Bize Müslim b. İbrahim ve Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Yahya, ona Muhammed b. İbrahim, ona da İbn Cebr b. Atîk'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bazı kıskançlıkları Allah onları sever, bazılarını sevmez. Allah’ın sevdiği kıskançlık, şüpheli şeylerden sakınma konusunda olandır. Allah'ın sevmediği kıskançlık ise şüpheli olmayan (helal) konudaki kıskançlıktır. Yine Allah öne çıkma gayretinin bir kısmını sever, bir kısmını ise sevmez. Allah'ın sevdiği öne çıkma gayreti savaşta ve sadaka verirken olandır. Allah'ın kızdığı ise zulüm ve bozgunculukta olandır."
[Musa son cümlede zulüm yanında övünmeyi de ilave etmiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16160, D002659
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ - الْمَعْنَى وَاحِدٌ - قَالاَ حَدَّثَنَا أَبَانُ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنِ ابْنِ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ "مِنَ الْغَيْرَةِ مَا يُحِبُّ اللَّهُ وَمِنْهَا مَا يُبْغِضُ اللَّهُ فَأَمَّا الَّتِى يُحِبُّهَا اللَّهُ فَالْغَيْرَةُ فِى الرِّيبَةِ وَأَمَّا الْغَيْرَةُ الَّتِى يُبْغِضُهَا اللَّهُ فَالْغَيْرَةُ فِى غَيْرِ رِيبَةٍ وَإِنَّ مِنَ الْخُيَلاَءِ مَا يُبْغِضُ اللَّهُ وَمِنْهَا مَا يُحِبُّ اللَّهُ فَأَمَّا الْخُيَلاَءُ الَّتِى يُحِبُّ اللَّهُ فَاخْتِيَالُ الرَّجُلِ نَفْسَهُ عِنْدَ الْقِتَالِ وَاخْتِيَالُهُ عِنْدَ الصَّدَقَةِ وَأَمَّا الَّتِى يُبْغِضُ اللَّهُ فَاخْتِيَالُهُ فِى الْبَغْىِ."
[قَالَ مُوسَى وَالْفَخْرِ.]
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim ve Musa b. İsmail, ona Ebân, ona Yahya, ona Muhammed b. İbrahim, ona da İbn Cebr b. Atîk'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bazı kıskançlıkları Allah onları sever, bazılarını sevmez. Allah’ın sevdiği kıskançlık, şüpheli şeylerden sakınma konusunda olandır. Allah'ın sevmediği kıskançlık ise şüpheli olmayan (helal) konudaki kıskançlıktır. Yine Allah öne çıkma gayretinin bir kısmını sever, bir kısmını ise sevmez. Allah'ın sevdiği öne çıkma gayreti savaşta ve sadaka verirken olandır. Allah'ın kızdığı ise zulüm ve bozgunculukta olandır."
[Musa son cümlede zulüm yanında övünmeyi de ilave etmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 114, /613
Senetler:
1. Cebr b. Atîk el-Ensarî (Cabir b. Atik b. Kays b. Mürrî b. Ka'b b. Seleme)
2. Abdurrahman b. Cabir el-Ensarî (Abdurrahman b. Cabir b. Atik)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
6. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Ahlak, Allah'ın sevdiği/sevmediği tavırlar
Kibir, Kibir ve gurur
Kıskançlık, Hased, iyi ve kötü olanı kıskanma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15544, D002530
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ أَنَّ دَرَّاجًا أَبَا السَّمْحِ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِى الْهَيْثَمِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ : أَنَّ رَجُلاً هَاجَرَ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنَ الْيَمَنِ ، فَقَالَ:
"هَلْ لَكَ أَحَدٌ بِالْيَمَنِ." قَالَ : أَبَوَاىَ . قَالَ :
"أَذِنَا لَكَ." قَالَ : لاَ. قَالَ:
"ارْجِعْ إِلَيْهِمَا فَاسْتَأْذِنْهُمَا ، فَإِنْ أَذِنَا لَكَ فَجَاهِدْ ، وَإِلاَّ فَبِرَّهُمَا."
