6745 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said ve Abdullah b. Mesleme, onlara Leys, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe, Hz. Peygamber'den (sav) önceki hadisin benzerini rivayet etmiştir. [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Yunus, Zührî'den nakletmiş ve hiç kimse Urve'nin Amre'den rivayet ettiği hadiste Malik'e mütâbaatta bulunmamıştır. Bu hadisi ayrıca Ma'mer, Ziyad b. Sa'd ve başkaları, Zührî, Urve ve Âişe isnadıyla nakletmiştir.]
Bize Süleyman b. Harb ve Müsedded, o ikisine Hammad b. Zeyd, ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), mescitte itikâfta olurdu da odanın aralığından bana başını uzatır, ben de başını yıkardım." [Müsedded rivayetinde hadis 'Hayızlı iken saçını tarardım' şeklinde geçmektedir.]
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeylî ve Muhammed b. İsa, onlara Abdüsselam b. Harb, ona Leys b. Ebu Süleym, ona Abdurrahman b. Kasım, ona da babası (Kasım b. Muhammed), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav) itikâfta iken hasta ziyaretinde bulunur, ancak halini hatırını sormak üzere yanında uzun süre oyalanmazdı." [İbn İsa ise Âişe'nin şöyle dediğini nakletmiştir: 'Nebî (sav) itikâfta iken hasta ziyaretinde bulunurdu.']
Bize Abdullah b. Ömer b. Muhammed, ona Ebân b. Salih el-Kuraşî, ona Amr b. Muhammed el-Ankazi, ona da Abdullah b. Büdeyl, bu isnadla önceki hadisle benzer şekilde nakilde bulunup şöyle demiştir: "(Ömer) itikâfta iken insanlar birden tekbir getirmeye başladılar. (Ömer), 'Ey Abdullah! Bu da nedir?' deyince, (İbn Ömer) 'Hevâzin esirleri! Rasulullah (sav) onları azat etti' dedi. (Ömer) 'Bu cariyeyi de (azat et)' dedi ve o esirlerle birlikte gönderdi."
Bize Muhammed b. İsa ve Kuteybe b. Said, o ikisine Yezid, ona Halid, ona İkrime, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Hanımlarından biri Nebî (sav) ile itikâfa girmişti. Ondan sarı ve kırmızı akıntı geliyordu. Hatta bazen onun altına tas koyardık da namazını öyle kılardı."
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid, ona Abdurrahman b. İshak, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Hasta ziyaret etmemek, cenazede hazır bulunmamak, kadına dokunmamak, onunla münasebette bulunmamak, insanî ihtiyaç dışında (mescitten) çıkmamak, oruçsuz itikafta bulunmamak ve sadece büyük bir câmide itikâfa girmek, itikâfa girecek olanın (uyması gereken) sünnet(lerdir)." [Ebû Davud şöyle demiştir: Abdurrahman b. İshak dışında hiç kimse sünnet ifadesini zikretmemiştir. ] [Ebû Davud şöyle demiştir: (Abdurrahman), onu Aişe'ye nispet etmiştir.]