Giriş

Bize Cafer b. Müsafir et-Tennîsî, ona İbn Ebu Füdeyk, ona ez-Zem'î, ona Zübeyr b. Osman b. Abdullah b. Sürâka, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kusâme'den sakının!" Kusâme nedir? diye sorduk. "İnsanlar arasında ortak olarak bulunan bir şeyi (taksim eden biri, herkesten bir parça mal alarak onu) eksiltmesidir" dedi.


Açıklama: Kusâme, ortak bir malı sahiplerine bölüştüren insana denir. Bu mal ister miras ister ganimet olsun adaletle taksim edilmelidir. Her ne kadar bu taksimi yapan kişinin, yaptığı işin karşılığı olarak bir ücret istemeye hakkı varsa da taksim ettiği malın bir kısmını kendisine ayırmaya hakkı yoktur.

    Öneri Formu
17246 D002783 Ebu Davud, Cihad, 167

Bize Abdullah Ka'neb, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Şerik b. Ebu Nemr, ona da Ata b. Yesar, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: (Bir önceki hadiste geçen haksız pay dağıtımından sakındıran rivayetin benzerini naklederek bunu şöyle açıklamıştır:) "Bir cemaatin başında (yönetici veya bilir kişi olarak) bulunan bir insanın (bir şey taksim ederken) hem onun hissesinden hem bunun hissesinden bir pay almasıdır."


Açıklama: Ata b. Yesar rivayeti mürsel olarak nakletmiştir.

    Öneri Formu
17247 D002784 Ebu Davud, Cihad, 167

Bize Abdullah b. Mesleme Ka'neb, ona Mâlik, ona Yahyâ b. Saîd, ona Ömer b. Kesir b. Eflah, ona Ebu Muhammed Mevla Ebu Katâde, ona da Ebu Katâde şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ile Huneyn senesinde gazaya çıktık. Düşmanla karşılaştığımızda Müslümanlarda bozulma baş gösterdi. O sırada bir müşriki bir Müslümanın üzerine çıkmışken gördüm ve hemen arkasından ona yetişip ensesine bir kılıç darbesi indirdim. Müşrik bana yönelip beni öylesine sıktı ki, ölümün nefesini ensemde hissettim. Ardından can verdi de beni bıraktı. Sonra Ömer b. Hattab'a yetiştim, ona “insanlara neler oluyor” diye sordum. O, “Allah'ın kaderi” dedi. Akabinde insanlar savaş meydanına döndüler. Rasulullah (sav) oturdu ve "kim bir düşmanı öldürdüğüne dair açık bir delil ortaya koyarsa, ölenin üzerinden çıkanlar ona aittir" buyurdu. Ben de kalkıp “bana kim şahitlik eder?” dedim. Sonra oturdum. Daha sonra Hz. Peygamber (sav) bunu ikinci defa "kim bir düşmanı öldürdüğüne dair açık bir delil ortaya koyarsa, ölenin üzerinden çıkanlar ona aittir" buyurdu. Ben kalkıp “kim bana şahitlik eder?” dedim. Ardından oturdum. Rasulullah (sav) bunu üçüncü defa söyledi. Ben yine kalkınca Nebî (sav), "ey Ebu Katade, derdin nedir?" buyurdu. Ben de kendisine olayı anlattım. Topluluktan biri “ya Rasulullah, Ebu Katade doğru söylüyor, öldürdüğü bu adamın eşyası bendedir. Buna karşılık onu başka bir şeyle razı et” dedi. Ebu Bekir es-Sıddık da “Vallahi, Bu olacak şey değil. Allah'ın aslanlarından bir aslan, Allah ve Rasulü adına savaşacak da Hz. Peygamber (sav), onun öldürdüğü kişinin eşyasını sana verecek” dedi. Bu söz üzerine Rasulullah (sav), "doğru söyledi" dedi. Onu Ebu Katade'ye ver" buyurdu. O da bana eşyayı verdi. Ben o zırhı sattım da Seleme oğulları yurdunda bir bostan satın aldım. Müslüman olduktan sonra edindiğim ilk mal budur.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: مَنْ قَتَلَ قَتِيلاً لَهُ عَلَيْهِ بَيِّنَةٌ فَلَهُ سَلَبُهُ

    Öneri Formu
16453 D002717 Ebu Davud, Cihad, 136

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Humeyd, ona Musa b. Enes b. Malik, ona da babası (Enes b. Malik), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Medine'de öyle bir topluluk bıraktınız ki, bir yol alsanız, bir infakta bulunsanız ve bir vadiyi katetseniz, onlar muhakkak sizlerle beraberlerdir." (İnsanlar), Ya Rasulullah! Medine'de oldukları halde nasıl bizimle beraber oluyorlar? dediler. Nebî de (sav) "onları özür(leri) alıkoydu" buyurdu.


    Öneri Formu
15522 D002508 Ebu Davud, Cihad, 19

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abdullah b. İdris, ona Muhammed b. İshak, ona İsmail b. Ümeyye, ona Ebu Zübeyr, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kardeşleriniz Uhud'da şehit düşünce Allah, onların ruhlarını cennet nehirlerinde dolaşıp onun meyvelerinden yiyen ve Arş'ın gölgesinde asılı vaziyetteki altından kandillere geri dönen yeşil kuşların kursağına koydu. Şehidler yiyeceklerinin, içeceklerinin ve yattıkları yerlerin hoşluğunu gördüklerinde 'Bizim cennette diri olup rızıklandırıldığımız şu halimizi, cihattan geri durmamaları ve savaştan kaçmamaları için dünyadaki kardeşlerimize kim ulaştırır?' derler. Her türlü noksanlıktan münezzeh olan Allah (cc) 'Sizin durumunuzu onlara ben ulaştırırım' buyurdu ve (Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın...) ayetini sonuna kadar indirdi."


    Öneri Formu
15534 D002520 Ebu Davud, Cihad, 25


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَلاَ إِنَّ الْقُوَّةَ الرَّمْىُ

    Öneri Formu
15528 D002514 Ebu Davud, Cihad, 23


    Öneri Formu
15521 D002507 Ebu Davud, Cihad, 19


    Öneri Formu
15527 D002513 Ebu Davud, Cihad, 23


    Öneri Formu
17226 D002769 Ebu Davud, Cihad, 157


    Öneri Formu
15530 D002516 Ebu Davud, Cihad, 24, +