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, ona Abdullah b. Vehb, ona Amr b. Haris, ona Ebu Semh Derrâc, ona Ebu Heysem, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) rivayet ettiğine göre bir adam Yemen'den kalkıp Hz. Peygamber'in (sav) yanına gelmişti. Ona "Yemen'de kimsen var mı?" diye sordu. Adam annem ve babam var dedi. Hz. Peygamber "sana izin verdiler mi?" diye sordu. O hayır, izin vermediler dedi. Hz. Peygamber (sav) "öyleyse dön ve onlardan izin al. Eğer sana izin verirlerse cihada katıl. Yoksa onlara hizmet et" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 33, /587
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Heysem Süleyman b. Amr el-Leysî (Süleyman b. Amr b. Abdulutvari)
3. Abdullah b. Semh es-Sehmî (Abdullah b. Semh b. Üsame)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Said b. Mansur el-Horasânî (Ebû Osman Said b Mansur b. Şu'be)
Konular:
BİRRU'L- VALİDEYN
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17268, D002788
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَزِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا حُمَيْدُ بْنُ مَسْعَدَةَ حَدَّثَنَا بِشْرٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَوْنٍ عَنْ عَامِرٍ أَبِى رَمْلَةَ قَالَ أَخْبَرَنَا مِخْنَفُ بْنُ سُلَيْمٍ قَالَ وَنَحْنُ وُقُوفٌ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِعَرَفَاتٍ قَالَ
"يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ عَلَى كُلِّ أَهْلِ بَيْتٍ فِى كُلِّ عَامٍ أُضْحِيَةً وَعَتِيرَةً أَتَدْرُونَ مَا الْعَتِيرَةُ هَذِهِ الَّتِى يَقُولُ النَّاسُ الرَّجَبِيَّةُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ الْعَتِيرَةُ مَنْسُوخَةٌ هَذَا خَبَرٌ مَنْسُوخٌ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Yezid (b. Zürey'); (T)
Bize Humeyd b. Mes'ade, ona Bişr (b. Mufassal), ona Abdullah b. Avn, ona Âmir Ebu Remle, ona da Mihnef b. Süleym şöyle demiştir: Biz Arafat'da Rasulullah (sav) ile otururken kendisi şöyle buyurdu:
"Ey insanlar! Şüphesiz ki her sene her ev halkına (Kurban Bayramı'nda kesilen) bir kurbanlık ve bir de atîre vardır. Atire nedir biliyor musunuz? Atîre halkın er-recebiyye (Receb ayında kestikleri kurban) dedikleri şeydir."
[Ebû Davud dedi ki; Atîre mensuhtur (hükmü kaldırılmıştır). Bu haber de mensuhtur.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 1, /649
Senetler:
1. Mihnef b. Süleym el-Abdi (Mihnef b. Süleym b. Haris b. Avf b. Sa'lebe)
2. Ebu Remle Âmir (Âmir)
3. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. Humeyd b. Mes'ade es-Sami (Humeyd b. Mes'ade b. Mübarek)
Konular:
Kurban, kurban ve adak
Nesh
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17269, D002789
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يَزِيدَ حَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ أَبِى أَيُّوبَ حَدَّثَنِى عَيَّاشُ بْنُ عَبَّاسٍ الْقِتْبَانِىُّ عَنْ عِيسَى بْنِ هِلاَلٍ الصَّدَفِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"أُمِرْتُ بِيَوْمِ الأَضْحَى عِيدًا جَعَلَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ لِهَذِهِ الأُمَّةِ." قَالَ الرَّجُلُ أَرَأَيْتَ إِنْ لَمْ أَجِدْ إِلاَّ أُضْحِيَةً أُنْثَى أَفَأُضَحِّى بِهَا قَالَ
"لاَ وَلَكِنْ تَأْخُذُ مِنْ شَعْرِكَ وَأَظْفَارِكَ وَتَقُصُّ شَارِبَكَ وَتَحْلِقُ عَانَتَكَ فَتِلْكَ تَمَامُ أُضْحِيَتِكَ عِنْدَ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ."
