Giriş

Bize Übeydullah b. Saîd, ona Ebu Üsâme, ona İsmail b. Kays, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Ben (İslam'a girmek üzere) Medine'ye Peygamber'in huzuruna gelirken yolda “beni küfür diyarından kurtaracak bu gece ne uzun, ne zorlu bir gecedir” dedim. Ebu Hureyre der ki: Ve kölem de yolda benden kaçmıştı. Ebu Hureyre der ki: Peygamber'in (sav) huzuruna geldiğim zaman O'na biat ettim. O sırada köle çıkageldi. Rasulullah (sav) hemen ba­na hitaben "ey Ebu Hureyre, senin kölen bu mudur?" buyurdu. Ben de “artık o Allah rızası için hürdür” dedim ve o köleyi azat ettim. Ebu Kureyb, Ebu Usâme'den yaptığı rivayette “hürdür” ifadesini kullanmadı.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Alâ arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280259 B002531-2 Buhari, Itk, 7

Bize Übeydullah b. Saîd, ona Ebu Üsâme, ona İsmail b. Kays, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Ben (İslam'a girmek üzere) Medine'ye Peygamber'in huzuruna gelirken yolda “beni küfür diyarından kurtaracak bu gece ne uzun, ne zorlu bir gecedir” dedim. Ebu Hureyre der ki: Ve kölem de yolda benden kaçmıştı. Ebu Hureyre der ki: Peygamber'in (sav) huzuruna geldiğim zaman O'na biat ettim. O sırada köle çıkageldi. Rasulullah (sav) hemen ba­na hitaben "ey Ebu Hureyre, senin kölen bu mudur?" buyurdu. Ben de “artık o Allah rızası için hürdür” dedim ve o köleyi azat ettim. Ebu Kureyb, Ebu Usâme'den yaptığı rivayette “hürdür” ifadesini kullanmadı.


    Öneri Formu
19484 B002531 Buhari, Itk, 7

Bize Malik b. İsmail, ona Süfyân, ona Zührî, ona Übeydullah, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Halid (r.anhuma) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: "Bir câriye zina ettiği zaman onu kamçılayın. Sonra yine zina ettiğinde onu yine kamçılayın. Sonra yi­ne zina ettiğinde ona yine kamçılama cezası uygulayın. Üçüncüde yahut dördüncüde o cariyeyi kıldan örülmüş (değersiz) bir ip karşılığında bile olsa satınız."


    Öneri Formu
19579 B002555 Buhari, Itk, 17

Bize İbn Ebu Meryem, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Mervân b. Hakem ve Misver b. Mahreme şöyle rivayet etmişlerdir: Hevâzin kabilesi heyeti Müslüman olarak Rasulullah'a gelip mallarının ve esirlerinin geri verilmesini istedikleri zaman, Rasulullah (sav) onlara "Şüphesiz benim beraberimde şu görmekte olduğunuz insanlar vardır. Bana sözün en sevimli geleni doğru olanıdır. Şimdi siz iki şıktan birini; ya esirleri ya da malları tercih ediniz. Ben (sizin gelmenizi gözeterek) bunları (taksim etmeden) bekletmiştim" buyurdu. Hz. Peygamber (sav) Tâif'ten döndüğü vakit yaklaşık on gece onların Tâif'den gelmelerini beklemişti. Rasulullah'ın kendilerine ancak iki şıktan birini geri vereceği kesin olarak belli olunca Rasûlullah'a “Biz esirlerimizin geri verilmesini tercih ediyoruz” dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) Müslümanlar arasında ayağa kalktı ve Allah'ı lâyık olduğu kemâl sıfatlarıyla sena etikten sonra şöyle hitap etti: "Şimdi bu (Hevâzin'li) kardeşleriniz, kusurlarından tövbe etmiş olarak bize geldiler. Ben de esirlerini kendilerine geri vermeyi düşündüm. Sizden her kim esirlerini bu suretle (karşılıksız vererek) kardeşlerinizin gönüllerini hoş etmeyi severse bunu yapsın. Sizden her kim kendi hissesinin karşılığını arzu ederse, Allah'ın bize ihsan edeceği ilk ganimet malından payını ona vermek üzere bunu yapsın." Bunun üzerine insanlar “Biz Hevâzin esirlerini gönül hoşluğu ile serbest bırakıyoruz ey Allah'ın Rasulü” dediler. Rasulullah (sav) onlara "şimdi biz, esirini gönül rızasıyla verenlerle karşılıksız vermeye razı olmayanları ayırt edemeyiz. Onun için siz gidiniz, bize durumunuzu, işlerinizi bilip yürüten kişileriniz, gelsin" buyurdu. İnsanlar yerlerine çekildiler ve kabilelerin bilirkişileri onlarla konuştu. Sonra bu bilirkişilerin her biri Rasulullah'a geri gelip, kavminin esirlerini vermekten memnun olduklarını ve Rasulullah'a bu konuda izin verdiklerini bildirdiler. (İbn Şihâb der ki:) Hevâzin esirlerinden bize ulaşan haber budur. Enes der ki: Abbâs, Hz. Peygamber'e hitaben “Ben kendim için de, Akil için de fidye verdim” demiştir


