6745 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Yahya b. Said, ona Muaviye b. Ğalâb; (T) Bize Müsedded, ona İsmail, ona Hacib b. Ömer, onlara da Hakem b. A'rec şöyle rivayet etmiştir: "Mescid-i Haram'da gömleğini yastık yapıp (uzanmış) vaziyette olan İbn Abbas'ın yanına vardım. Ona Aşûra orucu hakkında sordum. Şöyle dedi: 'Muharrem hilalini gördüğünde günleri say. Dokuzuncu gün olduğunda oruçlu olarak sabahla.' Peki Muhammed (sav) de mi böyle oruç tutuyordu dediğimde, 'Muhammed (sav) de böyle tutuyordu' dedi."
Açıklama: Ebû Dâvud burada hadisin iki senedini birleştirerek (tahvîl) vermiştir. İki sened de Hakem b. el-A'rac'de birleşmektedir. Muâviye b. Galâb ve Hâcib b. Ömer adlı râvîler bu hadisi mana ile Hakem b. el-A'rac'den nakletmişlerdir.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be; (T) Bize Muhammed b. Kesir, ona Şube, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Umare b. Umeyr, ona İbn Mutavvıs, ona babası (Mutavvıs), -Muhammed b. Kesir , ona Ebu Mutavvıs, ona babası şeklinde nakletmiştir- ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın kendisine vermiş olduğu bir ruhsat olmaksızın kim ramazan ayında bir gün orucunu bozsa, tüm seneyi oruç tutsa da bozduğu o orucun yerine geçmez."
Bize Müsedded ve Muhammed b. İsa, -mânâ aynıdır- onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Nebî'ye (sav) gelip helâk oldum dedi. Hz. Peygamber (sav); "ne oldu" buyurdu. (Adam), Ramazan'da hanımımla beraber oldum dedi. Rasulullah (sav); "azat edeceğin bir köle bulur musun" buyurdu. O, hayır dedi. Nebî (sav); "iki ay peş peşe oruç tutabilir misin" buyurdu. O, hayır dedi. Hz. Peygamber (sav); "(peki), 60 fakiri doyurabilir misin" buyurdu. (Adam), hayır dedi. Rasulullah (sav); (adama), "otur" buyurdu. (Derken), Nebî'ye (sav) içerisinde hurma olan bir sepet getirildi de (o adama) "bunu infak et" buyurdu. O, ya Rasulullah! (Medine'nin) iki taşlığı arasında bizden daha fakir bir aile yok ki dedi. Rasulullah (sav), (bu söz üzerine) ön dişleri gözükene dek güldü! Nebî (sav); "(o halde), onu ailene yedir" buyurdu. [Müsedded, başka bir rivayette azı dişleri demiştir.]
Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak (b. Hemmâm), ona Mamer (b. Raşid), ona (İbn Şihâb) ez-Zührî, ona (Said) İbn Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Abdullah b. Amr b. Âs (r.anhumâ) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) karşıma çıktı ve bana 'Senin, geceleri (sürekli) namaz kılacağım ve gündüzleri de (daima) oruç tutacağım dediğin bana ulaştı' buyurdu. (Abdullah) 'Evet ey Allah'ın Rasulü! Bunu dedim' karşılığını verdi. Hz. Peygamber (sav) '(Geceleri hem) namaz kıl (hem) uyu. Oruç tut ama (bazı günler de) tutma. Her aydan üç gün oruç tut. Bu, tüm seneyi oruçlu geçirmek gibidir' buyurdu. Ben 'Ey Allah'ın Rasulü! Bundan daha fazlasını yapabilirim' deyince, 'O halde, bir gün oruç tut, iki gün tutma' buyurdu. Ben tekrar 'Bundan daha fazlasını yapabilirim' deyince, 'O zaman, bir gün oruç tut, bir gün tutma. Bu orucun orta yoludur ve Davud'un (as) orucudur' buyurdu. Ben 'Bundan da fazlasını yapabilirim' deyince, Rasulullah (sav) 'Bundan daha faziletli bir oruç yoktur' buyurdu.
Bize Hasan b. Ali, ona Vehb, ona Musa b. Ali; (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki, ona Musa b. Ali, ona babası (Ali b. Rabah), ona da Ukbe b. Âmir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Arefe, kurban bayramı ve teşrîk günleri, ehl- İslâm olarak bizim bayramımızdır. O günler, yeme ve içme günüdür."
Açıklama: "O günler, yeme ve içme günüdür" demek, o günlerde oruç tutulmaz anlamındadır.
Bize Harun b. Abdullah ve Muhammed b. Alâ, onlara Ebu Üsame (Hammâd b. Üsame), ona Hişam b. Urve, ona Fatıma bt. Münzir, ona Esma bt. Ebu Bekir (r.anhumâ) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) döneminde ramazanda bulutlu bir günde oruçlarımızı açtık. Sonra güneş (tekrar) göründü." Ebu Üsame, Hişâm'a 'Peki orucu kaza etmekle emrolundular mı?' diye sordu. O da 'Tabi ki, zorunlu olarak' cevabını verdi.
Bize Ahmed b. Hanbel, Muhammed b. İsa ve Müsedded, onlara Süfyan, ona Amr, ona Amr b. Evs, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah Teâlâ'ya en sevimli gelen oruç, Dâvûd'un (as) orucudur. Allah'a en sevimli gelen namaz da Davud'un (as) namazıdır. O, gecenin yarısında uyur, üçte birinde kalkar ve geri kalan altıda birinde uyurdu. Bir gün oruç tutmaz, bir gün tutardı."
Bize Ahmed b. Hanbel, Muhammed b. İsa ve Müsedded, onlara Süfyan, ona Amr, ona Amr b. Evs, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah Teâlâ'ya en sevimli gelen oruç, Dâvûd'un (as) orucudur. Allah'a en sevimli gelen namaz da Davud'un (as) namazıdır. O, gecenin yarısında uyur, üçte birinde kalkar ve geri kalan altıda birinde yine uyurdu. Bir güç oruç tutmaz, bir gün tutardı."
Açıklama: Yolculukta Ramazan orucunun ruhsat olup olmadığı bağlamında ele alınmıştır.