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah, ona Abdullah b. Yezid, ona Said b. Ebu Eyyüb, ona Ayyaş b. Abbas el-Kıtbanî, ona İsa b. Bilal es-Sadefi, ona da Abdullah b. Amr b. As şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Bana, kurban gününü bayram günü olarak kutlamam emredildi. Allah kurban günlerini bu ümmet için bayram kıldı." (Orada bulunan sahabilerden) birisi sağmal bir hayvandan başka bir kurbanlık bulamazsam onu kurban edebilir miyim? Ne dersiniz? diye sordu. Rasulullah (sav):
"Hayır, (onu kurban etme) fakat sen saçından ve tırnaklarından biraz kesersin, bıyıklarını kısaltır, etek altını da tıraş edersin, Aziz ve Celil olan Allah katında senin kurbanının hepsi, işte bundan ibarettir" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 1, /649
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. İsa b. Hilal es-Sadefi (İsa b. Hilal)
3. Ayyaş b. Abbas el-Kıtbanî (Ayyaş b. Abbas)
4. Ebu Yahya Said b. Miklas el-Huzaî (Said b. Miklas)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Adevî (Abdullah b. Yezid)
6. Harun b. Abdullah el-Bezzâz (Harun b. Abdullah b. Mervan)
Konular:
Bayram, kurban bayramı
KTB, KURBAN
Kurban, hangi hayvanlardan kurban edilebilir, edilemez
Kurban, kurban ve adak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17272, D002791
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ مُسْلِمٍ اللَّيْثِىُّ قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ الْمُسَيَّبِ يَقُولُ سَمِعْتُ أُمَّ سَلَمَةَ تَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"مَنْ كَانَ لَهُ ذِبْحٌ يَذْبَحُهُ فَإِذَا أَهَلَّ هِلاَلُ ذِى الْحِجَّةِ فَلاَ يَأْخُذَنَّ مِنْ شَعْرِهِ وَلاَ مِنْ أَظْفَارِهِ شَيْئًا حَتَّى يُضَحِّىَ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ اخْتَلَفُوا عَلَى مَالِكٍ وَعَلَى مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو فِى عَمْرِو بْنِ مُسْلِمٍ قَالَ بَعْضُهُمْ عُمَرُ وَأَكْثَرُهُمْ قَالَ عَمْرٌو.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَهُوَ عَمْرُو بْنُ مُسْلِمِ بْنِ أُكَيْمَةَ اللَّيْثِىُّ الْجُنْدَعِىُّ.]
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası (Muaz b. Muaz), ona Muhammed b. Amr, ona Amr b. Müslim el-Leysî, ona Said b. Müseyyeb, ona Ümmü Seleme (r.anha), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Kimin kesecek bir kurbanı varsa, Zilhiccenin hilali yenilenince kurbanını kesinceye kadar saçından ve tırnaklarından asla bir şey almasın."
