Açıklama: Vail b. Hucr ile Abdulcebbar b. Vail arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27399, İM002598
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مَيْمُونٍ الرَّقِّىُّ وَأَيُّوبُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْوَزَّانُ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ قَالُوا حَدَّثَنَا مَعْمَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ أَنْبَأَنَا الْحَجَّاجُ بْنُ أَرْطَاةَ عَنْ عَبْدِ الْجَبَّارِ بْنِ وَائِلٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ اسْتُكْرِهَتِ امْرَأَةٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَدَرَأَ عَنْهَا الْحَدَّ وَأَقَامَهُ عَلَى الَّذِى أَصَابَهَا . وَلَمْ يَذْكُرْ أَنَّهُ جَعَلَ لَهَا مَهْرًا .
Tercemesi:
Bize Ali b. Meymun er-Rakî ve Eyyüb b. Muhammed el-Vezzan ve Abdullah b. Said, onlara Ma'mer b. Süleyman, ona el-Haccac b. Ertat, ona Abdülcabbar b. Vail, ona da babası Vâil (b. Hucr el-Hadramî) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) hayatta iken bir kadın (zinaya) zorlandı. Rasulllah (sav) had cezasını kadından defetti ve kadında zina eden adama had (recmetme) cezasını verdi. Râvî, Peygamber'in (sav) kadına bir mehir (hakkını) kıldığını anlatmadı.
Açıklama:
Vail b. Hucr ile Abdulcebbar b. Vail arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 30, /419
Senetler:
1. Ebu Hüneyde Vail b. Hucr el-Hadrami (Vail b. Hucr b. Sa'd b. Mesruk b. Vail)
2. Ebu Muhammed Abdulcebbar b. Vail el-Hadrami (Abdulcebbar b. Vail b. Hucr)
3. Ebu Ertat Haccac b. Ertat en-Nehai (Haccac b. Ertat b. Sevr b. Hübeyre b. Şerahil)
4. Ebu Abdullah Mamer b. Süleyman en-Nehaî (Mamer b. Süleyman)
5. Ebu Said Abdullah b. Saîd el-Kindî (Abdullah b. Saîd b. Husayn b. Adî)
Konular:
Hz. Peygamber, recm
Recm, cezası
Yargı, Hadler-Cezalar
Zina, cezası
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَعَنَ اللَّهُ السَّارِقَ يَسْرِقُ الْبَيْضَةَ فَتُقْطَعُ يَدُهُ وَيَسْرِقُ الْحَبْلَ فَتُقْطَعُ يَدُهُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27343, İM002583
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَعَنَ اللَّهُ السَّارِقَ يَسْرِقُ الْبَيْضَةَ فَتُقْطَعُ يَدُهُ وَيَسْرِقُ الْحَبْلَ فَتُقْطَعُ يَدُهُ » .
Tercemesi:
Ebu Bekr b. Ebî Şeybe, Ebu Muaviye, Ameş, Ebû Salih isnadıyla Ebû Hureyre’den rivayet edildiğine göre; Hz. Peygamber (s.) şöyle buyurdu, demiştir: “Allah hırsıza lanet etsin. O yumurta çalar da eli kesilir, bir ip çalar de eli kesilir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 22, /417
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hırsızlık
Hırsızlık, cezası
Lanet, Hz. Peygamber'in laneti
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا شَبَابَةُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ صَفْوَانَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ نَامَ فِى الْمَسْجِدِ وَتَوَسَّدَ رِدَاءَهُ فَأُخِذَ مِنْ تَحْتِ رَأْسِهِ فَجَاءَ بِسَارِقِهِ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُقْطَعَ فَقَالَ صَفْوَانُ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَمْ أُرِدْ هَذَا رِدَائِى عَلَيْهِ صَدَقَةٌ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَهَلاَّ قَبْلَ أَنْ تَأْتِيَنِى بِهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27391, İM002595
