حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى قَالَ هِشَامٌ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها قَالَتْ:
"كَانَ عَاشُورَاءُ يَوْمًا تَصُومُهُ قُرَيْشٌ فِى الْجَاهِلِيَّةِ. وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَصُومُهُ. فَلَمَّا قَدِمَ الْمَدِينَةَ صَامَهُ وَأَمَرَ بِصِيَامِهِ. فَلَمَّا نَزَلَ رَمَضَانُ كَانَ مَنْ شَاءَ صَامَهُ وَمَنْ شَاءَ لاَ يَصُومُهُ."
Bize Müsedded, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr) ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
"Aşure, cahiliye döneminde Kureyş'in oruç tuttuğu bir gündü. Hz. Peygamber (sav) de o günü oruçlu geçirirdi. Medine'ye geldiği zaman da o gün oruç tutmuş ve tutulmasını emretmiştir. Ramazan orucu farz olunca, artık dileyen aşure orucunu tuttu, dileyen de tutmadı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34958, B003831
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَحْيَى قَالَ هِشَامٌ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها قَالَتْ:
"كَانَ عَاشُورَاءُ يَوْمًا تَصُومُهُ قُرَيْشٌ فِى الْجَاهِلِيَّةِ. وَكَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَصُومُهُ. فَلَمَّا قَدِمَ الْمَدِينَةَ صَامَهُ وَأَمَرَ بِصِيَامِهِ. فَلَمَّا نَزَلَ رَمَضَانُ كَانَ مَنْ شَاءَ صَامَهُ وَمَنْ شَاءَ لاَ يَصُومُهُ."
Tercemesi:
Bize Müsedded, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyr) ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir:
"Aşure, cahiliye döneminde Kureyş'in oruç tuttuğu bir gündü. Hz. Peygamber (sav) de o günü oruçlu geçirirdi. Medine'ye geldiği zaman da o gün oruç tutmuş ve tutulmasını emretmiştir. Ramazan orucu farz olunca, artık dileyen aşure orucunu tuttu, dileyen de tutmadı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 26, 2/14
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Aşure, aşure gününde oruç tutmaya teşvik
KTB, ORUÇ
Oruç, Aşure, aşure gününde oruç tutmanın hükmü
Oruç, Aşure, aşure gününde tutulan orucunun kaynağı
حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ سَعِيدٍ السَّعِيدِىُّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أُمِّ خَالِدٍ بِنْتِ خَالِدٍ قَالَتْ قَدِمْتُ مِنْ أَرْضِ الْحَبَشَةِ وَأَنَا جُوَيْرِيَةٌ فَكَسَانِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَمِيصَةً لَهَا أَعْلاَمٌ ، فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْسَحُ الأَعْلاَمَ بِيَدِهِ وَيَقُولُ « سَنَاهْ ، سَنَاهْ » . قَالَ الْحُمَيْدِىُّ يَعْنِى حَسَنٌ حَسَنٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35003, B003874
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ سَعِيدٍ السَّعِيدِىُّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أُمِّ خَالِدٍ بِنْتِ خَالِدٍ قَالَتْ قَدِمْتُ مِنْ أَرْضِ الْحَبَشَةِ وَأَنَا جُوَيْرِيَةٌ فَكَسَانِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَمِيصَةً لَهَا أَعْلاَمٌ ، فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْسَحُ الأَعْلاَمَ بِيَدِهِ وَيَقُولُ « سَنَاهْ ، سَنَاهْ » . قَالَ الْحُمَيْدِىُّ يَعْنِى حَسَنٌ حَسَنٌ .
Tercemesi:
Bize el-Humeydî, ona Süfyan, ona İshak b. Saîd es-Saîdî, ona babası saîd, ona Halid'in kızı Ümmü Halid (ra) şöyle demiiştir:
'Ben Habeşistan toprağından küçük bir kız çocuğu iken geldim. Rasûlullah (sav) bana yünden dokunmuş siyah bir elbise giydirdi. Bu elbisenin üstünde süslü nakışlar vardı. Rasûlullah (sav) eliyle o nakışlara dokunmaya ve "Senâh senâh" demeye başladı.'