[Ebu Davud dedi ki: (bu hadisin râvileri) Malik (b. Enes) ile Muhammed b. Amr'ın bu hadisi aldıkları ravinin ismi) üzerinde (yani bu ravinin isminin) Amr b. Müslim (olup olmadığı) hakkında ihtilaf ettiler. (Ravilerin bir kısmı (onun ismini) Ömer (b. Müslim olduğunu) söyledi. Ekserisi de Amr (b. Müslim olduğunu) söyledi. ]
[(Musannif) Ebu Davud da (Ekseriyetin dediği gibi) O(nun ismi) Amr b. Müslim b. Ükeymete el-Leysî el-Cündeiyyü(dür) dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 3, /649
Senetler:
1. Ümmü Seleme Zevcü'n Nebi (Hind bt. Huzeyfe b. Muğire)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Amr b. Müslim el-Leysî (Amr b. Müslim b. Umare b. Ükeyme)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
5. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Kurban, kesim kuralları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17275, D002792
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى حَيْوَةُ حَدَّثَنِى أَبُو صَخْرٍ عَنِ ابْنِ قُسَيْطٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمَرَ بِكَبْشٍ أَقْرَنَ يَطَأُ فِى سَوَادٍ وَيَنْظُرُ فِى سَوَادٍ وَيَبْرُكُ فِى سَوَادٍ فَأُتِىَ بِهِ فَضَحَّى بِهِ فَقَالَ
"يَا عَائِشَةُ هَلُمِّى الْمُدْيَةَ." ثُمَّ قَالَ
"اشْحَذِيهَا بِحَجَرٍ." فَفَعَلَتْ فَأَخَذَهَا وَأَخَذَ الْكَبْشَ فَأَضْجَعَهُ وَذَبَحَهُ وَقَالَ
"بِسْمِ اللَّهِ اللَّهُمَّ تَقَبَّلْ مِنْ مُحَمَّدٍ وَآلِ مُحَمَّدٍ وَمِنْ أُمَّةِ مُحَمَّدٍ." ثُمَّ ضَحَّى بِهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Hayve (b. Şurayh), Ebu Sahr (Humeyd b. Ebu Muharik), ona (Yezid) b. Kuseyt, ona da Urve b. Zübeyr, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav), siyah içinde yere basan, siyah içinde bakan ve siyah içinde yatan boynuzlu bir koç (getirilmesini) istemiş, koç hemen getirilmiş ve onu kurban etmeye karar verirdi ve "Ey Aişe! Bıçağı getir," dedi sonra da "onu taşla keskinleştir!" buyurdu. Bunun üzerine (Hz. Aişe emredileni) yaptı (Hz. Peygamber de) bıçağı aldı ve koçu tutup (sol tarafı üzerine) yatırdı ve (bizzat kendi elleriyle) onu kesti (önce) koçu yatırarak:
"Bismillahi Allahümme tekabbel min Muhammed'in ve âlî Muhammed'in ve min ümmeti Muhammed: Allanın adıyla (kesmeye başlıyorum) Ey Allah'ım! (bunu) Muhammed'den, Muhammed ailesinden ve Muhammed ümmetinden kabul eyle" dedi sonra koçu kesti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 4, /650
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Abdullah Yezid b. Kuseyt el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Kuseyt b. Üsame b. Umeyr)
4. Ebu Sahr Humeyd b. Ebu Muharik el-Medenî (Humeyd b. Ziyad)
5. Ebu Zür'a Hayve b. Şurayh et-Tücîbî (Hayve b. Şurayh b. Safvan b. Malik)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Cafer Ahmed b. Salih el-Mısrî (Ahmed b. Salih)
Konular:
Kurban, keserken besmele-tekbir
Kurban, kesim kuralları
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ حَدَّثَنَا حَفْصٌ عَنْ جَعْفَرٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ
"كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُضَحِّى بِكَبْشٍ أَقْرَنَ فَحِيلٍ يَنْظُرُ فِى سَوَادٍ وَيَأْكُلُ فِى سَوَادٍ وَيَمْشِى فِى سَوَادٍ."
Bize Yahya b. Main, ona Hafs, ona Cafer, ona babası, ona da Ebu Said (ra) şöyle haber vermiştir:
"Rasulullah (sav) boynuzlu, bakımlı, kara gözlü, kara ağızlı ve kara ayaklı bir koçu kurban etmişti."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17281, D002796
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ حَدَّثَنَا حَفْصٌ عَنْ جَعْفَرٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ
"كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُضَحِّى بِكَبْشٍ أَقْرَنَ فَحِيلٍ يَنْظُرُ فِى سَوَادٍ وَيَأْكُلُ فِى سَوَادٍ وَيَمْشِى فِى سَوَادٍ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Main, ona Hafs, ona Cafer, ona babası, ona da Ebu Said (ra) şöyle haber vermiştir:
"Rasulullah (sav) boynuzlu, bakımlı, kara gözlü, kara ağızlı ve kara ayaklı bir koçu kurban etmişti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 4, /651
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Muhammed el-Bakır (Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali)
3. Ebu Abdullah Cafer es-Sâdık (Cafer b. Muhammed b. Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Main (Yahya b. Main b. Avn)
Konular:
Kurban, deve, koyun, keçi vs.