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا شَبَابَةُ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ صَفْوَانَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ نَامَ فِى الْمَسْجِدِ وَتَوَسَّدَ رِدَاءَهُ فَأُخِذَ مِنْ تَحْتِ رَأْسِهِ فَجَاءَ بِسَارِقِهِ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَمَرَ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يُقْطَعَ فَقَالَ صَفْوَانُ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَمْ أُرِدْ هَذَا رِدَائِى عَلَيْهِ صَدَقَةٌ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَهَلاَّ قَبْلَ أَنْ تَأْتِيَنِى بِهِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Şebabe, ona Malik b. Enes, ona ez-Zührî, ona Abdullah b. Safvan, ona babası Safvân'dan (b. Ümeyye) rivayet edildiğine göre bir kere: kendisi Mescid-i Nebevî'de ridâsını (abasını) başına yastık edip uyumuş ve ridâsı başının altından alınmış. Sonra Safvân hırsızını yakalayıp Peygamber'e (sav) götürmüş. Peygamber (sav) de (suçu sübut bulan) hırsızın elinin kesilmesini emretmiştir. Bunun üzerine Safvân: Yâ Rasulullah! Ben bunu (yâni elinin kesilmesini) istemedim. Ridâm ona sadaka olsun, deyince Rasulullah (sav) Safvân'a:
"Adamı bana getirmeden önce (bu işi) yapmalıydın” buyurdu (ve hırsızın elini kestirdi).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 28, /418
Senetler:
1. Ebu Vehb Safvan b. Ümeyye el-Kuraşî (Safvan b. Ümeyye b. Halef b. Vehb b. Huzafe)
2. Abdullah b. Safvan el-Emevî (Abdullah b. Safvan b. Ümeyye b. Halef)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Amr Şebabe b. Sevvar el-Fezarî (Şebabe b. Sevvar)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hırsızlık
Hırsızlık, cezası
Hz. Peygamber, hadleri tatbiki
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27474, İM002613
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ أَبِى الرَّبِيعِ الْجُرْجَانِىُّ أَنْبَأَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنِى يَحْيَى بْنُ الْعَلاَءِ أَنَّهُ سَمِعَ بِشْرَ بْنَ نُمَيْرٍ أَنَّهُ سَمِعَ مَكْحُولاً يَقُولُ إِنَّهُ سَمِعَ يَزِيدَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُ سَمِعَ صَفْوَانَ بْنَ أُمَيَّةَ قَالَ كُنَّا عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجَاءَ عَمْرُو بْنُ مُرَّةَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ قَدْ كَتَبَ عَلَىَّ الشِّقْوَةَ فَمَا أُرَانِى أُرْزَقُ إِلاَّ مِنْ دُفِّى بِكَفِّى فَأْذَنْ لِى فِى الْغِنَاءِ فِى غَيْرِ فَاحِشَةٍ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ آذَنُ لَكَ وَلاَ كَرَامَةَ وَلاَ نُعْمَةَ عَيْنٍ كَذَبْتَ أَىْ عَدُوَّ اللَّهِ لَقَدْ رَزَقَكَ اللَّهُ طَيِّبًا حَلاَلاً فَاخْتَرْتَ مَا حَرَّمَ اللَّهُ عَلَيْكَ مِنْ رِزْقِهِ مَكَانَ مَا أَحَلَّ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ لَكَ مِنْ حَلاَلِهِ . وَلَوْ كُنْتُ تَقَدَّمْتُ إِلَيْكَ لَفَعَلْتُ بِكَ وَفَعَلْتُ قُمْ عَنِّى وَتُبْ إِلَى اللَّهِ أَمَا إِنَّكَ إِنْ فَعَلْتَ بَعْدَ التَّقْدِمَةِ إِلَيْكَ ضَرَبْتُكَ ضَرْبًا وَجِيعًا وَحَلَقْتُ رَأْسَكَ مُثْلَةً وَنَفَيْتُكَ مِنْ أَهْلِكَ وَأَحْلَلْتُ سَلَبَكَ نُهْبَةً لِفِتْيَانِ أَهْلِ الْمَدِينَةِ » . فَقَامَ عَمْرٌو وَبِهِ مِنَ الشَّرِّ وَالْخِزْىِ مَا لاَ يَعْلَمُهُ إِلاَّ اللَّهُ فَلَمَّا وَلَّى قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « هَؤُلاَءِ الْعُصَاةُ مَنْ مَاتَ مِنْهُمْ بِغَيْرِ تَوْبَةٍ حَشَرَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كَمَا كَانَ فِى الدُّنْيَا مُخَنَّثًا عُرْيَانًا لاَ يَسْتَتِرُ مِنَ النَّاسِ بِهُدْبَةٍ كُلَّمَا قَامَ صُرِعَ » .