Hadîsin râvîsi el-Humeydî: Rasûlullah, "senâh, senâh" sözüyle, bu elbise "Güzel, güzel" demek istiyor, demiştir .
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 37, 2/23
Senetler:
1. Ümmü Halid Eme bt. Halid (Eme bt. Halid b. Said b. Âs b. Ümeyye)
2. Said b. Amr el-Ümevi (Said b. Amr b. Said b. As b. Said)
3. İshak b. Said el-Kuraşi (İshak b. Said b. Amr b. Said b. As)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
Konular:
Habeşistan, habeşlilerle ilişkiler,
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35026, B003897
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُمَيْدِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا وَائِلٍ يَقُولُ عُدْنَا خَبَّابًا فَقَالَ هَاجَرْنَا مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم نُرِيدُ وَجْهَ اللَّهِ ، فَوَقَعَ أَجْرُنَا عَلَى اللَّهِ ، فَمِنَّا مَنْ مَضَى ، لَمْ يَأْخُذْ مِنْ أَجْرِهِ شَيْئًا ، مِنْهُمْ مُصْعَبُ بْنُ عُمَيْرٍ قُتِلَ يَوْمَ أُحُدٍ ، وَتَرَكَ نَمِرَةً ، فَكُنَّا إِذَا غَطَّيْنَا بِهَا رَأْسَهُ بَدَتْ رِجْلاَهُ ، وَإِذَا غَطَّيْنَا رِجْلَيْهِ بَدَا رَأْسُهُ ، فَأَمَرَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنْ نُغَطِّىَ رَأْسَهُ ، وَنَجْعَلَ عَلَى رِجْلَيْهِ شَيْئًا مِنْ إِذْخِرٍ . وَمِنَّا مَنْ أَيْنَعَتْ لَهُ ثَمَرَتُهُ فَهْوَ يَهْدِبُهَا .
Tercemesi:
Bize el-Humeydî, ona Süfyan, ona el-A‘meş’in şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Vâil’i şöyle derken dinledim: Hasta iken Habbâb’ı ziyarete gitmiştik. O dedi ki: Nebi (sav) ile Allah’ın rızasını elde etmek arzusuyla hicret ettik. Artık ecrimizi verecek olan Allah’tır. Kimimiz ecrinden hiçbir şey almadan geçip gitti. Bunlardan birisi de Mus’ab b. Umeyr’dir. Uhud günü öldürüldü, geriye de çizgili bir kumaş bırakmıştı. Onunla, onu baş tarafından örtecek olsak ayakları açıkta kalırdı. Ayakları tarafından örtmek istesek başı görünürdü. Bundan dolayı Rasûlullah (sav) başını örtüp ayakları üzerine bir miktar izhir otu koymamızı emir buyurdu. Kimisinin ise (hicretinin) meyvesi olgunlaşmış ve o, bunu devşirmektedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 3897, 2/27
Senetler:
1. Ebu Abdullah Habbab b. Eret (Habbab b. Eret b. Cendele b. Sa'd b. Huzeyme)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
Konular:
Cenaze, kefenin bütün vücudu örtmemesi
Cenaze, kefenlemek
KTB, CENAZE, CENAİZ
Siyer, Hicret Medine'ye
حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ عَنْ سَلِيمِ بْنِ حَيَّانَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مِينَاءَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم صَلَّى عَلَى أَصْحَمَةَ النَّجَاشِىِّ ، فَكَبَّرَ عَلَيْهِ أَرْبَعًا . تَابَعَهُ عَبْدُ الصَّمَدِ .
Bize Abdullah b. Ebu Şeybe, ona Yezid, ona Süleym b. Hayyân, ona Said b. Mînâ', ona da Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), Necâşî Ashame için (gıyabi cenaze namazı) kıldırdı. Namazda dört defa tekbir aldı.
