile Ebu Hureyre'ye git, bunu onlara sor demişler. Ben de onları Hz. Aişe'nin (r.anha) yanında bırakıp geldim, diyerek yukarıda geçen haberi nakletmiş.]
[Yine Ebû Davud dedi ki: Bu konuda İbn Abbas'ın (ra) sözü şudur: (Bir defada verdiği) üç talak ile insan, gerdeğe girsin girmesin evlendiği karısını kesin olarak boşamış olur. Artık o kadın, başka biriyle evlenip boşanmadan ona helal olmaz. Bu, para değişimi ile ilgili habere benziyor. İbn Abbas (ra) para değişiminde (değiştirilen paradaki eşitsizliğin faiz sayılmayacağını) söylerdi. Sonra bundan döndü.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 10, /510
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Muhammed b. İyas el-Leysî (Muhammed b. İyas b. Bükeyr)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Boşanma, ardından eski kocaya/hanıma dönüş durumu
Boşanma, boşama zamanı
Boşanma, boşanmada talak adedi ve şekli
Boşanma, geçerli-geçersiz olduğu durumlar
Boşanma, talak adedi: Hür ve köleler için
Boşanma, üç talakla
KTB, TALAK, BOŞANMA
Nikah, Boşanmış kadının eski kocasına dönmesinin şartı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
288893, D002198-11
Hadis:
(قال أبو داود) وَصَارَ قَوْلُ ابْنِ عَبَّاسٍ فِيمَا حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى - وَهَذَا حَدِيثُ أَحْمَدَ - قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَوْفٍ وَمُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَوْبَانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِيَاسٍ
"أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ وَأَبَا هُرَيْرَةَ وَعَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ سُئِلُوا عَنِ الْبِكْرِ يُطَلِّقُهَا زَوْجُهَا ثَلاَثًا فَكُلُّهُمْ قَالُوا لاَ تَحِلُّ لَهُ حَتَّى تَنْكِحَ زَوْجًا غَيْرَهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَى مَالِكٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ الأَشَجِّ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ أَبِى عَيَّاشٍ أَنَّهُ شَهِدَ هَذِهِ الْقِصَّةَ حِينَ جَاءَ مُحَمَّدُ بْنُ إِيَاسِ بْنِ الْبُكَيْرِ إِلَى ابْنِ الزُّبَيْرِ وَعَاصِمِ بْنِ عُمَرَ فَسَأَلَهُمَا عَنْ ذَلِكَ فَقَالاَ اذْهَبْ إِلَى ابْنِ عَبَّاسٍ وَأَبِى هُرَيْرَةَ فَإِنِّى تَرَكْتُهُمَا عِنْدَ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - ثُمَّ سَاقَ هَذَا الْخَبَرَ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَقَوْلُ ابْنِ عَبَّاسٍ هُوَ أَنَّ الطَّلاَقَ الثَّلاَثَ تَبِينُ مِنْ زَوْجِهَا مَدْخُولاً بِهَا وَغَيْرَ مَدْخُولٍ بِهَا لاَ تَحِلُّ لَهُ حَتَّى تَنْكِحَ زَوْجًا غَيْرَهُ هَذَا مِثْلُ خَبَرِ الصَّرْفِ قَالَ فِيهِ ثُمَّ إِنَّهُ رَجَعَ عَنْهُ يَعْنِى ابْنَ عَبَّاسٍ.]
Tercemesi:
Ebû Davud dedi ki: İbn Abbas'ın (ra) sözü; bize Ahmed b. Salih ve Muhammed b. Yahya -ki bu Ahmed b. Salih'in hadisidir-, onlara Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf ve Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban, onlara da Muhammed b. İyas'ın rivayet ettiğine göre; "İbn Abbas, Ebu Hureyre ve Abdullah b. Amr b. el-Âs'a, kocasının henüz ilişkide bulunmadan üç talakla boşadığı bâkire kızın durumu soruldu, onlar da kız başka biriyle evlenip boşanmadan ona helal olmaz ediler."
[Ebû Davud dedi ki: Malik, ona Yahya b. Said, ona Bükeyr b. el-Eşec, ona da Muaviye b. Ebu Ayyaş bizzat şahit olduğu bu olayı şöyle anlatmış: Muhammed b. İyas b. el-Bükeyr, İbnü'z-Zübeyr ile Asım b. Ömer'e gelerek bu meseleyi sormuş, onlar da İbn Abbas ile Ebu Hureyre'ye git, bunu onlara sor demişler. Ben de onları Hz. Aişe'nin (r.anha) yanında bırakıp geldim, diyerek yukarıda geçen haberi nakletmiş.]
