Giriş

Bize Kuteybe, ona Leys, ona Hukeym b. Abdullah b. Kays, ona Âmir b. Sa'd, ona da Sa'd b. Ebu Vakkâs, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim müezzini (ezan okurken) işittiğinde, 'Ben de Allah'tan başka ilah olmadığına, O'nun ortağının bulunmadığına, Muhammed'in onun kulu ve Rasulü olduğuna şehadet ederim. Rab olarak Allah'tan; Rasul olarak Muhammed'den, din olarak da İslam'dan razı oldum' derse, günahları bağışlanır." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih-garîb bir hadistir. Bu rivayeti sadece Leys b. Sa'd'ın, Hukeym b. Abdullah b. Kays'tan rivayeti ile bilmekteyiz.]


    Öneri Formu
11152 T000210 Tirmizi, Salat, 42

Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik; (T) Bize Kuteybe, ona Malik, ona ez-Zührî, ona Atâ b. Yezîd el-Leysî, ona da Ebu Said, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ezanı işittiğinizde, müezzinin dediklerinin aynısını söyleyin (tekrar edin)." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Ebû Râfi', Ebu Hureyre, Ümmü Habîbe, Abdullah b. Amr, Abdullah b. Rabî'a, Âişe, Muaz b. Enes ve Muâviye'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Said'in bu hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi aynı şekilde Ma'mer ve daha pek çok kimse ez-Zührî'den, Malik'in hadisi gibi rivayet etmiştir. (Yine) Abdurrahman b. İshak da, (bu hadisi) ez-Zührî'den, o Said b. Müseyyeb'den, o da Ebu Hureyre vasıtasıyla Nebî'den (sav) rivayet etmiştir. Ancak Mâlik'in rivayet ettiği hadis daha sahihtir.]


    Öneri Formu
11148 T000208 Tirmizi, Salat, 40

Bize Hennâd b. Serî, ona Abdurrahman b. Ebu Zinâd, ona Abdurrahman b. Hبris b. Ayyâş b. Ebu Rabî'a, ona İbn Abbâd b. Huneyf, ona Nâfi' b. Cübeyr b. Mut'im, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cebrâil (as) Kâbe'nin yanında bana iki defa imam oldu. İlk seferinde öğle namazını, güneşin gölgesi (ayakkabı) bağcığı gibi (kısa) olduğunda kıldı. Sonra ikindi namazını, her şeyin gölgesi kendi kadar olduğunda kıldı. Akşam namazını, güneşin battığı ve oruçlunun iftar ettiği vakitte kıldı. Yatsı namazını şafak (akşamın aydınlığı) kaybolduğunda kıldı. Sabah namazını fecrin parladığı ve oruçluya yemenin haram olduğu vakitte kıldı. İkinci seferinde ise, öğle namazını her şeyin gölgesi kendisi kadar olduğunda, yani dün ikindiyi kıldığı vakitte kıldı. İkindi namazını her şeyin gölgesi iki misli olduğunda kıldı. Akşam namazını ilk vaktinde (güneş batar batmaz) kıldı. Yatsı namazını, gecenin üçte biri geçtiğinde kıldı. Sabah namazını ise, yeryüzü aydınlandığı zaman kıldı. Ardından Cebrail bana dönüp: 'Ey Muhammed! Bu, senden önceki peygamberlerin (namaz) vakitleridir. Namaz Vakitleri, (gösterdiğim) bu iki vakit arasındadır." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Hureyre, Büreyde, Ebu Musa, Ebu Mesud el-Ensârî, Ebu Said, Câbir, Amr b. Hazm, Berâ ve Enes'ten de hadis rivayet edilmiştir.]