[Abdussamed, bu rivayete mütabaatta bulunmuştur.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdüssamed b. Abdülvâris arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
280926, B003879-2
Hadis:
حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ عَنْ سَلِيمِ بْنِ حَيَّانَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مِينَاءَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم صَلَّى عَلَى أَصْحَمَةَ النَّجَاشِىِّ ، فَكَبَّرَ عَلَيْهِ أَرْبَعًا . تَابَعَهُ عَبْدُ الصَّمَدِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Ebu Şeybe, ona Yezid, ona Süleym b. Hayyân, ona Said b. Mînâ', ona da Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav), Necâşî Ashame için (gıyabi cenaze namazı) kıldırdı. Namazda dört defa tekbir aldı.
[Abdussamed, bu rivayete mütabaatta bulunmuştur.]
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdüssamed b. Abdülvâris arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 38, 2/23
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Velid Said b. Mînâ el-Hicazi (Said b. Mînâ)
3. Selim b. Hayyan el-Hüzeli (Selim b. Hayyan b. Bistam)
4. Ebu Sehl Abdussamed b. Abdulvâris et-Temimî (Abdussamed b. Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
Konular:
Cenaze namazı, tekbirleri
Tarihsel şahsiyetler, Necaşi, ölüm haberi ve cenaze namazı
حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ رَأَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم النِّسَاءَ وَالصِّبْيَانَ مُقْبِلِينَ - قَالَ حَسِبْتُ أَنَّهُ قَالَ مِنْ عُرُسٍ - فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مُمْثِلاً ، فَقَالَ:
"اللَّهُمَّ أَنْتُمْ مِنْ أَحَبِّ النَّاسِ إِلَىَّ ".
[ قَالَهَا ثَلاَثَ مِرَارٍ .]
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Abdülaziz, ona da Enes (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber dönüş yolunda -sanırım düğünden dönüşte- kadın ve çocukları gördüğünde (sevinçten) ayağa kalktı ve şöyle buyurdu:
"Allah şâhidim olsun ki, sizler bana insanların en sevimlilerindensiniz."
[Enes, 'Hz. Peygamber bu sözü üç kez tekrarladı' dedi.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34912, B003785
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو مَعْمَرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - قَالَ رَأَى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم النِّسَاءَ وَالصِّبْيَانَ مُقْبِلِينَ - قَالَ حَسِبْتُ أَنَّهُ قَالَ مِنْ عُرُسٍ - فَقَامَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم مُمْثِلاً ، فَقَالَ:
"اللَّهُمَّ أَنْتُمْ مِنْ أَحَبِّ النَّاسِ إِلَىَّ ".
[ قَالَهَا ثَلاَثَ مِرَارٍ .]
Tercemesi:
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Abdülaziz, ona da Enes (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber dönüş yolunda -sanırım düğünden dönüşte- kadın ve çocukları gördüğünde (sevinçten) ayağa kalktı ve şöyle buyurdu:
"Allah şâhidim olsun ki, sizler bana insanların en sevimlilerindensiniz."
[Enes, 'Hz. Peygamber bu sözü üç kez tekrarladı' dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 5, 2/6
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Abdülaziz b. Suheyb el-Bünanî (Abdülaziz b. Suheyb)
3. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
4. Ebu Ma'mer Abdullah b. Ömer et-Temimî (Abdullah b. Amr b. Meysera)
Konular:
Adab, Davet, davete icabet etmek gerek
Aile, Çocuk, çocukların sosyalleştirilmesi
Ensar, ensar kadınlarının fazileti
Ensar, ensarın fazileti
Evlilik, düğün yemeği, velime
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Vehb arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34975, B003847
Hadis:
وَقَالَ ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنَا عَمْرٌو عَنْ بُكَيْرِ بْنِ الأَشَجِّ أَنَّ كُرَيْبًا مَوْلَى ابْنِ عَبَّاسٍ حَدَّثَهُ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَالَ لَيْسَ السَّعْىُ بِبَطْنِ الْوَادِى بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ سُنَّةً ، إِنَّمَا كَانَ أَهْلُ الْجَاهِلِيَّةِ يَسْعَوْنَهَا وَيَقُولُونَ لاَ نُجِيزُ الْبَطْحَاءَ إِلاَّ شَدًّا
Tercemesi:
İbn Vehb dedi ki: Bize Amr, ona Bükeyr b. el-Eşec’in haber verdiğine göre İbn Abbas’ın azatlısı Kureyb kendisine İbn Abbas’ın (r.anhumâ) şöyle dediğini rivâyet etmiştir: Safa ile Merve arasında vadinin iç tarafında sa’y etmek bir sünnet değildi. Orada ancak cahiliye dönemi insanları sa’y ediyor ve: Bizler, Bathâ’yı (sel yatağı olan yeri) ancak hızlıca yürüyerek geçeriz, derlerdi.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdullah b. Vehb arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 27, 2/17
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Rişdîn Küreyb b. Ebu Müslim el-Kuraşî (Küreyb b. Ebu Müslim)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
Konular:
Hac, Batha'nın mübarek oluşu
Hac, Sa'y etmek
Hac, Safa ve Merve
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34923, B003796
Hadis:
حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ حُمَيْدٍ الطَّوِيلِ سَمِعْتُ أَنَسَ بْنَ مَالِكٍ - رضى الله عنه - قَالَ كَانَتِ الأَنْصَارُ يَوْمَ الْخَنْدَقِ تَقُولُ نَحْنُ الَّذِينَ بَايَعُوا مُحَمَّدَا عَلَى الْجِهَادِ مَا حَيِينَا أَبَدَا فَأَجَابَهُمُ اللَّهُمَّ لاَ عَيْشَ إِلاَّ عَيْشُ الآخِرَهْ فَأَكْرِمِ الأَنْصَارَ وَالْمُهَاجِرَهْ
Tercemesi:
Bize Adem (b. Ebu İyâs), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Humeyd (b. Ebu Humeyd) et-Tavîl, ona da Enes b. Malik'in (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Hendek Savaşı esnasında [yani hendeklerin kazılması sürecinde] ensar; 'Bizler, yaşadığımız sürece her daim cihat etmek üzere Muhammed'e (sav) bey'at eden kimseleriz.' diyorlardı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); 'Allah'ım! Âhiret hayatından başka [kalıcı ve arzu edilecek] bir hayat yoktur. O halde Ensar ve muhacirlere (Dünya'da da Âhiret'te de) ikram et.' diyerek kendilerine karşılık verdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 9, 2/8
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Dua, Hz. peygamber'in, Ensar ve Muhacirler için duası
Ensar, Ensara kin beslemek
Ensar, ensarın fazileti
Siyer, Hendek günü
حَدَّثَنِى مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ لَمَّا بُنِيَتِ الْكَعْبَةُ ذَهَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَعَبَّاسٌ يَنْقُلاَنِ الْحِجَارَةَ ، فَقَالَ عَبَّاسٌ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم اجْعَلْ إِزَارَكَ عَلَى رَقَبَتِكَ يَقِيكَ مِنَ الْحِجَارَةِ ، فَخَرَّ إِلَى الأَرْضِ ، وَطَمَحَتْ عَيْنَاهُ إِلَى السَّمَاءِ ثُمَّ أَفَاقَ فَقَالَ « إِزَارِى إِزَارِى » . فَشَدَّ عَلَيْهِ إِزَارَهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34956, B003829
Hadis:
حَدَّثَنِى مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ جُرَيْجٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ دِينَارٍ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - قَالَ لَمَّا بُنِيَتِ الْكَعْبَةُ ذَهَبَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَعَبَّاسٌ يَنْقُلاَنِ الْحِجَارَةَ ، فَقَالَ عَبَّاسٌ لِلنَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم اجْعَلْ إِزَارَكَ عَلَى رَقَبَتِكَ يَقِيكَ مِنَ الْحِجَارَةِ ، فَخَرَّ إِلَى الأَرْضِ ، وَطَمَحَتْ عَيْنَاهُ إِلَى السَّمَاءِ ثُمَّ أَفَاقَ فَقَالَ « إِزَارِى إِزَارِى » . فَشَدَّ عَلَيْهِ إِزَارَهُ .