[Yine Ebû Davud dedi ki: Bu konuda İbn Abbas'ın (ra) sözü şudur: (Bir defada verdiği) üç talak ile insan, gerdeğe girsin girmesin evlendiği karısını kesin olarak boşamış olur. Artık o kadın, başka biriyle evlenip boşanmadan ona helal olmaz. Bu, para değişimi ile ilgili habere benziyor. İbn Abbas (ra) para değişiminde (değiştirilen paradaki eşitsizliğin faiz sayılmayacağını) söylerdi. Sonra bundan döndü.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Talak 10, /510
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Muhammed b. İyas el-Leysî (Muhammed b. İyas b. Bükeyr)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Kuraşî (Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Boşanma, ardından eski kocaya/hanıma dönüş durumu
Boşanma, boşama zamanı
Boşanma, boşanmada talak adedi ve şekli
Boşanma, geçerli-geçersiz olduğu durumlar
Boşanma, talak adedi: Hür ve köleler için
Boşanma, üç talakla
KTB, TALAK, BOŞANMA
Nikah, Boşanmış kadının eski kocasına dönmesinin şartı
Bize Kuteybe b. Said, ona Bekir b. Mudar, ona Amr b. Hâris, ona Bükeyr (b. Abdullah), ona Seleme'nin mevlâsı olan Yezid (b. Ebu Ubeyd), ona da Seleme b. Ekva şöyle rivayet etmiştir:
"(Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakiri doyuracak kadar fidye versin) [Bakara, 2/184] ayeti nazil olunca, bundan sonraki ayet inip de bu ayeti nesh edinceye kadar, içimizden oruç tutmayıp fidye vermek isteyen kimseler öyle yaptılar."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13804, D002315
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا بَكْرٌ - يَعْنِى ابْنَ مُضَرَ - عَنْ عَمْرِو بْنِ الْحَارِثِ عَنْ بُكَيْرٍ عَنْ يَزِيدَ مَوْلَى سَلَمَةَ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ قَالَ:
"لَمَّا نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ ( وَعَلَى الَّذِينَ يُطِيقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكِينٍ) كَانَ مَنْ أَرَادَ مِنَّا أَنْ يُفْطِرَ وَيَفْتَدِىَ فَعَلَ حَتَّى نَزَلَتِ الآيَةُ الَّتِى بَعْدَهَا فَنَسَخَتْهَا."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Bekir b. Mudar, ona Amr b. Hâris, ona Bükeyr (b. Abdullah), ona Seleme'nin mevlâsı olan Yezid (b. Ebu Ubeyd), ona da Seleme b. Ekva şöyle rivayet etmiştir:
"(Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakiri doyuracak kadar fidye versin) [Bakara, 2/184] ayeti nazil olunca, bundan sonraki ayet inip de bu ayeti nesh edinceye kadar, içimizden oruç tutmayıp fidye vermek isteyen kimseler öyle yaptılar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 2, /540
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Halid Yezid b. Ebu Ubeyd el-Eslemî (Yezid b. Ebu Ubeyd)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Bekir b. Mudar el-Kuraşî (Bekir b. Mudar b. Muhammed)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, ORUÇ
Kur'an, Nüzul sebebleri
Nesh, mensuh ayetler
Oruç Olgusu
Oruç, bilerek bozmak
Oruç, oruç tutamayanların vereceği fidye
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Ali b. Hüseyin, ona babası (Hüseyin b. Vâkid), ona Yezid en-Nahvi, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
"(Allah Teâlâ), (Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye verir) buyurmuş, bundan dolayı insanlardan fidye vermek suretiyle fakir doyurmak isteyen fidye verir ve böylece onun orucu tamam olurdu. (Ardından Allah Teâlâ), (Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse), o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için çok daha hayırlıdır) buyurdu. (Sonrasında ise), (Sizden Ramazan'a erişenler o ayda oruç tutsun. Hasta veya yolcu olanlar ise diğer günlerde tutamadıkları oruçlarını tamamlasın) buyurmuştur."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13806, D002316
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنِى عَلِىُّ بْنُ حُسَيْنٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ يَزِيدَ النَّحْوِىِّ عَنْ عِكْرِمَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ:
"(وَعَلَى الَّذِينَ يُطِيقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكِينٍ) فَكَانَ مَنْ شَاءَ مِنْهُمْ أَنْ يَفْتَدِىَ بِطَعَامِ مِسْكِينٍ افْتَدَى، وَتَمَّ لَهُ صَوْمُهُ. فَقَالَ (فَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْرًا فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ وَأَنْ تَصُومُوا خَيْرٌ لَكُمْ) وَقَالَ (فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ وَمَنْ كَانَ مَرِيضًا أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ أَيَّامٍ أُخَرَ)."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed, ona Ali b. Hüseyin, ona babası (Hüseyin b. Vâkid), ona Yezid en-Nahvi, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
