Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Asım b. Hakîm, ona Yahya b. Ebu Amr es-Seybanî, ona Abdullah b. Deylemi, ona da Ya'la b. Münye şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), (insanları) gazâya çağırdı. Ben de yaşlı biri (olup) hizmetçim yoktu. Bana yardımcı olacak ve (ganimetten bana düşen paydan) payını vereceğim ücretli birini aradım. Birini buldum. Yolculuk vakti gelince bana gelip, "İki pay nedir? Bana düşecek pay nedir? Bana bir pay tayin et (çünkü), (ganimetten) pay olup olmayacağını bilmiyorum" dedi. Ona üç dinar pay tayin ettim. (Savaş sonrası) ganimet geldiğinde ona payını ödemek istedim (ve) dinarları hatırladım. Nebî'nin (sav) huzuruna gelip onun durumunu kendisine bildirdim. Hz. Peygamber (sav), "Tayin ettiği dinarları dışında dünya ve ahirette bu gazvesinden onun için bir nasip bulamıyorum" buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15541, D002527
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَاصِمُ بْنُ حَكِيمٍ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى عَمْرٍو السَّيْبَانِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الدَّيْلَمِىِّ أَنَّ يَعْلَى بْنَ مُنْيَةَ قَالَ : آذَنَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْغَزْوِ وَأَنَا شَيْخٌ كَبِيرٌ لَيْسَ لِى خَادِمٌ ، فَالْتَمَسْتُ أَجِيرًا يَكْفِينِى وَأُجْرِى لَهُ سَهْمَهُ ، فَوَجَدْتُ رَجُلاً، فَلَمَّا دَنَا الرَّحِيلُ أَتَانِى فَقَالَ: مَا أَدْرِى مَا السُّهْمَانُ وَمَا يَبْلُغُ سَهْمِى فَسَمِّ لِى شَيْئًا كَانَ السَّهْمُ أَوْ لَمْ يَكُنْ. فَسَمَّيْتُ لَهُ ثَلاَثَةَ دَنَانِيرَ ، فَلَمَّا حَضَرَتْ غَنِيمَتُهُ أَرَدْتُ أَنْ أُجْرِىَ لَهُ سَهْمَهُ، فَذَكَرْتُ الدَّنَانِيرَ، فَجِئْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرْتُ لَهُ أَمْرَهُ ، فَقَالَ:
"مَا أَجِدُ لَهُ فِى غَزْوَتِهِ هَذِهِ فِى الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ إِلاَّ دَنَانِيرَهُ الَّتِى سَمَّى."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Asım b. Hakîm, ona Yahya b. Ebu Amr es-Seybanî, ona Abdullah b. Deylemi, ona da Ya'la b. Münye şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), (insanları) gazâya çağırdı. Ben de yaşlı biri (olup) hizmetçim yoktu. Bana yardımcı olacak ve (ganimetten bana düşen paydan) payını vereceğim ücretli birini aradım. Birini buldum. Yolculuk vakti gelince bana gelip, "İki pay nedir? Bana düşecek pay nedir? Bana bir pay tayin et (çünkü), (ganimetten) pay olup olmayacağını bilmiyorum" dedi. Ona üç dinar pay tayin ettim. (Savaş sonrası) ganimet geldiğinde ona payını ödemek istedim (ve) dinarları hatırladım. Nebî'nin (sav) huzuruna gelip onun durumunu kendisine bildirdim. Hz. Peygamber (sav), "Tayin ettiği dinarları dışında dünya ve ahirette bu gazvesinden onun için bir nasip bulamıyorum" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 32, /586
Senetler:
1. Ya'la b. Meniyye et-Temimî (Ya'la b. Ümeyye b. Ebu Ubeyde b. Hemmam)
2. Abdullah b. Feyruz ed-Deylemi (Abdullah b. Feyruz)
3. Ebu Zür'a Yahya b. Ebu Amr es-Seybanî (Yahya b. Zür'a)
4. Asım b. Hakim el-Basri (Asım b. Hakim)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Cihad, dünyalık elde etmek için
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b b. Mâlik, ona da Seleme b. Evkâ şöyle rivayet etmiştir:
"Hayber günü kardeşim kıyasıya savaşırken, birden kılıcı (yanlışlıkla) kendisine döndü ve onu öldürdü. Hz. Peygamber'in (sav) ashabı (onun şehadeti konusunda) şüpheye düşüp 'Kendi silahıyla ölen adam!' diye konuşmaya başladılar. Bunun üzerine Nebî (sav) 'O, cihad eden bir mücahid olarak ölmüştür' buyurdu."
