10265 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katade, ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biri kendisi için istediğini kardeşi -yahut komşusu- için de istemedikçe kâmil manasıyla iman etmiş olmaz."
Bana Züheyr b. Harb, ona Yahya b. Said, ona Hüseyin el-Muallim, ona Katade, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Hayatım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, hiçbir kul kendisi için istediği şeyi komşusu" -veya kardeşi- "için de istemedikçe kâmil manada iman etmiş olmaz."
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Katâde, ona Enes b. Mâlik (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden biriniz kendisi için istediği için kardeşi -yahut komşusu- için de istemedikçe kamil manasıyla iman etmiş olmazsınız."
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Hennâd b. es-Serî ve Ebu Asım el-Hanefî -lafız Kuteybe'ye aittir-, onlara Ebu Ahvas, ona Simâk, ona Alkame b. Vâil, ona babası (Vail b. Hucr) şöyle rivayet etmiştir: Hadramevt'ten ve Kinde'den iki kişi Hz. Peygamber'e (sav) geldiler. Hadramevtli kişi; ey Allah'ın Rasulü! Bu adam önceden babama ait olan arazimi zorla ele geçirdi dedi. Kindeli ise orası benim arazim. Orayı ekip biçiyorum. Onun orada bir hakkı yok diye karşılık verdi. Rasulullah (sav) Hadramevtliye; "delilin var mı?" diye sordu. Adam hayır delilim yok diye cevap verdi. Rasulullah (sav); "öyleyse hasmın yemin edecek" buyurdu. Adam ey Allah'ın Rasulü! Bu günahkâr bir adam, ne için yemin ettiğini umursamaz hiçbir şeyin günahından da sakınmaz dedi. Hz. Peygamber (sav); "senin için bundan başka yapabileceğimiz bir şey yok" buyurdu. Kindeli yemin etmek için geldi. Adam dönüp gideceği sırada Hz. Peygamber (sav); "dikkat ediniz! Eğer haksız olarak o adamın malını yemek için yalan yere yemin ederse Allah'ın huzuruna çıktığında kendisinden yüz çevrilecektir" buyurdu.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Davud, ona Ebu Âliye, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile beraber Mekke ile Medine arasında yolculuk ediyorduk. Bir vadiden geçtik. Hz. Peygamber (sav) 'burası hangi vadi?' diye sordu. 'Ezrak vadisidir' diye cevap verdiler. Hz. Peygamber (sav) 'sanki Musa'yı (as), görür gibiyim; iki parmağını kulaklarına koymuş, yüksek sesle telbiye getirip Allah’a niyazda bulunarak bu vadiden geçiyor' buyurarak onun ten renginden ve saçının şeklinden bahsetti. [-Ravilerden Davud bu kısmı ezberlememiştir.-] Sonra yolumuza devam ettik ve bir tepeye geldik. 'Bu tepe hangisidir?' diye sordu. 'Herşâ yahut Lift tepesidir' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'sanki Yunus'u (as) görür gibiyim; yuları liften olan kırmızı bir dişi deveye binmiş, üzerinde yünden bir cübbe olduğu halde, telbiye getirerek (Lebbeyk Allahümme Lebbeyk diyerek), bu vadiden geçiyor' buyurdu."