Tercemesi:
Bize Mahmud, ona Abdurrezzâk, ona İbn Cüreyc, ona Amr b. Dinar, ona da Câbir b. Abdullah (ra) şöyle demiştir:
"Kabe bina edileceği zaman Peygamber ile amcası Abbâs, taş taşımak için gitti. Amcası Abbâs, Peygamber' e(sav) hitaben:
'İzârını boynunun (omzuna) üzerine koy ki, seni taşların zarar vermesinden korusun', dedi.
(Peygamber izârını çözüp omuzlarının üzerine koyunca) hemen bayılıp yere düştü ve gözleri gökyüzüne doğru dikildi. Sonra kendine gelir gelmez (amcasına):
'îzârımı ver, izârımı ver' dedi.
İzârını alıp üzerine bağladı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 25, 2/14
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Hz. Peygamber, elbiseleri
Hz. Peygamber, giyim kuşamı
Hz. Peygamber, hayası
Hz. Peygamber, korunmuşluğu
Hz. Peygamber, risalet öncesi hayatı
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Tesettür, çıplaklıktan sakınma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34951, B003824
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْمَاعِيلُ بْنُ خَلِيلٍ أَخْبَرَنَا سَلَمَةُ بْنُ رَجَاءٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ رضى الله عنها قَالَتْ لَمَّا كَانَ يَوْمُ أُحُدٍ هُزِمَ الْمُشْرِكُونَ هَزِيمَةً بَيِّنَةً ، فَصَاحَ إِبْلِيسُ أَىْ عِبَادَ اللَّهِ أُخْرَاكُمْ ، فَرَجَعَتْ أُولاَهُمْ عَلَى أُخْرَاهُمْ ، فَاجْتَلَدَتْ أُخْرَاهُمْ ، فَنَظَرَ حُذَيْفَةُ ، فَإِذَا هُوَ بِأَبِيهِ فَنَادَى أَىْ عِبَادَ اللَّهِ ، أَبِى أَبِى . فَقَالَتْ فَوَاللَّهِ مَا احْتَجَزُوا حَتَّى قَتَلُوهُ ، فَقَالَ حُذَيْفَةُ غَفَرَ اللَّهُ لَكُمْ . قَالَ أَبِى فَوَاللَّهِ مَا زَالَتْ فِى حُذَيْفَةَ مِنْهَا بَقِيَّةُ خَيْرٍ حَتَّى لَقِىَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Halil, ona Seleme b. Recâ, ona Hişam b. Urve, ona babası [Urve b. Zübeyr], ona da Aişe (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Uhud günü müşrikler apaçık bir hezimete uğradılar da İblis, "Ey Allah'ın kulları! Arkanızdakilere bakın!" diye bağırdı. [Müslümanların] öndekileri arkalarındakilere döndüler de onlarla vuruştular. Huzeyfe babası Yemân'ı görüverdi de "Ey Allah'ın kulları! [O] babamdır, babam!" diye bağırdı. Allah'a yemin olsun ki [müslümanlar] geri durmayıp neticede [Huzeyfe'nin babasını] öldürdüler. Huzeyfe de "Allah sizi affetsin" dedi.