[İbn Şihâb şöyle demiştir: Sonraları Seleme b. Ekva'nın oğluna bu hadisi sorduğumda, bana hadisi babasından aynı şekilde nakletti. Farklı olarak sadece, Hz. Peygamber'in (sav) 'Yalan söylemişler! O, cihad eden bir mücahid olarak ölmüştür ve ona iki şehit sevabı vardır' buyurduğunu söyledi.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15552, D002538
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ كَعْبِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ أَحْمَدُ : كَذَا قَالَ هُوَ - يَعْنِى ابْنَ وَهْبٍ - وَعَنْبَسَةُ - يَعْنِى ابْنَ خَالِدٍ - جَمِيعًا عَنْ يُونُسَ قَالَ أَحْمَدُ: وَالصَّوَابُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّ سَلَمَةَ بْنَ الأَكْوَعِ قَالَ:
"لَمَّا كَانَ يَوْمُ خَيْبَرَ قَاتَلَ أَخِى قِتَالاً شَدِيدًا، فَارْتَدَّ عَلَيْهِ سَيْفُهُ فَقَتَلَهُ. فَقَالَ أَصْحَابُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى ذَلِكَ وَشَكُّوا فِيهِ؛ رَجُلٌ مَاتَ بِسِلاَحِهِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَاتَ جَاهِدًا مُجَاهِدًا."
[قَالَ ابْنُ شِهَابٍ: ثُمَّ سَأَلْتُ ابْنًا لِسَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ فَحَدَّثَنِى عَنْ أَبِيهِ بِمِثْلِ ذَلِكَ، غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَذَبُوا، مَاتَ جَاهِدًا مُجَاهِدًا. فَلَهُ أَجْرُهُ مَرَّتَيْنِ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b b. Mâlik, ona da Seleme b. Evkâ şöyle rivayet etmiştir:
"Hayber günü kardeşim kıyasıya savaşırken, birden kılıcı (yanlışlıkla) kendisine döndü ve onu öldürdü. Hz. Peygamber'in (sav) ashabı (onun şehadeti konusunda) şüpheye düşüp 'Kendi silahıyla ölen adam!' diye konuşmaya başladılar. Bunun üzerine Nebî (sav) 'O, cihad eden bir mücahid olarak ölmüştür' buyurdu."
[İbn Şihâb şöyle demiştir: Sonraları Seleme b. Ekva'nın oğluna bu hadisi sorduğumda, bana hadisi babasından aynı şekilde nakletti. Farklı olarak sadece, Hz. Peygamber'in (sav) 'Yalan söylemişler! O, cihad eden bir mücahid olarak ölmüştür ve ona iki şehit sevabı vardır' buyurduğunu söyledi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 40, /589
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Abdurrahman b. Abdullah el-Ensarî (Abdurrahaman b. Abdullah b. Ka'b b. Malik)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
KTB, ŞEHİT, ŞEHİTLİK
Şehitlik, şehitliğe özendirilmek
حَدَّثَنَا عَبْدُ السَّلاَمِ بْنُ مُطَهِّرٍ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ:
"كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَغْزُو بِأُمِّ سُلَيْمٍ وَنِسْوَةٍ مِنَ الأَنْصَارِ لِيَسْقِينَ الْمَاءَ وَيُدَاوِينَ الْجَرْحَى."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15545, D002531
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ السَّلاَمِ بْنُ مُطَهِّرٍ حَدَّثَنَا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ:
"كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَغْزُو بِأُمِّ سُلَيْمٍ وَنِسْوَةٍ مِنَ الأَنْصَارِ لِيَسْقِينَ الْمَاءَ وَيُدَاوِينَ الْجَرْحَى."
