10631 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi, ona Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Vasiyet edecek bir şeyi bulunan herhangi Müslüman bir kimseye vasiyeti yanında yazılı bulunmadıkça iki gece geçirmesi asla caiz olmaz." Muhammed b. Müslim, Amr b. Dinar'dan, onun İbn Ömer'den, onun da Hz. Peygamber'den (sav) yaptığı rivayette İmam Mâlik'e, mutâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Müslim arasında inkıta vardır.
Urve der ki: Âişe bana şöyle haber verdi: Hz. peygamber (sav) (muhacir kadınları) "Ey iman edenler! Mü’min kadınlar hicret ederek size geldikleri zaman imanları hususunda onları imtihan edin. Gerçi Allah onların imanlarını herkesten daha iyi bilir. Siz de onların inanmış olduklarına kesin kanaat getirirseniz, onları müşrik kocalarına geri göndermeyin. Çünkü bundan böyle onlar kâfir kocalarına helâl olmadıkları gibi, kâfir kocaları da onlara helâl değildir. Yalnız, müşrik kocalarının bu kadınlara ödedikleri mihrleri de kendilerine iade edin. Mihrlerini verdiğiniz takdirde mümin olduklarını bildiğiniz bu kadınları nikâhlamanızda hiçbir sakınca yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın. Onlara ödediğiniz mihri, varacakları kâfir kocalarından geri isteyin. Kâfirler de, Müslüman olup sizinle evlenen eşlerine ödedikleri mihri geri istesinler. Bunlar Allah’ın koyduğu hükümlerdir; aranızda böyle hüküm veriyor. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. Eğer sizden birinin eşi dinden dönüp kâfirlere katılır da o kadına verdiğiniz mehir size iade edilmezse, onlarla yaptığınız savaşta galip gelip kendilerinden ganimet aldığınızda, eşleri gitmiş olan kocalara, ödedikleri mehir kadarını o ganimetten verin. Kendisine inandığınız Allah’a karşı gönülden saygılı olup O’na karşı gelmekten sakının. Ey Peygamber! Mümin kadınlar sana gelip de Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, dine ve akla uygun hiçbir konuda sana karşı gelmemek hususlarında sana biat etmek istediklerinde, sen de onların biatini kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile! Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, sonsuz merhamet sahibidir." (Mümtehine, 10-12) ayetleri gereğince imtihan ederdi. Urve der ki: Âişe şöyle devam etti: Ayette geçen şartları kabul eden kadınlara Hz. Peygamber (sav) sözlü olarak "senin biatini kabul ettim" derdi. Vallahi, biat sırasında, Rasulullah'ın (sav) eli asla bir kadının eline değmedi. Rasulullah (sav) kadınlardan sadece sözlü olarak biat aldı.
Bize Hallâd b. Yahya, ona Malik, ona da Talha b. Musarrif şöyle demiştir: Ben Abdullah b. Ebu Evfâ'ya (r.anhuma) “Peygamber (sav) vasiyet etti mi?” diye sordum, “hayır” dedi. “öyleyse insanlara vasiyet etmeleri nasıl farz kılındı, ya da emredildi?” dedim. İbn Ebu Evfâ “Hz. Peygamber (sav) Allah'ın Kitabı'yla vasiyeti farz kıldı” dedi.