6731 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam b. Senber), ona Katade (b. Diame), ona Hasan (b. Yesar el-Basrî), ona da Heyyâc b. İmran şöyle demiştir: "İmran'ın (b. Husayn) bir kölesi kaçmıştı. Köleyi eline geçirdiği vakit onun elini keseceğine dair Allah'a adakta bulundu. Bunun üzerine kendisi adına sormam için beni gönderdi. Bende Semure b. Cündeb'e gelip bu meseleyi sordum. O şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) bizi sadaka vermeye teşvik eder, müsle yapmayı da yasaklardı. Sonra gidip bir de İmran b. Husayn'a sordum. O şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) bizi sadaka vermeye teşvik eder, müsle yapmayı da yasaklardı."
Bize Ahmed b. Ebu Meryem, ona amcası Said b. Hakem, ona Leys b. Sa'd, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyr, ona da Mervan ve Misver b. Mahreme şöyle rivayet etmişlerdir: Hevâzin Kabilesi heyeti Müslüman olarak Rasullah'a (sav) gelip mallarının kendilerine geri verilmesini istediler. Hz. Peygamber (sav) onlara "Şüphesiz benim beraberimde şu görmekte olduğunuz insanlar vardır. Bana, sözün en hoş geleni doğru olanıdır. Tercih sizin; ya esirleri ya da malları seçin" buyurdu. Onlar da “esirlerimizi tercih ediyoruz” dediler. Nebî (sav) kalkıp Allah'ı övdü, ardından şöyle buyurdu: "Şimdi bu kardeşleriniz tövbekâr olarak geldiler. Ben, onlara esirleri vermeyi uygun buluyorum. Sizden bunu gönül hoşnutluğu ile yapacak olan yapsın. Her kim de kendi hissesinin karşılığını arzu ederse, Allah'ın bize ihsan edeceği ilk ganimet malından payını ona vermek üzere bunu yapsın." İnsanlar “ey Allah'ın Rasulü, bunu gönül hoşnutluğu ile yerine getiririz” dediler. Hz. Peygamber (sav) "sizden kimin izin verip kimin vermediği bilemiyoruz. Dönün de akil kimselerinizin görüşünü bize bildirin" buyurdu. İnsanlar da dönüp akil kimseleri ile konuştular. Onlar da bunu kabul edip izin verdiklerini bildirdiler.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muaz b. Muaz; (T) Bize Harun b. Abdullah, ona Ravh, ona Said, ona Katade, ona Enes, ona da Ebu Talha şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), bir kavmi mağlup ettiğinde, savaş meydanında üç gün kalırdı." İbn Müsenna ise şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir kavmi mağlup ettiğinde onların yerlerinde üç kalmayı severdi." [Ebu Davud der ki: Yahya b. Said el-Kattan bu hadisi tenkit ederdi. Çünkü (bu hadis), Said'in önceki rivayetlerinden değildir. Zira (Said), (yüz) kırk beş senesinde ihtilata maruz kalmıştır. Bu hadisi de ömrünün sonunda nakletmiştir. Ebu Davud der ki: Söylendiğine göre Veki, Said'in ihtilata uğradığı dönemde Said'den hadis almıştır.]