Tercemesi:
Bize el-Hasan b. Ebu'r-Rabi' el-Cürcani, ona Abdürrezzak, ona Yahya b. el-Ala, ona Bişr b. Nümeyr, ona Mekhul, ona Yezid b. Abdullah, ona da Safvân b. Ümeyye (b. Halef) şöyle demiştir: (Bir kere) biz Rasulullah'ın (sav) yanında idik. (Bu arada) Amr b. Mürre geldi ve: Yâ Rasulullah! Allah şüphesiz benim kaderimde musibet yazmıştır. Çünkü ben elimle tef çalmaktan başka hiçbir yolla rızıklanmamı sanmıyorum. Bu nedenle hayâsızlık durumu olmaksızın şarkıcılık etmem için bana izin ver, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) (ona):
"Sana izin vermem, (sana) ikram yok ve hoşnutluk da yoktur. Yalan söyledin, ey Allah'ın düşmanı Allah şüphesiz sana helâl ve güzel rızık edinme imkânını vermiştir. Ama sen Allah'ın (ac) sana helâl kıldığı rızık yerine Allah'ın sana haram kıldığı rızkı tercih ettin. Eğer bu yasaklama hükmünü daha önce sana iletmiş olsaydım şimdi sana (hak ettiğin) cezayı verirdim. Kalk benim yanımdan ve Allah'a tövbe et. Bilmiş ol ki, bu yasağı duyduktan sonra (bu işi) yaparsan seni fena bir şekilde dövdüreceğim, ibret olarak senin başını (usturayla) tıraş ettireceğim, seni aile ferdlerinden uzaklaştırıp sürgün edeceğim ve senin (yağmaladığın malını) ganimet olarak Medine gençlerine helâl kılacağım" buyurdu. Râvî demiştir ki: Resûl-i Ekrem'in (sav) bu buyruğundan sonra Amr (b. Mürre) öyle kötü ve rezil bir durumda kalktı ki bunun derecesini ancak Allah bilir. Amr defolup gidince Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Bunlar âsilerdir. Bunlardan kim tövbe etmeden ölürse Allah (ac) onu kıyamet günü dünyada olduğu gibi muhannes, çıplak ve insanlara karşı bir ince yaprakla olsun örtünmez vaziyette haşredecektir, ayağa kalktıkça yere yıkılacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 38, /421
Senetler:
1. Ebu Vehb Safvan b. Ümeyye el-Kuraşî (Safvan b. Ümeyye b. Halef b. Vehb b. Huzafe)
2. Yezid b. Abdullah el-Mekkî (Yezid b. Abdullah)
3. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
4. Bişr b. Nümeyr el-Kuşeyrî (Bişr b. Nümeyr)
5. Ebu Seleme Yahya b. Ala el-Beceli (Yahya b. Alâ)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Ebu Ali Hasan b. Ebu Rabî' el-Cürcani (Hasan b. Yahya b. Ca'd)
Konular:
Eğlence, Şarkı, şarkıcılık, çalgı aletleri
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ زَيْنَبَ بِنْتِ أُمِّ سَلَمَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ عَلَيْهَا فَسَمِعَ مُخَنَّثًا وَهُو يَقُولُ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى أُمَيَّةَ إِنْ يَفْتَحِ اللَّهُ الطَّائِفَ غَدًا دَلَلْتُكَ عَلَى امْرَأَةٍ تُقْبِلُ بِأَرْبَعٍ وَتُدْبِرُ بِثَمَانٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَخْرِجُوهُمْ مِنْ بُيُوتِكُمْ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27477, İM002614
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ زَيْنَبَ بِنْتِ أُمِّ سَلَمَةَ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم دَخَلَ عَلَيْهَا فَسَمِعَ مُخَنَّثًا وَهُو يَقُولُ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى أُمَيَّةَ إِنْ يَفْتَحِ اللَّهُ الطَّائِفَ غَدًا دَلَلْتُكَ عَلَى امْرَأَةٍ تُقْبِلُ بِأَرْبَعٍ وَتُدْبِرُ بِثَمَانٍ . فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَخْرِجُوهُمْ مِنْ بُيُوتِكُمْ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona Hişam b. Urve, ona babası, ona Zeyneb bt. Ümmü Seleme, ona da (Peygamber'in zevcelerinden) Ümmü Seleme'den rivayet edildiğine göre: (Tâif'in muhasarası esnasında) Peygamber (sav) onun yanına girdi. O esnada -Ümmü Seleme'nin kardeşi Abdullah b. Ebu Ümeyye ve kölesi muhannes orda idiler. -Muhannes'in Abdullah b. Ebu Ümeyye'ye şöyle söylediğini işitti. Eğer Allah yarın Tâif'in fethini nasîb etse sana öyle (genç) bir kadın göstereceğim (yâni senin için yakalayacağım) ki dört büklümle karşılar ve sekiz büklümle arkaya döner.
