Bize Müslim b. İbrahim ve Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Yahya, ona Muhammed b. İbrahim, ona da İbn Cebr b. Atîk'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bazı kıskançlıkları Allah onları sever, bazılarını sevmez. Allah’ın sevdiği kıskançlık, şüpheli şeylerden sakınma konusunda olandır. Allah'ın sevmediği kıskançlık ise şüpheli olmayan (helal) konudaki kıskançlıktır. Yine Allah öne çıkma gayretinin bir kısmını sever, bir kısmını ise sevmez. Allah'ın sevdiği öne çıkma gayreti savaşta ve sadaka verirken olandır. Allah'ın kızdığı ise zulüm ve bozgunculukta olandır."
[Musa son cümlede zulüm yanında övünmeyi de ilave etmiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271497, D002659-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ - الْمَعْنَى وَاحِدٌ - قَالاَ حَدَّثَنَا أَبَانُ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنِ ابْنِ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ "مِنَ الْغَيْرَةِ مَا يُحِبُّ اللَّهُ وَمِنْهَا مَا يُبْغِضُ اللَّهُ فَأَمَّا الَّتِى يُحِبُّهَا اللَّهُ فَالْغَيْرَةُ فِى الرِّيبَةِ وَأَمَّا الْغَيْرَةُ الَّتِى يُبْغِضُهَا اللَّهُ فَالْغَيْرَةُ فِى غَيْرِ رِيبَةٍ وَإِنَّ مِنَ الْخُيَلاَءِ مَا يُبْغِضُ اللَّهُ وَمِنْهَا مَا يُحِبُّ اللَّهُ فَأَمَّا الْخُيَلاَءُ الَّتِى يُحِبُّ اللَّهُ فَاخْتِيَالُ الرَّجُلِ نَفْسَهُ عِنْدَ الْقِتَالِ وَاخْتِيَالُهُ عِنْدَ الصَّدَقَةِ وَأَمَّا الَّتِى يُبْغِضُ اللَّهُ فَاخْتِيَالُهُ فِى الْبَغْىِ."
[قَالَ مُوسَى وَالْفَخْرِ.]
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim ve Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Yahya, ona Muhammed b. İbrahim, ona da İbn Cebr b. Atîk'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bazı kıskançlıkları Allah onları sever, bazılarını sevmez. Allah’ın sevdiği kıskançlık, şüpheli şeylerden sakınma konusunda olandır. Allah'ın sevmediği kıskançlık ise şüpheli olmayan (helal) konudaki kıskançlıktır. Yine Allah öne çıkma gayretinin bir kısmını sever, bir kısmını ise sevmez. Allah'ın sevdiği öne çıkma gayreti savaşta ve sadaka verirken olandır. Allah'ın kızdığı ise zulüm ve bozgunculukta olandır."
[Musa son cümlede zulüm yanında övünmeyi de ilave etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 114, /613
Senetler:
1. Cebr b. Atîk el-Ensarî (Cabir b. Atik b. Kays b. Mürrî b. Ka'b b. Seleme)
2. Abdurrahman b. Cabir el-Ensarî (Abdurrahman b. Cabir b. Atik)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
6. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Ahlak, Allah'ın sevdiği/sevmediği tavırlar
Kibir, Kibir ve gurur
Kıskançlık, Hased, iyi ve kötü olanı kıskanma
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ الْهَيَّاجِ بْنِ عِمْرَانَ
"أَنَّ عِمْرَانَ أَبَقَ لَهُ غُلاَمٌ فَجَعَلَ لِلَّهِ عَلَيْهِ لَئِنْ قَدَرَ عَلَيْهِ لَيَقْطَعَنَّ يَدَهُ فَأَرْسَلَنِى لأَسْأَلَ لَهُ فَأَتَيْتُ سَمُرَةَ بْنَ جُنْدَبٍ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ كَانَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَحُثُّنَا عَلَى الصَّدَقَةِ وَيَنْهَانَا عَنِ الْمُثْلَةِ فَأَتَيْتُ عِمْرَانَ بْنَ حُصَيْنٍ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَحُثُّنَا عَلَى الصَّدَقَةِ وَيَنْهَانَا عَنِ الْمُثْلَةِ."
