حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ ح
وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا هِشَامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ قَيْسِ بْنِ عُبَادٍ قَالَ
"كَانَ أَصْحَابُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَكْرَهُونَ الصَّوْتَ عِنْدَ الْقِتَالِ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16149, D002656
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ ح
وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا هِشَامٌ حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ قَيْسِ بْنِ عُبَادٍ قَالَ
"كَانَ أَصْحَابُ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَكْرَهُونَ الصَّوْتَ عِنْدَ الْقِتَالِ."
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişam; (T)
Bize Ubeydullah b. Ömer, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Hişam, ona Katade, ona Hasan, ona da Kays b. Ubâd şöyle rivayet etmiştir:
"Nebî (sav) ashabı savaş esnasında ses çıkarmayı hoş görmezdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 112, /613
Senetler:
1. Kays b. Ubâd el-Kaysî (Kays b. Ubâd)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Ebu Said Ubeydullah b. Ömer el-Cüşemî (Ubeydullah b. Ömer b. Meysera)
Konular:
Ahlak, Savaş, savaş ahlakı
Bize Musa b. İsmail, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona Zühre oğullarının antlaşmalısı Amr b. Cariye es-Sekafî, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) on kişilik bir keşif kolu göndermiş, başına da Asım b. Sabit'i komutan tayin etmişti. Huzeyl kabilesi bunları takip için yüze yakın okçu çıkardı. Asım onları fark edince Karded sığındılar. Okçular “inip bize kendi elinizle teslim olun. Size söz veriyoruz hiçbirinizi öldürmeyeceğiz” dediler. Asım “ben bir kafirin sözüne güvenerek asla inmem” dedi. Bunun üzerine Müslümanlar üzerine ok yağdırıp Asımla birlikte yedi kişiyi şehit ettiler. Kalan üç kişi ise verilen teminata güvenip indiler. Bu üç kişi; Hubeyb, Zeyd b. Desinne, ve bir da başka bir adamdı. Kafirler, bunları ele geçirince yayların kirişini çözüp onları bağladılar. Bunun üzerine üçüncü zat “işte ilk ihanet budur. Vallahi size teslim olmam. Bu şehitler benim için bir örnektir” dedi. Onu sürükledilerse de onlarla gitmeye razı olmadığı için onu da şehit ettiler. Hubeyb bir süre esir olarak kaldı. Nihayet onu da öldürmeye karar verdiler. Bunun üzerine Hubeyb bir ustura alıp etek tıraşını yaptı. Onu öldürmek üzere harem dışına çıkardılar. Hubeyb onlara “beni bırakın iki rekât namaz kılayım” dedi ve ardından “Allah'a yemin olsun ki, eğer bende olan şu halin bir korku eseri olduğunu düşünmeyecek olsaydınız namazı daha da uzatırdım” dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16166, D002660
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ - يَعْنِى ابْنَ سَعْدٍ - أَخْبَرَنَا ابْنُ شِهَابٍ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ جَارِيَةَ الثَّقَفِىُّ - حَلِيفُ بَنِى زُهْرَةَ - عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ بَعَثَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَشَرَةً عَيْنًا وَأَمَّرَ عَلَيْهِمْ عَاصِمَ بْنَ ثَابِتٍ فَنَفَرُوا لَهُمْ هُذَيْلٌ بِقَرِيبٍ مِنْ مِائَةِ رَجُلٍ رَامٍ فَلَمَّا أَحَسَّ بِهِمْ عَاصِمٌ لَجَئُوا إِلَى قَرْدَدٍ فَقَالُوا لَهُمُ انْزِلُوا فَأَعْطُوا بِأَيْدِيكُمْ وَلَكُمُ الْعَهْدُ وَالْمِيثَاقُ أَنْ لاَ نَقْتُلَ مِنْكُمْ أَحَدًا فَقَالَ عَاصِمٌ أَمَّا أَنَا فَلاَ أَنْزِلُ فِى ذِمَّةِ كَافِرٍ. فَرَمَوْهُمْ بِالنَّبْلِ فَقَتَلُوا عَاصِمًا فِى سَبْعَةِ نَفَرٍ وَنَزَلَ إِلَيْهِمْ ثَلاَثَةُ نَفَرٍ عَلَى الْعَهْدِ وَالْمِيثَاقِ مِنْهُمْ خُبَيْبٌ وَزَيْدُ بْنُ الدَّثِنَةِ وَرَجُلٌ آخَرُ فَلَمَّا اسْتَمْكَنُوا مِنْهُمْ أَطْلَقُوا أَوْتَارَ قِسِيِّهِمْ فَرَبَطُوهُمْ بِهَا فَقَالَ الرَّجُلُ الثَّالِثُ هَذَا أَوَّلُ الْغَدْرِ وَاللَّهِ لاَ أَصْحَبُكُمْ إِنَّ لِى بِهَؤُلاَءِ لأُسْوَةً. فَجَرُّوهُ فَأَبَى أَنْ يَصْحَبَهُمْ فَقَتَلُوهُ فَلَبِثَ خُبَيْبٌ أَسِيرًا حَتَّى أَجْمَعُوا قَتْلَهُ فَاسْتَعَارَ مُوسَى يَسْتَحِدُّ بِهَا فَلَمَّا خَرَجُوا بِهِ لِيَقْتُلُوهُ قَالَ لَهُمْ خُبَيْبٌ دَعُونِى أَرْكَعْ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ قَالَ وَاللَّهِ لَوْلاَ أَنْ تَحْسِبُوا مَا بِى جَزَعًا لَزِدْتُ.
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona Zühre oğullarının antlaşmalısı Amr b. Cariye es-Sekafî, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir:
Rasulullah (sav) on kişilik bir keşif kolu göndermiş, başına da Asım b. Sabit'i komutan tayin etmişti. Huzeyl kabilesi bunları takip için yüze yakın okçu çıkardı. Asım onları fark edince Karded sığındılar. Okçular “inip bize kendi elinizle teslim olun. Size söz veriyoruz hiçbirinizi öldürmeyeceğiz” dediler. Asım “ben bir kafirin sözüne güvenerek asla inmem” dedi. Bunun üzerine Müslümanlar üzerine ok yağdırıp Asımla birlikte yedi kişiyi şehit ettiler. Kalan üç kişi ise verilen teminata güvenip indiler. Bu üç kişi; Hubeyb, Zeyd b. Desinne, ve bir da başka bir adamdı. Kafirler, bunları ele geçirince yayların kirişini çözüp onları bağladılar. Bunun üzerine üçüncü zat “işte ilk ihanet budur. Vallahi size teslim olmam. Bu şehitler benim için bir örnektir” dedi. Onu sürükledilerse de onlarla gitmeye razı olmadığı için onu da şehit ettiler. Hubeyb bir süre esir olarak kaldı. Nihayet onu da öldürmeye karar verdiler. Bunun üzerine Hubeyb bir ustura alıp etek tıraşını yaptı. Onu öldürmek üzere harem dışına çıkardılar. Hubeyb onlara “beni bırakın iki rekât namaz kılayım” dedi ve ardından “Allah'a yemin olsun ki, eğer bende olan şu halin bir korku eseri olduğunu düşünmeyecek olsaydınız namazı daha da uzatırdım” dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 115, /614
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İbn Ebu Süfyan Amr b. Ebu Süfyan es-Sekafî (Amr b. Ebu Süfyan b. Üseyd b. Cariye b. Abdullah b. Ebu Seleme)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Yönetim, casus (lar), Hz. Peygamber döneminde
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16135, D002652
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنِى مُحَمَّدُ بْنُ مُحَبَّبٍ أَبُو هَمَّامٍ الدَّلاَّلُ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ حَارِثَةَ بْنِ مُضَرِّبٍ عَنْ فُرَاتِ بْنِ حَيَّانَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ بِقَتْلِهِ وَكَانَ عَيْنًا لأَبِى سُفْيَانَ وَكَانَ حَلِيفًا لِرَجُلٍ مِنَ الأَنْصَارِ فَمَرَّ بِحَلْقَةٍ مِنَ الأَنْصَارِ فَقَالَ إِنِّى مُسْلِمٌ . فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّهُ يَقُولُ إِنِّى مُسْلِمٌ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ مِنْكُمْ رِجَالاً نَكِلُهُمْ إِلَى إِيمَانِهِمْ مِنْهُمْ فُرَاتُ بْنُ حَيَّانَ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Hemmam Muhammed b. Muhabbeb ed-Dellâl, ona Süfyan b. Said, ona Ebu İshak, ona Harise b. Mudarrib, ona da Furat b. Hayyan şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), kendisinin öldürülmesini emretmiş. O esnada kendisi Ebu Süfyan'ın casusu ve Ensârdan da birinin anlaşmalısı imiş. Kendisi Ensârdan (bazılarının bulunduğu) bir halkaya uğrayıp ben müslümanım demiş. Ensârdan biri de Ya Rasulullah! O, ben Müslümanım diyor demiş. Hz. Peygamber (sav), "sizden, imanlarına güvendiğimiz kimseler vardır. Furat b. Hayyan da onlardandır" buyurmuş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 109, /612
Senetler:
1. Furat b. Hayyan el-Iclî (Furat b. Hayyan b. Atiyye b. Abdüluzza b. Habib)
2. Harise b. Mudarrib el-Abdi (Harise b. Mudarrib)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Muhammed b. Muhabbeb el-Basri (Muhammed b. Muhabbeb b. İshak)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Tarihsel şahsiyetler, Furât b. Hayyan
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عُمَيْسٍ عَنِ ابْنِ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَيْنٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ - وَهُوَ فِى سَفَرٍ - فَجَلَسَ عِنْدَ أَصْحَابِهِ ثُمَّ انْسَلَّ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"اطْلُبُوهُ فَاقْتُلُوهُ." قَالَ فَسَبَقْتُهُمْ إِلَيْهِ فَقَتَلْتُهُ وَأَخَذْتُ سَلَبَهُ فَنَفَّلَنِى إِيَّاهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16138, D002653
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو عُمَيْسٍ عَنِ ابْنِ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم عَيْنٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ - وَهُوَ فِى سَفَرٍ - فَجَلَسَ عِنْدَ أَصْحَابِهِ ثُمَّ انْسَلَّ فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم
"اطْلُبُوهُ فَاقْتُلُوهُ." قَالَ فَسَبَقْتُهُمْ إِلَيْهِ فَقَتَلْتُهُ وَأَخَذْتُ سَلَبَهُ فَنَفَّلَنِى إِيَّاهُ .
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona Ebu Nuaym, ona Ebu Umeys, ona İbn Seleme b. Ekva', ona da babası (Seleme b. Ekva') şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) sefer halinde iken huzuruna müşriklerden bir casus gelip ashabının yanında oturdu. Ardından ayrılıp (gitti). Hz. Peygamber (sav), "onu arayıp öldürün" buyurdu. Ben herkesi geçip (casusa yetiştim ve) onu öldürdüm! Eşyasını da aldım. Hz. Peygamber (sav), onun eşyasını bana ganimet (olarak) verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 110, /612
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Seleme İyas b. Seleme el-Eslemî (İyas b. Seleme b. Ekva)
3. Ebu Umeys Utbe b. Abdullah el-Mesudi el-Hüzelî (Utbe b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
5. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Yargı, casusluk, yapanın öldürülmesi vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16147, D002655
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ أَخْبَرَنَا أَبُو عِمْرَانَ الْجَوْنِىُّ عَنْ عَلْقَمَةَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْمُزَنِىِّ عَنْ مَعْقِلِ بْنِ يَسَارٍ أَنَّ النُّعْمَانَ - يَعْنِى ابْنَ مُقَرِّنٍ - قَالَ
"شَهِدْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا لَمْ يُقَاتِلْ مِنْ أَوَّلِ النَّهَارِ أَخَّرَ الْقِتَالَ حَتَّى تَزُولَ الشَّمْسُ وَتَهُبَّ الرِّيَاحُ وَيَنْزِلَ النَّصْرُ."
