Giriş

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus; (T) Bize Leys, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Abdullah b. Ka'ab, ona da Ka'b b. Mâlik şöyle söylemiştir: Ka'b, Rasulullah (sav) döneminde mescide İbn Ebu Hadred'den alacağını (borcunu ödemesini) istedi. Bunun üzerine sesleri o derece yükseldi ki evinde bulunan Rasulullah (sav) seslerini işitti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onlara doğru çıkıp, odasının perdesini açtı ve Ka'b b. Malik'e seslenerek "Ey Ka'b!" dedi. Ka'b 'Lebbeyk! Ey Allah'ın Rasulü' deyince Rasul-i Ekrem (sav) eliyle "Yarısını indir." diye işaret etti. Ka'b da hemen 'İndirdim Ey Allah'ın Rasulü!' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), (Abdullah b. Ebu Hadred'e hitaben) şöyle buyurdu: "Şimdi kalk da (kalan) borcunu öde!"


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280311 B002710-2 Buhari, Sulh, 14

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona da babası Zübeyr şöyle anlattı: "Kendisi, Bedir'de hazır bu­lunan Ensâr'dan bir adamla Harre mevkiinde hurmalıklarını suladıkları su yolları ve su nöbeti hakkında Rasûlullah'ın (sav) huzurunda muhakeme olmuş. Rasûlullah (sav) Zübeyr'e, "— Yâ Zübeyr! Tarlanı sula, sonra suyu tutma, komşuna doğru salıver" buyurdu. Ensârî zât bundan öfkelendi ve: "- Ey Allah'ın Rasûlü, Zübeyr senin halanın oğlu olduğu için böyle konuşuyorsun değil mi?" dedi.Hemen Rasûlullah'ın (sav) yüzünün rengi değişti. Sonra Zübeyr'e, "— Yâ Zübeyr! Tarlanı sula, sonra suyu tut, hurma ağaçla­rının köklerine erişmedikçe bırakma!" buyurdu. Rasûlullah (sav) o vakit Zübeyr'e kendi hakkını bol bol kullanmasını söyledi. Halbuki bundan önce Zübeyr'e, hem kendisine, hem de En­sârî lehine müsamahalı bir sulama yapmasını işaret etmiş idi. Ensârî Rasûlullah'a (sav) öfkelenince, Hz. Peygamber de Zübeyr'e apaçık hüküm içinde hakkını bol bol kullanmasını bildirmiştir. Urve dedi ki: Zübeyr, "Vallahi ben şu âyetin bu hâdise hakkında indiğini zannediyo­rum, dedi: "Hayır! Rabbin adına yemin olsun ki onlar, aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçşe ve boyun eğip teslim olmadeıkça iman etmiş olmazlar."(en-Nisâ: 4/65)


    Öneri Formu
25453 B002708 Buhari, Sulh, 12


    Öneri Formu
25448 B002705 Buhari, Sulh, 10

Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensârî, ona Humeyd’in şöyle dediğini rivayet etti: Enes’in zikrettiğine göre Nadr'ın kızı Rubey, bir kız çocuğunun ön dişini kırmıştı. Dişi kırılan o küçük kızın ailesine, ya affetmelerini ya da diyeti kabul etmelerini teklif ettiler. Ama onlar kabul etmedi ve Rasulullah'a (sav) geldiler. Rasulullah (sav) da kısas yapılmasına hükmetti. Kardeşi Enes b. Nadr “Rubey'in dişi mi kırılacak ey Allah'ın Rasulü, hayır seni hak ile gönderene yemin ederim ki onun ön dişi kırılmayacaktır” dedi. Rasulullah (sav) de "ey Enes, Allah'ın hükmü kısastır" buyurdu. Karşı taraf kısastan vazgeçip affettiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah’ın kulları arasından, Allah’a yemin ile and verecek olsa, Allah’ın da yeminini doğru çıkartacağı kimseler vardır" buyurdu. Fezârî, Humeyd'den onun da Enes'ten yaptığı rivayette "Kızın kavmi razı olup diyeti kabul ettiler" sözünü ziyade etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Mervan b. Muaviye arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280308 B002703-2 Buhari, Sulh, 8