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam b. Senber), ona Katade (b. Diame), ona Hasan (b. Yesar el-Basrî), ona da Heyyâc b. İmran şöyle demiştir:
"İmran'ın (b. Husayn) bir kölesi kaçmıştı. Köleyi eline geçirdiği vakit onun elini keseceğine dair Allah'a adakta bulundu. Bunun üzerine kendisi adına sormam için beni gönderdi. Bende Semure b. Cündeb'e gelip bu meseleyi sordum. O şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) bizi sadaka vermeye teşvik eder, müsle yapmayı da yasaklardı. Sonra gidip bir de İmran b. Husayn'a sordum. O şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) bizi sadaka vermeye teşvik eder, müsle yapmayı da yasaklardı."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273113, D002667-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ الْهَيَّاجِ بْنِ عِمْرَانَ
"أَنَّ عِمْرَانَ أَبَقَ لَهُ غُلاَمٌ فَجَعَلَ لِلَّهِ عَلَيْهِ لَئِنْ قَدَرَ عَلَيْهِ لَيَقْطَعَنَّ يَدَهُ فَأَرْسَلَنِى لأَسْأَلَ لَهُ فَأَتَيْتُ سَمُرَةَ بْنَ جُنْدَبٍ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ كَانَ نَبِىُّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَحُثُّنَا عَلَى الصَّدَقَةِ وَيَنْهَانَا عَنِ الْمُثْلَةِ فَأَتَيْتُ عِمْرَانَ بْنَ حُصَيْنٍ فَسَأَلْتُهُ فَقَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَحُثُّنَا عَلَى الصَّدَقَةِ وَيَنْهَانَا عَنِ الْمُثْلَةِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam b. Senber), ona Katade (b. Diame), ona Hasan (b. Yesar el-Basrî), ona da Heyyâc b. İmran şöyle demiştir:
"İmran'ın (b. Husayn) bir kölesi kaçmıştı. Köleyi eline geçirdiği vakit onun elini keseceğine dair Allah'a adakta bulundu. Bunun üzerine kendisi adına sormam için beni gönderdi. Bende Semure b. Cündeb'e gelip bu meseleyi sordum. O şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) bizi sadaka vermeye teşvik eder, müsle yapmayı da yasaklardı. Sonra gidip bir de İmran b. Husayn'a sordum. O şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) bizi sadaka vermeye teşvik eder, müsle yapmayı da yasaklardı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 120, /615
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Heyyâc b. İmran et-Temimi (Heyyâc b. İmran b. Fudayl)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Adak, Allah'a isyan içeren adaklar
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ ح
وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا هِشَامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ قَيْسِ بْنِ عُبَادٍ قَالَ
"كَانَ أَصْحَابُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَكْرَهُونَ الصَّوْتَ عِنْدَ الْقِتَالِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273111, D002656-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ ح
وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا هِشَامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ قَيْسِ بْنِ عُبَادٍ قَالَ
"كَانَ أَصْحَابُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَكْرَهُونَ الصَّوْتَ عِنْدَ الْقِتَالِ."
