6745 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Said, ona Ebu Hâlid, ona Hişam, ona İbn Sirin, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz (yemeğe) davet edildiğinde icabet etsin. Oruçlu değilse (yemekten) yesin. Oruçlu ise, (davet sahibine hayır) duada bulunsun." [Hişam, hadisteki salât ifadesinin, dua anlamına geldiğini söylemiştir.] [Ebû Davud şöyle demiştir: Aynı şekilde Hafs b. Ğiyâs da (bu hadisi) Hişam'dan rivayet etmiştir.]
Bize Kuteybe b. Said, ona el-Leys, ona Ukayl, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav), Allah'ın (cc) canını aldığı zamana kadar Ramazan ayının son on gününde itikâfta bulunmuştur. Ardından da hanımları itikâfta bulunmuştur."
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Sabit, ona Ebu Râfi', ona da Übey b. Ka'b şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav), Ramazan ayının son on gününde itikâfa girerdi. Bir yıl itikâfa girmedi. Gelecek yıl ise yirmi gece itikâfta kaldı."
Bize Süleyman b. Davud el-Mehri, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) Ramazan ayının son on gününde itikâfa girerdi. " [Nafi', Abdullah (b. Ömer), bana, Rasulullah'ın mescitte itikâf girdiği yeri gösterdi demiştir.]
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye ve Ya'lâ b. Ubeyd, onlara Yahya b. Said, ona da Amre, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) itikâfa girmek istediğinde, sabah namazını kılar, ardından itikâf mahalline öyle girerdi. Hz. Peygamber (sav), yine bir defasında ramazanın son on gününde itikâfa girmek istedi ve çadırının kurulmasını emretti ve (mescitte) çadırı kuruldu. Bunu görünce, ben de çadırımın kurulmasını emrettim, benimki de kuruldu. Benim dışımdaki Nebî'nin (sav) hanımları da çadırlarının kurulmasını emrettiler, onlarınki de kuruldu. Nebi (sav) sabah namazını kıldığında kurulan çadırlara bakıp 'Bunlar da nedir? Bununla iyi bir şey yaptığınızı mı zannediyorsunuz?' buyurdu. Bunun üzerine çadırının sökülmesini emretti ve söküldü. Hanımları da çadırlarının sökülmesini emrettiler. Onlarınki de söküldü. Ardından Hz. Peygamber (sav) itikâfı şevval ayının ilk on gününe erteledi." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi İbn İshak ve Evzâî, Yahya b. Said'den benzer şekilde nakletmişlerdir. Mâlik ise Yahya b. Said'den rivayette bulunup 'Şevval ayının yirmi gününü itikâfta geçirdi' demiştir.]
Bize Hennâd, ona Ebu Bekir, ona Ebu Hasîn, ona da Ebu Salih, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav), her ramazanda on gün itikâfa girerdi. Vefat ettiği sene ise 20 gün itikâfta kaldı."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyr, ona da Amre bt. Abdurrahman, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) itikâfta iken başını bana uzatır, ben de saçını tarardım. Eve, sadece insani ihtiyacı için girerdi."
Açıklama: Hadiste “izin” diye belirtilen ifadenin “eşin rızası” şeklinde değerlendirilmesi daha uygundur.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr b. Abdulhamid, ona Yezid b. Ebu Ziyâd, ona da Abdullah b. Hâris, Ümmü Hâni'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mekke'nin fethi gününde Fatıma gelip Rasulullah'ın (sav) soluna oturdu. Ben (Ümmi Hâni) de Hz. Peygamber'in (sav) sağında idim. Küçük bir kız çocuğu, içerisinde içecek olan bir kap getirip onu Nebî'ye (sav) verdi. Hz. Peygamber (sav) ondan içti ve sonra onu bana (Ümmü Hani'e) verdi. Ben de ondan içtim. Derken 'Ya Rasulallah! Ben oruçluydum, orucumu bozdum' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Kaza orucu mu tutuyordun?' diye sordu. 'Hayır' deyince, 'Nafile ise bir zararı olmaz' buyurdu."
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Hayve b. Şurayh, ona İbn Hâd, ona Urve'nin azatlısı olan Zümeyl, ona da Urve b. Zübeyr, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Oruçlu iken, bana ve Hafsa'ya hediye olarak bir yemek getirildi. (Onu yiyip) orucumuzu bozduk. Ardından Hz. Peygamber (sav) odaya girince ona, 'Ya Rasulallah! Bize bir (yemek) hediye sunuldu. Onu canımız çekti, biz de (yiyip) orucumuzu bozduk' dedik. Hz. Peygamber (sav) 'Zararı yok, onun yerine başka bir gün oruç tutun' buyurdu."