Tercemesi:
Bize Abdusselam b. Mutahhir, ona Cafer b. Süleyman, ona Sabit, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav), su taşımaları ve yaralıları tedavi etmeleri için Ümmü Sülem ve Ensar kadınlarını gazâya götürürdü."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 34, /587
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Süleyman Cafer b. Süleyman ed-Duba'î (Cafer b. Süleyman)
4. Abdusselam b. Mutahher el-Ezdi (Abdusselam b. Mutahher b. Hüsam b. Misak)
Konular:
Kadın, Savaşa katılmaları, savaştaki Hizmetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15547, D002533
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"الْجِهَادُ وَاجِبٌ عَلَيْكُمْ مَعَ كُلِّ أَمِيرٍ بَرًّا كَانَ أَوْ فَاجِرًا ، وَالصَّلاَةُ وَاجِبَةٌ عَلَيْكُمْ خَلْفَ كُلِّ مُسْلِمٍ بَرًّا كَانَ أَوْ فَاجِرًا وَإِنْ عَمِلَ الْكَبَائِرَ ، وَالصَّلاَةُ وَاجِبَةٌ عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ بَرًّا كَانَ أَوْ فَاجِرًا وَإِنْ عَمِلَ الْكَبَائِرَ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Ala b. Haris, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Adaletli ya da zalim olsun her (müslüman) yönetici ile cihad(a çıkmanız) gereklidir (vacip). Büyük günahları da işlese adaletli ya da zalim olsun her müslümanın arkasında namaz kılmanız gereklidir. Büyük günahları da işlese adaletli ya da zalim olsun her müslümana namaz kılma(sı) gereklidir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 35, /588
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
3. Ala b. Haris el-Hadramî (Ala b. Haris b. Abdülvaris)
4. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
İmam, facir olsa bile imama uyulmalıdır
Namaz, imama uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15550, D002536
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا عَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ مُرَّةَ الْهَمْدَانِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
"عَجِبَ رَبُّنَا مِنْ رَجُلٍ غَزَا فِى سَبِيلِ اللَّهِ فَانْهَزَمَ. يَعْنِى أَصْحَابَهُ: فَعَلِمَ مَا عَلَيْهِ فَرَجَعَ حَتَّى أُهْرِيقَ دَمُهُ ، فَيَقُولُ اللَّهُ تَعَالَى لِمَلاَئِكَتِهِ. انْظُرُوا إِلَى عَبْدِى رَجَعَ رَغْبَةً فِيمَا عِنْدِى وَشَفَقَةً مِمَّا عِنْدِى حَتَّى أُهَرِيقَ دَمُهُ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Ata b. Saib, ona Mürra el-Hemdanî, ona da Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Rabbimiz (Allah), (bulunduğu ordu yenilip) arkadaşları hezimete uğramışken üzerine düşen sorumluluğu bilip kanı akıtılana kadar gazâ eden adamdan razı olur. Cenâb- Hak, meleklerine, kuluma da bakın! Nezdimdeki şeyleri arzuladığından ve azabımdan korktuğundan dolayı dönüp kanı dökülene dek (savaştı)" buyurur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 38, /588
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu İsmail Mürra et-Tayyib (Mürra b. Şurahil)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Cihad, Gazilik/Gaziler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15556, D002542
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو تَوْبَةَ عَنِ الْهَيْثَمِ بْنِ حُمَيْدٍ ح
وَحَدَّثَنَا خُشَيْشُ بْنُ أَصْرَمَ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ جَمِيعًا عَنْ ثَوْرِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ نَصْرٍ الْكِنَانِىِّ عَنْ رَجُلٍ. وَقَالَ أَبُو تَوْبَةَ: عَنْ ثَوْرِ بْنِ يَزِيدَ عَنْ شَيْخٍ مِنْ بَنِى سُلَيْمٍ عَنْ عُتْبَةَ بْنِ عَبْدٍ السُّلَمِىِّ - وَهَذَا لَفْظُهُ - أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"لاَ تَقُصُّوا نَوَاصِىَ الْخَيْلِ وَلاَ مَعَارِفَهَا وَلاَ أَذْنَابَهَا، فَإِنَّ أَذْنَابَهَا مَذَابُّهَا، وَمَعَارِفَهَا دِفَاؤُهَا، وَنَوَاصِيهَا مَعْقُودٌ فِيهَا الْخَيْرُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Tevbe, ona Heysem b. Humeyd; (T)
Bize Huşeyş b. Esram, ona Ebu Âsım, onlara Sevr b. Yezid, ona Nasr el-Kinânî, ona da bir ravi, -Ebu Tevbe, diğer tarikte, ona Sevr b. Yezid, ona Süleym oğullarından bir ravi demiştir ve hadisin lafzı ona aittir- ona da Utbe b. Abd es-Sülemî, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Atın perçemini, yelelerini ve kuyruğunu kesmeyin! Çünkü kuyruğu, onun (sinekleri kovduğu) yelpazesi; yeleleri, (ısındığı) elbisesi; perçemi de (sevap ve ganimet olmak üzere) hayr(ın) bağlı olduğu (tarafıdır)."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 43, /590
Senetler:
1. Utbe b. Abd es-Sülemî (Utbe b. Abd)
2. Racül (Racül)
3. Nasr b. Abdurrahman el-Kinânî (Nasr b. Abdurrahman b. Abdullah)
4. Ebu Halid Sevr b. Yezid er-Rahbî (Sevr b. Yezid b. Ziyad)
