10612 Kayıt Bulundu.
Ban Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona da Berâ b. Âzib (ra) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) ipek bir takım elbise hediye edildi. Sahabîler o elbiseye elleriyle dokunmaya başladılar ve yumuşaklığına hayran oldular. Bunun üzerine Peygamber (sav): "Sizler bu ipek elbisenin yumuşaklığına şaşıp hayran mı oldunuz? halbuki Sa'd b. Muâz'ın (cennetteki) mendilleri muhakkak bundan daha hayırlıdır" veya "daha yumuşaktır" buyurdu. Yine Katâde ve Zuhrî bu hadisi Enes'ten o da Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Şihab arasında inkıta vardır.
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Ezher es-Semmân, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâd şöyle demiştir: Ben Medine Mescidinde oturuyorken içeriye, saygınlığı yüzüne yansıyan bir adam girdi. Orada bulunanlar “İşte bu, cennet ehli bir adamdır” dediler. O kişi çok uzatmadan iki rekat namaz kıldı, sonra dışarıya çıktı. Ben de arkasından gidip kendisine “mescide girdiğiniz zaman, oradaki insanlar hakkınızda bu, cennet ehlinden bir kimsedir dediler” dedim. O zât “Vallahi hiçbir kimsenin, bilmediği şey hakkında konuşması doğru olmaz. Bu sözün neden söylendiğini ben sana anlatayım. Ben Peygamber zamanında bir rüya gördüm ve bunu Peygamber'e (sav) anlattım” dedi şöyle devam etti: “Rüyamda kendimi bir bahçe içinde gördüm.” -Adam bahçenin genişliğini, yeşilliğinden bahsetti- “Bahçenin ortasında bir ucu yerde, bir ucu gökte, yukarısında da tutunacak bir kulp, bir çember vardı. Bana 'Haydi bu direğe çık' denildi. Ben 'gücüm yetmez' dedim. Bunun üzerine yanıma bir hizmetçi geldi ve arkamdan elbisemden tutup yukarı kaldırdı. Bu şekilde direğin tepesinde kadar yükselip kulpu yakaladım. Bana 'halkayı iyi tut, bırakma' diye tembih edildi. Bu sırada halka elimde uyandım, ardından gidip Peygamber'e (sav) rüyamı anlattım. Hz. Peygamber (sav) "Gördüğün bu bahçe İslam Dinidir. O direk de İslâm Dininin direğidir. O kulp da kopması mümkün olmayan çok sağlam bir (iman) ipidir. Sen ölünceye kadar İslâm Dini üzere yaşayacaksın" buyurdu. (Râvî der ki:) İçeriye gelen bu adam Abdullah b. Selam'dır. Halîfe b. Hayyât der ki: Bize Muâz, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâde, ona da İbn Selâm bu hadisi rivayet etti ve "مِنْصَفٌ" kelimesi yerine "وَصِيفٌ" kelimesini kullandı.
Açıklama: Anlaşılabildiği kadarıyla rivayet muallaktır; Buhari ile Halife b. Hayyat arasında inkıta vardır.
Bize Ayyâş b. Velîd, ona Velîd b. Müslim, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim et-Teymî, ona da Urve b. Zubeyir şöyle rivayet etmiştir: Ben İbn Amr b. Âs'a "Müşriklerin Peygamber'e (sav) yaptıkları en kötü işi bana haber ver" dedim. Abdullah şöyle anlattı: Peygamber (sav) Kâbe'nin Hıcr kısmında namaz kıldığı sırada Ukbe b. Ebu Muayt çıkageldi ve Peygamber'in (sav) ridâsını (üst elbisesini) boynuna toparlayıp onu şiddetli bir şekilde boğmaya başladı. Tam bu sırada Ebu Bekir çıkıp geldi ve Ukbe'nin omuzundan tutarak saldırısını Hz. Peygamber'e (sav) saldırmasını engelledi, sonra da "Siz bir adamı Rabb'im Allah'tır dedi diye öldürür müsünüz?" (Mü'min, 28) ayetini okudu. İbn İshâk bu hadisin rivayetinde mutâbaat etmiştir. Yahya b. Urve, Urve'den yaptığı rivayette "Abdullah ibn Amr'a dedim" demiştir. Abde b. Süleyman, Hişâm'dan, onun da babasından yaptığı rivayette "Amr b. Âs'a denildi" demiştir. Muhammed b. Amr, İbn Alkame'den onun da Ebu Seleme'den yaptığı rivayette "Bana Amr b. Âs rivayet etti" demiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İbn İshak arasında inkıta vardır.
