6731 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ubeydullah, ona da Nâfi, İbn Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Aşure, cahiliye devrinde oruç tuttuğumuz bir gündü. Ramazan orucu farz kılındığında, Rasulullah (sav) 'Bu, Allah'ın günlerinden bir günüdür. Dileyen o gün oruç tutsun, dileyen tutmasın' buyurdu."
Bize Muhammed b. Minhâl, ona Yezid b. Zürey', ona Said, ona Katâde, ona da Abdurrahman b. Mesleme, amcasından şöyle rivayet etmiştir: "Eslem kabilesi, Nebî'ye (sav) geldiler. Rasulullah (sav) onlara 'Bu gün oruca niyetlendiniz mi?' buyurdu. 'Hayır' dediklerinde, Hz. Peygamber (sav) 'Öyleyse gününüzün kalan kısmını oruçlu geçirin, sonra da bu orucu kaza edin' buyurdu." [Ebû Davud şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) aşura gününü kastetmiştir.]
Bize Musa b. İsmail, ona Hammâd, ona Asım b. Behdele, ona da Sevâ el-Huzâî, Hafsa'nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), (ayın ilk) pazartesi ile perşembe günleri ile son haftasındaki pazartesi günü olmak üzere, ayın üç gününde oruç tutardı."
Bize Abdullah b. Said, ona Ebu Hâlid, ona Hişam, ona İbn Sirin, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz (yemeğe) davet edildiğinde icabet etsin. Oruçlu değilse (yemekten) yesin. Oruçlu ise, (davet sahibine hayır) duada bulunsun." [Hişam, hadisteki salât ifadesinin, dua anlamına geldiğini söylemiştir.] [Ebû Davud şöyle demiştir: Aynı şekilde Hafs b. Ğiyâs da (bu hadisi) Hişam'dan rivayet etmiştir.]
Açıklama: Hadiste “izin” diye belirtilen ifadenin “eşin rızası” şeklinde değerlendirilmesi daha uygundur.
Bize Züheyr b. Harb, ona Muhammed b. Fudayl, ona Hasan b. Ubeydullah, ona da Hüneyde el-Huzâî, annesinin şöyle rivayet etmiştir: "Ümmü Seleme'nin yanına girip ona oruç hakkında sordum. O 'Rasulullah (sav) bana ilk ikisi pazartesi ve perşembe olmak üzere, her ayın üç gününde oruç tutmamı emrederdi' dedi."
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Hayve b. Şurayh, ona İbn Hâd, ona Urve'nin azatlısı olan Zümeyl, ona da Urve b. Zübeyr, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Oruçlu iken, bana ve Hafsa'ya hediye olarak bir yemek getirildi. (Onu yiyip) orucumuzu bozduk. Ardından Hz. Peygamber (sav) odaya girince ona, 'Ya Rasulallah! Bize bir (yemek) hediye sunuldu. Onu canımız çekti, biz de (yiyip) orucumuzu bozduk' dedik. Hz. Peygamber (sav) 'Zararı yok, onun yerine başka bir gün oruç tutun' buyurdu."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr b. Abdulhamid, ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona da Abdullah b. Hâris, Ümmü Hâni'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mekke'nin fethi gününde Fatıma gelip Rasulullah'ın (sav) soluna oturdu. Ben (Ümmi Hâni) de Hz. Peygamber'in (sav) sağında idim. Küçük bir kız çocuğu, içerisinde içecek olan bir kap getirip onu Nebî'ye (sav) verdi. Hz. Peygamber (sav) ondan içti ve sonra onu bana (Ümmü Hani'e) verdi. Ben de ondan içtim. Derken 'Ya Rasulallah! Ben oruçluydum, orucumu bozdum' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Kaza orucu mu tutuyordun?' diye sordu. 'Hayır' deyince, 'Nafile ise bir zararı olmaz' buyurdu."