Açıklama: "فَمَا كَشَفْتُ لَهَا عَنْ ثَوْبٍ" ifadesi, mana esas alınarak "kıza yaklaşmadım" şeklinde tercüme edilmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30070, İM002846
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ وَمُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ عَمَّارٍ عَنْ إِيَاسِ بْنِ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ غَزَوْنَا مَعَ أَبِى بَكْرٍ هَوَازِنَ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَنَفَّلَنِى جَارِيَةً مِنْ بَنِى فَزَارَةَ مِنْ أَجْمَلِ الْعَرَبِ عَلَيْهَا قِشْعٌ لَهَا فَمَا كَشَفْتُ لَهَا عَنْ ثَوْبٍ حَتَّى أَتَيْتُ الْمَدِينَةَ فَلَقِيَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى السُّوقِ فَقَالَ « لِلَّهِ أَبُوكَ هَبْهَا لِى » . فَوَهَبْتُهَا لَهُ فَبَعَثَ بِهَا فَفَادَى بِهَا أُسَارَى مِنْ أُسَارَى الْمُسْلِمِينَ كَانُوا بِمَكَّةَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed ve Muhammed b. İsmail, onlara Vekî', ona İkrime b. Ammâr, ona İyâs b. Seleme b. Ekva', ona da babası (Seleme b. Ekva') şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) döneminde Ebu Bekir ile beraber Hevâzin'e gazâya çıktık. (Ebu Bekir), Araplar'ın en güzellerinden (olup) Fezâre oğullarına (mensup) bir kızı bana ganimet olarak verdi. (Kızın) üzerinde kendisine ait deri elbise vardı (ve) ben, Medine'ye gelene kadar kıza yaklaşmadım. Hz. Peygamber (sav) çarşıda benimle karşılaşıp "Vallahi! Onu bana hibe et!" buyurdu. Ben de onu Nebî'ye (sav) hibe ettim. Rasulullah (sav) da (cariyeyi) gönderip Mekke'de bulunan müslüman esirlere karşılık onu fidye olarak verdi.
Açıklama:
"فَمَا كَشَفْتُ لَهَا عَنْ ثَوْبٍ" ifadesi, mana esas alınarak "kıza yaklaşmadım" şeklinde tercüme edilmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 32, /461
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Seleme İyas b. Seleme el-Eslemî (İyas b. Seleme b. Ekva)
3. İkrime b. Ammar el-Îclî (İkrime b. Ammar b. Ukbe)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Muhammed b. İsmail el-Ahmesi (Muhammed b. İsmail b. Semure)
Konular:
Savaş, Fidye, esiri kurtarmak için
Siyer, Havazin seferi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30056, İM002840
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ أَنْبَأَنَا وَكِيعٌ عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ عَمَّارٍ عَنْ إِيَاسِ بْنِ سَلَمَةَ بْنِ الأَكْوَعِ عَنْ أَبِيهِ قَالَ غَزَوْنَا مَعَ أَبِى بَكْرٍ هَوَازِنَ عَلَى عَهْدِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَأَتَيْنَا مَاءً لِبَنِى فَزَارَةَ فَعَرَّسْنَا حَتَّى إِذَا كَانَ عِنْدَ الصُّبْحُ شَنَنَّاهَا عَلَيْهِمْ غَارَةً فَأَتَيْنَا أَهْلَ مَاءٍ فَبَيَّتْنَاهُمْ فَقَتَلْنَاهُمْ تِسْعَةً أَوْ سَبْعَةَ أَبْيَاتٍ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsmail, ona Vekî', ona İkrime b. Ammâr, ona İyâs b. Seleme b. Ekva', ona da babası (Seleme b. Ekva') şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) zamanında Ebu Bekir'le beraber Hevâzin'e gazâya çıktık. Fezâre oğullarına ait bir su(yun başına) gelip kamp kurduk. Sabah olduğunda da (suyun olduğu taraftan) onların üzerine farklı kollara ayrılarak baskın verdik. (Ardından, başka bir) topluluğun suyuna geldik (ve) geceleyin onları gafil avlayıp onlardan dokuz ya da yedi birliği öldürdük.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 30, /460
Senetler:
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
2. Ebu Seleme İyas b. Seleme el-Eslemî (İyas b. Seleme b. Ekva)
3. İkrime b. Ammar el-Îclî (İkrime b. Ammar b. Ukbe)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Muhammed b. İsmail el-Ahmesi (Muhammed b. İsmail b. Semure)
Konular:
Savaş, gece baskınında ölen kadın ve çocuklar
Siyer, Havazin seferi