Bunun üzerine Peygamber (sav):
"(Ey mü'minler) bu (muhannes) herifleri evlerinizden çıkarınız." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 38, /422
Senetler:
1. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
2. Berra Zeyneb bt. Ümmü Seleme el-Mahzumiyye (Zeyneb bt. Abdullah b. Abdulesed b. Hilal)
3. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
4. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Suçlar, Cinsel: Eşcinsellik, Lutilik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276304, İM002543-3
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَأَبُو أُسَامَةَ قَالُوا حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ عُرِضْتُ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ أُحُدٍ وَأَنَا ابْنُ أَرْبَعَ عَشْرَةَ سَنَةً فَلَمْ يُجِزْنِى وَعُرِضْتُ عَلَيْهِ يَوْمَ الْخَنْدَقِ وَأَنَا ابْنُ خَمْسَ عَشْرَةَ سَنَةً فَأَجَازَنِى . قَالَ نَافِعٌ فَحَدَّثْتُ بِهِ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ فِى خِلاَفَتِهِ فَقَالَ هَذَا فَصْلُ مَا بَيْنَ الصَّغِيرِ وَالْكَبِيرِ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Muaviye ve Ebu Üsame, onlara Ubeydullah b. Ömer, ona Nafi', ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle demiştir: 'Uhud (savaşı) günü ben on dört yaşında iken Rasulullah'a (sav) arz edildim (Yani durumum O'nun tarafından gözden geçirildi). O, bana icazet vermedi. (Yani yaşça ergin değilim diye savaşa katılmama izin vermedi.) Hendek (savaşı) günü de ben on beş yaşında iken O'na arz edildim. Bu defa bana icazet verdi. (Yani savaşa katılmama izin verdi.)'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 4, /410
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Cihad, katılmanın yaşı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276321, İM002565-4
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ وَشِبْلٍ قَالُوا كُنَّا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَهُ رَجُلٌ عَنِ الأَمَةِ تَزْنِى قَبْلَ أَنْ تُحْصَنَ . فَقَالَ « اجْلِدْهَا فَإِنْ زَنَتْ فَاجْلِدْهَا » . ثُمَّ قَالَ فِى الثَّالِثَةِ أَوْ فِى الرَّابِعَةِ « فَبِعْهَا وَلَوْ بِحَبْلٍ مِنْ شَعَرٍ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. es-Sabbah, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da Ebu Hureyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl'den rivayet edildiğine göre şöyle demişlerdir: Biz, Peygamber'in (sav) yanında idik. Bir adama, O'na evlenmeden önce zina eden cariyenin (had edilip edilmemesi) hükmünü sordu. Rasulullah (sav):
"(Zina ettiği sabit ise) cariyeyi (elli değnekle) döv. Sonra (tekrar) zina ederse (gene elli değnekle) döv" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) (ya) üçüncü defasında veya dördüncüsünde:
"Cariye tekrar zina ederse artık (ayıbını beyan ederek) onu kıldan (mamul) bir ip (değeri) ile de olsa sat," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 14, /414
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Zina, cariyelerin zinası,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276322, İM002565-5
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ وَشِبْلٍ قَالُوا كُنَّا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَهُ رَجُلٌ عَنِ الأَمَةِ تَزْنِى قَبْلَ أَنْ تُحْصَنَ . فَقَالَ « اجْلِدْهَا فَإِنْ زَنَتْ فَاجْلِدْهَا » . ثُمَّ قَالَ فِى الثَّالِثَةِ أَوْ فِى الرَّابِعَةِ « فَبِعْهَا وَلَوْ بِحَبْلٍ مِنْ شَعَرٍ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. es-Sabbah, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da Ebu Hureyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl'den rivayet edildiğine göre şöyle demişlerdir: Biz, Peygamber'in (sav) yanında idik. Bir adama, O'na evlenmeden önce zina eden cariyenin (had edilip edilmemesi) hükmünü sordu. Rasulullah (sav):
