حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ عَنْ هَمَّامٍ حَدَّثَنِى مَطَرٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِ ذَلِكَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16152, D002657
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ عَنْ هَمَّامٍ حَدَّثَنِى مَطَرٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى بُرْدَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِمِثْلِ ذَلِكَ.
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Ömer, ona Abdurrahman, ona Hemmâm, ona Matar, ona Katade, ona Ebu Bürde, ona da babası (Büreyde b. Husayb), Hz. Peygamber'den (sav) naklen buna benzer bir hadis nakletmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 112, /613
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Bürde b. Ebu Musa el-Eş'arî (Amir b. Abdullah b. Kays b. Süleym)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Matar b. Tahman el-Varrak (Matar b. Tahman)
5. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
7. Ebu Said Ubeydullah b. Ömer el-Cüşemî (Ubeydullah b. Ömer b. Meysera)
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ الْهَيَّاجِ بْنِ عِمْرَانَ
"أَنَّ عِمْرَانَ أَبَقَ لَهُ غُلاَمٌ فَجَعَلَ لِلَّهِ عَلَيْهِ لَئِنْ قَدَرَ عَلَيْهِ لَيَقْطَعَنَّ يَدَهُ فَأَرْسَلَنِى لأَسْأَلَ لَهُ فَأَتَيْتُ سَمُرَةَ بْنَ جُنْدَبٍ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ كَانَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَحُثُّنَا عَلَى الصَّدَقَةِ وَيَنْهَانَا عَنِ الْمُثْلَةِ فَأَتَيْتُ عِمْرَانَ بْنَ حُصَيْنٍ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَحُثُّنَا عَلَى الصَّدَقَةِ وَيَنْهَانَا عَنِ الْمُثْلَةِ."
Açıklama: Müsle: Canlıların organlarını kesmek suretiyle onlara işkence etmek anlamına gelmektedir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16221, D002667
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ الْهَيَّاجِ بْنِ عِمْرَانَ
"أَنَّ عِمْرَانَ أَبَقَ لَهُ غُلاَمٌ فَجَعَلَ لِلَّهِ عَلَيْهِ لَئِنْ قَدَرَ عَلَيْهِ لَيَقْطَعَنَّ يَدَهُ فَأَرْسَلَنِى لأَسْأَلَ لَهُ فَأَتَيْتُ سَمُرَةَ بْنَ جُنْدَبٍ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ كَانَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَحُثُّنَا عَلَى الصَّدَقَةِ وَيَنْهَانَا عَنِ الْمُثْلَةِ فَأَتَيْتُ عِمْرَانَ بْنَ حُصَيْنٍ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَحُثُّنَا عَلَى الصَّدَقَةِ وَيَنْهَانَا عَنِ الْمُثْلَةِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam b. Senber), ona Katade (b. Diame), ona Hasan (b. Yesar el-Basrî), ona da Heyyâc b. İmran şöyle demiştir:
"İmran'ın (b. Husayn) bir kölesi kaçmıştı. Köleyi eline geçirdiği vakit onun elini keseceğine dair Allah'a adakta bulundu. Bunun üzerine kendisi adına sormam için beni gönderdi. Bende Semure b. Cündeb'e gelip bu meseleyi sordum. O şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) bizi sadaka vermeye teşvik eder, müsle yapmayı da yasaklardı. Sonra gidip bir de İmran b. Husayn'a sordum. O şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) bizi sadaka vermeye teşvik eder, müsle yapmayı da yasaklardı."