Bize Ayyâş b. Velîd, ona Velîd b. Müslim, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim et-Teymî, ona da Urve b. Zubeyir şöyle rivayet etmiştir: Ben İbn Amr b. Âs'a "Müşriklerin Peygamber'e (sav) yaptıkları en kötü işi bana haber ver" dedim. Abdullah şöyle anlattı: Peygamber (sav) Kâbe'nin Hıcr kısmında namaz kıldığı sırada Ukbe b. Ebu Muayt çıkageldi ve Peygamber'in (sav) ridâsını (üst elbisesini) boynuna toparlayıp onu şiddetli bir şekilde boğmaya başladı. Tam bu sırada Ebu Bekir çıkıp geldi ve Ukbe'nin omuzundan tutarak saldırısını Hz. Peygamber'e (sav) saldırmasını engelledi, sonra da "Siz bir adamı Rabb'im Allah'tır dedi diye öldürür müsünüz?" (Mü'min, 28) ayetini okudu. İbn İshâk bu hadisin rivayetinde mutâbaat etmiştir. Yahya b. Urve, Urve'den yaptığı rivayette "Abdullah ibn Amr'a dedim" demiştir. Abde b. Süleyman, Hişâm'dan, onun da babasından yaptığı rivayette "Amr b. Âs'a denildi" demiştir. Muhammed b. Amr, İbn Alkame'den onun da Ebu Seleme'den yaptığı rivayette "Bana Amr b. Âs rivayet etti" demiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abde b. Süleyman arasında inkıta vardır.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Ebu Avâne'nin hısımı Fadl b. Müsâvir, ona Ebu Avâne, ona A'meş, ona Ebu Süfyân, ona da Cabir (ra) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Arş, Sa'd b. Muâz'ın ölümü için titredi." Yine bize A'meş, ona Ebu Salih, ona da Câbir Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir. Bir adam, Cabir'e “Berâ b. Âzib '(Sa'd b. Muâz'ın taşındığı) serîr titredi' diyor” dedi. Cabir de cevaben: Bu iki kabile (Evs ve Hazrec) arasında düşmanlık vardı. Ben Peygamber'in (sav) "Rahmân'ın Arş'ı, Sa'd b. âz'ın ölümünden dolayı titredi" buyurduğunu, işittim” dedi .
Bize Ali b. Müslim, ona Habbân, ona Hemmâm, ona Katâde, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: İki kişi bir karanlık gecede Peygamber'in (sav) yanından çıkıp giderken birden önlerinde bir nur meydana geldi. Onlar birbirinden ayrıldıklarında, o nur da her biriyle beraber olarak ikiye ayrıldı. Ma'mer b. Râşid, Sâbit'ten, oda Enes'ten "Useyd b. Hudayr ile Ensâr'dan bir adam" şeklinde rivayet etmiştir. söylemiştir. Hammâd b. Seleme der ki: Bize Sabit, ona da Enes "Useyd b. Hudayr ile Abbâd b. Bişr, Peygamber'in (sav) yanında idiler" şeklinde rivayet etmiştir.
