حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَكِيمٍ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ عُمَرَ سَمِعْتُ مَالِكَ بْنَ أَنَسٍ حَدَّثَنِى أَبُو لَيْلَى بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ عَنْ رِجَالٍ مِنْ كُبَرَاءِ قَوْمِهِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَهْلٍ وَمُحَيِّصَةَ خَرَجَا إِلَى خَيْبَرَ مِنْ جَهْدٍ أَصَابَهُمْ فَأُتِىَ مُحَيِّصَةُ فَأُخْبِرَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَهْلٍ قَدْ قُتِلَ وَأُلْقِىَ فِى فَقِيرٍ أَوْ عَيْنٍ بِخَيْبَرَ فَأَتَى يَهُودَ فَقَالَ أَنْتُمْ وَاللَّهِ قَتَلْتُمُوهُ . قَالُوا وَاللَّهِ مَا قَتَلْنَاهُ . ثُمَّ أَقْبَلَ حَتَّى قَدِمَ عَلَى قَوْمِهِ فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُمْ ثُمَّ أَقْبَلَ هُوَ وَأَخُوهُ حُوَيِّصَةُ وَهُوَ أَكْبَرُ مِنْهُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سَهْلٍ فَذَهَبَ مُحَيِّصَةُ يَتَكَلَّمُ وَهُوَ الَّذِى كَانَ بِخَيْبَرَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِمُحَيِّصَةَ « كَبِّرْ كَبِّرْ » . يُرِيدُ السِّنَّ فَتَكَلَّمَ حُوَيِّصَةُ ثُمَّ تَكَلَّمَ مُحَيِّصَةُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِمَّا أَنْ يَدُوا صَاحِبَكُمْ وَإِمَّا أَنْ يُؤْذِنُوا بِحَرْبٍ » . فَكَتَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى ذَلِكَ فَكَتَبُوا إِنَّا وَاللَّهِ مَا قَتَلْنَاهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِحُوَيِّصَةَ وَمُحَيِّصَةَ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ « تَحْلِفُونَ وَتَسْتَحِقُّونَ دَمَ صَاحِبِكُمْ » . قَالُوا لاَ . قَالَ « فَتَحْلِفُ لَكُمْ يَهُودُ » . قَالُوا لَيْسُوا بِمُسْلِمِينَ فَوَدَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ عِنْدِهِ فَبَعَثَ إِلَيْهِمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِائَةَ نَاقَةٍ حَتَّى أُدْخِلَتْ عَلَيْهِمُ الدَّارَ فَقَالَ سَهْلٌ فَلَقَدْ رَكَضَتْنِى مِنْهَا نَاقَةٌ حَمْرَاءُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28618, İM002677
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَكِيمٍ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ عُمَرَ سَمِعْتُ مَالِكَ بْنَ أَنَسٍ حَدَّثَنِى أَبُو لَيْلَى بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ سَهْلِ بْنِ حُنَيْفٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ أَبِى حَثْمَةَ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ عَنْ رِجَالٍ مِنْ كُبَرَاءِ قَوْمِهِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَهْلٍ وَمُحَيِّصَةَ خَرَجَا إِلَى خَيْبَرَ مِنْ جَهْدٍ أَصَابَهُمْ فَأُتِىَ مُحَيِّصَةُ فَأُخْبِرَ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ سَهْلٍ قَدْ قُتِلَ وَأُلْقِىَ فِى فَقِيرٍ أَوْ عَيْنٍ بِخَيْبَرَ فَأَتَى يَهُودَ فَقَالَ أَنْتُمْ وَاللَّهِ قَتَلْتُمُوهُ . قَالُوا وَاللَّهِ مَا قَتَلْنَاهُ . ثُمَّ أَقْبَلَ حَتَّى قَدِمَ عَلَى قَوْمِهِ فَذَكَرَ ذَلِكَ لَهُمْ ثُمَّ أَقْبَلَ هُوَ وَأَخُوهُ حُوَيِّصَةُ وَهُوَ أَكْبَرُ مِنْهُ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سَهْلٍ فَذَهَبَ مُحَيِّصَةُ يَتَكَلَّمُ وَهُوَ الَّذِى كَانَ بِخَيْبَرَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِمُحَيِّصَةَ « كَبِّرْ كَبِّرْ » . يُرِيدُ السِّنَّ فَتَكَلَّمَ حُوَيِّصَةُ ثُمَّ تَكَلَّمَ مُحَيِّصَةُ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِمَّا أَنْ يَدُوا صَاحِبَكُمْ وَإِمَّا أَنْ يُؤْذِنُوا بِحَرْبٍ » . فَكَتَبَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى ذَلِكَ فَكَتَبُوا إِنَّا وَاللَّهِ مَا قَتَلْنَاهُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِحُوَيِّصَةَ وَمُحَيِّصَةَ وَعَبْدِ الرَّحْمَنِ « تَحْلِفُونَ وَتَسْتَحِقُّونَ دَمَ صَاحِبِكُمْ » . قَالُوا لاَ . قَالَ « فَتَحْلِفُ لَكُمْ يَهُودُ » . قَالُوا لَيْسُوا بِمُسْلِمِينَ فَوَدَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ عِنْدِهِ فَبَعَثَ إِلَيْهِمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِائَةَ نَاقَةٍ حَتَّى أُدْخِلَتْ عَلَيْهِمُ الدَّارَ فَقَالَ سَهْلٌ فَلَقَدْ رَكَضَتْنِى مِنْهَا نَاقَةٌ حَمْرَاءُ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Hakim, ona Bişr b. Ömer, ona Malik b. Enes, ona Ebu Leyla b. Abdullah b. Abdurrahman b. Sehl b. Huneyf, ona da Sehl b. Ebu Hasme'nin kendi kavminin ileri gelen adamlarından rivayetine göre: Abdullah b. Sehl (b. Zeyd) ve Muhayyısa (b. Mes'ûd b. Zeyd) başlarına gelen fakirlikten dolayı (bir hurma mevsiminde hurması bol olan) Hayber'e (dostları yanında hurma toplamaya) gittiler. (Ve Hayber'e vardıklarında kendi işlerine bakmak üzere birbirinden ayrıldılar. Bir süre) sonra Muhayyısa gelinip, Abdullah b. Sehl'in öldürülüp bir kuyuya veya bir pınara atılmış olduğu haberi verildi. Bunun üzerine Muhayyısa Hayber yahûdîlerîne giderek: Allah'a yemin ederim ki onu siz öldürdünüz, deyince yahûdîler: Allah'a and olsun ki onu biz öldürmedik, dediler. Sonra Muhayyısa ordan (Medine'ye) dönüp kavminin yanma varıyor ve durumu onlara anlatıyor. Daha sonra kendisi, abisi Muhayyısa ve Abdurrahmân b. Sehl kalkıp (Peygamber'e) (sav) gittiler. (Önce) Muhayyısa söze başladı, (maktul ile beraber) Hayber'de olan kendisi idi. Fakat Rasulullah (sav) Muhayyısa'ya yaşça büyüklüğü kasdederek:
"İlk sözü büyüğe bırak, ilk sözü büyüğe bırak, uyarısında bulundu. Bunun üzerine (Muhayyısa sustu ve abisi) Huvayyısa olayı anlattı. Ondan sonra da Muhayyısa konuştu. Neticede Rasulullah (sav) onlara: "Hayber yahudileri ya (öldürülen) arkadaşınızın diyetini (kan bahasını) öderler veya onlara (karşı Allah ve Resulü tarafından) bir savaş ilân edilir," buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) bu konu hakkında (Hayber yahudilerine) yazı yazdırdı. (Bu yazıya cevaben) onlar: Allah'a yemin ederiz ki onu katiyen biz öldürmedik, diye yazı gönderdiler. Bu cevap üzerine Rasulullah (sav), Huvayyısa. Muhayyısa ve Abdurrahmân'a:
"Bu cinayetin Hayber yahudileri tarafından işlendiğine yemin eder (mi) siniz ve (bu takdirde) arkadaşınızın kan bedeline müstahak olursunuz?" buyurdu. Bunlar: Hayır, (yanında) bulunmadığımız ve görmediğimiz bir cinayet hakkında nasıl yemin ederiz? dediler. Resûl-i Ekrem (sav) :
"Şu halde yahudiler (bu cinayetten habersiz olduklarına dâir) size yemin ederler," buyurdu. Bunlar: Onlar müslüman değiller, (nasıl onların yeminlerine itibar ederiz), dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) maktulün diyetini kendi yanından verdi. Rasulullah (sav) maktulün yakınlarına yüz adet dişi deve gönderip ta evin içinde onlara teslim ettirdi. Râvî Sehl (b. Ebu Hasme) demiştir ki: O sürüden kırmızı bir dişi deve bana tekme attı.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 28, /432
Senetler:
1. Ricâl (Ricâl)
2. Ebu Abdurrahman Sehl b. Ebu Hasme el-Ensarî (Sehl b. Abdullah b. Sâ'ide b. Adiy)
3. Ebu Leyla b. Abdullah el-Ensari (Ebu Leyla b. Abdullah b. Abdurrahman b. Sehl)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Bişr b. Ömer ez-Zehraî (Bişr b. Ömer b. Hakem b. Ukbe)
6. Ebu Said Yahya b. Hakim el-Mukavvim (Yahya b. Hakim b. Yezid)
Konular:
Yahudilik, yahudi kültürü
Yemin, Kasame
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28624, İM002678