Açıklama:
Müsle: Canlıların organlarını kesmek suretiyle onlara işkence etmek anlamına gelmektedir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 120, /615
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Heyyâc b. İmran et-Temimi (Heyyâc b. İmran b. Fudayl)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
KTB, SADAKA
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15984, D002644
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ عَنِ اللَّيْثِ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَزِيدَ اللَّيْثِىِّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَدِىِّ بْنِ الْخِيَارِ عَنِ الْمِقْدَادِ بْنِ الأَسْوَدِ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّهُ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ إِنْ لَقِيتُ رَجُلاً مِنَ الْكُفَّارِ فَقَاتَلَنِى فَضَرَبَ إِحْدَى يَدَىَّ بِالسَّيْفِ ثُمَّ لاَذَ مِنِّى بِشَجَرَةٍ فَقَالَ أَسْلَمْتُ لِلَّهِ . أَفَأَقْتُلُهُ يَا رَسُولَ اللَّهِ بَعْدَ أَنْ قَالَهَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ تَقْتُلْهُ." فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ قَطَعَ يَدِى . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"لاَ تَقْتُلْهُ فَإِنْ قَتَلْتَهُ فَإِنَّهُ بِمَنْزِلَتِكَ قَبْلَ أَنْ تَقْتُلَهُ وَأَنْتَ بِمَنْزِلَتِهِ قَبْلَ أَنْ يَقُولَ كَلِمَتَهُ الَّتِى قَالَ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona İbn Şihab, ona Ata b. Yezid el-Leysî, ona da Ubeydullah b. Adi b. Hiyar, Mikdad b. Esved'den naklen şöyle rivayet etmiştir: (Mikdad), Ya Rasulullah! Kâfilerden bir savaşçı ile karşılaşsam, o benimle savaşsa, kılıçla ellerimden birine darbe vursa, ardından benden (kaçıp) bir ağacın (arkasına) saklansa (ve) Allah'a teslim oldum dese! Ya Rasulullah! Onu dedikten sonra (bu adamı) öldürebilir miyim? Bu hususta ne buyurursun? dedi. Hz. Peygamber (sav), "onu öldürme" buyurdu. Ben (Mikdad), Ya Rasulullah! O benim elimi kesti! dedim. Rasulullah (sav), "onu öldürme! Onu öldürürsen o, senin onu öldürmenden önceki konumuna, sen de onun dediği o sözünü söylemeden önceki konumunda olursun!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 104, /609
Senetler:
1. Ebu Mabed Mikdad b. Esved el-Kindî (Mikdad b. Amr b. Sa'lebe b. Malik b. Rabî'a)
2. Ubeydullah b. Adi el-Kuraşi (Ubeydullah b. Adi b. Hiyar b. Adi)
3. Ebu Muhammed Ata b. Yezid el-Cünde'î (Ata b. Yezid el-Leysî)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Cihad, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
KTB, TEVHİD
Tevhid, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15991, D002648
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ هِشَامٍ الْمِصْرِىُّ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ حَدَّثَنَا دَاوُدُ عَنْ أَبِى نَضْرَةَ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ
"نَزَلَتْ فِى يَوْمِ بَدْرٍ (وَمَنْ يُوَلِّهِمْ يَوْمَئِذٍ دُبُرَهُ)."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Hişam el-Mısrî, ona Bişr b. Mufaddal, ona Davud, ona Ebu Nadre, ona da Ebu Said şöyle rivayet etmiştir:
"O gün arkasını dönüp kaçanlar ayeti Bedir günü indi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 106, /610
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Nadre Münzir b. Malik el-Avfî (Münzir b. Malik b. Kuta'a)
3. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Hişam es-Sedûsî (Muhammed b. Hişam b. Şebîb b. Ebu Hayre)
Konular:
Savaş, Savaştan kaçmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15994, D002651
Hadis:
حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ بَقِيَّةَ عَنْ خَالِدٍ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ السُّلَمِىِّ عَنْ عَلِىٍّ بِهَذِهِ الْقِصَّةِ قَالَ
"انْطَلَقَ حَاطِبٌ فَكَتَبَ إِلَى أَهْلِ مَكَّةَ أَنَّ مُحَمَّدًا صلى الله عليه وسلم قَدْ سَارَ إِلَيْكُمْ وَقَالَ فِيهِ قَالَتْ مَا مَعِى كِتَابٌ. فَانْتَحَيْنَاهَا فَمَا وَجَدْنَا مَعَهَا كِتَابًا فَقَالَ عَلِىٌّ وَالَّذِى يُحْلَفُ بِهِ لأَقْتُلَنَّكِ أَوْ لَتُخْرِجِنَّ الْكِتَابَ. وَسَاقَ الْحَدِيثَ."
Tercemesi:
Bize Vehb b. Bakiyye, ona Halid, ona Husayn, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Ali bu kıssayı rivayet etmiştir.
"Hatib kalkıp Mekkeliler'e, Muhammed (sav) üzerine gelecek diye (mektup) yazdı. (Bu rivayette, o kadının) Yanımda mektub (falan) yok dediği zikredilmiş. (İlaveten), (Kadını) aradık (ama), beraberinde bir mektup bulamadık. Ali de 'Kendisi adına yemin edilen (Allah'a) and olsun ki ya seni öldürürüm ya da mektubu çıkarırsın dedi ifadeleri mevcuttur. (Ardından ravi) hadisin (kalanını) zikretmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 108, /612
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Sa'd b. Ubeyde es-Sülemi (Sa'd b. Ubeyde)
4. Ebu Hüzeyl Husayn b. Abdurrahman es-Sülemî (Husayn b. Abdurrahman)
5. Halid b. Abdullah et-Tahhan (Halid b. Abdullah b. Abdurrahman)
6. Ebu Muhammed Vühban b. Bakiyye el-Vasıtî (Vehb b. Bakiyye b. Osman)
Konular:
Siyer, Mekke'nin fethi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16169, D002661
Hadis:
حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْفٍ حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ أَبِى سُفْيَانَ بْنِ أَسِيدِ بْنِ جَارِيَةَ الثَّقَفِىُّ - وَهُوَ حَلِيفٌ لِبَنِى زُهْرَةَ - وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ أَبِى هُرَيْرَةَ فَذَكَرَ الْحَدِيثَ.
Tercemesi:
Bize İbn Avf, ona Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Zühre oğullarının anlaşmalısı ve Ebu Hureyre'nin talebelerinden Amr b. Ebu Süfyan b. Esid b. Cariye es-Sekafî, Ebu Hureyre'den naklen hadisi zikretmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 115, /614
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İbn Ebu Süfyan Amr b. Ebu Süfyan es-Sekafî (Amr b. Ebu Süfyan b. Üseyd b. Cariye b. Abdullah b. Ebu Seleme)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
6. Muhammed b. Avf et-Tâî (Muhammed b. Avf b. Süfyan et-Tâî)
Konular:
Yönetim, casus (lar), Hz. Peygamber döneminde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16142, D002654
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ هَاشِمَ بْنَ الْقَاسِمِ وَهِشَامًا حَدَّثَاهُمْ قَالاَ حَدَّثَنَا عِكْرِمَةُ بْنُ عَمَّارٍ قَالَ حَدَّثَنِى إِيَاسُ بْنُ سَلَمَةَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى قَالَ غَزَوْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم هَوَازِنَ - قَالَ - فَبَيْنَمَا نَحْنُ نَتَضَحَّى وَعَامَّتُنَا مُشَاةٌ وَفِينَا ضَعَفَةٌ إِذْ جَاءَ رَجُلٌ عَلَى جَمَلٍ أَحْمَرَ فَانْتَزَعَ طَلَقًا مِنْ حِقْوِ الْبَعِيرِ فَقَيَّدَ بِهِ جَمَلَهُ ثُمَّ جَاءَ يَتَغَدَّى مَعَ الْقَوْمِ فَلَمَّا رَأَى ضَعَفَتَهُمْ وَرِقَّةَ ظَهْرِهِمْ خَرَجَ يَعْدُو إِلَى جَمَلِهِ فَأَطْلَقَهُ ثُمَّ أَنَاخَهُ فَقَعَدَ عَلَيْهِ ثُمَّ خَرَجَ يَرْكُضُهُ وَاتَّبَعَهُ رَجُلٌ مِنْ أَسْلَمَ عَلَى نَاقَةٍ وَرْقَاءَ هِىَ أَمْثَلُ ظَهْرِ الْقَوْمِ - قَالَ - فَخَرَجْتُ أَعْدُو فَأَدْرَكْتُهُ وَرَأْسُ النَّاقَةِ عِنْدَ وَرِكِ الْجَمَلِ وَكُنْتُ عِنْدَ وَرِكِ النَّاقَةِ ثُمَّ تَقَدَّمْتُ حَتَّى كُنْتُ عِنْدَ وَرِكِ الْجَمَلِ ثُمَّ تَقَدَّمْتُ حَتَّى أَخَذْتُ بِخِطَامِ الْجَمَلِ فَأَنَخْتُهُ فَلَمَّا وَضَعَ رُكْبَتَهُ بِالأَرْضِ اخْتَرَطْتُ سَيْفِى فَأَضْرِبَ رَأْسَهُ فَنَدَرَ فَجِئْتُ بِرَاحِلَتِهِ وَمَا عَلَيْهَا أَقُودُهَا فَاسْتَقْبَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى النَّاسِ مُقْبِلاً فَقَالَ
"مَنْ قَتَلَ الرَّجُلَ." فَقَالُوا سَلَمَةُ بْنُ الأَكْوَعِ. قَالَ
"لَهُ سَلَبُهُ أَجْمَعُ."
[قَالَ هَارُونُ هَذَا لَفْظُ هَاشِمٍ.]
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah, ona Haşim b. Kasım ve Hişam, onlara İkrime b. Ammar, ona İyas b. Seleme, ona da babası (Selem b. Ekva') şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile Hevâzin'e karşı gazâya çıktım. Bizler kahvaltı yaparken, büyük çoğunluğumuz piyade iken ve bizde bir zayıflık hali vâr iken, birden kızıl bir deve üzerinde adam(ın biri) çıkageldi. Devenin böğründen bir ip çıkarttı ve onunla devesini bağladı. Ardından toplulukla beraber yemek için geldi. Onların zayıflığını ve bineklerinin azlığını görünce devesine doğru gitti. Onu çözdü. Sonra onu ıhtırıp üzerine oturdu. Daha sonra onu koşturur halde çıkıp (gitti) ve Eslem kabilesinden biri topluluğun en sağlam devesi olan siyahımsı devesi ile onu izledi. Ben de koşarak çıktım ve ona yetiştim. Devenin başı, diğer devenin arkasında idi. Ardından onu geçtim. Öyle ki, diğer devenin arkasında oldum. Daha sonra öne geçip devenin yularını aldım (ve) onu ıhtırdım. Deve dizlerini yere koyunca kılıcımı sıyırıp adamın başına darbe indirdim. Adam da düştü. Adamın devesini ve üzerindekileri sürerek getirdim. Beni, insanlar içinde Rasulullah (sav) da karşıladı. Hz. Peygamber (sav); "adamı kim öldürdü?" buyurdu. Onlar, Seleme b. Ekva! dediler. Nebî (sav); "tüm eşyası onundur" buyurdu.
