Giriş

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Âmir b. Sa’d b. Ebu Vakkâs, ona da Sa’d (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav) bazı insanlara dünyalık mal veriyordu, ben de orada oturuyordum. Derken Rasulullah (sav) içlerinden en beğendiğim kimseye bir şey vermedi. Bunun üzerine 'Yâ Rasulallah! Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav), "Yahut Müslümandır" dedi. Bir süre sustum. Sonra o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım ve tekrar 'Falan kişiye neden bir şey vermedin? Vallahi ben onun mü’min olduğuna inanıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav) de yine, "Yahut Müslümandır" buyurdu. Ben yine o adam hakkında bildiklerimi söylemeden duramadım, sözümü tekrar ettim. Rasulullah (sav) yine o sözü tekrar ettikten sonra şöyle buyurdu: "Ey Sa'd! Ben bazı kimselere, başkalarını onlardan daha çok sevdiğim halde, Allah'ın onu yüzükoyun cehenneme atacağı endişesiyle ihsanda bulunuyorum." Bu hadîsi Zührî'den, Yunus, Salih, Ma’mer ve Zührî’nin erkek kardeşinin oğlu da rivayet etti.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yunus b. Yezid arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278015 B000027-2 Buhari, İman, 19

Bize Ali b. Ca’d, ona Şu’be, ona da Ebu Cemre şöyle demiştir: İbn Abbas’la birlikte oturuyordum. Beni kendi sedirinin üzerine oturturdu. Bana 'Benim yanımda kal, sana kendi malımdan bir hisse ayırayım' dedi. Bunun üzerine iki ay orada kaldım. Sonra bana şöyle dedi: Abdu’l-Kays heyeti Hz. Peygamber’in (sav) yanına geldikleri zaman, Peygamber aleyhisselâm, "Kim bu heyet? -Veya kim bu insanlar?-" diye sordu. Onlar da 'Rabîa’yız' dediler. Rasûlullah (sav), "Merhaba ey insanlar -veya ey heyet-. Allah utandırmasın ve pişman etmesin!" dedi. Heyet şöyle söyledi: 'Ey Allah’ın Rasûlü; biz size ancak haram ayda gelebiliyoruz. Çünkü sizinle bizim aramızda Mudar kâfirlerinin şu kabilesi vardır. Bize açık ve kesin şeyler emret ki, onları geride bıraktıklarımıza haber verelim ve o sayede cennete girelim.' Onlar Hz. Peygamber'e (sav) içeceklerden sordular. Rasûlullah (sav) onlara dört şeyi emretti, dört şeyi de yasakladı. Onlara sadece Allah’a îmân etmelerini emretti ve "Biliyor musunuz, îmân nedir?" diye sordu. En doğrusunu Allah ve Resûlü bilir, dediler. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Allah’dan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in, Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucu tutmaktır. Bir de ganimetin beşte birini vermenizdir." Sonra Hz. Peygamber onlara dört şeyi yasakladı; hantemi (topraktan yapılmış çömleği), dübbâı (kabağın içi oyularak yapılan kadehi), nakîri (hurma kütüğünün içi oyularak yapılan fıçıyı) ve müzeffeti (içi ziftle sıvanmış kabı) -bazen müzeffet yerine mukayyer (içi ziftle sıvanmış testi) dedi-. Sonra şöyle buyurdu: "Bunları belleyin ve geride bıraktığınız kişilere haber verin!"


    Öneri Formu
1142 B000053 Buhari, İman, 40

Bize Ebu Numan, ona Ebu Avâne, ona Ziyâd b. İlâka, ona da Cerîr b. Abdullah'ın naklettiğine göre O, Basra valisi Mugîre b. Şu'be'nin vefat ettiği gün ayağa kalkıp Allah'a hamd ve sena ederek şöyle söyledi: Başınıza bir yönetici gelinceye kadar hiç bir ortağı bulunmayan, tek olan Allah'tan sakınmanızı, vakar ve sükunetle davranmanızı tavsiye ediyorum. Zira yöneticiniz yakında geliyor. Sonra vefat eden yöneticiniz için Allah'tan af dileyiniz, çünkü o affetmeyi severdi. Daha sonra şunu anlattı: "Bir gün Hz. Peygamber'e (sav) gelerek 'Müslüman olmak üzere size biat edeceğim' dedim. Benim her müslümana karşı samimi olmamı şart koştu. Ben de bu şartı kabul ederek ona biat ettim." Şu mescidin Rabbine yemin ederim ki, ben size karşı çok samimiyim. Daha sonra Cerîr b. Abdullah, Allah'tan bağışlanma diledi ve minberden indi.


    Öneri Formu
1184 B000058 Buhari, İman, 42


    Öneri Formu
278014 B000026-2 Buhari, İman, 18

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Yahya b. Sa’id, ona Muhammed b. İbrahim, ona Alkame b. Vakkas, ona Hz. Ömer, Rasul-i Ekrem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ameller niyete göre değerlendirilir. Her bir kimse için ancak niyet ettiği şey vardır. Dolayısıyla her kimin hicreti Allah’a ve Rasulüne yönelmişse, onun hicreti Allah’a ve Rasulünedir. Kimin hicreti de nail olacağı bir dünya veya evleneceği bir kadına ise, onun hicreti de hicret ettiği şeyedir."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى

    Öneri Formu
1147 B000054 Buhari, İman, 41

Bize Adem b. Ebu İyas, ona Şube, ona Abdullah b. Ebu's-Sefer ve İsmail, onlara Şa'bî ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Müslüman, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) müslümanların güvende olduğu kimsedir. Muhacir de Allah'ın yasak ettiğini terk edendir." Ebu Abdullah (Buharî şöyle demiştir: Ebu Muaviye bu hadisi şöyle nakletmiştir: Bize Davud ona da Âmir şöyle rivayet etti: Abdullah'ı Hz. Peygamber'den (sav) naklederken duydum. Abdula'lâ ise şöyle nakletmiştir: Bize Davud, ona Âmir ona da Abdullah Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etti.


Açıklama: Müslüman olarak yaşam şansı bulamadığı için Hicret edenler için kullanılan Muhacir kelimesi, "Allah'ın yasak ettiğini terk edendir" ifadesiyle her müslümanın hayatında karşılığı olan bir anlama taşınmıştır.

    Öneri Formu
278009 B000010-3 Buhari, İman, 4

Bize Yakub b. İbrahim, ona İbn Uleyye, ona Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes; (T) Bize Âdem, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes Rasulullah’dan (sav) şöyle rivayet etti. "Ben kendisine anne babasından, evladından ve bütün insanlardan daha sevgili olmadıkça hiç biriniz (tam olarak) iman etmiş sayılmaz."


    Öneri Formu
278012 B000015-2 Buhari, İman, 8

Bize Adem b. Ebu İyas, ona Şube, ona Abdullah b. Ebu's-Sefer ve İsmail, onlara Şa'bî ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Müslüman, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) müslümanların güvende olduğu kimsedir. Muhacir de Allah'ın yasak ettiğini terk edendir." Ebu Abdullah (Buharî şöyle demiştir: Ebu Muaviye bu hadisi şöyle nakletmiştir: Bize Davud ona da Âmir şöyle rivayet etti: Abdullah'ı Hz. Peygamber'den (sav) naklederken duydum. Abdula'lâ ise şöyle nakletmiştir: Bize Davud, ona Âmir ona da Abdullah Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etti.


    Öneri Formu
278008 B000010-2 Buhari, İman, 4


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Vüheyb b. Hâlid arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278013 B000022-2 Buhari,İman,15


    Öneri Formu
278011 B000013-2 Buhari,İman, 7