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَكِيمٍ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَنْبَأَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَأَى امْرَأَةً مَقْتُولَةً فِى بَعْضِ الطَّرِيقِ فَنَهَى عَنْ قَتْلِ النِّسَاءِ وَالصِّبْيَانِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30060, İM002841
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَكِيمٍ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ أَنْبَأَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم رَأَى امْرَأَةً مَقْتُولَةً فِى بَعْضِ الطَّرِيقِ فَنَهَى عَنْ قَتْلِ النِّسَاءِ وَالصِّبْيَانِ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Hakîm, ona Osman b. Ömer, ona Mâlik b. Enes, ona Nâfi', ona İbn Ömer, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) yolun birinde öldürülmüş bir kadın gördü (ve bu manzaradan sonra) kadınların ve çocukların öldürülmesini yasakladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 30, /460
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
5. Ebu Said Yahya b. Hakim el-Mukavvim (Yahya b. Hakim b. Yezid)
Konular:
Savaş, Hukuku, çocuk, yaşlı, kadın vs. öldürülmemesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30065, İM002843
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ سَمُرَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ صَالِحِ بْنِ أَبِى الأَخْضَرِ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ قَالَ بَعَثَنِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى قَرْيَةٍ يُقَالُ لَهَا أُبْنَى فَقَالَ « ائْتِ أُبْنَى صَبَاحًا ثُمَّ حَرِّقْ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsmail b. Semüra, ona Vekî', ona Sâlih b. Ebu Ahdar, ona ez-Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona da Üsame b. Zeyd şöyle rivayet etmiştir:
Rasullah (sav) beni (bir müfreze ile) Übnâ denilen yerleşim yerine gönderip "Übnâ'ya erkenden git, ardından (onların evlerini, ekinlerini ve ağaçlarını) yaktır!" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 31, /461
Senetler:
1. Üsame b. Zeyd el-Kelbî (Üsame b. Zeyd b. Harise)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Salih b. Ebu Ahdar el-Yemamî (Salih b. Ebu Ahdar)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Muhammed b. İsmail el-Ahmesi (Muhammed b. İsmail b. Semure)
Konular:
Strateji, taktik anlayış gereği evi vs. yaktırmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30067, İM002844
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ أَنْبَأَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَرَّقَ نَخْلَ بَنِى النَّضِيرِ وَقَطَعَ . وَهِىَ الْبُوَيْرَةُ فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( مَا قَطَعْتُمْ مِنْ لِينَةٍ أَوْ تَرَكْتُمُوهَا قَائِمَةً ) الآيَةَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys b. Sa'd, ona Nâfi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), Benî Nazîr'in hurmalığını yaktırdı ve (ağaçlarını) kest(ird)i. O (mevkinin adı) da Büveyre (idi. Bunun üzerine) Allah (ac), "(Savaş gereği,) hurma ağaçlarından her neyi kestiniz, yahut (kesmeyip) kökleri üzerinde dikili bıraktınızsa (hep Allah’ın izniyledir. Bu da fasıkları rezil etmesi içindir)" ayetini indirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 31, /461
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Rumh et-Tücibî (Muhammed b. Rumh b. Muhacir b. Muharrar)
Konular:
Strateji, taktik anlayış gereği evi vs. yaktırmak
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ ذَهَبَتْ فَرَسٌ لَهُ فَأَخَذَهَا الْعَدُوُّ فَظَهَرَ عَلَيْهِمُ الْمُسْلِمُونَ فَرُدَّ عَلَيْهِ فِى زَمَنِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ وَأَبَقَ عَبْدٌ لَهُ فَلَحِقَ بِالرُّومِ فَظَهَرَ عَلَيْهِمُ الْمُسْلِمُونَ فَرَدَّهُ عَلَيْهِ خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ بَعْدَ وَفَاةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30072, İM002847