[(Ravilerden) Harun, bu hadisin lafzı Hâşim'e aittir dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 110, /612
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Seleme İyas b. Seleme el-Eslemî (İyas b. Seleme b. Ekva)
3. İkrime b. Ammar el-Îclî (İkrime b. Ammar b. Ukbe)
4. Ebu Muhammed Hişam b. Saîd el-Bezzaz (Hişam b. Said)
5. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Yargı, casusluk, yapanın öldürülmesi vs.
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى وَزِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا مُغِيرَةُ عَنْ شِبَاكٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هُنَىِّ بْنِ نُوَيْرَةَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَعَفُّ النَّاسِ قِتْلَةً أَهْلُ الإِيمَانِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16220, D002666
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى وَزِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا مُغِيرَةُ عَنْ شِبَاكٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هُنَىِّ بْنِ نُوَيْرَةَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَعَفُّ النَّاسِ قِتْلَةً أَهْلُ الإِيمَانِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa ve Ziyad b. Eyyüb, onlara Hüşeym, ona Muğira, ona Şibâk, ona İbrahim, ona Hüney b. Nüveyre, ona Alkame, ona da Abdullah (b. Mesud), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Öldürmede (bile) insanların en merhametlisi, iman ehlidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 120, /615
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Hüney b. Nüveyre ed-Dabbî (Hüney b. Nüveyre)
4. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
5. Şibâk ed-Dabbî (Şibâk)
6. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
7. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
8. Ebu Haşim Ziyad b. Eyyüb et-Tusî (Ziyad b. Eyyüb b. Ziyad)
Konular:
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Seçki, Güzel ahlak
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ وَقُتَيْبَةُ - يَعْنِى ابْنَ سَعِيدٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ
"أَنَّ امْرَأَةً وُجِدَتْ فِى بَعْضِ مَغَازِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَقْتُولَةً فَأَنْكَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَتْلَ النِّسَاءِ وَالصِّبْيَانِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16222, D002668
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ وَقُتَيْبَةُ - يَعْنِى ابْنَ سَعِيدٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ
"أَنَّ امْرَأَةً وُجِدَتْ فِى بَعْضِ مَغَازِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَقْتُولَةً فَأَنْكَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَتْلَ النِّسَاءِ وَالصِّبْيَانِ."
Tercemesi:
Bize Yezid b. Halid b. Mevheb ve Kuteybe b. Said, onlara Leys, ona Nafi', ona Abdullah (b. Ömer) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah'ın (sav) gazâlarının birinde bir kadın, ölmüş vaziyette bulundu. Hz. Peygamber (sav) de kadınların ve çocukların öldürülmesini hoş karşılamadı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 121, /616
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Savaş, Hukuku, çocuk, yaşlı, kadın vs. öldürülmemesi
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اقْتُلُوا شُيُوخَ الْمُشْرِكِينَ وَاسْتَبْقُوا شَرْخَهُمْ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16225, D002670
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ سَمُرَةَ بْنِ جُنْدُبٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"اقْتُلُوا شُيُوخَ الْمُشْرِكِينَ وَاسْتَبْقُوا شَرْخَهُمْ."
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, ona Hüşeym, ona Haccac, ona Katade, ona Hasan, ona da Semüra b. Cündüb, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Müşriklerin yaşlılarını öldürün ve çocuklarını bırakın."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 121, /616
Senetler:
1. Ebu Saîd Semüra b. Cündüb el-Fezârî (Semüra b. Cündüb b. Hilal b. Haric b. Mürre b. Hazn)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Ertat Haccac b. Ertat en-Nehai (Haccac b. Ertat b. Sevr b. Hübeyre b. Şerahil)
5. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
6. Said b. Mansur el-Horasânî (Ebû Osman Said b Mansur b. Şu'be)
Konular:
Savaş, Hukuku
Savaş, Hukuku, çocuk, yaşlı, kadın vs. öldürülmemesi