"(Allah Teâlâ), (Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir yoksul doyumu fidye verir) buyurmuş, bundan dolayı insanlardan fidye vermek suretiyle fakir doyurmak isteyen fidye verir ve böylece onun orucu tamam olurdu. (Ardından Allah Teâlâ), (Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse), o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için çok daha hayırlıdır) buyurdu. (Sonrasında ise), (Sizden Ramazan'a erişenler o ayda oruç tutsun. Hasta veya yolcu olanlar ise diğer günlerde tutamadıkları oruçlarını tamamlasın) buyurmuştur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 2, /541
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Hasan Yezid b. Ebu Said en-Nahvi (Yezid b. Abdullah)
4. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
5. Ali b. Hüseyin el-Kuraşî (Ali b. Hüseyin b. Vakıd)
6. Ebu Hasan Ahmed b. Şebbuye el-Huzaî (Ahmed b. Muhammed b. Sabit)
Konular:
Fidye, oruç tutamayanların fidye vermesi,
Hasta, Oruç, hastanın orucu
Kur'an, Nüzul sebebleri
Nesh, mensuh ayetler
Oruç, İslamın ilk yıllarında
Oruç, kaza ve keffareti
Oruç, oruç tutamayanların vereceği fidye
Bize Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Katâde, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
"(Ayetin ifade ettiği hüküm), hamile ve emziren kadın için sabit olup (neshedilmemiştir)."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13807, D002317
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا أَبَانُ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ أَنَّ عِكْرِمَةَ حَدَّثَهُ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ قَالَ:
"أُثْبِتَتْ لِلْحُبْلَى وَالْمُرْضِعِ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Katâde, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir:
"(Ayetin ifade ettiği hüküm), hamile ve emziren kadın için sabit olup (neshedilmemiştir)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 3, /541
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
KTB, ORUÇ
Nesh, mensuh ayetler
Oruç, hamile ve emzirenlerin orucu
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ أَنَّ يَزِيدَ بْنَ زُرَيْعٍ حَدَّثَهُمْ حَدَّثَنَا خَالِدٌ الْحَذَّاءُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ :
"شَهْرَا عِيدٍ لاَ يَنْقُصَانِ رَمَضَانُ وَذُو الْحِجَّةِ."
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey', ona Halid el-Hazzâ, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Ramazan ve Zilhicce (olmak üzere) iki bayram ayı eksik olmaz."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13816, D002323
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ أَنَّ يَزِيدَ بْنَ زُرَيْعٍ حَدَّثَهُمْ حَدَّثَنَا خَالِدٌ الْحَذَّاءُ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ :
"شَهْرَا عِيدٍ لاَ يَنْقُصَانِ رَمَضَانُ وَذُو الْحِجَّةِ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Yezid b. Zürey', ona Halid el-Hazzâ, ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Ramazan ve Zilhicce (olmak üzere) iki bayram ayı eksik olmaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 4, /542
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Abdurrahman b. Ebu Bekre es-Sekafî (Abdurrahman b. Nüfey b. Haris)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13830, D002330
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الدِّمَشْقِىُّ - فِى هَذَا الْحَدِيثِ - قَالَ قَالَ الْوَلِيدُ سَمِعْتُ أَبَا عَمْرٍو - يَعْنِى الأَوْزَاعِىَّ - يَقُولُ
"سِرُّهُ أَوَّلُهُ."
Tercemesi:
Bize Süleyman b. Abdurrahman ed-Dımaşkî, -bu hadisle alakalı olarak- ona Velid, ona da Ebu Amr el-Evzâî şöyle demiştir:
"Sirrahu (سِرُّهُ), (ayın) başı demektedir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 8, /543
Senetler:
1. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
2. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
3. Süleyman b. Abdurrahman et-Temîmî (Süleyman b. Abdurrahman b. İsa b. Meymûn)
Konular:
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13833, D002331
Hadis:
- حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ الْوَاحِدِ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ قَالَ كَانَ سَعِيدٌ - يَعْنِى ابْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ - يَقُولُ
"سِرُّهُ أَوَّلُهُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَقَالَ بَعْضُهُمْ سِرُّهُ وَسَطُهُ وَقَالُوا آخِرُهُ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Abdulvahid, ona Ebu Müshir, ona da Said b. Abdülaziz şöyle demiştir:
"Sirrühu (سِرُّهُ), (ayın) başıdır demektedir."