Bize Muhammed b. Abdullah el-Ensârî, ona Humeyd’in şöyle dediğini rivayet etti: Enes’in zikrettiğine göre Nadr'ın kızı Rubey, bir kız çocuğunun ön dişini kırmıştı. Dişi kırılan o küçük kızın ailesine, ya affetmelerini ya da diyeti kabul etmelerini teklif ettiler. Ama onlar kabul etmedi ve Rasulullah'a (sav) geldiler. Rasulullah (sav) da kısas yapılmasına hükmetti. Kardeşi Enes b. Nadr “Rubey'in dişi mi kırılacak ey Allah'ın Rasulü, hayır seni hak ile gönderene yemin ederim ki onun ön dişi kırılmayacaktır” dedi. Rasulullah (sav) de "ey Enes, Allah'ın hükmü kısastır" buyurdu. Karşı taraf kısastan vazgeçip affettiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah’ın kulları arasından, Allah’a yemin ile and verecek olsa, Allah’ın da yeminini doğru çıkartacağı kimseler vardır" buyurdu. Fezârî, Humeyd'den onun da Enes'ten yaptığı rivayette "Kızın kavmi razı olup diyeti kabul ettiler" sözünü ziyade etmiştir.


    Öneri Formu
25443 B002703 Buhari, Sulh, 8

Bize Muhammed b. Beşşar, ona Abdülvehhab, ona Ubeydullah, ona Vehb b. Keysan, ona da Cabir b. Abdullah (ra) şöyle demiştir: Babam öldüğünde borçları vardı. Alacaklılarına, borca karşılık o senenin hurma mahsulünü teklif ettim. Onlar yeterli görmediler. Bunun üzerine ben Hz. Peygamber'e (sav) geldim ve durumu O'na anlattım. Rasulullah (sav) "Hurmaları kesip depoya kaldırdığın zaman (bana bildir)" buyurdu. Ben Rasulullah'a (sav) haber verdim, yanında Ebu Bekir ve Ömer ile birlikte geldi, mahsulün bereketlenmesi için dua etti ve "Alacaklıları çağır ve onlara alacaklarını tamamıyla öde" buyurdu. Ben babamın borçlu olduğu herkese alacaklarını ödedim. Geriye, yedisi acve altısı levn (bir çeşit hurma) yahut altısı acve yedisi levn olmak üzere on üç vesk hurma arttı. Akşam namazında Rasulullah (sav) ile karşılaştım ve O'na olanları anlattım. Rasulullah (sav) gülümsedi ve "Ebu Bekir ve Ömer'e git ve bunları o ikisine anlat" buyurdu. (Ben gidip, olanları anlatınca) Onlar “Rasulullah o duayı ettikten sonra, bunun böyle olacağını biz biliyorduk zaten” dediler. Hişam'ın Vehb'den onun da Cabir'den naklettiği rivayette (akşam namazı yerine) ikindi namazı geçmektedir. Hz. Ebu Bekir'den ve Rasulullah'ın (sav) güldüğünden de bahsetmemiştir. Ayrıca o, 'babam otuz vesk borç bırakmıştı.' ibaresini de zikretmiştir. İbn İshak'ın Vehb'den, onun da Cabir'den naklettiği rivayette ise (akşam namazı yerine) öğle namazı zikredilmektedir.


    Öneri Formu
25456 B002709 Buhari, Sulh, 13


Açıklama: Hucurât suresi, Medine'ye hicretin ilk zamanlarında meydana gelen bu olaydan çok sonra nazil olmuştur. Dolayısıyla Enes b. Malik'in (ra) olayı naklettikten sonra söylediği sözün maksadı ayetin iniş zamanı hakkında bilgi vermek değil, Hucurat suresi 9. ayetle bu olay arasındaki ilişkiye dikkat çekmektir (Kastalânî, İrşâdü's-sârî, IV, 418).

    Öneri Formu
25425 B002691 Buhari, Sulh, 1


    Öneri Formu
25442 B002702 Buhari, Sulh, 7


    Öneri Formu
25452 B002707 Buhari, Sulh, 11


    Öneri Formu
25447 B002704 Buhari, Sulh, 9