5. Heysem b. Humeyd el-Ğassânî (Heysem b. Humeyd)
6. Ebu Tevbe Rabî' b. Nâfi' el-Halebî (Rabî' b. Nâfi')
Konular:
Cihad, hazırlık
Hayvanlar, At Beslemek, etinden, sütünden vs. faydalanmak
Savaş, Savaşa hazır olmak, at vs. ile
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مَهْدِىٌّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى يَعْقُوبَ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ سَعْدٍ مَوْلَى الْحَسَنِ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَعْفَرٍ قَالَ : أَرْدَفَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَلْفَهُ ذَاتَ يَوْمٍ فَأَسَرَّ إِلَىَّ حَدِيثًا لاَ أُحَدِّثُ بِهِ أَحَدًا مِنَ النَّاسِ ، وَكَانَ أَحَبُّ مَا اسْتَتَرَ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِحَاجَتِهِ هَدَفًا أَوْ حَائِشَ نَخْلٍ . قَالَ : فَدَخَلَ حَائِطًا لِرَجُلٍ مِنَ الأَنْصَارِ فَإِذَا جَمَلٌ فَلَمَّا رَأَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم حَنَّ وَذَرَفَتْ عَيْنَاهُ ، فَأَتَاهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَمَسَحَ ذِفْرَاهُ فَسَكَتَ ، فَقَالَ:
"مَنْ رَبُّ هَذَا الْجَمَلِ ، لِمَنْ هَذَا الْجَمَلُ." فَجَاءَ فَتًى مِنَ الأَنْصَارِ فَقَالَ : لِى يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَقَالَ:
"أَفَلاَ تَتَّقِى اللَّهَ فِى هَذِهِ الْبَهِيمَةِ الَّتِى مَلَّكَكَ اللَّهُ إِيَّاهَا ، فَإِنَّهُ شَكَى إِلَىَّ أَنَّكَ تُجِيعُهُ وَتُدْئِبُهُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15563, D002549
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا مَهْدِىٌّ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى يَعْقُوبَ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ سَعْدٍ مَوْلَى الْحَسَنِ بْنِ عَلِىٍّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جَعْفَرٍ قَالَ : أَرْدَفَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَلْفَهُ ذَاتَ يَوْمٍ فَأَسَرَّ إِلَىَّ حَدِيثًا لاَ أُحَدِّثُ بِهِ أَحَدًا مِنَ النَّاسِ ، وَكَانَ أَحَبُّ مَا اسْتَتَرَ بِهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِحَاجَتِهِ هَدَفًا أَوْ حَائِشَ نَخْلٍ . قَالَ : فَدَخَلَ حَائِطًا لِرَجُلٍ مِنَ الأَنْصَارِ فَإِذَا جَمَلٌ فَلَمَّا رَأَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم حَنَّ وَذَرَفَتْ عَيْنَاهُ ، فَأَتَاهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فَمَسَحَ ذِفْرَاهُ فَسَكَتَ ، فَقَالَ:
"مَنْ رَبُّ هَذَا الْجَمَلِ ، لِمَنْ هَذَا الْجَمَلُ." فَجَاءَ فَتًى مِنَ الأَنْصَارِ فَقَالَ : لِى يَا رَسُولَ اللَّهِ . فَقَالَ:
"أَفَلاَ تَتَّقِى اللَّهَ فِى هَذِهِ الْبَهِيمَةِ الَّتِى مَلَّكَكَ اللَّهُ إِيَّاهَا ، فَإِنَّهُ شَكَى إِلَىَّ أَنَّكَ تُجِيعُهُ وَتُدْئِبُهُ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Mehdî, ona İbn Ebu Yakub, ona Hasan b. Sa'd Mevla Hasan b. Ali, ona da Abdullah b. Cafer şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) bir gün beni terkisine alıp bana insanlardan kimseye söylemediğim bir şeyi gizlice söyledi. Rasulullah'ın (sav) tuvalet ihtiyacı esnasında bir yere ya da sık hurmalıklara gizlenmek hoşuna giden bir şeydi. (Bundan dolayı) Ensar'dan birine ait bir bostana girdi. Bir de baktı ki deve! (Hayvan), Hz. Peygamber'i (sav) görünce gözlerinden yaş boşandı. Rasulullah (sav) onun yanına gelip kulak arkasını okşadı (ve) "bu devenin sahibi kimdir? Bu deve kimindir?" buyurdu. Ensar'dan bir genç gelip Ya Rasulullah! (Deve) benimdir!" dedi. Hz. Peygamber (sav), "Allah'ın sana bahşetmiş olduğu şu hayvan hususunda Allah'tan korkmuyor musun? (Deve), senin onu aç bıraktığını ve onu ağır işlere koşturduğunu bana şikâyet etti" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 47, /591
Senetler:
1. Abdullah b. Cafer el-Haşimi (Abdullah b. Cafer b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib)
2. Hasan b. Sa'd el-Haşimi (Hasan b. Sa'd b. Ma'bed)
3. Muhammed b. Ebu Yakub et-Temimi (Muhammed b. Abdullah b. Ebu Yakub)
4. Ebu Yahya Mehdi b. Meymun el-Ezdî (Mehdi b. Meymun)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Merhamet, hayvanlara
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ هِشَامِ بْنِ زَيْدٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ
"أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِأَخٍ لِى حِينَ وُلِدَ لِيُحَنِّكَهُ فَإِذَا هُوَ فِى مِرْبَدٍ يَسِمُ غَنَمًا - أَحْسِبُهُ قَالَ - فِى آذَانِهَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15670, D002563
Hadis:
حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ هِشَامِ بْنِ زَيْدٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ
"أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بِأَخٍ لِى حِينَ وُلِدَ لِيُحَنِّكَهُ فَإِذَا هُوَ فِى مِرْبَدٍ يَسِمُ غَنَمًا - أَحْسِبُهُ قَالَ - فِى آذَانِهَا."