"(Zina ettiği sabit ise) cariyeyi (elli değnekle) döv. Sonra (tekrar) zina ederse (gene elli değnekle) döv" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) (ya) üçüncü defasında veya dördüncüsünde:
"Cariye tekrar zina ederse artık (ayıbını beyan ederek) onu kıldan (mamul) bir ip (değeri) ile de olsa sat," buyurdu. ”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 14, /414
Senetler:
1. Şibl b. Huleyd el-Müzenî (Şibl b. Hâmid)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Muhammed b. Sabbah el-Cürcerâî (Muhammed b. Sabbah b. Süfyan b. Ebu Süfyan)
Konular:
Zina, cariyelerin zinası,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276323, İM002565-6
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ وَشِبْلٍ قَالُوا كُنَّا عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَسَأَلَهُ رَجُلٌ عَنِ الأَمَةِ تَزْنِى قَبْلَ أَنْ تُحْصَنَ . فَقَالَ « اجْلِدْهَا فَإِنْ زَنَتْ فَاجْلِدْهَا » . ثُمَّ قَالَ فِى الثَّالِثَةِ أَوْ فِى الرَّابِعَةِ « فَبِعْهَا وَلَوْ بِحَبْلٍ مِنْ شَعَرٍ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. es-Sabbah, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah, ona da Ebu Hureyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl'den rivayet edildiğine göre şöyle demişlerdir: Biz, Peygamber'in (sav) yanında idik. Bir adama, O'na evlenmeden önce zina eden cariyenin (had edilip edilmemesi) hükmünü sordu. Rasulullah (sav):
"(Zina ettiği sabit ise) cariyeyi (elli değnekle) döv. Sonra (tekrar) zina ederse (gene elli değnekle) döv" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) (ya) üçüncü defasında veya dördüncüsünde:
"Cariye tekrar zina ederse artık (ayıbını beyan ederek) onu kıldan (mamul) bir ip (değeri) ile de olsa sat," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 14, /414
Senetler:
1. Şibl b. Huleyd el-Müzenî (Şibl b. Hâmid)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Zina, cariyelerin zinası,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
276324, İM002569-2
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا شَرِيكٌ عَنْ أَبِى حُصَيْنٍ عَنْ عُمَيْرِ بْنِ سَعِيدٍ ح وَحَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ الزُّهْرِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ حَدَّثَنَا مُطَرِّفٌ سَمِعْتُهُ عَنْ عُمَيْرِ بْنِ سَعِيدٍ قَالَ قَالَ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ مَا كُنْتُ أَدِى مَنْ أَقَمْتُ عَلَيْهِ الْحَدَّ إِلاَّ شَارِبَ الْخَمْرِ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَمْ يَسُنَّ فِيهِ شَيْئًا إِنَّمَا هُوَ شَىْءٌ جَعَلْنَاهُ نَحْنُ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Musa, ona Şerik, ona Ebu Husayn, ona Umeyr b. Said; (T) Bize Abdullah b. Muhammed ez-Zührî, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Mutarrif, ona Umeyr b. Said, ona da Ali b. Ebu Tâlib şöyle demiştir: Hadd (cezası) nı infaz ettiğim (ve bu cezadan dolayı ölen) hiç kimsenin diyetini (hayat pahasını) vermiş değilim. Ancak şarap içen (ve ona uyguladığım hadden dolayı ölen) kimsenin diyetini öderim. Çünkü Rasulullah (sav) şarap içen hakkında (sayısı sınırlı) bir had koymamıştır. O (şarap içene belirli bir sayı ile vurduğumuz) had bizim kendimizin (içtihatla) koyduğumuz bir cezadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Hudûd 16, /415
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Yahya Umeyr b. Said en-Nehai (Umeyr b. Said)
3. Ebu Hasîn Osman b. Asım el-Esedî (Osman b. Asım b. Husayn)
4. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
5. Ebu Muhammed İsmail b. Musa (İsmail b. Musa)
Konular:
İçki, içme cezası
Yargı, Hadler-Cezalar