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bazıları sirrühu için ayın ortası, bazıları da sonudur demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 8, /544
Senetler:
1. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
2. Ebu Müshir Abdula'la b. Müshir el-Ğassani (Abdula'la b. Müshir b. Abdula'la)
3. Ebu Abdullah Ahmed b. Abdulvahid et-Temimî (Ahmed b. Abdulvahid b. Vakid)
Konular:
Nafile Oruç, nafile
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme
حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ عِكْرِمَةَ أَنَّهُمْ شَكُّوا فِى هِلاَلِ رَمَضَانَ مَرَّةً فَأَرَادُوا أَنْ لاَ يَقُومُوا وَلاَ يَصُومُوا فَجَاءَ أَعْرَابِىٌّ مِنَ الْحَرَّةِ فَشَهِدَ أَنَّهُ رَأَى الْهِلاَلَ فَأُتِىَ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"أَتَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنِّى رَسُولُ اللَّهِ." قَالَ نَعَمْ . وَشَهِدَ أَنَّهُ رَأَى الْهِلاَلَ فَأَمَرَ بِلاَلاً فَنَادَى فِى النَّاسِ أَنْ يَقُومُوا وَأَنْ يَصُومُوا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ جَمَاعَةٌ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ مُرْسَلاً وَلَمْ يَذْكُرِ الْقِيَامَ أَحَدٌ إِلاَّ حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ.]
[قال ابو داود: هذه الكلمة لم يقلها إلا حماد أن يقوموا لأن قوما يقولون: القيام قبل الصيام].
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13846, D002341
Hadis:
حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ سِمَاكِ بْنِ حَرْبٍ عَنْ عِكْرِمَةَ أَنَّهُمْ شَكُّوا فِى هِلاَلِ رَمَضَانَ مَرَّةً فَأَرَادُوا أَنْ لاَ يَقُومُوا وَلاَ يَصُومُوا فَجَاءَ أَعْرَابِىٌّ مِنَ الْحَرَّةِ فَشَهِدَ أَنَّهُ رَأَى الْهِلاَلَ فَأُتِىَ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ
"أَتَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنِّى رَسُولُ اللَّهِ." قَالَ نَعَمْ . وَشَهِدَ أَنَّهُ رَأَى الْهِلاَلَ فَأَمَرَ بِلاَلاً فَنَادَى فِى النَّاسِ أَنْ يَقُومُوا وَأَنْ يَصُومُوا.
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ جَمَاعَةٌ عَنْ سِمَاكٍ عَنْ عِكْرِمَةَ مُرْسَلاً وَلَمْ يَذْكُرِ الْقِيَامَ أَحَدٌ إِلاَّ حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ.]
[قال ابو داود: هذه الكلمة لم يقلها إلا حماد أن يقوموا لأن قوما يقولون: القيام قبل الصيام].
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Simak b. Harb, ona da İkrime şöyle rivayet etmiştir:
(İnsanlar) bir defasında Ramazan hilalinde şüpheye düştüler de (teravih) kılmamayı ve oruç tutmamayı istediler. (Derken) Harre (tarafından) bir bedevî gelip kendisinin hilali gördüğüne dair şahitlik etti. (Bedevî, doğruca) Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna getirildi. Nebî (sav), (bedevîye), "Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim Allah'ın Rasulü olduğuma şehadet ediyor musun" buyurdu. (Bedevî), evet dedi ve hilali gördüğüne dair şahitlikte bulundu. (Bunun üzerine) Rasulullah (sav) Bilal'e, insanlara (teravih kılmaları) ve oruç tutmalarını bildirmesini emretti.
[Ebû Davud şöyle demiştir: (Bu hadisi) bir grup ravi, Simak'tan, o da İkrime'den mürsel olarak rivayet etmişler (ve) Hammad b. Seleme dışında hiç kimse teravihi (kıyam) zikretmemiştir.]
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu kelimeyi, (yani, teravih) kılmalarını (ifadesini) sadece Hammad zikretmiştir. Çünkü bir (kısım ilim ehli), teravih, oruçtan öncedir demiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 14, /546
Senetler:
1. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
2. Simak b. Harb ez-Zühlî (Simak b. Harb b. Evs b. Halid)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Oruç, Ramazan ayı, vaktini belirleme, hilali gözetleme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13851, D002346
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَوَادَةَ الْقُشَيْرِىِّ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ سَمُرَةَ بْنَ جُنْدُبٍ يَخْطُبُ وَهُوَ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ يَمْنَعَنَّ مِنْ سَحُورِكُمْ أَذَانُ بِلاَلٍ وَلاَ بَيَاضُ الأُفُقِ الَّذِى هَكَذَا حَتَّى يَسْتَطِيرَ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Hammad b. Zeyd, ona Abdullah b. Sevade el-Kuşeyri, ona babası (Sevade b. Hanzale), ona da Semüra b. Cündüb, kendisi hutbe verirken Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sizi ne Bilal'in ezanı ne de yayılana dek ufkun şu şekildeki beyazlığı sahurunuzdan alıkoymasın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Savm 17, /547
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Sevade b. Hanzale el-Kuşeyri (Sevade b. Hanzale)
3. Abdullah b. Sevade el-Kuşeyri (Abdullah b. Sevade b. Hanzala)
4. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Oruç, Sahur, İmsak, vakti sahur yemeği