    Öneri Formu
10442 T000149 Tirmizi, Salat, 1

Bize Ahmed b. Muhammed b. Musa, ona Abdullah b. Mübarek, ona Hüseyin b. Ali b. Hüseyin, ona Vehb b. Keysân, ona da Câbir b. Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cebrail bana imam oldu..." (Ravi hadisin bundan sonrasını), İbn Abbas'tan nakledilen hadise mana olarak benzer şekilde rivayet etti. Fakat "... Dün ikindiyi kıldığı vakitte kıldı" kısmını zikretmedi. [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih-garîb bir hadistir. İbn Abbas'tan rivayet edilen hadis ise, hasen-sahihtir. Muhammed (b. İsmail el-Buhârî) şöyle demiştir: (Namaz) vakitleri konusunda en sahih rivayet, Câbir'in Nebî'den (sav) naklettiği hadistir. Tirmizî şöyle demiştir: Câbir'in namaz vakitleri konusundaki bu hadisini Atâ b. Ebu Rabâh, Amr b. Dînâr ve Ebu Zübeyr de Câbir b. Abdullah'ın Nebî'den (sav); Vehb b. Keysân'ın, Câbir vasıtasıyla Nebi'den (sav) rivayet ettiği hadise benzer şekilde nakletmiştir.]


    Öneri Formu
10443 T000150 Tirmizi, Salat, 1

Bize Hennâd, ona Muhammed b. Fudayl, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Namazın başlangıç ve sonu (olmak üzere iki vakti) vardır. Öğle namazının ilk vakti, güneşin (tepeden) batıya doğru meyletmeye başladığı; son vakti ise ikindi namazının girdiği vakittir. İkindi namazının ilk vakti, kendi vaktinin girdiği; son vakti ise güneşin sarardığı vakittir. Akşam namazının ilk vakti, güneşin battığı; son vakti ise ufkun (çizgisinin) kaybolduğu vakittir. Yatsı namazının ilk vakti, ufkun (çizgisinin) kaybolduğu vakit; son vakti ise gece yarısıdır. Sabah namazının ilk vakti fecrin doğduğu; son vakti ise güneşin doğduğu vakittir." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Abdullah b. Amr'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Muhammed'i (Buhârî'yi) şöyle derken işittim: 'Namaz vakitleri konusunda el-A'meş'in Mücahid'den rivayet ettiği hadis, Muhammed b. Fudayl'ın el-A'meş'ten naklettiği hadisten daha sahihtir. Muhammed b. Fudayl'ın rivayet ettiği hadis hatalıdır; hata eden de Muhammed b. Fudayl'dır.' derken işittim. Bize Hennâd, ona Ebu Üsame, ona Ebu İshak el-Fezârî, ona el-A'meş, ona da Mücahid şöyle rivayet etmiştir: "Namazın başlangıç ve sonu (olmak üzere iki vakti) olduğu söylenirdi...' (Ravi hadisin bundan sonrasını), Muhammed b. Fudayl'ın el-A'meş'ten rivayet ettiği hadisin manasına benzer bir şekilde nakletmiştir.]


