4875 Kayıt Bulundu.
Bana Yahya b. Habib b. Arabî, ona Musa b. İbrahim b. Kesîr el-Ensârî, ona da Talha b. Hirâş, Câbir b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) benimle karşılaştı ve 'Ey Câbir! Seni biraz kırgın görüyorum' buyurdu. Ben de 'Ey Allah’ın Rasulü (sav)! Uhud gününde babam şehit oldu, geriye de bakıma muhtaç çocuklar ve ödenmesi gereken borçlar bıraktı' dedim. 'O zaman sana babanı Allah Teala'nın nasıl karşıladığı müjdesini vereyim mi?' dediğinde, 'Buyur, ey Allah’ın Rasulü (sav)!' dedim. Şöyle buyurdu 'Allah (cc) şimdiye dek herkesle perde arkasından konuşmuştur. Ama senin babanı diriltti ve onunla karşı karşıya gelerek konuştu. Ona dedi ki 'Kulum, benden ne istersen iste, ben de sana istediğini vereyim.' Baban 'Rabbim! Beni diriltmeni, senin uğrunda ikinci defa öldürülmeyi isterim' dedi. Allah (cc) 'Benim tarafımdan önceden verilmiş olan; ölen kimseler bir daha geriye asla döndürülmeyecekler hükmü vardır' buyurdu. Hz. Peygamber (sav), bunun üzerine şu ayet-i kerimenin nâzil olduğunu söylemiştir: (Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma...)(Âli İmrân, 3/169)" [Ebu İsa (Tirmizi) hadis hakkında şöyle demiştir: Bu hadis, bu isnadla hasen-garibdir. Ayrıca Abdullah b. Muhammed b. Akîl de Câbir'den bu hadisin bir kısmını rivayet etmiştir. Biz bu hadisin ancak Musa b. İbrahim tarafından gelen senedini biliyoruz. Ayrıca bu hadisi Musa b. İbrahim'den, Ali b. Abdullah b. el-Medînî ve hadis ehlinin büyüklerinden daha pek çok kimse de nakletmiştir.]
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Cami b. Ebu Raşid ve Abdülmelik b. A'yen, onlara Ebu Vail, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Rasulullah (sav) : "Malının zekatını vermeyen her bir kimsenin boynuna kıyamet günü Allah bir yılan takacaktır." buyurdu, sonra da bu sözünü doğrulamak için şu "Allah'ın kendilerine ikram edip verdiği malları, infak etmekte cimrilik gösterenler..." [Ali İmran/2-180] ayetini okudu. Abdullah b. Mesud der ki: Başka bir seferde de Rasulullah (sav) bu sözünü doğrulamak için aynı ayetin (devamını) okumuştu: "Cimrilik ettikleri şey kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır..." [Ali İmran/2-180)]. Yine Rasulullah (sav) "Müslüman kardeşinin malını yalan yere yemin ederek kendi zimmetine geçiren kişi kıyamet günü Allah’ı kendisine kızgın vaziyette bulacaktır" buyurdu, sonra da Allah'ın kitabından bu sözünü doğrulamak üzere "Allah'a verdikleri sözü satanlar..." (Ali İmran/2-77) ayetini okudu." [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis hasen sahihtir.]
Bize Hasan b. Muhammed ez-Za‘farân, ona Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona İbn Ebu Muleyke, ona da Humeyd b. Abdurrahman b. Avf şöyle rivayet etmiştir:: Mervân b. Hakem, kapıcısı olan Râfi‘e şöyle dedi: Ey Râfi, İbn Abbsa'a git ve ona “eğer, kendisine verilene sevinen ve yapmadığı şeylerle övülmekten hoşlanan herkese azap edilecekse, o zaman hepimiz azap göreceğiz” de. (Mervân bu sözü ile "Kendilerine verdikleriyle sevinen ve yapmadıkları şeylerle övülmek isteyenleri sakın azaptan kurtulmuş sanma." [Âl-i İmrân, 3/188] ayetine işaret etmek istemişti). Bunun üzerine İbn Abbas “Sizin bu ayetle ne alakanız var? Bu ayet Ehli Kitap hakkında indirilmiştir.” dedi sonra "Hani Allah, kendilerine kitap verilenlerden, onu insanlara açıklayacak, gizlemeyeceksiniz diye söz almıştı." [Âl-i İmrân, 3/187] ayetini, ardından da "Yaptıklarıyla sevinen ve yapmadıklarıyla övülmek isteyenleri sakın azaptan kurtulmuş sanma." [Âl-i İmrân, 3/188] ayetini okudu, daha sonra da şöyle dedi: Peygamber (sav), onlara (Ehli Kitap’tan bazılarına) bir şey sordu, onlar da, (sorduğu) o şeyi kendisinden gizleyerek farklı bir cevap verip (Hz. Peygamber'in (sav) huzurundan) çıktılar. Böylece onlar hem Hz. Peygamber (sav) tarafından övülmeyi istediler, hem de gizledikleri bilgiden dolayı içten içe sevinç duydular. [Ebû Îsâ der ki: Bu hadis hasen, sahih ve garip bir hadistir.]