    Öneri Formu
19521 B002539 Buhari, Itk, 13

Bize Züheyr b. Harb, ona Cerîr, ona Umâre b. Ka'kâ, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: “Temîm oğullarına sevgim hala devam etmektedir.” Bana İbn Selâm, ona Cerîr b. Abdulhamid, ona Muğîre, ona Hâris, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre (ra); (T) Bize Ebu Umâre, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) Temîm oğulları hakkında söylediği üç şeyi duyduktan sonra onlara olan sevgim daim oldu. Rasulullah onlar hakkında "ümmetimin Deccâl'a karşı en güçlü direniş gösterenleridir" buyurdu. Yine onların zekat malları geldiğinde Hz. Peygamber (sav) "bu mallar bizim kavmimizin sadakalarıdır" buyurdu. Âişe'nin elinde Temîm oğullarından esir bir cariye vardı. Rasulullah (sav), Âişe'ye: "Bu kadını azat et, çünkü o İsmail'in neslindendir" buyurdu.


    Öneri Formu
19531 B002543 Buhari, Itk, 13

Bize Muhammed b. Ubeydullah, ona İbn Vehb, ona Malik b. Enes, ona filancanın oğlu, ona Said el-Makburî, ona babası, ona da Ebu Hüreyre'nin naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: Başka bir tarikte Buhari demiştir ki: Bize Abdullah b. Muhammed, ona Abdürrezzak, ona Mam'er, ona Hemmâm, ona Ebu Hüreyre'nin naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz dövdüğü zaman yüze vurmaktan sakınsın."


    Öneri Formu
19599 B002559 Buhari, Itk, 20

Bize Malik b. İsmail, ona Süfyân, ona Zührî, ona Übeydullah, ona da Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Halid (r.anhuma) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: "Bir câriye zina ettiği zaman onu kamçılayın. Sonra yine zina ettiğinde onu yine kamçılayın. Sonra yi­ne zina ettiğinde ona yine kamçılama cezası uygulayın. Üçüncüde yahut dördüncüde o cariyeyi kıldan örülmüş (değersiz) bir ip karşılığında bile olsa satınız."


    Öneri Formu
280264 B002555-2 Buhari, Itk, 17

Bize Züheyr b. Harb, ona Cerîr, ona Umâre b. Ka'kâ, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: “Temîm oğullarına sevgim hala devam etmektedir.” Bana İbn Selâm, ona Cerîr b. Abdulhamid, ona Muğîre, ona Hâris, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre (ra); (T) Bize Ebu Umâre, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) Temîm oğulları hakkında söylediği üç şeyi duyduktan sonra onlara olan sevgim daim oldu. Rasulullah onlar hakkında "ümmetimin Deccâl'a karşı en güçlü direniş gösterenleridir" buyurdu. Yine onların zekat malları geldiğinde Hz. Peygamber (sav) "bu mallar bizim kavmimizin sadakalarıdır" buyurdu. Âişe'nin elinde Temîm oğullarından esir bir cariye vardı. Rasulullah (sav), Âişe'ye: "Bu kadını azat et, çünkü o İsmail'in neslindendir" buyurdu.


    Öneri Formu
280262 B002543-2 Buhari, Itk, 13

Bize Muhammed b. Ubeydullah, ona İbn Vehb, ona Malik b. Enes, ona filancanın oğlu, ona Said el-Makburî, ona babası, ona da Ebu Hüreyre'nin naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: Başka bir tarikte Buhari demiştir ki: Bize Abdullah b. Muhammed, ona Abdürrezzak, ona Mam'er, ona Hemmâm, ona Ebu Hüreyre'nin naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz dövdüğü zaman yüze vurmaktan sakınsın."


    Öneri Formu
280266 B002559-3 Buhari, Itk, 20

Bize Züheyr b. Harb, ona Cerîr, ona Umâre b. Ka'kâ, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: “Temîm oğullarına sevgim hala devam etmektedir.” Bana İbn Selâm, ona Cerîr b. Abdulhamid, ona Muğîre, ona Hâris, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre (ra); (T) Bize Ebu Umâre, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) Temîm oğulları hakkında söylediği üç şeyi duyduktan sonra onlara olan sevgim daim oldu. Rasulullah onlar hakkında "ümmetimin Deccâl'a karşı en güçlü direniş gösterenleridir" buyurdu. Yine onların zekat malları geldiğinde Hz. Peygamber (sav) "bu mallar bizim kavmimizin sadakalarıdır" buyurdu. Âişe'nin elinde Temîm oğullarından esir bir cariye vardı. Rasulullah (sav), Âişe'ye: "Bu kadını azat et, çünkü o İsmail'in neslindendir" buyurdu.


    Öneri Formu
280263 B002543-3 Buhari, Itk, 13