حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّنْعَانِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى عَدِىُّ بْنُ ثَابِتٍ وَعَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ذَكَرَ أَحَدُهُمَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ ذَكَرَ « أَنَّ جِبْرِيلَ صلى الله عليه وسلم جَعَلَ يَدُسُّ فِى فِى فِرْعَوْنَ الطِّينَ خَشْيَةَ أَنْ يَقُولَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَيَرْحَمَهُ اللَّهُ أَوْ خَشْيَةَ أَنْ يَرْحَمَهُ اللَّهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18937, T003108
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّنْعَانِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى عَدِىُّ بْنُ ثَابِتٍ وَعَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ذَكَرَ أَحَدُهُمَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ ذَكَرَ « أَنَّ جِبْرِيلَ صلى الله عليه وسلم جَعَلَ يَدُسُّ فِى فِى فِرْعَوْنَ الطِّينَ خَشْيَةَ أَنْ يَقُولَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَيَرْحَمَهُ اللَّهُ أَوْ خَشْيَةَ أَنْ يَرْحَمَهُ اللَّهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdula'lâ es-San'ânî, ona Halid b. Haris, ona Şu'be, ona Adî b. Sâbit ve Atâ b. Sâib, onlara Said b. Cübeyr, -ikisinden biri merfû'; diğeri de mevkûf olarak rivayet etti- ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Cebrail (sav), lâ ilâhe illallâh der de Allah ona rahmet eder endişesiyle Firavun'un ağzına çamur tıkmaya başladı. -Râvi şüpheye düşerek (''lâ ilâhe illallâh der de'' ifadesini zikretmeyip) ya da ''Allah'ın ona rahmet etmesinden endişe ederek'' dedi.-
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, bu tarikten hasen-sahih-garîb bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 10, 5/287
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. Muhammed b. Abdüla'la el-Kaysî (Muhammed b. Abdüla'la)
Konular:
Fıravn, Firavunun son andaki imanı
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19840, T003290
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَأَبُو بَكْرٍ بُنْدَارٌ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ زِيَادِ بْنِ إِسْمَاعِيلَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبَّادِ بْنِ جَعْفَرٍ الْمَخْزُومِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ جَاءَ مُشْرِكُو قُرَيْشٍ يُخَاصِمُونَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فِى الْقَدَرِ فَنَزَلَتْ ( يَوْمَ يُسْحَبُونَ فِى النَّارِ عَلَى وُجُوهِهِمْ ذُوقُوا مَسَّ سَقَرَ * إِنَّا كُلَّ شَىْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ ) . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb ve Ebu Bekir Bündâr, onlara Vekî', ona Süfyân, ona Ziyâd b. İsmail, ona Muhammed b. Abbâd b. Cafer el-Mahzûmî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Kureyş müşrikleri kader hususunda tartışmak için Nebî (sav)'ye geldiler. (Bunun üzerine), ''Yüzüstü ateşe sürüklendikleri gün kendilerine, Cehennemin dokunuşunu tadın' denecek. Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık'' ayetleri nazil oldu.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 54, 5/398
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Muhammed b. Abbad el-Mahzumi (Muhammed b. Abbad b. Cafer b. Rifaa b. Ümeyye b. Aiz b. Abdullah)