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişam; (T)
Bize Ubeydullah b. Ömer, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Hişam, ona Katade, ona Hasan, ona da Kays b. Ubâd şöyle rivayet etmiştir:
"Nebî (sav) ashabı savaş esnasında ses çıkarmayı hoş görmezdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 112, /613
Senetler:
1. Kays b. Ubâd el-Kaysî (Kays b. Ubâd)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273109, D002649-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَوْنٍ أَخْبَرَنَا هُشَيْمٌ وَخَالِدٌ عَنْ إِسْمَاعِيلَ عَنْ قَيْسِ بْنِ أَبِى حَازِمٍ عَنْ خَبَّابٍ قَالَ أَتَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ مُتَوَسِّدٌ بُرْدَةً فِى ظِلِّ الْكَعْبَةِ فَشَكَوْنَا إِلَيْهِ فَقُلْنَا أَلاَ تَسْتَنْصِرْ لَنَا أَلاَ تَدْعُو اللَّهَ لَنَا فَجَلَسَ مُحْمَرًّا وَجْهُهُ فَقَالَ
"قَدْ كَانَ مَنْ قَبْلَكُمْ يُؤْخَذُ الرَّجُلُ فَيُحْفَرُ لَهُ فِى الأَرْضِ ثُمَّ يُؤْتَى بِالْمِنْشَارِ فَيُجْعَلُ عَلَى رَأْسِهِ فَيُجْعَلُ فِرْقَتَيْنِ مَا يَصْرِفُهُ ذَلِكَ عَنْ دِينِهِ وَيُمْشَطُ بِأَمْشَاطِ الْحَدِيدِ مَا دُونَ عَظْمِهِ مِنْ لَحْمٍ وَعَصَبٍ مَا يَصْرِفُهُ ذَلِكَ عَنْ دِينِهِ وَاللَّهِ لَيُتِمَّنَّ اللَّهُ هَذَا الأَمْرَ حَتَّى يَسِيرَ الرَّاكِبُ مَا بَيْنَ صَنْعَاءَ وَحَضْرَمَوْتَ مَا يَخَافُ إِلاَّ اللَّهَ تَعَالَى وَالذِّئْبَ عَلَى غَنَمِهِ وَلَكِنَّكُمْ تَعْجَلُونَ."
Tercemesi:
Bize Amr b. Avn, ona Hüşeym ve Halid, onlara İsmail, ona Kays b. Ebu Hazim, ona da Habbâb şöyle rivayet etmiştir: Kâbe'nin gölgesinde elbise(sini) yastık yapmış vaziyette iken Rasulullah'ın (sav) yanına gelip (durumumuzu) kendisine şikâyet ettik (ve) bizim için zafer istemeyecek misin? Bizim için Allah'a dua etmeyecek misin? dedik. Yüzü kızarmış hâlde oturup "sizden öncekiler(den) bir adam alınır, kendisi için yerde çukur kazılır, ardından testere getirilir de başı üzerine konulurdu. Başı ikiye ayrılırdı da bu, onu dininden döndürmezdi! (Aynı şekilde) demir tırnaklarla kemiği üzerindeki eti ve siniri soyulur da bu, onu dininden döndürmezdi. Vallahi! Allah bu işi tamama erdirecektir! Öyle ki atlı, San'â' ile Hadramevt arasında yol alacak da Allah Teâlâ'dan ve koyunlarına musallat olacak kurttan başka bir şeyden korkmayacak! Ancak siz acele ediyorsunuz!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 107, /611
Senetler:
1. Ebu Abdullah Habbab b. Eret (Habbab b. Eret b. Cendele b. Sa'd b. Huzeyme)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Ebu Osman Amr b. Avn es-Sülemî (Amr b. Avn b. Evs b. Ca'd)
Konular:
Sabır, inananların sabır ve metanetinden örnekler
Sabır, inanç uğruna sabır
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى وَزِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا مُغِيرَةُ عَنْ شِبَاكٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هُنَىِّ بْنِ نُوَيْرَةَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَعَفُّ النَّاسِ قِتْلَةً أَهْلُ الإِيمَانِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273112, D002666-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى وَزِيَادُ بْنُ أَيُّوبَ قَالاَ حَدَّثَنَا هُشَيْمٌ أَخْبَرَنَا مُغِيرَةُ عَنْ شِبَاكٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ هُنَىِّ بْنِ نُوَيْرَةَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"أَعَفُّ النَّاسِ قِتْلَةً أَهْلُ الإِيمَانِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa ve Ziyad b. Eyyüb, onlara Hüşeym, ona Muğira, ona Şibâk, ona İbrahim, ona Hüney b. Nüveyre, ona Alkame, ona da Abdullah (b. Mesud), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Öldürmede (bile) insanların en merhametlisi, iman ehlidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 120, /615
