6745 Kayıt Bulundu.
Bize Müemmel b. Fadl, ona Velid b. Müslim, ona Evzaî, ona Zührî, ona Ata b. Yezid, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etti: Bir bedevî Hz. Peygamber'e hicret hakkında soru sordu. Hz. Peygamber, "Zavallı adam! Hicret zor bir iştir; senin develerin var mı?" diye buyurdu. Bedevi, evet dedi. Hz. Peygamber, "Onların zekâtını verebiliyor musun?" diye sordu. Bedevi yine evet dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, "Sen denizlerin ötesinden (şehirden uzakta) develerinle ilgilenmeye devam edip çalış. Şüphesiz ki Allah amelinden hiçbir şeyi sana eksik vermez" buyurdu.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İsmail b. Ebu Halid ona da Amir şöyle rivayet etti: Bir adam, Abdullah b. Amr'ın yanında birileri varken yanına gelip oturdu ve Hz. Peygamber'den işittiğin bir şeyi bana rivayet et dedi. Bunun üzerine Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'i (sav) şöyle buyururken işittim dedi: "Müslüman, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) diğer müslümanların güvende olduğu kimsedir. Muhacir de Allah'ın yasakladığı şeyleri terk eden kişidir."
Bize İbrahim b. Musa er-Râzî, ona İsa b. Harîz b. Osman, ona Abdurrahman b. Ebu Avf, ona Ebu Hind, ona da Muaviye, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Tövbe kapısı kapanana kadar hicret kapısı kapanmaz, güneş batıdan doğana kadar da tövbe kapısı kapanmaz."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona Mansur, ona Mücâhid, ona Tâvus, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) Mekke'nin fethi gününde şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bundan sonra hicret yoktur. Ancak cihad ve niyet vardır. Cihada çağrıldığınız zaman hemen katılın."
Bize Musa b. İsmail, ona Hammâd, ona Katâde, ona Mutarrif, ona da İmrân b. Husayn, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ümmetimden bir topluluk, kendilerine düşmanlık edenlere karşı muzaffer bir şekilde hak üzere savaşmaya devam edecektir. Nihayet bu topluluğun sonuncuları, Mesîh Deccâl'e karşı savaşacaktır."
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Süleyman b. Kesir, ona Zührî, ona Atâ b. Yezîd, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'e (sav) iman bakımından en olgun müminin kim olduğu soruldu. O da 'Allah yolunda canı ve malı ile cihad eden adam ile, bir dağ yolunda Allah'a ibadet edip insanları kendi zararından güvende tutan kimsedir' buyurdu."
Açıklama: Metindeki نَاقَةً مُحَرَّمَةً ifadesi, şârih Hattâbi'ye göre binilmesi ve bir işte kullanılması yasak olan zekât devesi demektir (Avnu'l-Ma'bûd, VII, 112). Hal böyle iken, Hz. Aişe'nin bu türden bir deveyi kullanması tarafımızdan anlaşılamamıştır.