3. Ziyad b. İsmail el-Kuraşi (Ziyad b. İsmail)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
KTB, KADER
Kur'an, nuzül sebebi
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّنْعَانِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى عَدِىُّ بْنُ ثَابِتٍ وَعَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ذَكَرَ أَحَدُهُمَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ ذَكَرَ « أَنَّ جِبْرِيلَ صلى الله عليه وسلم جَعَلَ يَدُسُّ فِى فِى فِرْعَوْنَ الطِّينَ خَشْيَةَ أَنْ يَقُولَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَيَرْحَمَهُ اللَّهُ أَوْ خَشْيَةَ أَنْ يَرْحَمَهُ اللَّهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279852, T003108-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّنْعَانِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى عَدِىُّ بْنُ ثَابِتٍ وَعَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ذَكَرَ أَحَدُهُمَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ ذَكَرَ « أَنَّ جِبْرِيلَ صلى الله عليه وسلم جَعَلَ يَدُسُّ فِى فِى فِرْعَوْنَ الطِّينَ خَشْيَةَ أَنْ يَقُولَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَيَرْحَمَهُ اللَّهُ أَوْ خَشْيَةَ أَنْ يَرْحَمَهُ اللَّهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdula'lâ es-San'ânî, ona Halid b. Haris, ona Şu'be, ona Adî b. Sâbit ve Atâ b. Sâib, onlara Said b. Cübeyr, -ikisinden biri merfû'; diğeri de mevkûf olarak rivayet etti- ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: Cebrail (sav), lâ ilâhe illallâh der de Allah ona rahmet eder endişesiyle Firavun'un ağzına çamur tıkmaya başladı. -Râvi şüpheye düşerek (''lâ ilâhe illallâh der de'' ifadesini zikretmeyip) ya da ''Allah'ın ona rahmet etmesinden endişe ederek'' dedi.- Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, bu tarikten hasen-sahih-garîb bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 10, 5/287
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. Muhammed b. Abdüla'la el-Kaysî (Muhammed b. Abdüla'la)
Konular:
Fıravn, Firavunun son andaki imanı
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19918, T003319
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ سُلَيْمٍ قَالَ قَدِمْتُ مَكَّةَ فَلَقِيتُ عَطَاءَ بْنَ أَبِى رَبَاحٍ فَقُلْتُ لَهُ يَا أَبَا مُحَمَّدٍ إِنَّ أُنَاسًا عِنْدَنَا يَقُولُونَ فِى الْقَدَرِ . فَقَالَ عَطَاءٌ: لَقِيتُ الْوَلِيدَ بْنَ عُبَادَةَ بْنِ الصَّامِتِ قَالَ حَدَّثَنِى أَبِى قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « إِنَّ أَوَّلَ مَا خَلَقَ اللَّهُ الْقَلَمَ فَقَالَ لَهُ اكْتُبْ فَجَرَى بِمَا هُوَ كَائِنٌ إِلَى الأَبَدِ » . وَفِى الْحَدِيثِ قِصَّةٌ . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . وَفِيهِ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Musa, ona Ebu Davud et-Tayâlisî, ona da Abdülvâhid b. Süleym şöyle rivayet etmiştir:
Mekke'ye geldim ve Atâ b. Ebu Rabâh ile karşılaştım. Ona ''ey Ebu Muhammed, beldemizdeki insanlar kader hakkında konuşup duruyorlar'' dedim. Atâ ise şöyle dedi: Velid b. Ubâde b. Sâmit ile karşılatım bana babasından rivayetle Rasulullah'ın '' Allah'ın yarattığı ilk (şey) kalemdir. Ona 'yaz' buyurdu. (Kalem de) ebediyete kadar olacak şeyleri yazdı'' dediğini rivayet etti.