Bana Abdullah b. Muhammed, ona Ezher es-Semmân, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâd şöyle demiştir: Ben Medine Mescidinde oturuyorken içeriye, saygınlığı yüzüne yansıyan bir adam girdi. Orada bulunanlar “İşte bu, cennet ehli bir adamdır” dediler. O kişi çok uzatmadan iki rekat namaz kıldı, sonra dışarıya çıktı. Ben de arkasından gidip kendisine “mescide girdiğiniz zaman, oradaki insanlar hakkınızda bu, cennet ehlinden bir kimsedir dediler” dedim. O zât “Vallahi hiçbir kimsenin, bilmediği şey hakkında konuşması doğru olmaz. Bu sözün neden söylendiğini ben sana anlatayım. Ben Peygamber zamanında bir rüya gördüm ve bunu Peygamber'e (sav) anlattım” dedi şöyle devam etti: “Rüyamda kendimi bir bahçe içinde gördüm.” -Adam bahçenin genişliğini, yeşilliğinden bahsetti- “Bahçenin ortasında bir ucu yerde, bir ucu gökte, yukarısında da tutunacak bir kulp, bir çember vardı. Bana 'Haydi bu direğe çık' denildi. Ben 'gücüm yetmez' dedim. Bunun üzerine yanıma bir hizmetçi geldi ve arkamdan elbisemden tutup yukarı kaldırdı. Bu şekilde direğin tepesinde kadar yükselip kulpu yakaladım. Bana 'halkayı iyi tut, bırakma' diye tembih edildi. Bu sırada halka elimde uyandım, ardından gidip Peygamber'e (sav) rüyamı anlattım. Hz. Peygamber (sav) "Gördüğün bu bahçe İslam Dinidir. O direk de İslâm Dininin direğidir. O kulp da kopması mümkün olmayan çok sağlam bir (iman) ipidir. Sen ölünceye kadar İslâm Dini üzere yaşayacaksın" buyurdu. (Râvî der ki:) İçeriye gelen bu adam Abdullah b. Selam'dır. Halîfe b. Hayyât der ki: Bize Muâz, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona Kays b. Ubâde, ona da İbn Selâm bu hadisi rivayet etti ve "مِنْصَفٌ" kelimesi yerine "وَصِيفٌ" kelimesini kullandı.
Bize Ebu Numân, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr b. Dînâr ve Ubeydullah b. Ebu Yezîd şöyle demişlerdir: Hz. Peygamber (sav) zamanında Kâbe'nin etrafında duvar yoktu. İnsanlar Kâbe'nin etrafında namaz kılarlardı. Nihayet Ömer halife olunca, Kâbe'nin etrafına bir duvar inşa etti. Ubeydullah der ki: Kâbe'nin etrafındaki duvar kısaydı, İbn Zübeyir yükseltti.
Bize Ali b. Müslim, ona Habbân, ona Hemmâm, ona Katâde, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: İki kişi bir karanlık gecede Peygamber'in (sav) yanından çıkıp giderken birden önlerinde bir nur meydana geldi. Onlar birbirinden ayrıldıklarında, o nur da her biriyle beraber olarak ikiye ayrıldı. Ma'mer b. Râşid, Sâbit'ten, oda Enes'ten "Useyd b. Hudayr ile Ensâr'dan bir adam" şeklinde rivayet etmiştir. söylemiştir. Hammâd b. Seleme der ki: Bize Sabit, ona da Enes "Useyd b. Hudayr ile Abbâd b. Bişr, Peygamber'in (sav) yanında idiler" şeklinde rivayet etmiştir.
Bize Ali b. Müslim, ona Habbân, ona Hemmâm, ona Katâde, ona da Enes (ra) şöyle rivayet etmiştir: İki kişi bir karanlık gecede Peygamber'in (sav) yanından çıkıp giderken birden önlerinde bir nur meydana geldi. Onlar birbirinden ayrıldıklarında, o nur da her biriyle beraber olarak ikiye ayrıldı. Ma'mer b. Râşid, Sâbit'ten, oda Enes'ten "Useyd b. Hudayr ile Ensâr'dan bir adam" şeklinde rivayet etmiştir. söylemiştir. Hammâd b. Seleme der ki: Bize Sabit, ona da Enes "Useyd b. Hudayr ile Abbâd b. Bişr, Peygamber'in (sav) yanında idiler" şeklinde rivayet etmiştir.