10612 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Halid el-Cühenî (r.anhum) şöyle rivayet etmişlerdir: Bedevî Araplardan bir adam Rasulullah'a (sav) geldi ve “ey Allah'ın Rasulü, Allah hakkı için senden dileğim benim için yalnız Allah'ın Kitabı ile hükmetmendir” dedi. Diğer davalı ise daha anlayışlı ve edepli bir şekilde “evet, aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet ve konuşmak için bana izin ver” dedi. Allah Rasulü (sav) "konuş" buyurdu. Adam “benim oğlum bu bedevinin yanında ücretli bir işçi idi. Bu adamın karısıyla zina etmiş. Bana, oğlum üzerine taşlama cezası lâzım geldiği haber verildi. Ben de bu adama yüz koyun ve bir de cariye fidye verip, oğlumu bu cezadan kurtardım. Sonra ben bunu ilim sahibi olanlara sordum. Onlar da bana, oğluma ancak yüz değnek vurma ve bir sene gurbete gönderme, bunun karısına da taşlama cezası lâzım geldiğini haber verdiler?” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Nefsim elinde olan Allah'a yemin ederim ki, aranızda elbette Allah'ın Kitabı ile hükmedeceğim. Cariye ile koyunlar sana geri verilir, oğluna da yüz değnek vurulup bir sene sürgün edilir" buyurdu. Sonra Üneys'e "Ey Üneys, kuşluk vaktinde bu adamın karısının yanına git. Eğer suçunu itiraf ederse, ona taşlama cezası uygula" buyurdu. Râvî der ki: Uneys, kadının yanına gitti. Kadın da suçunu itiraf etti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kadının taşlanmasını emretti ve kadın taşlandı.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesinin üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir'in Muğire'den rivayet ettiğine göre (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır." dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Salim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra'nın naklettiğine göre Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylemiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesinin üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir'in Muğire'den rivayet ettiğine göre (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır." dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Salim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra'nın naklettiğine göre Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylemiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir'in Muğire'den rivayet ettiğine göre (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır." dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Salim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra'nın naklettiğine göre Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylemiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir'in Muğire'den rivayet ettiğine göre (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır." dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Salim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra'nın naklettiğine göre Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylemiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir'in Muğire'den rivayet ettiğine göre (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır." dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Salim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra'nın naklettiğine göre Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylemiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.
Bize Ebu Nuaym, ona Zekeriyya, ona Âmir, ona da Câbir'in anlattığına göre; o bir gün bitkin düşmüş devesi üzerinde yol alıyorken Nebi (sav) onun yanından geçti. Bu esnada Rasulullah (sav) o deveye dokundu ve ona dua etti. Bunun üzerine deve benzeri görülmedik bir şekilde (hızlı) yürümeye başladı. Sonra Allah Rasulü (sav) Cabir'e: "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" dedi. Ben olmaz dedim. Rasulullah (sav) yine "Bu deveyi bana bir ukiyeye sat" buyurdu. Ben de deveyi ona beni evime kadar taşıması şartı ile sattım. Medine'ye vardığımızda deveyi ona götürdüm, o da bana parasını nakit olarak verdikten sonra ben de ayrılıp gittim. Daha sonra hemen arkamdan birisini gönderdi ve şöyle buyurdu: "Ben senin deveni satın alacak değildim, haydi o deveni al o senin malındır." Şu'be'ye Muğire, ona Âmir'in rivayet ettiğine göre Câbir dedi ki: Rasulullah (sav) Medine'ye kadar beni o devenin sırtına bindirdi. İshak'a Cerir, ona Muğire'nin rivayet ettiğine göre de (Câbir) dedi ki: Ben deveyi Medine'ye ulaşıncaya kadar sırtına binmem şartı ile sattım. Atâ ve başkalarının rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Cabir'e "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Muhammed b. el-Münkedir'in Câbir'den rivayet ettiğine göre; Cabir, Medine'ye varıncaya kadar deveye binmeyi şart koştu. Zeyd b. Eslem'in Câbir'den rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber (sav): "Medine'ye varıncaya kadar binmek hakkındır" dedi. Ebu Zübeyr'in Câbir'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) ona "Biz Medine'ye varıncaya kadar ona binme hakkını sana tanıdık." buyurdu. el-A'meş'in Salim'den rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Câbir'e "Ona binerek ailenin yanına var." buyurdu. Ubeydullah ve İbn İshak'a Vehb, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre: Nebi (sav) o deveyi bir ukiyyeye satın aldı. Bu hususta Zeyd b. Eslem de Câbir'den rivayeti ile ona mutabaat etmiştir. İbn Cüreyc'e Atâ ve başkasının, onlara Câbir'in rivayet ettiğine göre (Allah Rasulü): "Ben onu dört dinara satın aldım." buyurdu. Bir ukiyye, dinar hesabına göre on dirhem eder. Muğire'ye Şa'bî'nin, ona Câbir'in rivayeti ile İbnü'l-Münkedir ve Ebu Zübeyr'e Câbir'in rivayetlerinde devenin ücreti açıklanmamıştır. el-A'meş'e Sâlim, ona da Câbir'in rivayetinde altın ukiyye ifadesi geçmektedir. Ebu İshak'a Sâlim, ona Câbir'in rivayetinde iki yüz dirhem denilmektedir. Davud b. Kays, ona Ubeydullah b. Miksem, ona Câbir'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) bu deveyi Tebük yolunda satın almıştır. Sanırım dört ukiyye demiştir. Ebu Nadra ise Câbir'in kendisine Hz. Peygamber'in (sav) onu yirmi dinara satın aldığını söylediğini nakletmiştir. Buhari dedi ki: eş-Şâ'bî'nin bir ukiyyeye (satın almıştır) sözü rivayetlerde daha çok geçmektedir. Bana göre Câbir'in Medine'ye kadar deveye binme şartını koşması da daha çok rivayette yer almakta ve daha sahihtir.