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Ebu İmran el-Cevnî, ona Alkame b. Abdullah el-Müzenî, ona Ma'kil b. Yesar, ona da Numan b. Mukarrin şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah'ın (sav) gündüzün ilk vaktinde savaşmadığı zaman, güneş (batıya) meyledene, rüzgâr esene ve yardım inene dek savaşı geciktirdiğini gördüm."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 111, /613
Senetler:
1. Numan b. Mukarrin el-Müzeni (Numan b. Mukarrin b. Aiz)
2. Hind bt. Ma'kil el-Müzeniyye (Hind bt. Ma'kil b. Yesar)
3. Alkame b. Abdullah el-Müzenî (Alkame b. Abdullah b. Sinan)
4. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
5. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
6. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Siyer, Hz. Peygamberin savaşa başlama vakti
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ
"لَمَّا لَقِىَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الْمُشْرِكِينَ يَوْمَ حُنَيْنٍ فَانْكَشَفُوا نَزَلَ عَنْ بَغْلَتِهِ فَتَرَجَّلَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16156, D002658
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ
"لَمَّا لَقِىَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم الْمُشْرِكِينَ يَوْمَ حُنَيْنٍ فَانْكَشَفُوا نَزَلَ عَنْ بَغْلَتِهِ فَتَرَجَّلَ."
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona İsrail, ona Ebu İshak, ona da Bera şöyle rivayet etmiştir:
"Rasulullah (sav) Huneyn günü müşriklerle karşılaştığında (onlar) hezimet uğradılar. Nebî (sav) de katırından inip piyade olarak üzerlerine yürüdü."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 113, /613
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Hasan Osman b. Ebu Şeybe el-Absî (Osman b. Muhammed b. İbrahim)
Konular:
Siyer, Huneyn gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16172, D002662
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ النُّفَيْلِىُّ حَدَّثَنَا زُهَيْرٌ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ يُحَدِّثُ قَالَ جَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى الرُّمَاةِ يَوْمَ أُحُدٍ - وَكَانُوا خَمْسِينَ رَجُلاً - عَبْدَ اللَّهِ بْنَ جُبَيْرٍ وَقَالَ « إِنْ رَأَيْتُمُونَا تَخَطَّفُنَا الطَّيْرُ فَلاَ تَبْرَحُوا مِنْ مَكَانِكُمْ هَذَا حَتَّى أُرْسِلَ إِلَيْكُمْ وَإِنْ رَأَيْتُمُونَا هَزَمْنَا الْقَوْمَ وَأَوْطَأْنَاهُمْ فَلاَ تَبْرَحُوا حَتَّى أُرْسِلَ إِلَيْكُمْ » . قَالَ فَهَزَمَهُمُ اللَّهُ . قَالَ فَأَنَا وَاللَّهِ رَأَيْتُ النِّسَاءَ يَشْتَدِدْنَ عَلَى الْجَبَلِ فَقَالَ أَصْحَابُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ جُبَيْرٍ الْغَنِيمَةَ أَىْ قَوْمِ الْغَنِيمَةَ ظَهَرَ أَصْحَابُكُمْ فَمَا تَنْتَظِرُونَ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ جُبَيْرٍ أَنَسِيتُمْ مَا قَالَ لَكُمْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا وَاللَّهِ لَنَأْتِيَنَّ النَّاسَ فَلَنُصِيبَنَّ مِنَ الْغَنِيمَةِ فَأَتَوْهُمْ فَصُرِفَتْ وُجُوهُهُمْ وَأَقْبَلُوا مُنْهَزِمِينَ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeylî, ona Ebu İshak Züheyr, ona da