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Hüney b. Nüveyre ed-Dabbî (Hüney b. Nüveyre)
4. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
5. Şibâk ed-Dabbî (Şibâk)
6. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
7. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
8. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
Müslüman, mü'minin kişiliği
Müslüman, vasıfları
Seçki, Güzel ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273110, D002654-2
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ هَاشِمَ بْنَ الْقَاسِمِ وَهِشَامًا حَدَّثَاهُمْ قَالاَ حَدَّثَنَا عِكْرِمَةُ بْنُ عَمَّارٍ قَالَ حَدَّثَنِى إِيَاسُ بْنُ سَلَمَةَ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى قَالَ غَزَوْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم هَوَازِنَ - قَالَ - فَبَيْنَمَا نَحْنُ نَتَضَحَّى وَعَامَّتُنَا مُشَاةٌ وَفِينَا ضَعَفَةٌ إِذْ جَاءَ رَجُلٌ عَلَى جَمَلٍ أَحْمَرَ فَانْتَزَعَ طَلَقًا مِنْ حِقْوِ الْبَعِيرِ فَقَيَّدَ بِهِ جَمَلَهُ ثُمَّ جَاءَ يَتَغَدَّى مَعَ الْقَوْمِ فَلَمَّا رَأَى ضَعَفَتَهُمْ وَرِقَّةَ ظَهْرِهِمْ خَرَجَ يَعْدُو إِلَى جَمَلِهِ فَأَطْلَقَهُ ثُمَّ أَنَاخَهُ فَقَعَدَ عَلَيْهِ ثُمَّ خَرَجَ يَرْكُضُهُ وَاتَّبَعَهُ رَجُلٌ مِنْ أَسْلَمَ عَلَى نَاقَةٍ وَرْقَاءَ هِىَ أَمْثَلُ ظَهْرِ الْقَوْمِ - قَالَ - فَخَرَجْتُ أَعْدُو فَأَدْرَكْتُهُ وَرَأْسُ النَّاقَةِ عِنْدَ وَرِكِ الْجَمَلِ وَكُنْتُ عِنْدَ وَرِكِ النَّاقَةِ ثُمَّ تَقَدَّمْتُ حَتَّى كُنْتُ عِنْدَ وَرِكِ الْجَمَلِ ثُمَّ تَقَدَّمْتُ حَتَّى أَخَذْتُ بِخِطَامِ الْجَمَلِ فَأَنَخْتُهُ فَلَمَّا وَضَعَ رُكْبَتَهُ بِالأَرْضِ اخْتَرَطْتُ سَيْفِى فَأَضْرِبَ رَأْسَهُ فَنَدَرَ فَجِئْتُ بِرَاحِلَتِهِ وَمَا عَلَيْهَا أَقُودُهَا فَاسْتَقْبَلَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى النَّاسِ مُقْبِلاً فَقَالَ
"مَنْ قَتَلَ الرَّجُلَ." فَقَالُوا سَلَمَةُ بْنُ الأَكْوَعِ. قَالَ
"لَهُ سَلَبُهُ أَجْمَعُ."
[قَالَ هَارُونُ هَذَا لَفْظُ هَاشِمٍ.]
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah, ona Haşim b. Kasım ve Hişam, onlara İkrime b. Ammar, ona İyas b. Seleme, ona da babası (Selem b. Ekva') şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile Hevâzin'e karşı gazâya çıktım. Bizler kahvaltı yaparken, büyük çoğunluğumuz piyade iken ve bizde bir zayıflık hali vâr iken, birden kızıl bir deve üzerinde adam(ın biri) çıkageldi. Devenin böğründen bir ip çıkarttı ve onunla devesini bağladı. Ardından toplulukla beraber yemek için geldi. Onların zayıflığını ve bineklerinin azlığını görünce devesine doğru gitti. Onu çözdü. Sonra onu ıhtırıp üzerine oturdu. Daha sonra onu koşturur halde çıkıp (gitti) ve Eslem kabilesinden biri topluluğun en sağlam devesi olan siyahımsı devesi ile onu izledi. Ben de koşarak çıktım ve ona yetiştim. Devenin başı, diğer devenin arkasında idi. Ardından onu geçtim. Öyle ki, diğer devenin arkasında oldum. Daha sonra öne geçip devenin yularını aldım (ve) onu ıhtırdım. Deve dizlerini yere koyunca kılıcımı sıyırıp adamın başına darbe indirdim. Adam da düştü. Adamın devesini ve üzerindekileri sürerek getirdim. Beni, insanlar içinde Rasulullah (sav) da karşıladı. Hz. Peygamber (sav); "adamı kim öldürdü?" buyurdu. Onlar, Seleme b. Ekva! dediler. Nebî (sav); "tüm eşyası onundur" buyurdu.