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ ذَهَبَتْ فَرَسٌ لَهُ فَأَخَذَهَا الْعَدُوُّ فَظَهَرَ عَلَيْهِمُ الْمُسْلِمُونَ فَرُدَّ عَلَيْهِ فِى زَمَنِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ وَأَبَقَ عَبْدٌ لَهُ فَلَحِقَ بِالرُّومِ فَظَهَرَ عَلَيْهِمُ الْمُسْلِمُونَ فَرَدَّهُ عَلَيْهِ خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ بَعْدَ وَفَاةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Abdullah b. Nümeyr, ona da Ubeydullah b. Nâfi', İbn Ömer'den naklen şöyle rivayet etmiştir:
İbn Ömer'in atı (düşman) tarafına gitmiş, düşman da onu almış. Rasulullah (sav) zamanında Müslümanlar (düşmanları) mağlup edince (atı) kendisine iade edilmiş. (Aynı şekilde) bir kölesi kaçıp Bizans'a katılmış, müslümanlar (Bizanslılar'ı) mağlup edince Hâlid Velid, Rasulullah'ın (sav) vefatından sonra(ki zamana denk gelen bu hadisede, köleyi İbn Ömer'e) iade etmiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 33, /461
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Hişam Abdullah b. Nümeyr el-Hemdânî (Abdullah b. Nümeyr b. Abdullah b. Ebu Hayye)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Fe'y ve Ganimet
Lukata (Kayıp mal)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30076, İM002850
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنْ أَبِى سِنَانٍ عِيسَى بْنِ سِنَانٍ عَنْ يَعْلَى بْنِ شَدَّادٍ عَنْ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ قَالَ صَلَّى بِنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَوْمَ حُنَيْنٍ إِلَى جَنْبِ بَعِيرٍ مِنَ الْمَقَاسِمِ ثُمَّ تَنَاوَلَ شَيْئًا مِنَ الْبَعِيرِ فَأَخَذَ مِنْهُ قَرَدَةً - يَعْنِى وَبَرَةً - فَجَعَلَ بَيْنَ إِصْبَعَيْهِ ثُمَّ قَالَ « يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ هَذَا مِنْ غَنَائِمِكُمْ أَدُّوا الْخَيْطَ وَالْمِخْيَطَ فَمَا فَوْقَ ذَلِكَ فَمَا دُونَ ذَلِكَ فَإِنَّ الْغُلُولَ عَارٌ عَلَى أَهْلِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَشَنَارٌ وَنَارٌ » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Üsâme, ona Ebu Sinân İsa b. Sinân, ona Ya'lâ b. Şeddâd, ona da Ubâde b. Sâbit şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) Huneyd günü ganimet mallarından bir devenin yanında bizlere namaz kıldırdı. Ardından deveden bir tüy alıp iki parmağı arasında koydu. Akabinde "Ey İnsanlar! Bu (kıl) da ganimetlerinizdendir! İp ile iğneyi, bunlardan daha değerli ve değersiz şeyleri (bile ganimet mallarına) getirin. Zira ganimetten çalmak, Kıyamet günü kişi için ayıp, utanç ve ateştir!" buyurdu.
(Râvilerden biri, metinde geçen "deveden bir şey aldı" ifadesini, "deveden bir tüy aldı" şeklinde açıklamıştır).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 34, /462
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Ya'la b. Şeddad el-Ensari (Ya'la b. Şeddad b. Evs b. Sabit)
3. İsa b. Sinan el-Kasmelî (İsa b. Sinan)
4. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Yolsuzluk, ganimet malından çalanın hali
Yolsuzluk, Kamuya ait malı (zekat) aşırmak, yolsuzluk yapmak
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ أَنْبَأَنَا رَجَاءُ بْنُ أَبِى سَلَمَةَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ لاَ نَفَلَ بَعْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَرُدُّ الْمُسْلِمُونَ قَوِيُّهُمْ عَلَى ضَعِيفِهِمْ .
قَالَ رَجَاءٌ فَسَمِعْتُ سُلَيْمَانَ بْنَ مُوسَى يَقُولُ لَهُ حَدَّثَنِى مَكْحُولٌ عَنْ حَبِيبِ بْنِ مَسْلَمَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَفَّلَ فِى الْبَدْأَةِ الرُّبُعَ وَحِينَ قَفَلَ الثُّلُثَ . فَقَالَ عَمْرٌو أُحَدِّثُكَ عَنْ أَبِى عَنْ جَدِّى وَتُحَدِّثُنِى عَنْ مَكْحُولٍ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30079, İM002853
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ أَنْبَأَنَا رَجَاءُ بْنُ أَبِى سَلَمَةَ حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ لاَ نَفَلَ بَعْدَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَرُدُّ الْمُسْلِمُونَ قَوِيُّهُمْ عَلَى ضَعِيفِهِمْ .