Bu hadiste (başka) bir kıssa (daha) vardır.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-garîb bir hadistir. İbn Abbas'dan da (bu konuda hadis) rivayet edilmektedir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 68, 5/424
Senetler:
1. Ebu Velid Ubade b. Samit el-Ensari (Ubade b. Samit b. Kays)
2. Velid b. Ubade el-Ensari (Velid b. Ubade b. Samit b. Kays)
3. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
4. Abdülvahid b. Süleym el-Maliki (Abdülvahid b. Süleym)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Ebu Zekeriyya Yahya b. Musa el-Huddanî (Yahya b. Musa b. Abdirabbihi b. Salim)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın ilmi, ilm-i ezeli
Dünya, evren, yaratılışı
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279853, T003290-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ وَأَبُو بَكْرٍ بُنْدَارٌ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ زِيَادِ بْنِ إِسْمَاعِيلَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبَّادِ بْنِ جَعْفَرٍ الْمَخْزُومِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ جَاءَ مُشْرِكُو قُرَيْشٍ يُخَاصِمُونَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فِى الْقَدَرِ فَنَزَلَتْ ( يَوْمَ يُسْحَبُونَ فِى النَّارِ عَلَى وُجُوهِهِمْ ذُوقُوا مَسَّ سَقَرَ * إِنَّا كُلَّ شَىْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ ) . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb ve Ebu Bekir Bündâr, onlara Vekî', ona Süfyân, ona Ziyâd b. İsmail, ona Muhammed b. Abbâd b. Cafer el-Mahzûmî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Kureyş müşrikleri kader hususunda tartışmak için Nebî (sav)'ye geldiler. (Bunun üzerine), ''Yüzüstü ateşe sürüklendikleri gün kendilerine, Cehennemin dokunuşunu tadın' denecek. Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık'' ayetleri nazil oldu. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 54, 5/398
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Muhammed b. Abbad el-Mahzumi (Muhammed b. Abbad b. Cafer b. Rifaa b. Ümeyye b. Aiz b. Abdullah)
3. Ziyad b. İsmail el-Kuraşi (Ziyad b. İsmail)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
KTB, KADER
Kur'an, nuzül sebebi
Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik b. Enes, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Abdülhamid b. Abdurrahman b. Zeyd b. Hattâb, ona da Müslim b. Yesâr el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir:
Ömer b. Hattab'a "Hani Rabbin Âdem oğullarının bellerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim?' demişti. Onlar da, 'Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)' demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, 'Biz bundan habersizdik' dememeniz içindir" [A'râf, 7/172] ayetinin anlamı soruldu. Hz. Ömer “Bu ayet sorulduğunda Hz. Peygamber'in (sav) şöyle cevap verdiğini işittim” dedi:
"Şüphesiz ki Allah Teala Adem'i yarattı. Sonra kudret eliyle sırtını sıvazlayıp ondan zürriyetini çıkardı ve 'bunları cennet için yarattım, cennetliklerin amelini işleyecekler' buyurdu. Sonra yine Adem'in sırtına dokunup ondan bir nesil daha çıkardı ve 'bunları cehennem için yarattım. Cehennem ehlinin amelini işleyecekler' buyurdu. Bunun üzerine bir adam 'Ey Allah'ın Rasulü! öyleyse amel niçin? Amelin ne faydası var? dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Şüphesiz ki Aziz ve Celil Allah, bir kulu cennetlik yaratınca ölünceye kadar ona cennet ehlinin amelini işletir ve bu sayede onu cennete sokar. Bir kulu da cehennem için yaratınca, ona da ölünceye kadar cehennem ehlinin amelini işletir ve bu sebeple onu cehenneme sokar' cevabını verdi."
[Ebu İsa şöyle der ki: Bu, hasen bir hadistir. Müslim b. Yesâr, Hz. Ömer'den hadis işitmemiştir. Bazıları, bu isnatta Müslim b. Yesâr ile Hz. Ömer arasında meçhûl bir râvi zikretmişlerdir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18541, T003075
Hadis:
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَبِى أُنَيْسَةَ عَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ زَيْدِ بْنِ الْخَطَّابِ عَنْ مُسْلِمِ بْنِ يَسَارٍ الْجُهَنِىِّ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ سُئِلَ عَنْ هَذِهِ الآيَةِ ( وَإِذْ أَخَذَ رَبُّكَ مِنْ بَنِى آدَمَ مِنْ ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَأَشْهَدَهُمْ عَلَى أَنْفُسِهِمْ أَلَسْتُ بِرَبِّكُمْ ؟ قَالُوا بَلَى شَهِدْنَا أَنْ تَقُولُوا يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّا كُنَّا عَنْ هَذَا غَافِلِينَ ) قَالَ عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ : سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سُئِلُ عَنْهَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ خَلَقَ آدَمَ ثُمَّ مَسَحَ ظَهْرَهُ بِيَمِينِهِ فَاسْتَخْرَجَ مِنْهُ ذُرِّيَّةً فَقَالَ خَلَقْتُ هَؤُلاَءِ لِلْجَنَّةِ وَبِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ يَعْمَلُونَ ثُمَّ مَسَحَ ظَهْرَهُ فَاسْتَخْرَجَ مِنْهُ ذُرِّيَّةً فَقَالَ خَلَقْتُ هَؤُلاَءِ لِلنَّارِ وَبِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ يَعْمَلُونَ » . فَقَالَ رَجُلٌ : يَا رَسُولَ اللَّهِ فَفِيمَ الْعَمَلُ ؟ قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ إِذَا خَلَقَ الْعَبْدَ لِلْجَنَّةِ اسْتَعْمَلَهُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ حَتَّى يَمُوتَ عَلَى عَمَلٍ مِنْ أَعْمَالِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فَيُدْخِلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ وَإِذَا خَلَقَ الْعَبْدَ لِلنَّارِ اسْتَعْمَلَهُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ حَتَّى يَمُوتَ عَلَى عَمَلٍ مِنْ أَعْمَالِ أَهْلِ النَّارِ فَيُدْخِلَهُ اللَّهُ النَّارَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَمُسْلِمُ بْنُ يَسَارٍ لَمْ يَسْمَعْ مِنْ عُمَرَ وَقَدْ ذَكَرَ بَعْضُهُمْ فِى هَذَا الإِسْنَادِ بَيْنَ مُسْلِمِ بْنِ يَسَارٍ وَبَيْنَ عُمَرَ رَجُلاً مَجْهُولاً .
Tercemesi:
Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik b. Enes, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Abdülhamid b. Abdurrahman b. Zeyd b. Hattâb, ona da Müslim b. Yesâr el-Cühenî şöyle rivayet etmiştir:
Ömer b. Hattab'a "Hani Rabbin Âdem oğullarının bellerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim?' demişti. Onlar da, 'Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)' demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, 'Biz bundan habersizdik' dememeniz içindir" [A'râf, 7/172] ayetinin anlamı soruldu. Hz. Ömer “Bu ayet sorulduğunda Hz. Peygamber'in (sav) şöyle cevap verdiğini işittim” dedi:
"Şüphesiz ki Allah Teala Adem'i yarattı. Sonra kudret eliyle sırtını sıvazlayıp ondan zürriyetini çıkardı ve 'bunları cennet için yarattım, cennetliklerin amelini işleyecekler' buyurdu. Sonra yine Adem'in sırtına dokunup ondan bir nesil daha çıkardı ve 'bunları cehennem için yarattım. Cehennem ehlinin amelini işleyecekler' buyurdu. Bunun üzerine bir adam 'Ey Allah'ın Rasulü! öyleyse amel niçin? Amelin ne faydası var? dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Şüphesiz ki Aziz ve Celil Allah, bir kulu cennetlik yaratınca ölünceye kadar ona cennet ehlinin amelini işletir ve bu sayede onu cennete sokar. Bir kulu da cehennem için yaratınca, ona da ölünceye kadar cehennem ehlinin amelini işletir ve bu sebeple onu cehenneme sokar' cevabını verdi."
[Ebu İsa şöyle der ki: Bu, hasen bir hadistir. Müslim b. Yesâr, Hz. Ömer'den hadis işitmemiştir. Bazıları, bu isnatta Müslim b. Yesâr ile Hz. Ömer arasında meçhûl bir râvi zikretmişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 7, 5/266
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Müslim b. Yesar el-Cüheni (Müslim b. Yesar)
3. Ebu Ömer Abdülhamid b. Abdurrahman el-Adevi (Abdülhamid b. Abdurrahman b. Zeyd b. Hattab)
4. Zeyd b. Ebu Üneyse el-Cezeri (Zeyd b. Zeyd)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
7. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
Cehennem, Cehennemlikler
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, İMAN
KTB, KADER
Sahabe, kader ve kaza anlayışları
Bize Yahya b. Musa, Abd b. Humeyd ve daha pek çok kişi -hadisin manası aynı olmak üzere-, onlara Abdürrezzâk, ona Yunus b. Süleym, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona Abdurrahman b. Abd el-Kârî, ona da Ömer b. Hattâb (ra) şöyle rivayet etti:
Nebî'ye (sav) vahiy indiğinde yüzünde arı vızıltısı gibi (bir ses) işitilirdi. (Yine) bir gün kendisine vahiy indi. Biz de (yanında) bir süre bekledik. Bu hal ondan gidince kıbleye yöneldi, ellerini kaldırdı ve ''Allah'ım, bizleri arttır; azaltma! Bizlere ikram et; rezil-rüsvâ eyleme! Bizlere ver; bizi mahrum bırakma! Bizleri seç; başkalarını değil! Bizi senden razı kıl; sen de bizden razı ol'' dedi. Ardından, ''bana on ayet indirildi, kim onları yerine getirirse cennete girer'' buyurdu. Sonra, ''müminler kurtuluşa ermişlerdir'' ayetini okuyup on ayeti sonunda kadar okudu.
