6731 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Muhammed b. Şebbûye, ona Ali b. Hüseyin b. Vâkid, ona babası (Hüseyin b. Vâkid), ona Yezid en-Nahvi, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: (Allahu Teâla), "Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizlere de farz kılındı" buyurmuştur. İnsanlar, Hz. Peygamber (sav) döneminde yatsı namazını kıldıklarında kendilerine yemek, içmek ve kadınlara yaklaşmak haramdı. Onlar, diğer iftar vaktine kadar oruç utarlardı. (Hâl böyle iken) bir adam, yatsı namazını kıldığı halde nefsine aldanıp hanımı ile birlikte oluverdi ve oruca da devam etti. Allah (ac), diğer insanlar için bunu bir kolaylık, ruhsat ve menfaat kılmayı murad etti de "Allah, nefsinize aldandığınızı bilmiştir" buyurdu. İşte bu, Allah'ın insanları faydalandırdığı, onlara ruhsat tanıdığı ve kolaylaştırdığı şeylerdendir.
Bize İbn Müsennâ, ona İbn Ebu Adî, ona Said, ona Katâde, ona Azra, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: (Allahu Teâlâ), (Oruca gücü yetmeyenler, bir yoksul doyumu fidye verir) ayeti, yaşlı adam ve kadınlar için bir ruhsat olmuştur. Onlar, oruca güç yetiremediklerinde, oruç tutmaz, her güne karşılık bir fakiri doyururlardı. Hamile ve emzikli kadınlar ise, ancak endişe duydukları zaman -Ebu Davud, 'Evlatları hususunda endişe ederlerse' demiştir- oruç tutmayıp fakirlere fidye verirler."
Bize Süleyman b. Harb, ona Şube, ona Esved b. Kays, ona Said b. Amr b. Said b. Âs, ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biz, yazı bilmeyen ve ayı şöyle, şöyle ve şöyle hesap edemeyen ümmî bir topluluğuz. " [(Hocam) Süleyman, (hadisi rivayet ederken) üçüncü defasında bir parmağını yumdu, bununla (ayın) 29 (gün olduğunu) kastetti.]
Bize Süleyman b. Davud el-Âtekî, ona Hammad, ona Eyyüb, ona Nafi', ona da İbn Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ay, 29 gündür. Bundan dolayı, hilali görene dek oruca başlamayın ve onu görene dek bayram yapmayın. Eğer (hava) size kapalı gelirse ayı otuz gün olarak takdir edin." [(Nâfi') şöyle demiştir: Şa'ban ayı 29 gün olduğunda İbn Ömer için hilal gözetlenir; eğer görülürse (oruca başlar), şayet görülmez ve hilal ile arasına bulut ve toz girmezse oruç tutmazdı. Hilal ile arasına bulut ya da toz girerse oruca başlardı.] [İbn Ömer, insanlarla beraber bayram eder, bu hesabı benimsemezdi.]
Bize Humeyd b. Mes'ade, ona Abdülvehhab, ona Eyyûb, ona da Ömer b. Abdulaziz, Hz. Peygamber'den (sav) İbn Ömer'in Nebî'den (sav) rivayet ettiği hadise benzer bir hadis nakledip 'Şaban hilalini gördüğümüzde onun için takdir edilecek en güzel şey ayın şöyle şöyle olmasıdır. Bundan önce hilali görmeniz hariç, oruç için de ayı şöyle ve şöyle görmek aynı şekilde (takdir edilecek en güzel şeydir)' ilavesinde bulunmuştur.
Bize Ahmed b. Meni', ona İbn Ebu Zâide, ona İsa b. Dinar, ona babası (Dinar el-Huza'i), ona Amr b. Haris b. Ebu Dirar, ona da İbn Mesud şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) ile Ramazan'ı 29 gün oruçlu geçirmemiz, onunla 30 gün oruçlu geçirmemizden daha çoktur."