Babam Urve şöyle demiştir: Vallahi! Huzeyfe'nin gönlünde Allah'a kavuşana dek [babasını kasten öldürmeyen müslümanlara yönelik] iyi niyet eksik olmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 22, 2/13
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdurrahman Seleme b. Raca et-Temimî (Seleme b. Raca)
5. Ebu Abdullah İsmail b. Halil el-Hazzâz (İsmail b. Halil)
Konular:
KTB, ŞEYTAN, İBLİS
Şeytan, aldatıcılığı
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
Yargı, hata ile Öldürme,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34962, B003834
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو النُّعْمَانِ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ بَيَانٍ أَبِى بِشْرٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى حَازِمٍ قَالَ دَخَلَ أَبُو بَكْرٍ عَلَى امْرَأَةٍ مِنْ أَحْمَسَ يُقَالُ لَهَا زَيْنَبُ ، فَرَآهَا لاَ تَكَلَّمُ ، فَقَالَ مَا لَهَا لاَ تَكَلَّمُ قَالُوا حَجَّتْ مُصْمِتَةً . قَالَ لَهَا تَكَلَّمِى ، فَإِنَّ هَذَا لاَ يَحِلُّ ، هَذَا مِنْ عَمَلِ الْجَاهِلِيَّةِ . فَتَكَلَّمَتْ ، فَقَالَتْ مَنْ أَنْتَ قَالَ امْرُؤٌ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ . قَالَتْ أَىُّ الْمُهَاجِرِينَ قَالَ مِنْ قُرَيْشٍ . قَالَتْ مِنْ أَىِّ قُرَيْشٍ أَنْتَ قَالَ إِنَّكِ لَسَئُولٌ أَنَا أَبُو بَكْرٍ . قَالَتْ مَا بَقَاؤُنَا عَلَى هَذَا الأَمْرِ الصَّالِحِ الَّذِى جَاءَ اللَّهُ بِهِ بَعْدَ الْجَاهِلِيَّةِ قَالَ بَقَاؤُكُمْ عَلَيْهِ مَا اسْتَقَامَتْ بِكُمْ أَئِمَّتُكُمْ . قَالَتْ وَمَا الأَئِمَّةُ قَالَ أَمَا كَانَ لِقَوْمِكِ رُءُوسٌ وَأَشْرَافٌ يَأْمُرُونَهُمْ فَيُطِيعُونَهُمْ قَالَتْ بَلَى . قَالَ فَهُمْ أُولَئِكَ عَلَى النَّاسِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Numan (Muhammed b. Fadl es-Sedûsî), ona Ebu Avâne (Vazzâh b. Abdullah el-Yeşkurî), ona Beyan Ebu Bişr (el-Ahmesî), ona da Kays b. Ebu Hâzim (el-Becelî) rivayet etmiştir:
"Ebu Bekir (ra), [Buceyle kabilesinin bir kolu olan] Ahmes kabilesinden Zeyneb denilen bir kadının yanına vardı ve onun konuşmadığını gördü. Yanındakilere:
— Bu kadının nesi var ki konuşmuyor? diye sordu.
Oradakiler:
— Konuşmamak üzere hacca niyetlendi. Dediler.
Ebu Bekir (ra), kadına:
— Konuş. Çünkü bu şekilde konuşmamak helal değildir. Bu şekilde konuşmamak, cahiliye adetidir. Dedi.
Bunun üzerine kadın konuştu ve Ebu Bekir'e (ra):
— Sen kimsin? diye sordu.
Ebu Bekir (ra):
— Muhacirler'den bir adamım. Dedi.
Kadın:
— Hangi muhacirler? dedi.
Ebu Bekir (ra):
— Kureyş'ten. Dedi.
Kadın:
— Sen Kureyş'in hangi boyundansın? dedi.
Ebu Bekir (ra):
— Sen çok soru soruyorsun. Ben, Ebû Bekir'im. Dedi.
Kadın:
— Cahiliye devrinin ardından Allah'ın bize lutfetmiş olduğu bu salih iş [yani İslam dini] üzerinde ki sürekliliğimiz ne kadar sürecektir? dedi.
Ebu Bekir (ra):
— Bu konudaki sürekliliğiniz, imamlarınız sizleri dosdoğru tuttuğu sürece devam edecektir. Dedi.
Kadın:
— İmamlar kimlerdir? diye sordu. Ebu Bekir (ra):
— Kavminin, kendilerine emredip de itaat ettikleri liderleri ve önde gelenleri yok mu? dedi.
Kadın:
— Evet, var. Dedi.
Ebu Bekir (ra):
— İşte onlar, insanlar üzerindeki doğrultucu imamlardır. Dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıbü'l-Ensâr 26, 2/14
Senetler:
1. Ebu Bekir es-Sıddîk (Abdullah b. Osman b. Amir b. Amr b. Ka'b)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. Ebu Bişr Beyan b. Bişr el-Ahmesi (Beyan b. Bişr)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Numan Muhammed b. Fadl es-Sedûsî (Muhammed b. Fadl)
Konular:
Cahiliye, inançları, düzeltilmesi
İlim, Bilgi, kadının ilim öğrenmesi
Kadın, sosyal hayatta