Bize Muhammed b. Ebân, ona Abdürrezzâk, ona Yunus b. Süleym, ona Yunus b. Yezid, ona da Zührî, bu isnadın benzeri ile ve aynı manaya gelecek şekilde hadisi rivayet etti.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, ilk hadisten daha sahihtir. İshak b. Mansurʼu şöyle derken işitim: Bu hadisi Ahmed b. Hanbel, Ali b. el-Medînî ve İshak b. İbrahim, Abdürrezzâkʼın Yunus b. Süleymʼden, onun Yunus b. Yezidʼden onun da Zührîʼden nakli olarak rivayet etmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Abdürrezzâk'tan (ihtilattan) önce bu hadisi işitenler, isnatta, Yunus b. Yezid'i zikrederler. Onlardan bazıları da, isnatta, Yunus b. Yezid'i zikretmezler. İsnatta Yunus b. Yezid'i zikredenlerin hadisi daha sahihtir. Abdürrezzâk, bu isnatta Yunus b. Yezid'i bazen zikretmiş, bazen de zikretmemiştir. Yunus'u, isnatta zikretmediğinde hadis, mürsel (munkatı) olur.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279256, T003173-3
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ مُوسَى وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ وَغَيْرُ وَاحِدٍ الْمَعْنَى وَاحِدٌ قَالُوا حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ يُونُسَ بْنِ سُلَيْمٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ عَبْدٍ الْقَارِىِّ قَالَ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ رضى الله عنه يَقُولُ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا أنزلَ عَلَيْهِ الْوَحْىُ سُمِعَ عِنْدَ وَجْهِهِ كَدَوِىِّ النَّحْلِ فَأُنْزِلَ عَلَيْهِ يَوْمًا فَمَكَثْنَا سَاعَةً فَسُرِّىَ عَنْهُ فَاسْتَقْبَلَ الْقِبْلَةَ وَرَفَعَ يَدَيْهِ وَقَالَ « اللَّهُمَّ زِدْنَا وَلاَ تَنْقُصْنَا وَأَكْرِمْنَا وَلاَ تُهِنَّا وَأَعْطِنَا وَلاَ تَحْرِمْنَا وَآثِرْنَا وَلاَ تُؤْثِرْ عَلَيْنَا وَأَرْضِنَا وَارْضَ عَنَّا » . ثُمَّ قَالَ صلى الله عليه وسلم « أُنْزِلَ عَلَىَّ عَشْرُ آيَاتٍ مَنْ أَقَامَهُنَّ دَخَلَ الْجَنَّةَ » . ثُمَّ قَرَأَ ( قَدْ أَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ ) حَتَّى خَتَمَ عَشْرَ آيَاتٍ . حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبَانَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ يُونُسَ بْنِ سُلَيْمٍ عَنْ يُونُسَ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الزُّهْرِىِّ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا أَصَحُّ مِنَ الْحَدِيثِ الأَوَّلِ سَمِعْتُ إِسْحَاقَ بْنَ مَنْصُورٍ يَقُولُ رَوَى أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ وَعَلِىُّ بْنُ الْمَدِينِىِّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ عَنْ يُونُسَ بْنِ سُلَيْمٍ عَنْ يُونُسَ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الزُّهْرِىِّ هَذَا الْحَدِيثَ . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَمَنْ سَمِعَ مِنْ عَبْدِ الرَّزَّاقِ قَدِيمًا فَإِنَّهُمْ إِنَّمَا يَذْكُرُونَ فِيهِ عَنْ يُونُسَ بْنِ يَزِيدَ وَبَعْضُهُمْ لاَ يَذْكُرُ فِيهِ عَنْ يُونُسَ بْنِ يَزِيدَ وَمَنْ ذَكَرَ فِيهِ يُونُسَ بْنَ يَزِيدَ فَهُوَ أَصَحُّ وَكَانَ عَبْدُ الرَّزَّاقِ رُبَّمَا ذَكَرَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ يُونُسَ بْنَ يَزِيدَ وَرُبَّمَا لَمْ يَذْكُرْهُ وَإِذَا لَمْ يَذْكُرْ فِيهِ يُونُسَ فَهُوَ مُرْسَلٌ .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Musa, Abd b. Humeyd ve daha pek çok kişi -hadisin manası aynı olmak üzere-, onlara Abdürrezzâk, ona Yunus b. Süleym, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyr, ona Abdurrahman b. Abd el-Kârî, ona da Ömer b. Hattâb (ra) şöyle rivayet etti:
Nebî'ye (sav) vahiy indiğinde yüzünde arı vızıltısı gibi (bir ses) işitilirdi. (Yine) bir gün kendisine vahiy indi. Biz de (yanında) bir süre bekledik. Bu hal ondan gidince kıbleye yöneldi, ellerini kaldırdı ve ''Allah'ım, bizleri arttır; azaltma! Bizlere ikram et; rezil-rüsvâ eyleme! Bizlere ver; bizi mahrum bırakma! Bizleri seç; başkalarını değil! Bizi senden razı kıl; sen de bizden razı ol'' dedi. Ardından, ''bana on ayet indirildi, kim onları yerine getirirse cennete girer'' buyurdu. Sonra, ''müminler kurtuluşa ermişlerdir'' ayetini okuyup on ayeti sonunda kadar okudu.
Bize Muhammed b. Ebân, ona Abdürrezzâk, ona Yunus b. Süleym, ona Yunus b. Yezid, ona da Zührî, bu isnadın benzeri ile ve aynı manaya gelecek şekilde hadisi rivayet etti.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, ilk hadisten daha sahihtir. İshak b. Mansurʼu şöyle derken işitim: Bu hadisi Ahmed b. Hanbel, Ali b. el-Medînî ve İshak b. İbrahim, Abdürrezzâkʼın Yunus b. Süleymʼden, onun Yunus b. Yezidʼden onun da Zührîʼden nakli olarak rivayet etmiştir.
Ebu İsa şöyle demiştir: Abdürrezzâk'tan (ihtilattan) önce bu hadisi işitenler, isnatta, Yunus b. Yezid'i zikrederler. Onlardan bazıları da, isnatta, Yunus b. Yezid'i zikretmezler. İsnatta Yunus b. Yezid'i zikredenlerin hadisi daha sahihtir. Abdürrezzâk, bu isnatta Yunus b. Yezid'i bazen zikretmiş, bazen de zikretmemiştir. Yunus'u, isnatta zikretmediğinde hadis, mürsel (munkatı) olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 23, 5/326
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Abd el-Kâri (Abdurrahman b. Abd b. el-Kârî)
3. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Yunus b. Süleym es-San'anî (Yunus b. Süleym)
7. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
8. Muhammed b. Eban el-Belhi (Muhammed b. Eban b. Vezir)
Konular:
Dua, dua ederken kıbleye yönelmek
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
KTB, KIBLE
KTB, VAHİY
Kur'an, Mü'minun suresi
Teşvik edilenler, İffetli olmak
Vahiy, geliş şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18536, T003072
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا يَعْلَى بْنُ عُبَيْدٍ عَنْ فُضَيْلِ بْنِ غَزْوَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « ثَلاَثٌ إِذَا خَرَجْنَ ( لَمْ يَنْفَعْ نَفْسًا إِيمَانُهَا لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ ) الآيَةَ الدَّجَّالُ وَالدَّابَّةُ وَطُلُوعُ الشَّمْسِ مِنَ الْمَغْرِبِ أَوْ مِنْ مَغْرِبِهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو حَازِمٍ هُوَ الأَشْجَعِىُّ الْكُوفِىُّ وَاسْمُهُ سَلْمَانُ مَوْلَى عَزَّةَ الأَشْجَعِيَّةِ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Ya'lâ b. Ubeyd, ona Fudayl b. Ğazvân, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Deccâl, dâbbe ve güneşin batıdan doğması -râvi şüpheye düşerek ''battığı yerden'' dedi- (gibi) üç durum sadır olduğunda daha önceden iman etmeyen kimseye (o andaki) imanı fayda vermez.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Ebu Hâzim, Eşce'î ve Kûfî olup ismi Selman Mevlâ Azze el-Eşce'iyye'dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 6, 5/264