Tercemesi:
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube, ona Hişam b. Yezid, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir:
"Nebî'ye (sav), doğduğu vakit teberrük için (tahnîk) kardeşimi getirdim. Hz. Peygamber (sav) ağılda, koyunu damgalıyordu. -Ravilerden biri, kulaklarını ifadesini zikretmiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 57, /594
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Hişam b. Zeyd el-Ensari (Hişam b. Zeyd b. Enes b. Malik)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
Konular:
Hayvanlar, damgalama
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15671, D002564
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ أَخْبَرَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم مُرَّ عَلَيْهِ بِحِمَارٍ قَدْ وُسِمَ فِى وَجْهِهِ فَقَالَ
"أَمَا بَلَغَكُمْ أَنِّى قَدْ لَعَنْتُ مَنْ وَسَمَ الْبَهِيمَةَ فِى وَجْهِهَا أَوْ ضَرَبَهَا فِى وَجْهِهَا." فَنَهَى عَنْ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle rivayet etmiştir:
Nebî'ye (sav) yüzüne işaret konmuş bir eşek getirildi. Hz. Peygamber (sav), "benim hayvanların yüzünü (ateşle) damgalayan ve onların yüzüne vuran kimselere lanet ettiğim haberi size erişmedi mi?" demiş ve bunu yasaklamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 58, /594
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Zübeyr Muhammed b. Müslim el-Kuraşi (Muhammed b. Müslim b. Tedrus)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Hayvanlar, damgalama
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى حَبِيبٍ عَنْ أَبِى الْخَيْرِ عَنِ ابْنِ زُرَيْرٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - قَالَ أُهْدِيَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَغْلَةٌ فَرَكِبَهَا . فَقَالَ عَلِىٌّ لَوْ حَمَلْنَا الْحَمِيرَ عَلَى الْخَيْلِ فَكَانَتْ لَنَا مِثْلُ هَذِهِ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا يَفْعَلُ ذَلِكَ الَّذِينَ لاَ يَعْلَمُونَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15672, D002565
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى حَبِيبٍ عَنْ أَبِى الْخَيْرِ عَنِ ابْنِ زُرَيْرٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - قَالَ أُهْدِيَتْ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَغْلَةٌ فَرَكِبَهَا . فَقَالَ عَلِىٌّ لَوْ حَمَلْنَا الْحَمِيرَ عَلَى الْخَيْلِ فَكَانَتْ لَنَا مِثْلُ هَذِهِ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّمَا يَفْعَلُ ذَلِكَ الَّذِينَ لاَ يَعْلَمُونَ."
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Ebu Hayr, ona İbn Züreyr, ona da Ali b. Ebu Talib (ra) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'a (sav) bir katır hediye edildi de ona bindi. (Bunun üzerine) Ali, eşekleri atlar üzerine salsak da bizim de buna benzer (katırlarımız) olsa dedi. Nebî (sav) de "bu sadece bilmeyenler yapar" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 59, /594
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Abdullah b. Züreyr el-Ğâfiki (Abdullah b. Züreyz)
3. Ebu Hayr Mersed b. Abdullah el-Yeznî (Mersed b. Abdullah)
4. İbn Ebu Habib Yezid b. Kays el-Ezdî (Yezid b. Süveyd)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Hayvanlar, katır, edinmek