10631 Kayıt Bulundu.
Bize İshak, ona Yezîd b. Harun, ona Avâm, ona Ebu İsmail İbrahim es-seksekî, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ (ra) şöyle demiştir: Bir adam malına satmak üzere pazara çıkartmış, sonra da, malına teklif edilmemiş bir fiyatı teklif edildi diyerek Allah adına yemin etmişti. Bunun üzerine "Şüphesiz, Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur." (Âl-i Îmrân: 77) ayeti indi. Abdullah ibn Ebî Evfâ der ki: Malın fiyatını yükseltmek üzere yemin ederek insanları aldatan kimse, faiz yiyen konumundadır, haindir.
Bize Bişr b. Halid, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Ebu Vâil, ona Abdullah'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir kimsenin -yahut kardeşinin- malını elinden almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır." Yüce Allah bunun tasdiki olarak şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77) Eş'as ile karşılaştım bana “Abdullah bugün size ne söyledi” diye sordu. Ben de “şöyle şöyle konuştu" dedim. O da “bu ayet benim hakkımda indi” dedi.
Bize Bişr b. Halid, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Ebu Vâil, ona Abdullah'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir kimsenin -yahut kardeşinin- malını elinden almak için yalan yere yemin ederse, kıyamet günü Allah'ın öfkesine uğramış bir halde Allah'ın huzuruna varır." Yüce Allah bunun tasdiki olarak şu ayeti indirdi: "Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır." (Âlu İmrân, 77) Eş'as ile karşılaştım bana “Abdullah bugün size ne söyledi” diye sordu. Ben de “şöyle şöyle konuştu" dedim. O da “bu ayet benim hakkımda indi” dedi.
Bize İsmail b. Abdullah, ona Malik, ona amcası Ebu Süheyl, ona babası (Mâlik b. Ebu Âmir), ona da Talha b. Übeydullah şöyle demiştir: Bir kimse Rasulullah'a (sav) geldi ve bir de baktık ki Rasulullah'a İslâm'ın ne olduğunu soruyor. Rasulullah (sav) "Bir gün ve bir gece içinde beş namaz" buyurdu. O zât “üzerimde bu namazlardan başkası olacak mı?” dedi. Rasûlullah (sav) "hayır, gönüllü kılmak istersen başka" buyurdu. Ondan sonra Rasulullah (sav) "bir de Ramazan orucu" buyurdu. O zât “üzerimde bu namazlardan başkası olacak mı?” dedi. Rasulullah (sav) "hayır, gönüllü kılmak istersen başka" buyurdu. Talha der ki: Rasulullah (sav) zekâtı da ona söyledi. O zât yine “üzerimde bu namazlardan başkası olacak mı?” dedi. Rasulullah (sav) yine "hayır, gönüllü kılmak istersen başka" buyurdu. Bunun üzerine o kişi “vallahi ne bir fazla ne de bir eksik yaparım” diyerek arkasına dönüp gitti. Rasulullah (sav) "eğer doğru söylüyorsa kurtuldu gitti" buyurdu.