6733 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. Cafer b. Zübeyir, ona da Urve b. Zübeyr, Aişe'den naklen şöyle demiştir: "Kurayza oğullarından sadece bir kadın öldürüldü. Rasulullah (sav) da onların erkeklerini kılıçtan geçirirken o kadın, benim yanımda kahkahalar atarak, katıla katıla gülüyordu. Derken tellal 'falanca kadın nerede?' diye bağırdı. (Kadın), 'benim' dedi. Ben, 'senin derdin de nedir?' dedim. (Kadın), 'yapacağımı yaptım' dedi. Biri onu götürdü de boynu vuruldu. Öldürüleceğini bildiği halde kahkahalarla katıla katıla gülen bu kadının şaşılacak halini hala unutmuş değilim."
Açıklama: Bildirildiğine göre söz konusu kadın, Hz. Peygamber'e (sav) küfretmiştir (Avnu'l-Ma'bûd, VII, 238).
Bize İsa b. Hammad el-Mısrî ve Kuteybe, onlara Leys b. Sa'd, ona Said b. Ebu Said, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Necd tarafına süvariler gönderdi. (Süvariler), Benî Hanîfe kabilesinden olup kendisine Sümâme b. Üsâr denilen ve Yemâme'lilerin reisi olanbir adamı (esir alıp) getirdiler. Onu mescidin direklerinden birine bağladılar. Rasulullah (sav) onun yanına çıkıp "Ey Sümâme! Ne umuyorsun?" buyurdu. O, Ey Muhammed! hayır umuyorum. Eğer beni öldürürsen kanı değerli birini öldürmüş olursun, ihsanda bulunursan teşekkür etmesini bilen birine ihsanda bulunmuş olursun. Mal istersen de iste, ondan dilediğin (kadarı) sana verilir dedi. Hz. Peygamber (sav) onu (kendi haline) bıraktı. Ertesi gün olduğunda Hz. Peygamber (sav) ona; "Ey Sümâme! ne umuyorsun?" buyurdu. O da dediklerini tekrarladı. Nebî (sav) de onu (olduğu hâl üzere) bıraktı. Ertesi gün olduğunda, (hadisin ravilerinden biri) buna benzer (diyaloğun söz konusu olduğunu) zikretti. (Sonra) Hz. Peygamber (sav); "Sümâme'yi serbest bırakın!" buyurdu. [Sümâme mescidin yakınındaki hurmalığa gidip orada boy abdesti aldı. Ardından mescide girip Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun kulu ve Rasulü olduğuna şehadet ederim dedi. (Ardından ravi) hadisi (n kalanını) sevk etti.] [İsa, senette Leys'i zikrederken babasının adını zikretmedi ve hürmet gören ibaresini kaydetti.]
Açıklama: Hadis iki şekilde anlaşılmıştır. Bir yoruma göre söz konusu insanlar esir olarak müslüman beldelerine gelmiş gayr-i müslimlerdir. Bunlar İslâm'ı seçip bu hâl üzere vefat etmişler ve neticede cennete girmişlerdir. Diğer yoruma göre de bunlar, gayr-i müslimlere esir düşmüş müslümanlardır. Onların tahakkümü altında vefat etmişler ve nihayet cennete girmişlerdir (Âzîmâbâdî, Avnu'l-Ma'bûd, VII, 242).