Berâ şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) Uhud günü okçuların başına Abdullah b. Cübeyrî emir tayin ve etti onlar 50 kişilik bir birlikti. Hz. Peygamber (sav), "Kuşların bizi kapıp götürdüğünü görseniz bile size (haber) gönderilene dek bu konumunuzdan ayrılmayın! Düşmanı yenip onlara üstün geldiğimizi görseniz dahi size (haber) gönderilene dek bu konumunuzdan ayrılmayın!" buyurdu. (Savaşın başında) Allah, (müslümanların eliyle müşrikleri) hezimet uğrattı. Vallahi! (Müşriklerin) kadınlarının dağlara tırmandığını gördüm. Abdullah b. Cübeyr'in arkadaşları, "Ganimete arkadaşlar, ganimete! Arkadaşlarınız galip geldiler, ne bekliyorsunuz! dediler. Abdullah b. Cübeyr de "Rasulullah'ın (sav) size ne dediğini unuttunuz mu?" dedi. (Onlar), "İnsanların yanına gidip ganimetten nasipleneceğiz!" dediler. (Savaş meydanındaki insanların yanına) geldiler de (sonuçta) kaçmak durumunda kaldılar ve hezimete uğramış olarak döndüler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 116, /614
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Züheyr b. Muaviye el-Cu'fî (Züheyr b. Muaviye b. Hadîc b. Rahîl b. Züheyr b. Hayseme)
4. Ebu Cafer Abdullah b. Muhammed el-Kudâ'î (Abdullah b. Muhammed b. Ali b. Nüfeyl)
Konular:
Siyer, Uhud savaşı / gazvesi
UHUD GAZVESİ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16175, D002663
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ سِنَانٍ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ الزُّبَيْرِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ سُلَيْمَانَ بْنِ الْغَسِيلِ عَنْ حَمْزَةَ بْنِ أَبِى أُسَيْدٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حِينَ اصْطَفَفْنَا يَوْمَ بَدْرٍ
"إِذَا أَكْثَبُوكُمْ - يَعْنِى إِذَا غَشُوكُمْ - فَارْمُوهُمْ بِالنَّبْلِ وَاسْتَبْقُوا نَبْلَكُمْ."
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Sinan, ona Ebu Ahmed ez-Zübeyr, ona Abdurrahman b. Süleyman b. Ğasîl, ona Hamza b. Ebu Üseyd, ona da babası (Malik b. Rabî'a) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) Bedir günü bizi konuşlandırdığında, "(düşman) size yaklaştığında salın okları! (Uzaklaştıklarında ise) oklarınızı atmayın!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 117, /615
Senetler:
1. Ebu Üseyd Malik b. Rabî'a es-Sâ'îdî (Malik b. Rabî'a b. Amir b. Avf b. Harise)
2. Ebu Malik Hamza b. Ebu Üseyd el-Ensari (Hamza b. Malik b. Rabî'a b. Yedâ b. Âmir)
3. Ebu Süleyman Abdurrahman b. Ğasîl (Abdurrahman b. Süleyman b. Abdullah b. Hanzala)
4. Ebu Ahmed Muhammed b. Abdullah ez-Zübeyrî (Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr b. Ömer b. Dirhem)
5. Ebu Cafer Ahmed b. Sinan el-Kattan (Ahmed b. Sinan b. Esed b. Hibban)
Konular:
Siyer, Bedir Savaşı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16218, D002664
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ نَجِيحٍ - وَلَيْسَ بِالْمَلْطِىِّ - عَنْ مَالِكِ بْنِ حَمْزَةَ بْنِ أَبِى أُسَيْدٍ السَّاعِدِىِّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ بَدْرٍ