[(Ravilerden) Harun, bu hadisin lafzı Hâşim'e aittir dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 110, /612
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Seleme İyas b. Seleme el-Eslemî (İyas b. Seleme b. Ekva)
3. İkrime b. Ammar el-Îclî (İkrime b. Ammar b. Ukbe)
4. Ebu Nadr Haşim b. Kasım el-Leysi (Haşim b. Kasım b. Müslim)
5. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Yargı, casusluk, yapanın öldürülmesi vs.
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ وَقُتَيْبَةُ - يَعْنِى ابْنَ سَعِيدٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ
"أَنَّ امْرَأَةً وُجِدَتْ فِى بَعْضِ مَغَازِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَقْتُولَةً فَأَنْكَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَتْلَ النِّسَاءِ وَالصِّبْيَانِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273117, D002668-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدِ بْنِ مَوْهَبٍ وَقُتَيْبَةُ - يَعْنِى ابْنَ سَعِيدٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ
"أَنَّ امْرَأَةً وُجِدَتْ فِى بَعْضِ مَغَازِى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَقْتُولَةً فَأَنْكَرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَتْلَ النِّسَاءِ وَالصِّبْيَانِ."
Tercemesi:
Bize Yezid b. Halid b. Mevheb ve Kuteybe b. Said, onlara Leys, ona Nafi', ona Abdullah (b. Ömer) şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah'ın (sav) gazâlarının birinde bir kadın, ölmüş vaziyette bulundu. Hz. Peygamber (sav) de kadınların ve çocukların öldürülmesini hoş karşılamadı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 121, /616
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Yezid b. Halid el-Hemdanî (Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah)
Konular:
Savaş, Hukuku, çocuk, yaşlı, kadın vs. öldürülmemesi
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدٍ وَقُتَيْبَةُ أَنَّ اللَّيْثَ بْنَ سَعْدٍ حَدَّثَهُمْ عَنْ بُكَيْرٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْثٍ فَقَالَ
"إِنْ وَجَدْتُمْ فُلاَنًا وَفُلاَنًا."
فَذَكَرَ مَعْنَاهُ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273119, D002674-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدٍ وَقُتَيْبَةُ أَنَّ اللَّيْثَ بْنَ سَعْدٍ حَدَّثَهُمْ عَنْ بُكَيْرٍ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ بَعَثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى بَعْثٍ فَقَالَ
"إِنْ وَجَدْتُمْ فُلاَنًا وَفُلاَنًا."
فَذَكَرَ مَعْنَاهُ.
Tercemesi:
Bize Yezid b. Hâlid ve Kuteybe, onlara Leys b. Sa'd, ona Bükeyr, ona Süleyman b. Yesar, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) bizi bir birlik içinde sevk edip; "falanı ve falancayı bulursanız" buyurdu.