Bize Ahmed b. Amr b. es-Serh, ona İbn Vehb, Hayve b. Şurayh ve İbn Lehîa' o ikisine Yezid b. Ebu Habib, ona Eslem Ebu İmran şöyle dedi:
"Biz Medine'den, İstanbul'u fethetme arzusu ile yola çıktık. Ordunun başında Abdurrahman b. Halid b. el-Velîd vardı. Rumlar sırtlarını şehrin surlarına dayamışlardı. Derken bir adam düşman üzerine atıldı. Bunun üzerine insanlar 'geri dur, geri dur! Lâ ilahe illallah, kendi eliyle kendini tehlikeye atıyor!' dediler. Bu söz üzerine Ebu Eyyüb (ra) şöyle dedi: Bu ayet, biz Ensâr topluluğu hakkında indi. Allah, Peygamber'ine (sav) yardım edip İslamiyet'i galip kılınca; Haydi gelin artık mallarımız ile meşgul olalım, onları işlek hale getirelim demiştik. Bunun üzerine Allah Teâlâ: "Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın!"[Bakara, 2/195] ayetini indirdi. Kendi ellerimizle kendimizi tehlikeye atmak demek; mallarımız ile meşgul olup, onları çalıştıracağız derken, cihadı terk etmemiz demektir."
[Ebu İmran devamla dedi ki: Ebu Eyyüb vefat edip İstanbul'a defnedilinceye kadar Allah yolunda cihada devam etti.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272898, D002512-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ عَنْ حَيْوَةَ بْنِ شُرَيْحٍ وَابْنِ لَهِيعَةَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى حَبِيبٍ عَنْ أَسْلَمَ أَبِى عِمْرَانَ قَالَ:
" غَزَوْنَا مِنَ الْمَدِينَةِ نُرِيدُ الْقُسْطَنْطِينِيَّةَ، وَعَلَى الْجَمَاعَةِ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ خَالِدِ بْنِ الْوَلِيدِ وَالرُّومُ مُلْصِقُو ظُهُورِهِمْ بِحَائِطِ الْمَدِينَةِ، فَحَمَلَ رَجُلٌ عَلَى الْعَدُوِّ فَقَالَ النَّاسُ: مَهْ، مَهْ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ، يُلْقِى بِيَدَيْهِ إِلَى التَّهْلُكَةِ. فَقَالَ أَبُو أَيُّوبَ: إِنَّمَا نَزَلَتْ هَذِهِ الآيَةُ فِينَا مَعْشَرَ الأَنْصَارِ لَمَّا نَصَرَ اللَّهُ نَبِيَّهُ وَأَظْهَرَ الإِسْلاَمَ، قُلْنَا: هَلُمَّ نُقِيمُ فِى أَمْوَالِنَا وَنُصْلِحُهَا، فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى (وَأَنْفِقُوا فِى سَبِيلِ اللَّهِ وَلاَ تُلْقُوا بِأَيْدِيكُمْ إِلَى التَّهْلُكَةِ) فَالإِلْقَاءُ بِالأَيْدِى إِلَى التَّهْلُكَةِ أَنْ نُقِيمَ فِى أَمْوَالِنَا وَنُصْلِحَهَا وَنَدَعَ الْجِهَادَ. "
[قَالَ أَبُو عِمْرَانَ: فَلَمْ يَزَلْ أَبُو أَيُّوبَ يُجَاهِدُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ حَتَّى دُفِنَ بِالْقُسْطَنْطِينِيَّةِ.]