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا أَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنْ حَجَّاجٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ أَنَّ حُوَيِّصَةَ وَمُحَيِّصَةَ ابْنَىْ مَسْعُودٍ وَعَبْدَ اللَّهِ وَعَبْدَ الرَّحْمَنِ ابْنَىْ سَهْلٍ خَرَجُوا يَمْتَارُونَ بِخَيْبَرَ فَعُدِىَ عَلَى عَبْدِ اللَّهِ فَقُتِلَ فَذُكِرَ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « تُقْسِمُونَ وَتَسْتَحِقُّونَ » . فَقَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ كَيْفَ نُقْسِمُ وَلَمْ نَشْهَدْ قَالَ « فَتُبْرِئُكُمْ يَهُودُ » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ إِذًا تَقْتُلُنَا . قَالَ فَوَدَاهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ عِنْدِهِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Said, ona Ebu Halid el-Ahmer, ona Haccac, ona Amr b. Şuayb, ona babası, ona da Amr b. Şuayb'ın dedesi (Abdullah b. Amr b. el-As) şöyle demiştir: Mes'ud'un oğulları Huvayyısa ve Muhayyısa ile Sehl'in oğulları Abdullah ve Abdurrahmân, Hayber'de yiyecek temini maksadıyla, (Medîne-i Münevvere'den) çıkıp gittiler. (Hayber'de) Abdullah'a zulüm edilip öldürüldü. Sonra durum Rasulullah'a (sav) anlatıldı. Resûl-i Ekrem (sav) (maktulün arkadaşlarına):
"(Abdullah'ın Hayber yahudileri tarafından öldürüldüğüne) yemin edersiniz ve (kan bedeline) müstahak olursunuz?" buyurdu. Onlar: Yâ Rasulullah yanında bulunmadığımız bir cinayet hakkında nasıl yemin ederiz? dediler. Resûl-i Ekrem (sav):
"Şu hâlde yahûdiler (yemin etmekle) isnad ettiğiniz suçtan beraat ederler." buyurdu. Onlar; Yâ Rasulullah! Yahudiler yemin etmekle beraat edebilince bizi öldürürler, dediler. Râvî demiştir ki: Bunun sonucunda Rasulullah (sav) maktulün diyetini kendi yanından verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 28, /433
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Ertat Haccac b. Ertat en-Nehai (Haccac b. Ertat b. Sevr b. Hübeyre b. Şerahil)
5. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
6. Ebu Said Abdullah b. Saîd el-Kindî (Abdullah b. Saîd b. Husayn b. Adî)
Konular:
Yahudilik, yahudi kültürü
Yemin, Kasame
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28582, İM002669
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ شَبِيبِ بْنِ غَرْقَدَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ عَمْرِو بْنِ الأَحْوَصِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ فِى حِجَّةِ الْوَدَاعِ « أَلاَ لاَ يَجْنِى جَانٍ إِلاَّ عَلَى نَفْسِهِ لاَ يَجْنِى وَالِدٌ عَلَى وَلَدِهِ وَلاَ مَوْلُودٌ عَلَى وَالِدِهِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu'l-Ahvas, ona Şebib b. Ğarkade, ona Süleyman b. Amr b. el-Ahvas, ona da babası Amr b. el-Ahvas şöyle demiştir: Ben Rasulullah'ı (sav) Veda haccında şöyle buyururken işittim:
"Bilmiş olunuz ki her cânî ancak şahsının işlediği günahtan sorumludur. Hiçbir baba oğlunun günahından sorumlu tutulamaz ve hiçbir oğul babasının günahından sorumlu tutulamaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 26, /431
Senetler:
1. Amr b. Ahvas el-Cüşemî (Amr b. Ahvas b. Cafer b. Kilâb)
2. Süleyman b. Amr el-Cüşemî (Süleyman b. Amr b. Ahvas)
3. Şebib b. Ğarkade es-Sülemî (Şebib b. Ğarkade)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Yargı, Suç, suçun bireyselliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28583, İM002670
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى زِيَادٍ حَدَّثَنَا جَامِعُ بْنُ شَدَّادٍ عَنْ طَارِقٍ الْمُحَارِبِىِّ قَالَ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَرْفَعُ يَدَيْهِ حَتَّى رَأَيْتُ بَيَاضَ إِبْطَيْهِ يَقُولُ « أَلاَ لاَ تَجْنِى أُمٌّ عَلَى وَلَدٍ أَلاَ لاَ تَجْنِى أُمٌّ عَلَى وَلَدٍ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Yezid b. Ebu Ziyad, ona Cami' b. Şeddad, ona da Târik el-Mühâribî şöyle demiştir: Ben Rasulullah'ı (sav) koltuk altları beyazlığını gördüğüm derecede ellerini havaya kaldırarak şöyle buyururken gördüm:
"Bilmiş olunuz ki hiçbir anne oğlunun günahından sorumlu tutulamaz. Bilmiş olunuz ki hiçbir anne oğlunun günahından sorumlu tutulamaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 26, /432
Senetler:
1. Tarık b. Abdullah el-Muharibi (Tarık b. Abdullah)
2. Ebu Sahra Cami b. Şeddad el-Muharibi (Cami' b. Şeddad)
3. Ebu Abdullah Yezid b. Ebu Ziyad el-Haşimî (Yezid b. Ebu Ziyad)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Yargı, Suç, suçun bireyselliği
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ يُونُسَ عَنْ حُصَيْنِ بْنِ أَبِى الْحُرِّ عَنِ الْخَشْخَاشِ الْعَنْبَرِىِّ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَمَعِى ابْنِى فَقَالَ « لاَ تَجْنِى عَلَيْهِ وَلاَ يَجْنِى عَلَيْكَ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28587, İM002671
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ عَنْ يُونُسَ عَنْ حُصَيْنِ بْنِ أَبِى الْحُرِّ عَنِ الْخَشْخَاشِ الْعَنْبَرِىِّ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم وَمَعِى ابْنِى فَقَالَ « لاَ تَجْنِى عَلَيْهِ وَلاَ يَجْنِى عَلَيْكَ » .
Tercemesi:
Bize Amr b. Rafi', ona Hüşeym, ona Yunus, ona Husayn b. Ebu Hur, ona da el-Haşhâş el-Anbarî şöyle demiştir: Beraberimde oğlum bulunduğu halde ben Peygamber'in (sav) yanına vardım. Peygamber (sav):
"Sen oğlunun günahından sorumlu tutulamazsın, o da senin günahından sorumlu tutulamaz," buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 26, /432
Senetler:
1. Haşhaş b. Cenâb et-Temîmî (Haşhaş b. Cenâb b. Hâris)
2. Husayn b. Ebu Hûr (Husayn b. Ebu Hûr b. Malik b. Haşhâş)
3. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Hacer Amr b. Rafi el-Becelî (Amr b. Râfi' b. Furat b. Râfi')
Konular:
Yargı, Suç, suçun bireyselliği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28590, İM002672
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُبَيْدِ بْنِ عَقِيلٍ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَاصِمٍ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَوَّامِ الْقَطَّانُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ جُحَادَةَ عَنْ زِيَادِ بْنِ عِلاَقَةَ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ شَرِيكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَجْنِى نَفْسٌ عَلَى أُخْرَى » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Ubeyd b. Akîl, ona Amr b. Âsım, ona Ebu'l-Avvam el-Kattan, ona Muhammed b. Cuhâde, ona Ziyad b. İlâka, ona da Üsâme b. Şerik'ten rivayet edildiğine göre: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu demiştir:
"Hiçbir şahıs, başka bir şahsın günahından sorumlu tutulamaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 26, /432
Senetler:
1. Üsame b. Şerik ez-Zübyanî es-Sa'lebî (Üsame b. Şerik)
2. Ebu Malik Ziyad b. İlâka Sa'lebi (Ziyad b. İlâka b. Malik)
3. Muhammed b. Cuhâde el-Evdî (Muhammed b. Cuhâde)
4. Ebu Avvam İmran b. Dâver el-Ammî (İmran b. Dâver)
5. Ebu Osman Amr b. Asım el-Kaysi (Amr b. Asım b. Ubeydullah)
6. Ebu Mesud Muhammed b. Abdullah el-Hilali (Muhammed b. Abdullah b. Ubeyd b. Akil)
Konular:
Yargı, Suç, suçun bireyselliği
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْعَجْمَاءُ جَرْحُهَا جُبَارٌ وَالْمَعْدِنُ جُبَارٌ وَالْبِئْرُ جُبَارٌ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28593, İM002673
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « الْعَجْمَاءُ جَرْحُهَا جُبَارٌ وَالْمَعْدِنُ جُبَارٌ وَالْبِئْرُ جُبَارٌ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Acmâ (yâni yırtıcı olmayan dört ayaklı hayvanın verdiği zarar) hederdir, maden ocağı (nda uğranılan zarar) hederdir. Kuyu (da uğranılan zarar) hederdir. (Yâni bu zararlar kimseye ödettirilmez.)"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 27, /432