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Ebu Fadl Fudayl b. Ğazvan ed-Dabbi (Fudayl b. Ğazvan b. Cerir)
4. Ebu Yusuf Ya'lâ b. Ubeyd et-Tenâfisî (Ya'lâ b. Ubeyd b. Ebû Ümeyye)
5. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
İman, imanın fayda vermeyeceği zaman
Kıyamet, alametleri
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18934, T003107
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ زَيْدٍ عَنْ يُوسُفَ بْنِ مِهْرَانَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَمَّا أَغْرَقَ اللَّهُ فِرْعَوْنَ قَالَ آمَنْتُ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ الَّذِى آمَنَتْ بِهِ بَنُو إِسْرَائِيلَ فَقَالَ جِبْرِيلُ: يَا مُحَمَّدُ فَلَوْ رَأَيْتَنِى وَأَنَا آخُذُ مِنْ حَالِ الْبَحْرِ فَأَدُسُّهُ فِى فِيهِ مَخَافَةَ أَنْ تُدْرِكَهُ الرَّحْمَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Haccâc b. Minhâl, ona Hammâd b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona Yusuf b. Mihrân, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Allah, Firavun'u (suda) boğduğunda o ''İsrailoğulları'nın iman ettiği ilahtan başka bir ilahın olmadığına iman ettim'' dedi. Cebrail ise (bana), ''ey Muhammed, beni, (Firavun'a) rahmet ulaşır endişesiyle denizin çamurundan alıp onun ağzına tıkarken bir görseydin'' dedi.
Ebu İsa şöyle dedi: Bu hasen bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 10, 5/287
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Yusuf b. Mihran el-Basrî (Yusuf b. Mihrân)
3. Ali b. Zeyd el-Kuraşî (Ali b. Zeyd b. Abdullah b. Züheyr b. Abdullah b. Cüd'ân)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Fıravn, Firavunun son andaki imanı
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
KTB, İMAN
Tevhid, İslam inancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19036, T003150
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا أَبُو قُتَيْبَةَ سَلْمُ بْنُ قُتَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْجَبَّارِ بْنُ الْعَبَّاسِ الْهَمْدَانِىُّ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنْ أُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « الْغُلاَمُ الَّذِى قَتَلَهُ الْخَضِرُ طُبِعَ يَوْمَ طُبِعَ كَافِرًا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Ebu Kuteybe Selm b. Kuteybe, ona Abdülcebbâr b. Abbâs el-Hemdânî, ona Ebu İshak, ona Said b. Cübeyr, ona İbn Abbas, ona da Übey b. Ka'b, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Hızır'ın öldürdüğü çocuk, yaratıldığında kafir olarak yaratılmıştı.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih-garîb bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 18, 5/312
Senetler:
1. Ebu Münzir Übey b. Ka'b el-Ensarî (Übey b. Ka'b b. Kays b. Ubeyd b. Zeyd)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
4. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
5. Abdülcebbar b. Abbas eş-Şibami (Abdülcebbar b. Abbas)
6. Ebu Kuteybe Selm b. Kuteybe (Selm b. Kuteybe)
7. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
Kıssa, Musa Hızır'la kıssası
KTB, İMAN