قَالَ رَجَاءٌ فَسَمِعْتُ سُلَيْمَانَ بْنَ مُوسَى يَقُولُ لَهُ حَدَّثَنِى مَكْحُولٌ عَنْ حَبِيبِ بْنِ مَسْلَمَةَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَفَّلَ فِى الْبَدْأَةِ الرُّبُعَ وَحِينَ قَفَلَ الثُّلُثَ . فَقَالَ عَمْرٌو أُحَدِّثُكَ عَنْ أَبِى عَنْ جَدِّى وَتُحَدِّثُنِى عَنْ مَكْحُولٍ
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Hüseyin, ona Recâ b. Ebu Seleme, ona Amr b. Şayb, ona babası (Şuayb b. Muhammed), ona da Amr'ın dedesi (Abdullah b. Amr es-Sehmî) şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah'ın (sav) vefatından sonra (ganimete ilaveten) hisse vermek yoktur! (Ganimet), müslümanların savaş meydanında hazır bulunanlarına da meydana geç gelenlerine de eşit olarak dağıtılır.
Recâ, "Bana Süleyman b. Musa, ona Mekhûl, ona da Habîb b. Mesleme, Hz. Peygamber'in (sav), '(düşmana) öncü kuvvetler içerisinde (saldıranlara beşte birlik hissenin ayrılmasının akabinde) dörtte bir, (yine aynı kişilere yurtlarına) döndükten (sonra) üçte bir ganimet verdiğini' nakletti" demiş. Amr da "Ben sana babam vasıtasıyla dedemden naklediyorum, sen ise bana Mekhûl'den rivayet ediyorsun!" diyerek (tepki göstermiştir).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 35, /462
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Habib b. Mesleme el-Fihrî (Habib b. Mesleme b. Malik b. Ekber b. Vehb)
2. Mekhul b. Ebu Müslim eş-Şâmî (Mekhul b. Ebu Müslim Şehrab b. Şazel eş-Şamî)
3. Ebu Davud Süleyman b. Musa el-Kuraşî (Süleyman b. Musa)
4. Ebu Mikdam Raca b. Ebu Seleme eş-Şamî (Raca b. Mihran)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَسْهَمَ يَوْمَ خَيْبَرَ لِلْفَارِسِ ثَلاَثَةَ أَسْهُمٍ لِلْفَرَسِ سَهْمَانِ وَلِلرَّجُلِ سَهْمٌ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30080, İM002854
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَسْهَمَ يَوْمَ خَيْبَرَ لِلْفَارِسِ ثَلاَثَةَ أَسْهُمٍ لِلْفَرَسِ سَهْمَانِ وَلِلرَّجُلِ سَهْمٌ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Muâviye, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Nâfi', ona İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav) Hayber günü at için iki, savaşçı için de bir (olmak üzere) süvari için (ganimetten) üç hisse verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 36, /463
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Ganimet, taksim edilmesi, miktarları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30085, İM002855
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ سَعْدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ زَيْدِ بْنِ مُهَاجِرِ بْنِ قُنْفُذٍ قَالَ سَمِعْتُ عُمَيْرًا مَوْلَى آبِى اللَّحْمِ - قَالَ وَكِيعٌ كَانَ لاَ يَأْكُلُ اللَّحْمَ - قَالَ غَزَوْتُ مَعَ مَوْلاَىَ يَوْمَ خَيْبَرَ وَأَنَا مَمْلُوكٌ فَلَمْ يَقْسِمْ لِى مِنَ الْغَنِيمَةِ وَأُعْطِيتُ مِنْ خُرْثِىِّ الْمَتَاعِ سَيْفًا وَكُنْتُ أَجُرُّهُ إِذَا تَقَلَّدْتُهُ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî', ona Hişâm b. Sa'd, ona Muhammed b. Zeyd b. Muhâcir b. Kunfuz, ona da Umeyr mevlâ Âbî Lahm -râvi Vekî, Ebu Lahm'ın et (lahm) yemediği için böyle isimlendirildiğini söylemiştir- şöyle rivayet etmiştir:
Ben köle iken efendimle beraber Hayber günü gazâ ettim de ganimetten bana hisse verilmedi. Bana gayet değersiz bir kılıç verildi. Onu kuşandığımda sürüklemek durumunda kalıyordum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Cihâd 37, /463
Senetler:
1. Umeyr Mevlâ Âbi'l-Lahm (Umeyr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Zeyd el-Kuraşî (Muhammed b. Zeyd b. Muhacir b. Kunfuz)
3. Ebu Abbad Hişam b. Sa'd el-Kuraşî (Hişam b. Sa'd)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Ganimet, hak sahiplerine taksimi