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Olumsuz Davranışlar, Zarar verme
Yargı, Tazminat
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ مَخْلَدٍ حَدَّثَنَا كَثِيرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « الْعَجْمَاءُ جَرْحُهَا جُبَارٌ وَالْمَعْدِنُ جُبَارٌ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28603, İM002674
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ مَخْلَدٍ حَدَّثَنَا كَثِيرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَوْفٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « الْعَجْمَاءُ جَرْحُهَا جُبَارٌ وَالْمَعْدِنُ جُبَارٌ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Halid b. Mahled, ona Kesir b. Abdullah b. Amr b. Avf, ona babası, ona da dedesi Amr b. Avf şöyle demiştir: Ben Rasulullah'tan (sav) şöyle buyururken işittim:
"Acmâ (yâni dilsiz behîme) nin verdiği zarar hederdir. Maden ocağı (nda uğranılan zarar) da hederdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 27, /432
Senetler:
1. Ebu Abdullah Amr b. Avf el-Müzeni (Amr b. Avf b. Zeyd b. Milha)
2. Ebu Kesir Abdullah b. Amr el-Müzeni (Abdullah b. Amr b. Avf b. Zeyd b. Milha)
3. Kesir b. Abdullah el-Müzeni (Kesir b. Abdullah b. Amr b. Avf b. Zeyd)
4. Ebu Heysem Halid b. Mahled el-Katavâni (Halid b. Mahled)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Olumsuz Davranışlar, Zarar verme
Yargı, Tazminat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28605, İM002675
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ رَبِّهِ بْنُ خَالِدٍ النُّمَيْرِىُّ حَدَّثَنَا فُضَيْلُ بْنُ سُلَيْمَانَ حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ يَحْيَى بْنِ الْوَلِيدِ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ قَالَ قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّ الْمَعْدِنَ جُبَارٌ وَالْبِئْرَ جُبَارٌ وَالْعَجْمَاءُ جَرْحُهَا جُبَارٌ . وَالْعَجْمَاءُ الْبَهِيمَةُ مِنَ الأَنْعَامِ وَغَيْرِهَا . وَالْجُبَارُ هُوَ الْهَدَرُ الَّذِى لاَ يُغَرَّمُ .
Tercemesi:
Bize Abdurabbih b. Halid en-Nümeyri, ona Fudeyl b. Süleyman, ona Musa b. Ukbe, ona İshak b. Yahya b. el-Velid, ona da Ubâde b. es-Sâmıt şöyle demiştir: Rasulullah (sav), maden ocağı (nda uğranılan zararın) hederliğine, kuyu (da uğranılan zararın) hederliğine ve acmâ (yâni dilsiz benimenin) verdiği zararın hederliğine hükmetti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 27, /432
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. İshak b. Yahya el-Ensarî (İshak b. Yahya b. Velid b. Ubade b. Samit)
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Fudayl b. Süleyman en-Nümeyri (Fudayl b. Süleyman)
5. Ebu Muğallis Abdurabbih b. Halid el-Basrî (Abdurabbih b. Halid b. Abdülmelik b. Kudame)
Konular:
Olumsuz Davranışlar, Zarar verme
Yargı, Tazminat
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الأَزْهَرِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « النَّارُ جُبَارٌ وَالْبِئْرُ جُبَارٌ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28610, İM002676
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ الأَزْهَرِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « النَّارُ جُبَارٌ وَالْبِئْرُ جُبَارٌ » .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. el-Ezher, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Hemmam, ona da Ebu Hureyre'den rivayet edildiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurdu, demiştir:
"Ateşin yaptığı zarar) hederdir. Kuyu (zararı) da hederdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Diyât 27, /432
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Ahmed b. Ezher el-Abdî (Ahmed b. Ezher b. Meni')
Konular:
Olumsuz Davranışlar, Zarar verme
Yargı, Tazminat