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Amr b. es-Serh, ona İbn Vehb, Hayve b. Şurayh ve İbn Lehîa' o ikisine Yezid b. Ebu Habib, ona Eslem Ebu İmran şöyle dedi:
"Biz Medine'den, İstanbul'u fethetme arzusu ile yola çıktık. Ordunun başında Abdurrahman b. Halid b. el-Velîd vardı. Rumlar sırtlarını şehrin surlarına dayamışlardı. Derken bir adam düşman üzerine atıldı. Bunun üzerine insanlar 'geri dur, geri dur! Lâ ilahe illallah, kendi eliyle kendini tehlikeye atıyor!' dediler. Bu söz üzerine Ebu Eyyüb (ra) şöyle dedi: Bu ayet, biz Ensâr topluluğu hakkında indi. Allah, Peygamber'ine (sav) yardım edip İslamiyet'i galip kılınca; Haydi gelin artık mallarımız ile meşgul olalım, onları işlek hale getirelim demiştik. Bunun üzerine Allah Teâlâ: "Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın!"[Bakara, 2/195] ayetini indirdi. Kendi ellerimizle kendimizi tehlikeye atmak demek; mallarımız ile meşgul olup, onları çalıştıracağız derken, cihadı terk etmemiz demektir."
[Ebu İmran devamla dedi ki: Ebu Eyyüb vefat edip İstanbul'a defnedilinceye kadar Allah yolunda cihada devam etti.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Cihâd 23, /583
Senetler:
1. Ebu Eyyüb el-Ensari (Halid b. Zeyd b. Küleyb b. Salabe b. Abd)
2. Eslem b. Yezid el-Mısrî (Eslem b. Yezid)
3. İbn Ebu Habib Yezid b. Kays el-Ezdî (Yezid b. Süveyd)
4. Ebu Zür'a Hayve b. Şurayh et-Tücîbî (Hayve b. Şurayh b. Safvan b. Malik)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Cihad, kendini tehlikeye atmak
Şehirler, İstanbul, fethi
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَحَرَ سَبْعَ بَدَنَاتٍ بِيَدِهِ قِيَامًا وَضَحَّى بِالْمَدِينَةِ بِكَبْشَيْنِ أَقْرَنَيْنِ أَمْلَحَيْنِ."
[قال ابو داود: الأملح إذا كان الغالب عليه البياض].
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17277, D002793
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَنَسٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم نَحَرَ سَبْعَ بَدَنَاتٍ بِيَدِهِ قِيَامًا وَضَحَّى بِالْمَدِينَةِ بِكَبْشَيْنِ أَقْرَنَيْنِ أَمْلَحَيْنِ."
[قال ابو داود: الأملح إذا كان الغالب عليه البياض].
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb b. Hâlid, ona Eyyüb es-Sahtiyânî, ona da Ebû Kilabe (Abdullah b. Zeyd), Enes'in (b. Malik) (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Hz. Peygamber (sav) yedi tane deveyi, ayakta (yatırmadan) kendi eliyle boğazlamış, boynuzlu ve alacalı iki koçu da Medine'de kesmiştir.
[Ebû Davud: Emlah, beyazın siyah renge baskın gelmesidir (alaca demektir).]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 4, /650
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Kurban, deve, koyun, keçi vs.
Kurban, kesim kuralları
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم ضَحَّى بِكَبْشَيْنِ أَقْرَنَيْنِ أَمْلَحَيْنِ يَذْبَحُ وَيُكَبِّرُ وَيُسَمِّى وَيَضَعُ رِجْلَهُ عَلَى صَفْحَتِهِمَا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
17278, D002794
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ
"أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم ضَحَّى بِكَبْشَيْنِ أَقْرَنَيْنِ أَمْلَحَيْنِ يَذْبَحُ وَيُكَبِّرُ وَيُسَمِّى وَيَضَعُ رِجْلَهُ عَلَى صَفْحَتِهِمَا."
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişam (b. Senber ed-Destevâî), ona Katade (b. Diame es-Sedusî) ona da Enes'in (b. Malik el-Ensarî) rivayet ettiğine göre "Hz. Peygamber (sav) boynuzlu ve alacalı iki tane koçu tekbir getirip Allah'ın (cc) adını andı ve daha sonra (sağ) dizini (hayvanların) boğazının kenarına koyarak kurban etti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Dahâyâ 4, /650
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
4. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Kurban, deve, koyun, keçi vs.
Kurban, keserken besmele-tekbir