"إِذَا أَكْثَبُوكُمْ فَارْمُوهُمْ بِالنَّبْلِ وَلاَ تَسُلُّوا السُّيُوفَ حَتَّى يَغْشَوْكُمْ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona İshak b. Necîh, ona Malik b. Hamza b. Üseyd es-Sâ'idî, ona babası (Hamza b. Ebu Üseyd), ona da (Malik'in) dedesi (Malik b. Rabî'a) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) Bedir günü "(düşman) size yaklaştığında salın okları! (Düşman) sizi sarana dek kılıçları sıyırmayın!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 118, /615
Senetler:
1. Ebu Üseyd Malik b. Rabî'a es-Sâ'îdî (Malik b. Rabî'a b. Amir b. Avf b. Harise)
2. Ebu Malik Hamza b. Ebu Üseyd el-Ensari (Hamza b. Malik b. Rabî'a b. Yedâ b. Âmir)
3. ibn Ebu Üseyd Malik b. Hamza Ensarî (Malik b. Hamza b. Ebu Üseyd)
4. Ebu Salih İshak b. Necîh (İshak b. Necîh)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
BEDİR GAZVESİ
Siyer, Bedir Savaşı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16219, D002665
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَخْبَرَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ حَارِثَةَ بْنِ مُضَرِّبٍ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ تَقَدَّمَ - يَعْنِى عُتْبَةَ بْنَ رَبِيعَةَ - وَتَبِعَهُ ابْنُهُ وَأَخُوهُ فَنَادَى مَنْ يُبَارِزُ فَانْتَدَبَ لَهُ شَبَابٌ مِنَ الأَنْصَارِ فَقَالَ مَنْ أَنْتُمْ فَأَخْبَرُوهُ فَقَالَ لاَ حَاجَةَ لَنَا فِيكُمْ إِنَّمَا أَرَدْنَا بَنِى عَمِّنَا. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"قُمْ يَا حَمْزَةُ قُمْ يَا عَلِىُّ قُمْ يَا عُبَيْدَةُ بْنَ الْحَارِثِ." فَأَقْبَلَ حَمْزَةُ إِلَى عُتْبَةَ وَأَقْبَلْتُ إِلَى شَيْبَةَ وَاخْتُلِفَ بَيْنَ عُبَيْدَةَ وَالْوَلِيدِ ضَرْبَتَانِ فَأَثْخَنَ كُلُّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا صَاحِبَهُ ثُمَّ مِلْنَا عَلَى الْوَلِيدِ فَقَتَلْنَاهُ وَاحْتَمَلْنَا عُبَيْدَةَ .
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah, ona Osman b. Ömer, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Harise b. Mudarrib, ona da Ali şöyle rivayet etmiştir:
(Bedir'de) Utbe b. Rabî'a öne atıldı. Oğlu ve kardeşi de onu izledi. (Utbe), kim düelloya yapacak? diye nidâ etti. Ensarlı gençler onun meydan okumasını kabul ettiler. (Utbe), siz kimsiniz? dedi. Onlar da kendilerini tanıttılar. (Utbe), bizim sizinle işimiz yok! Sadece amca oğulları(mızı) istiyoruz! dedi. (Bunun üzerine) Rasulullah (sav), "Ey Hamza! Kalk (bakalım)! Ey Ali! (Haydi) kalk! Ey Ubeyde b. Haris! (Sen de) kalk!" buyurdu. Hamza, Utbe'ye hücum edip (onu öldürdü). Ben de Şeybe hücum edip (onu öldürdüm). Ubeyde ile Velid arasında (ki düello ise karşılıklı) iki kılıç darbesi ile sonuçlandı. İkisi de birbirlerini yaralayıp düşürdüler. Ardından (ben ve Hamza) Velid'e hücum edip (onu öldürdük). Ubeyde'yi de taşıdık.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 119, /615
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Harise b. Mudarrib el-Abdi (Harise b. Mudarrib)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
6. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
BEDİR GAZVESİ
Siyer, Bedir Savaşı