(Ravi, bir önceki hadisin) manasını zikretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 122, /617
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Türâb Süleyman b. Yesar el-Hilâlî (Süleyman b. Yesar el-Hilâlî)
3. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Yezid b. Halid el-Hemdanî (Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah)
Konular:
Savaş, Savaş durumu, hainleri ateşle yakmak meselesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273121, D002682-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ بْنِ عَلِىٍّ الْمُقَدَّمِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا أَشْعَثُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ - يَعْنِى السِّجِسْتَانِىَّ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَهَذَا لَفْظُهُ ح
وَحَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ أَبِى بِشْرٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ كَانَتِ الْمَرْأَةُ تَكُونُ مِقْلاَتًا فَتَجْعَلُ عَلَى نَفْسِهَا إِنْ عَاشَ لَهَا وَلَدٌ أَنْ تُهَوِّدَهُ فَلَمَّا أُجْلِيَتْ بَنُو النَّضِيرِ كَانَ فِيهِمْ مِنْ أَبْنَاءِ الأَنْصَارِ فَقَالُوا لاَ نَدَعُ أَبْنَاءَنَا فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ "(لاَ إِكْرَاهَ فِى الدِّينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَىِّ)."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الْمِقْلاَتُ الَّتِى لاَ يَعِيشُ لَهَا وَلَدٌ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ömer b. Ali el-Mukaddemî, ona Eş'as b. Abdullah es-Sicistânî; (T)
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adî ki, hadisin lafzı ona aittir; (T)
Bize Hasan b. Ali, ona Vehb b. Cerir, ona Şube, ona Ebu Bişr, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Çocuğu (doğduğunda) yaşamayan bir kadın vardı. Yaşayan bir çocuğu olursa onu Yahudi yapacağını taahhüt etmiştir. Benî Nazîr sürüldüğünde içlerinde Ensâr'ın çocukları da vardı. (Ensâr), Çocuklarımızı bırakmayız! dediler. (Bunun üzerine) Allah (cc), "dinde zorlama yoktur! Hak, batıldan ayrılmıştır" ayetini indirdi.
[Ebû Davud şöyle demiştir: (Hadiste geçen) el-Miklâs (الْمِقْلاَتُ), çocuğu olup yaşamayan kadına denir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 126, /619
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Amr Muhammed b. İbrahim es-Sülemî (Muhammed b. İbrahim b. Ebu Adî)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Din, din eksikliği
Kur'an, Nüzul sebebleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273122, D002682-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ بْنِ عَلِىٍّ الْمُقَدَّمِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا أَشْعَثُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ - يَعْنِى السِّجِسْتَانِىَّ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ وَهَذَا لَفْظُهُ ح
وَحَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا وَهْبُ بْنُ جَرِيرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ أَبِى بِشْرٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ كَانَتِ الْمَرْأَةُ تَكُونُ مِقْلاَتًا فَتَجْعَلُ عَلَى نَفْسِهَا إِنْ عَاشَ لَهَا وَلَدٌ أَنْ تُهَوِّدَهُ فَلَمَّا أُجْلِيَتْ بَنُو النَّضِيرِ كَانَ فِيهِمْ مِنْ أَبْنَاءِ الأَنْصَارِ فَقَالُوا لاَ نَدَعُ أَبْنَاءَنَا فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ "(لاَ إِكْرَاهَ فِى الدِّينِ قَدْ تَبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَىِّ)."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الْمِقْلاَتُ الَّتِى لاَ يَعِيشُ لَهَا وَلَدٌ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ömer b. Ali el-Mukaddemî, ona Eş'as b. Abdullah es-Sicistânî; (T)
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adî ki, hadisin lafzı ona aittir; (T)
Bize Hasan b. Ali, ona Vehb b. Cerir, ona Şube, ona Ebu Bişr, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Çocuğu (doğduğunda) yaşamayan bir kadın vardı. Yaşayan bir çocuğu olursa onu Yahudi yapacağını taahhüt etmiştir. Benî Nazîr sürüldüğünde içlerinde Ensâr'ın çocukları da vardı. (Ensâr), Çocuklarımızı bırakmayız! dediler. (Bunun üzerine) Allah (cc), "dinde zorlama yoktur! Hak, batıldan ayrılmıştır" ayetini indirdi.
[Ebû Davud şöyle demiştir: (Hadiste geçen) el-Miklâs (الْمِقْلاَتُ), çocuğu olup yaşamayan kadına denir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 126, /619
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Bişr Cafer b. Ebu Vahşiyye el-Yeşkuri (Cafer b. İyas)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Eş'as b. Abdullah el-Horasanî (Eş'as b. Abdullah)
6. Muhammed b. Ömer el-Mukaddemi (Muhammed b. Ömer b. Ali b. Ata b. Mukaddem)
Konular:
Din, din eksikliği
Kur'an, Nüzul sebebleri