    Öneri Formu
10444 T000151 Tirmizi, Salat, 1

Bize Ahmed b. Menî', Hasan b. Sabbâh el-Bezzâr ve Ahmed b. Muhammed b. Musa, -hadis mana bakımından birbirine yakınolarak nakledilmiştir- onlara İshâk b. Yusuf el-Ezrak, ona Süfyân es-Sevrî, ona Alkame b. Mersed, ona da Süleyman b. Büreyde, babasının (Büreyde b. Husayb) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldi ve namaz vakitlerini sordu. Allah Rasulü (sav): (Bir müddet (burada) Bizimle kal, inşaallah (gösteririz.)' buyurdu. Bilal'e emretti, o da fecir doğduğunda (sabah ezanını) okudu. Akabinde ona emretti, güneş (tepeden batıya doğru) meylettiğinde (öğle ezanını) okudu, Nebi de (sav) öğleyi kıldı. Sonra yine (Bilal'e) emretti, o da güneş parlak halde ve (hâlâ) yüksekteyken (ikindi ezanını) okudu, Rasulullah (sav) da ikindi namazını kıldı. Sonra güneş battığında (Bilal'e), akşamı (ezanı okumasını) emretti. Ardından (Bilal'e) yatsıyı (ezanı okumasını) emretti, şafak iyice kaybolduğunda da kalktı (namaz kıldı). Ertesi gün (ezanları yine Bilal'e) emretti, (sabah namazında) fecri belirgin hale getirdi. Sonra (Bilal'e) öğleyi (ezanını okumasını) emretti, (ama bu sefer) namazı serinliğe bıraktı ve epeyce geciktirdi. Daha sonra (Bilal'e) ikindiyi (ezanını okumasını) emretti, güneş tepede son demlerini yaşarken namazı kıldı. Sonra yine (Bilal'e ezan okumasını) emretti. Akşam namazını da şafağın kaybolmasına az bir zaman kala kıldı. Ardından (Bilal'e) yatsıyı (ezanı okumasını) emretti. Gecenin üçte biri geçtiğinde namazı kıldı. Sonra, 'namaz vakitlerini soran kişi nerede?' diye sordu. Adam, 'Benim.' deyince Rasulullah (sav): 'Namaz vakitleri (gösterdiğim) iki vakit arasındadır' buyurdu. [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-garîb-sahih bir hadistir. Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadisi Şu'be de, Alkame b. Mersed'den rivayet etmiştir.]


    Öneri Formu
10445 T000152 Tirmizi, Salat, 1

Bize Hennâd, ona Abde -b. Süleyman-, ona Muhammed b. İshak, ona Asım b. Ömer b. Katâde, ona Mahmud b. Lebîd, ona da Râfi' b. Hadîc, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sabah namazını hava aydınlanınca kılın. Çünkü bunun sevabı daha büyüktür." Tirmizî şöyle demiştir: Şu'be ve es-Sevrî, bu hadisi Muhammed b. İshâk'tan rivayet etmişlerdir. Tirmizî şöyle demiştir: Muhammed b. Aclân da bu hadisi Asım b. Ömer b. Katâde'den rivayet etmiştir. Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Ebu Berze el-Eslemî, Câbir ve Bilal'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Râfi' b. Hadîc'in bu hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Nebî'nin (sav) ashabının ve tabiînin âlimlerinin pek çoğu sabah namazını aydınlık vakitte (isfâr) kılmayı benimsemişlerdir. Süfyan es-Sevrî de bu görüştedir. Şâfi'î, Ahmed ve İshâk, 'isfârın anlamı, fecrin iyice belli hale gelmesi ve onda şüphe edilmemesidir.' demişlerdir. Bunlar isfârın manasının, namazın (güneşin doğmasına yakın bir zamana) geciktirilmesi olduğu kanaatinde değildir.]


    Öneri Formu
10447 T000154 Tirmizi, Salat, 3

Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona da Urve, Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ikindi namazını, güneş (ışıkları) hâlâ Aişe'nin odasında iken, gölge (duvarın gölgesi) odasında henüz görünmeden kıldı." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu konuda Enes, Ebu Ervâ, Câbir ve Râfi' b. Hadîc'den de hadis rivayet edilmiştir. Tirmizî şöyle demiştir: İkindi namazının geciktirilmesi konusunda Râfi'den de hadis rivayet edilmiştir. Ancak bu, sahih değildir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Aişe'nin bu hadisi, hasen-sahihtir. Nebî'nin (sav) ashabından Ömer, Abdullah b. Mesud, Âişe ve Enes gibi ilim ehli olanlar ve tâbiînden pek çok kişi bu hadisi tercih etmiş; ikindi namazının ilk vaktinde kılınmasını benimsemiş, geciktirmeyi hoş görmemişlerdir. Abdullah b. Mübarek, Şâfi'î, Ahmed (b. Hanbel) ve İshak da bu görüştedir.]


    Öneri Formu
10452 T000159 Tirmizi, Salat, 6


    Öneri Formu
12691 T000584 Tirmizi, Cum'a, 58


    Öneri Formu
12688 T000583 Tirmizi, Cum'a, 57